EMNİYETTEKİ KAVGANIN PERDE ARKASI



--



EMNİYETTEKİ KAVGANIN PERDE ARKASI

Emniyette tam anlamıyla bir “şok” yaşanıyor. Emniyet Genel Müdür Yardımcısı, 40 yıllık emniyetçi Emin Arslan hakkında tutuklama kararı çıktı.

İşin görünen kısmı emniyetin ikinci adamı olan Arslan’ın bir uyuşturucu kaçakçısıyla telefonda görüşmesi.  Peki gerçek neden bu mu?  Hukuk bunun yanıtını verecek ama işin görünen boyutu, perde arkasında olup bitenler düşünüldüğünde gölgede kalacak gibi duruyor.

Peki emniyette neler oluyor? Emin Arslan’ın tutuklanmasına giden süreçte emniyetin tepesindeki kavganın etkisi ne? Cemaat bu kavganın neresinde? Emin Arslan’a operasyon mu yapılıyor?

Sorular çok fazla… Ama Arslan’ın tutuklanmasıyla sonuçlanan süreçteki dikkat çekici gelişmeleri analiz etmekte fayda var.

Emin Arslan’ın ilk gözaltına alınmasına şaşırtıcı bir tepki veren isimden söz edelim önce. Taraf Gazetesi’nin baş komiser yazarı Emrullah Uslu’dan bahsediyoruz. Halen Bingöl Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi’nde görev yapan ve “cemaat”le de bağlantılı olduğu öne sürülen Uslu, Emin Arslan’a destek veren bir yazı yazdı. Taraf Gazetesi’ndeki köşesinde “Emin Arslan ile ilgili iddialar için ‘inanmama’ hakkımı kullanıyorum” dedi.

Emrullah Uslu 19 Eylül tarihli köşesinde Emin Arslan için, “Emin Aslan öncelikle dürüst biri olarak bilinir. Bu onun en belirgin yanıdır. Bunun yanında Emniyet’in artık genlerine yerleşmiş ‘korkak ve pusucu’ müdür tipinin aksine o cesur biri olarak bilinir. Öyle ki; 28 Şubat döneminde güçlü merkezler ve insanlar ellerindeki ‘tasfiye listeleriyle’ Emin Bey’e başvurduklarında ‘Ben maddi delil olmadan adam harcamam, varsa ispatınız koyun, hukuki süreç işlesin, yoksa çalışkan insanlara kara çalarak onların önünü kesmeyi ben yapmam’ deyip direnmiş bir insandır.” ifadelerini kullandı.

Hatta Uslu Arslan için “Yani kolay zaman ‘erkekleri’nin aksine Emin Aslan zor zamanların delikanlısıdır.” dedi.

Emrullah Uslu, Emin Arslan’a bir operasyonun varlığından da söz etti ama bunu cemaate değil emniyet içindeki başka bir “denge”ye bağladı. Uslu’nun yazısında en önemli ve mesaj dolu bölüme gelelim şimdi de… Uslu köşesinin son paragrafında aynen şunları yazdı:

“Emniyet’te operasyon varsa; bunu Emniyet’in üç güçlü birimi Asayiş, İstihbarat-Terör, ve Organize dairelerine bakan Genel Müdür Yardımcıları arasındaki çekişmeler ile üç güçlü il, Ankara, İstanbul ve İzmir Emniyetleri arasındaki rekabette aramak daha doğrudur. Bunu anlamak için de medyadaki haberleri hangi muhabirlerin yaptığına bakarım ben.”

Son paragrafta aslında Emrullah Uslu emniyet içinde önemli bir ismi tarif etti.  Asayiş, terör ve organize dairelerine bakan genel müdür yardımcısını işaret etti.  Peki kimdir bu isim?

O isim, Mustafa Gülcü.  Uslu , Emin Arslan’a operasyon yapılmasının perde arkasındaki isim olarak Mustafa Gülcü’nün adını mı verdi?

Gelin bunun yanıtını yine başka önemli alıntılarla verelim. Uslu’nun bir dönem Taraf Gazetesi’nde köşedaşı olan, Polis Akademisi Öğretim Üyesi Önder Aytaç uzun süredir Mustafa Gülcü adını zikredip duruyor.  Gerek köşesinde, gerekse de verdiği röportajlarda Mustafa Gülcü’ye ilişkin suçlamalarda bulunuyor.

Önder Aytaç’ın geçen yıl Referans Gazetesi’nde Nuray Başaran’a verdiği röportaja bakalım mesela. Nuray Başaran, Aytaç’a şöyle bir soru soruyor:  “Emniyetteki bir yapılanmadan söz ediliyor. Başta dinleme olmak üzere arka arkaya gelen skandalların arkasında bu yapının olduğu söyleniyor. Bu iddiaların doğruluğu nedir?”

Aytaç yanıtında , “Emniyette kafası çalışan, kendisini geliştirmiş ve sıradanlıktan uzaklaşmış her insan için 2 niteleme kolaylıkla yapılır. Yapılır ki, bu kişinin önü tıkanabilsin. Bir diğer anlatımla Emniyette ya Alevisinizdir ya da Fethullahçı .” diyor.  Sonra da emniyet içinden birtakım isimlerden söz ediyor. Muteber isimler olarak sıraladığı isimler arasında Emin Arslan da var:

“Emniyette herkes birbirini çok iyi bilir ve tanır. Aynı 12 Eylül öncesinin Pol -Der, Pol -Bir, Pol -Ens'lilerinin kimler olduğunu çok iyi bildiği gibi. Aynen rahmetli Ersin Yılmaz , Taner Arda, Muzaffer Işık, Tuncay Yılmaz , Salih Tuzcu , Recep Gültekin , Osman Karakuş , Nihat Dündar , Hanefi Avcı , Sabri Uzun , Emin Aslan , Vadi Çiçekli ve yıllardır her iktidarda görevini koruyan İbrahim Selvi 'nin kim olduğunu bildiği gibi.”

Önder Aytaç, Mustafa Gülcü için bakın ne diyor:

 “Yine Mustafa Gülcü 'nün 1988'lerde hazırladığı kişiler hakkındaki cinsel sapkınlık içerikli raporların, 2008'lerde de farklı kişiler hakkında benzeri raporlar hazırlamasında olduğu gibi.”

Aytaç net biçimde Mustafa Gülcü’nün birtakım kişiler hakkında raporlar hazırladığından bahsediyor. Mustafa Gülcü adını bir yerde daha geçiriyor.  Başaran soruyor: “Siz Fethullahçı mısınız? Sizce Fethullahçı olmak kötü bir şey mi?” Önder Aytaç Fethullahçı olmadığını söyleyip sorunun ikinci bölümü için şunları söylüyor:

 “İkinci soruyu ise Yaşar Büyükanıt 'a, Cemil Çiçek 'e, Doğu Perinçek 'e, Mustafa Çetin 'e, Mustafa Gülcü 'ye, ne bileyim Dünya Türkçe Olimpiyatları'na katılan ülkelerin çocuklarına ve ABD 'ye sormakta yarar vardır.”

Önder Aytaç, Mustafa Gülcü’yle ilgi rahatsızlığını Yeni Aktüel Dergisi’nin 2008 tarihli 154. sayısındaki  röportajında da sürdürüyor.  Muhabir Aytaç’a soruyor:  “Yine yazınıza dönmek istiyorum. ‘Çetin Gülcü’ gibi hayali bir isimden bahsediyorsunuz. Bu isim Mustafa Çetin ve Mustafa Gülcü isimlerini çağrıştırıyor. Her iki isim de İçişleri Bakanı Beşir Atalay'a çok yakın isimler. Emniyetçiler ile İçişleri Bakanı Beşir Atalay arasında bir doku uyuşmazlığı mı var?”

Aytaç İçişleri Bakanı Beşir Atalay’ı 20-30 yıldır tanıdığını söylediği Mustafa Gülcü’ye bu kez şöyle bir mesaj gönderiyor:

 “Bu sorunun en sağlıklı cevabını da Emniyet'i yıllardır bilen, bakanı da 20-30 yıldır tanıyan Emniyet Genel Müdür Yardımcısı Mustafa Gülcü'nün vermiş olması elbette daha anlamlı olur gibi geliyor bana.”

Şimdi cemaate yakınlıklarıyla maruf Taraf Gazetesi’nin iki polis yazarı Emin Arslan operasyonunda ilginç bir noktada duruyor.  Aslında onların son 1 yıldır yazdıkları ve söylediklerine bakıldığında emniyet içindeki kavgayı satır aralarından görmek mümkün.  Önder Aytaç ve Emrullah Uslu, Emin Arslan’ı her fırsatta “muteber” bir isim olarak zikretmişler. Uslu son yazısında Önder Aytaç’ın bir yıldır eleştirdiği Mustafa Gülcü’yü ima eden yazı yazıyor.

Şimdi gelelim Emin Arslan’ın tutuklanma kararının emniyetteki kavgayla ilişkili olup olmadığı meselesine…  Taraf Gazetesi’nin polis yazarlarını iyi analiz ettiğimizde ortaya sorularla dolu şöyle bir tablo çıkıyor:

Emin Arslan ‘a emniyet içinden bir operasyon mu yapıldı?

Operasyonun perde arkasındaki  isim  Aytaç ve Uslu’nun satır aralarında sürekli eleştirdikleri Mustafa Gülcü mü?

Peki Mustafa Gülcü kim? Şu an emniyetin en güçlü ismi, İçişleri Bakanı Beşir Atalay’ı 30 yıldır tanıyan Gülcü’nün tarikat bağı var mı?

Şu an  emniyetteki en kritik daire başkanlıkları Mustafa Gülcü’ye bağlı.  Peki hangileri bunlar? Terörle Mücadele ve Harekat, Güvenlik, Asayiş, Kriminal, Cumhurbaşkanlığı Koruma Müdürlüğü, TBMM Koruma Müdürlüğü, Başbakanlık Koruma Müdürlüğü, Ana Komuta Kontrol Merkezi.

Peki Emin Arslan’a bir operasyon varsa bu işin arkasındaki isim Mustafa Gülcü mü? Durum böyleyse Gülcü’nün hedefi ne?

“Cemaat” bu kavganın neresinde?

Tutkun Akbaş

Odatv.com

 

25 Eylül 2009

Bu haberle ilgili etiketler:
Tutkun Akbaş, Emniyet, Taraf, Önder Aytaç, Emrullah Uslu
















Hayatınız seçtiğiniz kadındır... Zevkli bir kadına rastlarsanız
zevkiniz, bilgili bir kadına rastlarsanız bilginiz, Hayat kat kattır. Babil'in Asma Bahçeleri
gibi teraslar halinde yükselir ve bir terastan bir terasa sizi
kadınlar götürür. Ve bugün durduğunuz teras, seyrettiğiniz manzara,
gördüğünüz hayat yanınızdaki kadının terası, manzarası ve
hayatıdır... Hayatınız seçtiğiniz kadındır...



Söylediklerinize dikkat edin;Düşüncelere dönüşür...
Düşüncelerinize dikkat edin; duygularınıza dönüşür...
Duygularınıza dikkat edin; davranışlarınıza dönüşür...
Davranışlarınıza dikkat edin; alışkanlıklarınıza dönüşür...
Alışkanlıklarınıza dikkat edin; değerlerinize dönüşür...
Değerlerinize dikkat edin; karakterinize dönüşür...
Karakterinize dikkat edin; kaderinize dönüşür...
(Mahatma Ghandi )

1 yorum:

  1. Oda tv gibi bir web sitesinde, haber türkden de postalanan Tutkun Akbaş gazetecilik yaparken, patronları nereye çatıyorsa oraya çatmayı adet haline getirerek, subjektif habercilik konusunda çok güzel örnekler vermektedir

    YanıtlaSil

Yorumlarınızda Kişilik haklarına saldırı,küfür ve benzeri ifadeleriniz yayınlanmamaktadır.Yorumları yazarken İsminizi belirtmeniz önemle duyurulur.