ANADOLU DA SERAMİK sesli slaytı Anadolu'da Seramik Yapımına Yenitaş Döneminde (çatalhöyük, Hacılar, Beycesultan, Demircihöyük V.b.) Başlanılmıştır. Osmanlı Döneminde 14. Ve 15. Yy'larda Kırmızı Hamurlu, Beyaz Astar üzerine Mavi, Lacivert, Firuze Ve Mor Renkli Sıratlı Tekniği Kullanılarak Bezenmiş Iznik Seramiklerine (milet Işi) Rastlanır. 17. Yy'da önemini Yitirmeye Başlayan Iznik çini Ve Seramik Atölyelerinin Yerini Kütahya Atölyeleri Almıştır. 18. Yy'da Bölgesel özellikler Gösteren çanakkale Işi Seramikleri Ortaya çıkmıştır. Kırmızı Hamurlu, Sıratlı Tekniğiyle Bezenmiş Bu Seramiklerin 19. Yy. örneklerinde Yelkenli Gemi Yada Mimari Motifler Kullanılmıştır. öte Yandan çağdaş Ressamlar Seramik Yapımına Ilgi Duymuşlar Ve Bir çok Seramik Sanat Eserleri üretmişlerdir. Türk Seramik ve Cini sanatı ve ürettiği harika eserler tüm dünyada oldukça meşhurdur. Anadolu da Seramik isimli ekli slayt; Anadolu tarihindeki seramik sanatının önemi, incelikleri, örnekleri ve bilgilendirme kaynaklı harika bir slayt gösterisi olup, arşiv olarak saklanmasını tavsiye ederiz.
Dünyanın, yaşanmış en güzel aşk hikayesi bu.. Ne Leyla diyeceğim size ne de Mecnun, Ferhad, Romeo vs. vs.. En güzel aşk hikayesi Efendimiz sallallahu aleyhi vesellem ile Hatice Validemizin hikayesidir.. Sanır mısınız ki Leyla ile Mecnun evlenseydi, ya da diğerleri..Aşkları dillere destan olur, günümüze kadar ulaşırdı?
Hayır tabii ki! Belki bir kaç sene sonra bitecekti.. Yaşanmadığından, kavuşulmadığından hep bunlar Ama siz bir bakın efendimizle, Hatice Validemizin aşkına ALLAH için! Bu, yaşanmış hem de uzun yıllar boyu yaşanmış bir aşk.. Ahla kissat hub fil alem Mekke fethinin ilk günü, o karışıklık, o heyecan esnasında Efendimiz yaşlı bir hanımla karşılaşıyor, O'nun yanına gelmesini önlemek isteyenlere "Bırakın" diyor gelsin.. Sırtından abayasını çıkarıp, hanımın altına seriyor ve birlikte oturup 1 saat kadar sohbet ediyorlar.. Aişe Validemiz merak ediyor ve sonrasında; "Kimdi o? Neler konuştunuz?" soruyor.. Cevaba bakar mısınız; " O, Hatice'nin arkadaşı idi, eski günleri yad ettik" Hatice Validemiz vefat etmiş, aradan yıllar geçmiş, vefayı, sevgiyi, özlemi görüyor musunuz? Ve o hengamede.. Ve Hatice Validemize bakın; Yaşı 55.. Efendimiz o sıra Hira mağarasında, nübüvvetten evvel ibadette.. Her gün O en sevgili'ye yiyecek taşıyor! Her gun gidiyor ve O'nunla biraz oturuyor.. Hira Mağarasını bilir misiniz siz? Ne kadar yüksektir ve çıkması ne kadar zordur? Bugün gençler bile çıkarken ter içinde kalırlar, çok yorulurlar.. Yaşı 55 Hatice Validemizin ve her gün Habibini görmeye gidiyor! Yine bakınız ki o asil hanıma, Efendimizden daha yaşlı olduğu için O'na üstüne evlenmesini teklif ediyor! Düşünebiliyor musunuz? O'nu öylesine seviyor ki, sadece O'nu mutlu edeceğini düşündüğü için "Evlen" diyor!Ama O, reddediyor, asla O'nu incitmek istemiyor.. Hanım'a bakın! Ve sevgisine.. Yine ilk vahiy geldiğinde O'na nasıl destek olduğuna, yüreğini, malını, canını nasıl serdiğine bakin.. Ve Efendimizin yüreğindeki Hatice Validemizin yerini düşünün, çok hadislerde geçer.. Yine Validemizin vefatından çok uzun yıllar sonra kız kardeşi Hale efendimizin evine gelir ve kapıyı çalar.. Öylesine heyecanlanır ki O, kapıya koşar, eli ayağı dolaşır.. "Neden" derler.. "Hatice'nin çalışı bu" buyururlar..Ve "Sanırım Hale'dir gelen" derler..
En güzel Aşk hikayesi budur! Yaşanmış ama pörsümemiş, eskimemiş, yepyenidir..
Sallallahu aleyhi ve sellem….
Bizlerin muhterem Validemiz'den alacağı cok dersler var..
Şeyh İmam Gazali Hazretleri, "Minhâcü'l-Âbidîn" isimli kita¬bında zikretti: "Hiç şüphesiz, hamd ve şükür, umduklarına kavuşup; istediklerini elde etmek isteyen, sâliklerin geçmeleri gereken yedi geçitin en sonuncusudur.Kulun ibâdet yolunda süluûk için, harekete geçeceği ilk şey, semavi bir ilham ve hususî, ilahî bir bir tevfik (başarı) ile olur. Şeriatın sahibi Efendimiz (s.a.v.) Hazretleri, şu hadisiyle buna işaret etti:
"Muhakkak nûr mü'min'in kalbine girdiği zaman, kalbi açılır ve inşirah eder (sevinç ve ferahlık duyar)."
-"Ya Rasûlellah! Bunun belirli alâmeti var mıdır?" diye soruldu: Efendimiz (s.a.v.) Hazretleri:
-"Aldatıcı dünya hayatından uzak durmak, ebedî dünyaya yönelmek ve gelmeden önce ölüm için hazırlanmaktır,
(ibni Cerir ye ibni Hatem rivayet etmişlerdir. Siracu't-Tâlibin, alâ Minhâcu'l-Âbidîn, c. 1,s,39, Hakim, Müstedrâk'ında bu hadisi şerifi rivayet etti,) dedi
ÇİN İSE OLAĞANÜSTÜ ŞOW YAPARAK ÜLKEMİZİNHER KÖŞESİNİ PİS KOKULU ÇİNLİ ASKERLERDEN OLUŞAN GÖZÜ DÖNMÜŞ TÜRK KANI DÖKMEYE SUSAYAN ROBOTLAŞMIŞ VARLIKLARLA DOLDURMUŞ BULUNUYOR. ASKERİ TATBIKAT YAPACAKMIŞ.
YURDUN TÜM TELEFON BAĞLANTILARI KESİK,İNTERNET ERİŞİMİ İSE TAMAMEN ENGELLENMİŞ VAZİYETTE. UYGUR GERNÇLRİ NİN ÇOĞU TUTUKLANDI.ACABA ÇİN NEDEN BU KADAR ENDİŞELİ?
UYGUR TÜRKLERİNİN SILAHLI ORDUSUNU,POLİS GÜCÜ NÜ YAVAŞ YAVAŞORTADAN KALDIRAN ÇİN NİYE BUKADAR KAN AKITMAYA DEVAM EDİYOR?
UYGURLARI TOP YEKÜN SOYKIRIM YÖNTEMİYLE SINDIRMEYE AND İÇMİŞ BULUNMAKTA…..
CAMİYE GİTMEK SUÇ, KURAN ÖĞRENMEK SUÇ ,TÜRKÜM DEMEK SUÇ,FİKİR HÜRRİYETİ ASLA YOK……….
TÜM BUNLARI GÖZ ÜNÜNE ALARAK 01/10/2009 TARİHİNDESAAT12 SULARINDA İSTANBULDAKI DAKI CİN’NİN –İNİ- PARDON İSTANNBUL TARABYADAKI CİN KONSOLOSLUĞU ÖNÜNDE ÇİN SOYKIRIMINI BİR KEZ DAHA LANETLERKEN HİÇBİR ZAMAN ÇİN İŞĞALINI KABULLENMEDİĞİMİZİ HAYKIRMAK AMAC IYLA DEMOKRATIK TEPKİMİZ İÇİN TOPLANİYORUZ.
SİZLERİ DE ARAMIZA BEKLERİZ! SİZDE CİN - ŞEYTAN
TAŞLAYIN ! SEVAP KAZANIN!
ÖNEMLİ NOT: YANINIZDA YUMURTA ,DOMATESTEN VE DEĞİŞİK PANKARTTAN BAŞKA YASALARA AYKIRI EŞYALARGETİRMENİZ KESİNLİKLE YASAK.
EMNİYETİMİZDEN GEREKLİ İZİNLER ALINACAKTIR.
DOĞU TÜRKİSTAN SOYKIRIM MAĞDURLARI TEMSİLCİLİĞİ
Teker teker mi, yoksa hepsi birden mi? Arkadaşlarınızla ilgili güncel bilgileri tek bir yerden edinin.
Çeçenya Argun da STK Lam Üyesi Soltaev Kardeşler Kaçırıldı.
Shamilonline nin İmarat Kavkaz Çeçenya Sektörü haber kaynağından edindiği bilgiye göre, Çeçenya’nın Argun kenti Vygonnaya 15-A adresinde faaliyet yürüten “Lam” isimli yerel sivil gençlik örgütünün iki üyesi Soltaev kardeşler kaçırıldı.
Shamilonline nin İmarat Kavkaz Dağıstan sektörü haber kaynaklarından aldığı habere göre, Mürted kuklaların medyası, İmarat Kavkaz Dağıstan vilayeti, Kizlyar ilçesi, Hutsievka köyü yakınında mürted kukla güvenlik timlerinin kontrol devriyesinin bir aracı durdurmak istediğini ve araç durmayı reddedince çıkan çatışmada 3 mücahidin Şehid edildiğini duyurdu.
Karachay-Cherkessk: Mürted Elebaşısı İsmail Bostanov Öldürüldü
Shamilonline nin İmarat Kavkaz haber kaynaklarından aldığı verilere göre, 20.Eylül günü Karachay-Cherkessk başkenti Cherkessk te Mürted Elebaşısı İsmail Bostanov bir suikast sonucu öldürüldü, oğluda yaralandı.
Anti-İslamcı politikalarıyla İslam Enstitüsünde Rektör olarak görev yapan bu "Allah düşmanı" mürted Kuzey Kafkasya’da Mücahidlere karşı ideolojik fikirleriyle ünlü sözde din adamlarındı.
İnguşetya , Nazran da Mürted Polis Aracına Roket Saldırısı
Shamilonline nin İmarat Kavkaz İnguşetya sektörü haber kaynaklarından edindiği bilgilere göre, 21 Eylül günü yerel saat ile 16:15 sıraları Mücahidler, İnguşetya Nazran da devriye gezen gizli istihbarat elemanı, yerel mürtedlerden oluşan 5 kişilk polis timine otomatik bombaatar makineli tüfeklerle başarılı bir roket atışı yaptı. Mücahidler, Gümüş renkli Lada Priora araçla olay yerinden hızla uzaklaştı.
İmarat Kavkaz ichkeria.info sitesinin haberine göre,Avustralya Melbourn’de bu sonbaharda düzenlenecek oldukça büyük ödüllü at yarışına mürted Kadirovsky nin yarış atlarının katılacağının ortaya çıkması Avusturalya medyasında tepki aldı. Sydney Morning Herald ın referansına göre, Kafirov'un Mourilyan isim atının 3 Kasım 2009 tarihinde Melbourn’da düzenlenecek yarışmalara göndereceğini ve kendisininde yarışları ziyaret edeceği duyuruldu.
Dağıstan Shamilkale de Yolcu Aracına Ateş Edildi 2 Yaralı
Shamilonline nin İmarat Kavkaz Dağıstan sektörü haber kaynaklarından aldığı habere göre, Shamilkala (eski Mahaçkale) de bugün mürtedlerin güvenlik timi bir yolcu aracını durdurup kimlik kontrolü yapmak istedi. Belgelerin kontrol edildiği sırada yolculardan biri araçtan indi ve mürted güvenlik güçleri araç içine ateş etmeye başladı.
Kafirov un Yeni İddiası; Çeçen Mücahidleri Amerika ve İngiliz Ajanları Eğitiyor
Mürtedlerin başı, kukla Kafirov Kadirovsky, "Zavtra" isimli bir gazeteye verdiği röportajda, Çeçenistan dağlarında devam eden çatışmaların sebeleri; İmarat Kavkaz Mücahidlerinin (ona göre militan, teröristleri) Amerikalılar ve İngilizler tarafından eğitilimesi. Kafirov'a sorarsanız,artık Amerikan ve İngiliz istihbarat servislerini Çeçenistan dan attılar.
Kadirovsky ve Yamadaev'ler Arasında Uyuşturucu ve Alkol Düellosu Mürtedlerin başı kukla kafirovsky Kadirov "Zavtra" adlı gazeteye verdiği röportajda, tüm Yamadaev'ler uyuşturucu ve alkol bağımlısıdır dedi. "Bizim istihbarat servislerine sordum,test ettim, Ruslan (eski Devlet Duma milletvekili) bir alkol bağımlısıdır, onu faydalı insan haline getirmek için çalıştım, Sulim (Vostok-Doğu Taburu Komutanı) oda uyuşturucu bağımlısı ve onun kardeşi Musa, oda mutlak uyuşturucu bağımlısı" <<Narkoman Badikov>
İnguşetya , Sunzhen Bölgesinde Mürted Polis Yaralandı
Shamilonline nin İmarat Kavkaz İnguşetya sektörü haber kaynağından aldığı bilgilere göre, dün gece (24.Eylül) yerel saat ile 23:00 sıraları, İnguşetya Sunzhensky bölgesi, Ordzhonikidzevskoe yerleşim yerinde adının Osman Dzeyt olduğu bilinen ORB-2 lider elemanı yerel mürtedin aracının altına patlayıcı madde konuldu.
Mürtedler Yerel Sivil Halkı Kaçırıp Öldürüyor ve Militan İlan Ediyor
İşgalci yerel mürted suç çetelerinin, Kafkasya bölgesindeki zulümlerine hergün bir yenisi eklenmeye devam ediyor. Dağıstan'ın Shamilkala (eski Mahaçkale) bölgesinde 10 Eylül günü, Nariman Mamedyarov kaçırıldı ve 11.Eylül de Derbent in güney sınırı bölgesinde Tabasaran köyü yakınlarında bir çatışmada öldü ve cesedi militanların arasındaydı denilerek rapor edildi.
24-26 Eylül İmarat Kavkaz Vilayetleri Mücahid Operasyonları
Shamilonline nin, İmarat Kavkaz Dağıstan, İnguşetya ve Çeçenya Vilayetleri sektörleri haber kaynaklarından edindiği bilgilere göre, 24 ve 26 Eylül 2009 tarihleri arasında mücahidlerin operasyonları;
Skandal: Avusturya Gizli Servisinin Dinleme Seti Bomba Sanılarak Deşifre Oldu
Shamilonline nin İmarat Kavkaz Çeçen Mücahidlere yakın haber kaynağı, Kavkaz Center den edindiği bilgiye göre, Avusturya iki Çeçen mülteci, araçlarınının altına yerleştirilen dinleme ve izleme cihazlarını tesadüfen buldular. Buldukları cihazların uzaktan kumandalı bomba olduğunu zanneden 2 Çeçen mülteci cihazlardan birini bölgedeki polis bürosuna götürdüler.
Günlük 'Zavtra' gazetesi: ''Zakayev Çeçenya'yı 1 milyar dolara sattı''
Rus politikaları üzerine bilimsel araştırmalar yapan batılı siyaset bilimcilerin çevresinde iyi tanınan, aynı zamanda Reuters Ajansı tarafından referans olarak gösterilen, Rusya merkezli İngilizce gazete "Russia Profile", Zakayev'in Rus yanlısı kukla Çeçen hükümeti tarafından başlatılan müzakere sürecine "sadece, dünya ekonomik krizi nedeniyle oldukça zayıfladığı düşünülen Boris Berezovski'nin finansal sponsorluğundan yoksun kalması nedeniyle" katıldığını bildirdi.
Dağıstan; Kukla Yönetimin Khasvyut Bölge Başkanı Alimsoltan Alhamatov Moskova da Öldürüldü
Shamilonline nin, RIA Novosti den edindiği bilgilere göre,Dağıstan, Khasvyut ilçesi kukla yönetimin Bölge Başkanı Alimsultan Alhamatov 27.Eylül pazar günü akşamı yerel saatle, 20:15 sıraları Moskova da öldürüldü. Haber kaynağının verilerine göre Alhamatov, Novocheriomushkinskaya sokak 1/21 nolu evin bahçesinde silahlı saldırıya uğradı.
Dağıstan Eski Miatly de Mürted Yarbay Alimsultan Atuev ve Yeğeni Öldürüldü
Shamilonline nin İmarat Kavkaz Dağıstan sektörü haber kaynaklarından edindiği bilgiye göre, İşgalci kuvvetlerin kukla yöneticisi, suç soruşturma departmanından Yarbay Alimsultan Atuev ve yeğeni polis teğmeni Abdullah Magomedgaziev 27.Eylül pazar günü yerel saatle 18:30 civarında Dağıstan Eski Miatly köyündebir saldırı sonucu öldürüldü.
Shamilonline nin İmarat Kavkaz Çeçenya sektörü haber kaynaklarından aldığı bilgilere göre, Çeçenya nın Başşehri Caharkale de Ramazan ayının bitişi 21 eylülden bu yana yaklaşık 40.000 kişi elektrik sıkıntısı çekiyor.
İmarat Kavkaz KBK Sektörü Therese Malokarachaevsky Köyünde Alkol Satış Dükkanı Yakıldı
Shamilonline nin İmarat Kavkaz Vilayeti Kabardey-Balkarya-Karaçay sektörü haber kaynaklarından aldığı bilgilere göre, Karaçay-Çerkesk , Therese Malokarachaevsky Köyünde alkol satışı yapan bir dükkan yakıldı.
Kadırov bir casusu ortaya çıkarmak için yukarıdan vahiy gelmesini beklediğini söyledi
Mürted çete başı Kadırov "Zavtra" gazetesine Çeçenya dağlarındaki savaşa devam etmesinin nedenlerini belirtti.
Daha önce "militanların" kendilerine Amerikan ve İngilizler tarafından sağlanan özel ilaçlar sayesinde direnmeye devam ettiklerini iddia eden Kadırov, şimdi ABD ve İngiltere gizli servislerinin gerçek "teröristleri" Çeçenya'ya yerleştirdiklerini duyurdu.
Shamilonline nin İmarat Kavkaz Çeçenya sektörü haber kaynaklarından aldığı bilgilere göre 27.Eylül pazar günü (dün) yerel saatle 15:30 sıraları kimliğini henüz açıklanmayan şehadet eylemcisi bir kadın, Çeçenya nın ikinci büyük kenti Gudermes'te bir "şehadet saldırısı" gerçekleştirmek istedi.
Mücahidler Urus-Martan Shalazhi Köyünde Halkla Biraraya Geldi
Shamilonline nin İmarata Kavkaz Çeçenya sektörü haber kaynağından aldığı bilgilere göre,önceki gün Amir İslam komutansındaki mücahidlerden bir müfreze Çeçenya Urus-Martan bölgesi Shalazhi köyüne akşam saatlerinde geldiler. Mücahidler,yerel halkla,köydeki alkol ticareti ve benzeri konularda bir toplantı yaptılar.
Shamilonline nin İmarat Kavkaz İnguşetya sektörü haber kaynaklarından aldığı bilgiye göre, Dün gece (27.Eylül pazar günü) İnguşetya nın Ekazhevo köyü mürted başkanı Nuradin Ekazhev in evine henüz tespit edilemeyen kişilerce ateş açıldı.
Mücahidlerin Galğayço (İnguşetya) Vilayeti sakinlerine ve ayrıca Sufilere ve tarikat liderlerine çağrısı
İmarat Kavkaz İnguşetya Sektörü Silahlı kuvvetleri adına Hunafa.com da 18.Eylül de Galğayço (İnguşetya) Vilayeti sakinlerine ve ayrıca Sufilere ve tarikat liderlerine çağrısı niteliğinde bir bildiri yayınlandı, Shamilonline olarak bizde bu bildiriyi yayınlıyoruz.
***
Bizleri Müslümanlar olarak yaratan bize Cihad yapma fırsatı tanıyan ve Cenneti kazanma yolunda bize izin veren Allah'a Hamd olsun.
----- Weitergeleitete Mail ---- Von: ahmet saltik <profsaltik@gmail.com> An: oybirligi@googlegroups.com; ADD Türkiye Google Groups <addturkiye@googlegroups.com> CC: Özdemir İnce <oince@hurriyet.com.tr> Gesendet: Dienstag, den 29. September 2009, 00:34:03 Uhr Betreff: (oybirligi) Re: Nur Suresi'nin Türkce cevirisi - Özdemir INCE/Hurriyet
Sayın Özdemir İnce,
Nur suresinin gerçek içeriğine ilişkin çok önemli yazınız için teşekkür ederim.
Prof. Dr. Ahmet SALTIK Halk Sağlığı / Toplum Hekimliği Uzmanı Ankara Üniv. Tıp Fak. ADD Genel Başkan Önceki Yard. www.ahmetsaltik.com (Lütffen izleyin, önerin..)
----- Original Message -----
From:
Sent: Sunday, September 27, 2009 3:08 PM
Subject: Nur Suresi'nin Türkçe çevirisi!!!
Nur Suresi'nin Türkçe çevirisi
BÖYLE bir yaziyi benim yazmak zorunda kalisim ilahiyatcilar, din bilginleri acisindan utanc verici. Aptal yerine konulmaktan hoslanmadigim, ayrica merakli biri oldugum icin isin aslini arastirdim. Sansim yaver gitti, birkac okurum gereksinim duydugum bazi bilgileri ulastirdilar bana.
Nûr Suresi 31. Ayet'in bircok cevirisini, Fransizca, İngilizce ve Almanca cevirilerini karsilastirdim. Bu karsilastirmanin sonucunda 31. Ayet'in Türkce cevirisinin aslina uygun yapilmadigi sonucuna vardim. Bu sonuca varmamda, Paris üniversitelerinin birinde Arap Edebiyati ve Kültür Tarihi ögreten bir sair ve filozof, Tunuslu arkadasimin büyük yardimlari oldu. Arkadasim, bu ayetin cok önemli üc sözcügünün kesin anlamlarini arastirarak bana bilgi verdi. Buna göre, Nûr Suresi 31. Ayet'te üc önemli sözcügün Türkce anlamini yaziyorum:
Farj (tekil); Furuj (cogul): (Sözlük adiyla): Erkek ve kadin cinsel organi.
Himar (tekil), Humur (Cogul): İslam öncesi dönemde Araplarin giydigi giysinin bir parcasi (dokuma, bez parcasi). (Basörtüsü ile kesinlikle iliskisi yok.)
MEMELERİ ÖRTSÜNLER
Buna göre daha önce de yazmis oldugum gibi Nûr Suresi 31. Ayet'i söyle cevirmek gerekiyor:
"Söyle inanan kadınlara: Harama bakmaktan sakınsınlar ve cinsel organlarını saklasınlar? Örtülerini göğüsleri (memeleri) üzerine vursunlar"
Bir okurumun yazdigina göre, söz konusu ayetin örtmekle ilgili bölümünün Arapcasi söyle:
"Vel yadribne bihumûrihinne alá juyubihinne" (en dogrusu ki örtülerini gögüsleri (memeleri) üzerine vursunlar).
HİMARI CİZDİRİN
Tunuslu filozof ve sair arkadasimin belirttigi gibi örtünün (hımarın) basörtüsü ile herhangi bir iliskisi yok, giysinin bir parcasi. Araplarin Müslüman olmadan önce giydikleri giysinin nasil oldugunu, bu giysilerin parcasi olan "himar"in nasil bir sey oldugunu bilmiyorum. Bilmek zorunda da degilim. Sadece üzerime düsen sorumluluk geregi Diyanet İsleri Baskanligi'nin ve bagimsiz ilahiyatcilarin bu giysinin ve parcasi himarin cizimini bulup, yaptirip yayinlamalari zorunlu bir görev. Bu görev ve sorumluluktan kacamazlar.
ORGANİZMANIN PARCASI
Bu konuda yazmaya basladigimdan bu yana, her firsatta bana sirretce saldiranlar, sucüstü yakalandiklari icin, susmaktan baska bir sey yapamiyorlar. Türban tapinci tek basina degil. Büyük bir organizmanin önemli parcalarindan biri. Eger imam hatip okullari mezunlari, üniversitelere bir lise mezunu gibi girmek hakkini yasal olarak elde edemezlerse, türban "delirium"u epeyce zaman alsa da yavas yavas tavsar. Ama tersi olup imam hatip mezunlari, lise mezunlarinin hakkina sahip olarak üniversitelere girebilirlerse türbanin yükselisini kimse engelleyemez. İslam'dan giderek daha da kopacak olan Türbaniye Dini, Türbanistan'i kurar!
* * *
Cengiz Candar icin özel not: Kuran'da yazan "Farj, furuj, jayb, juyub, himar, humur" gibi temel sözcüklerin anlamini bir Arap arkadasina, özellikle de bir kadin tanidigina sor, sonra Nûr Suresi 31. Ayet'in Türkce cevirisini oku! Bir kez de Diyanet'e sor. Sonra, hükümetcilik, ilik İslamcilik yapacaksan yap ama "harbi" yap!
Doğru Yol Partisi (DYP) Genel Başkanı Çetin Özaçıkgöz, açılım konusu gündeme geldiği günden itibaren ülkede huzursuzluğun arttığını belirterek "Son üç ayda PKK, PKK’nın temsilcisi olduğunu saklamayan DTP ve İmralı sakini prim yapmıştır. Başbakan Erdoğan’ın ne yaptığının farkına varmasını istiyoruz" dedi.
Doğru Yol Partisi (DYP) Genel Başkanı Çetin Özaçıkgöz, açılım konusu gündeme geldiği günden itibaren ülkede huzursuzluğun arttığını belirterek "Son üç ayda PKK, PKK’nın temsilcisi olduğunu saklamayan DTP ve İmralı sakini prim yapmıştır. Başbakan Erdoğan’ın ne yaptığının farkına varmasını istiyoruz" dedi. Hükümetin demokratik açılım projesine Doğru Yol Partisi (DYP) Genel Başkanı Çetin Özaçıkgöz’den şartlı destek geldi. Bugün karayolu ile Çorum’a gelen Çetin Özaçıkgöz, DYP İl Başkanlığı’nı ziyaret etti. Parti binasında DYP İl Başkanı Yusuf Çağlar, Merkez İlçe Başkanı Bülent Başıbüyük ve partililerle bir araya gelen Özaçıkgöz, demokratik açılım ve darbeler konusunda açıklamalarda bulundu. DYP Genel Başkanı Özaçıkgöz, bu açılıma destek olmaları için hükümetin "demokratik açılım mı, Kürt açılımı mı?, Güneydoğu açılımı mı? Bu açılımın adını net ortaya koyması gerektiğini" söyledi. İçeriğini bilmedikleri bir konuda Başbakan Recep Tayyip Erdoğan gibi Türkiye’nin kaderini riske sokmayacaklarını belirten Özaçıkgöz, Başbakan’ın kendisini ve partisini riske edebileceğini ancak DYP olarak ülkeyi riske attırmayacaklarını anlattı. Açılım konusunun gündeme geldiği günden itibaren ülkede huzursuzluğun had safhada olduğunu dile getiren Özaçıkgöz, şunları söyledi: "Bu üç ayda PKK, PKK’nın temsilcisi olduğunu saklamayan DTP ve İmralı sakini prim yapmıştır. Başbakanın ne yaptığının farkına varmasını istiyoruz. Meclis’in açılmasını bekliyoruz. Milletten bir şey saklanmamasını istiyoruz. Saklanıyorsa bir şey vardır. Açılımda Türkiye’nin milli birlik ve bütünlüğünü bozmayacak kardeşliği sağlayan sevgiyi sağlayan bir takım doneler görürsek destek veririz." Türkiye’de herkesin eşit hakka sahip olduğuna dikkat çeken DYP Genel Başkanı Çetin Özaçıkgöz, Kürt kökenli vatandaşlarında ülkede milletvekili bakan, Cumhurbaşkanı olabildiğini söyledi. Bu ülkede herkesin olduğunu belirten Özaçıkgöz, herkesin her göreve sahip ve talip olabildiğini anlattı. DARBELER DÖNEMİ KAPANDI Darbeler döneminin kapandığını milletin bundan sonra hür iradesi doğrultusunda kendi istediğini iktidara getireceğini veya iktidardan indireceğini anlatan Özaçıkgöz, şunları söyledi: "Zaman zaman askeri beyanatlardan huzursuz olanlar var. Artık kimse mağduriyetin arkasına sığınmasın bu iktidar mağduriyetin arkasına sığınmayı kendisine rol edindi bundan da prim kazandı. Darbelerin mağduru biziz. Bir Başbakan iki bakan feda ettik. Başbakanımız ve bakanlarımızı astılar kestiler. İktidar elimizden alındı. Bir tane internetten yazılan yazıya bir askerin verdiği beyanata karşı mağduriyet rolüne soyunmasın iktidar." Konuşmasında hükümeti de eleştiren DYP Genel Başkanı Çetin Özaçıkgöz, sözlerini şöyle sürdürdü: "AK Parti bir şey yapacaksa yedi yılda yapardı. Yedi yılda aldıkları borç 224 milyar dolardan 600 milyar dolara geldiyse bizden önce bir şey yapmadılar deniyorsa milletin gözünün içine baka baka yalan söylüyor Başbakan. Cumhuriyetin tüm tesislerini satarak ayakta durmaya çalışmaktadır. Biz iktidarı bıraktığımızda 7 milyar dolar borç bıraktık. Şimdi 600 milyar dolar nasıl sokağa çıkabiliyorlar. Biz yakalarına yapışmayı da biliriz." 2007 yılında başlayan küresel ekonomik krizin 2008 yılında farkına varıldığını hatırlatan Özaçıkgöz, Türkiye’de yaşanan ekonomik sorunların krizden değil hükümetin beceriksizliğinden kaynaklandığını öne sürdü. Özaçıkgöz, konuşmasının ardından partililerle basına kapalı yaptığı toplantının ardından Çorum’dan ayrıldı.
27 senedir gazetecilik yapıyorum... Ve, çalışma hayatımın en enteresan "sansür" olaylarından biri geldi başıma... "Açılım"ı destekleyen arkadaşların, iyi okumasını öneririm.
*
Tatilden döndüm...
"Kürtçe" başlıklı
bir yazı yazdım.
Bugün çıkacaktı.
*
Şöyle başlıyordu:
"Kimimiz Türk, kimimiz Kürt, kimimiz Laz, kimimiz Çerkez... Yahudimiz, Rumumuz, Ermenimiz, Rus gelinlerimiz, Alman damatlarımız; uzatmayayım, ’mozaik’ derler, değiliz aslında, ’ebru’yuz, koskoca bir aileyiz... Ve, ortak bir vatanımız, ortak bir resmi dilimiz var bizim; Türkçe... Bizi, biz yapan."
*
Şöyle devam ediyordu:
"Dünyaya entegreyiz; İngilizce de öğreniriz, Japonca da... Elbette, anadilini de, mesela Kürtçeyi de öğrenmek en doğal hakkıdır yurttaşların... Ama, bu doğal hakkı, ’açılım’ adı altında, ’resmi dil’ haline dönüştürmeye çalışmak, bizi biz olmaktan çıkarmaz mı? ’Bizi bize yabancı’ hale getirmez mi? İki lisanlı toplum olursak eğer... Birlikte yaşamak isteyen, sorunlarını konuşa konuşa çözme iddiasında olan, ancak, birbirinin dilinden anlamayan bir toplumu, hangi tutkal bir arada tutabilir?"
*
Ve, şöyle bitiyordu:
"Silahla beceremeyen bölücülerin tuzağına düşmemeli Türkiye... Kanın durması için teröriste bile şefkat gösterilebilir; bakarsın, tatlı dil yılanı deliğinden çıkarır... Fakat, farklı dil, kardeşi kardeşe yabancı haline getirir, ki, terörden tehlikelidir."
*
Yazı buydu.
Peki "sansür" nerede?
Şurada...
*
Yazıyı Kürtçe yazmak istedim!
*
Hayır...
Amacım, Türkiye’nin en etkin gazetesinde ilk Kürtçe makaleyi yazan kişi olmak değildi... Yukarıdaki satırları okuyacaktınız ve anlamayacaktınız.
Amacım işte buydu.
*
Araya "ikinci resmi lisan" girdiğinde... Farklı etnik gruplara mensup olan, ancak, Türkçe konuşarak, Türkçe yazarak, Türkçe okuyarak "anlaşan" bir toplumun, nasıl aniden birbirine yabancılaşacağını görecektik...
Kanıtı da, bu yazı olacaktı.
*
E hani sansür?
Buyrun...
*
Kürtçe bilmediğim için, Türkiye Çevirmenler Derneği’ne başvurdum, "Bu yazıyı Kürtçeye çevirmek istiyorum" dedim. "Hay hay" dediler, İstanbul’daki "yeminli tercüme bürosu"nun telefonlarını verdiler. Aradım... "Hay hay" dediler, Kürtçe tercüman bulmak için iki gün izin istediler ve çevirme ücretinin de 180 lira artı KDV olduğunu belirttiler... "Hay hay" dedim, fatura bilgilerimi gönderdim, yazımın Kürtçe tercümesini beklemeye başladım.
*
İki gün sonra... Türkiye Çevirmenler Derneği’nden aradılar... "Kürtçe tercüman bulduklarını, hatta 8 tane Kürtçe tercümana başvurduklarını, ancak 8 tercümanın da bu yazıyı Kürtçeye çevirmek istemediğini" söylediler...
*
Allah Allah!
Niye birader?
"Yazının içeriğini uygun bulmamışlar!"
*
(Bu arkadaşlar "yeminli" tercüman ama, yeminleri bi acayip... İçeriğini beğenirlerse, tercüme ediyorlar, beğenmiyorlarsa, etmiyorlar... Sanırsın, tercüman değil,
sansür kurulu!)
*
İşte böyle...
Terör, bizi bölemez.
Lisan, böler.
Cart diye.
*
Bizi bize yabancı eder.
Kanıtı da bu yazı.
Hayatınız seçtiğiniz kadındır... Zevkli bir kadına rastlarsanız zevkiniz, bilgili bir kadına rastlarsanız bilginiz, Hayat kat kattır. Babil'in Asma Bahçeleri gibi teraslar halinde yükselir ve bir terastan bir terasa sizi kadınlar götürür. Ve bugün durduğunuz teras, seyrettiğiniz manzara, gördüğünüz hayat yanınızdaki kadının terası, manzarası ve hayatıdır... Hayatınız seçtiğiniz kadındır...
Söylediklerinize dikkat edin;Düşüncelere dönüşür... Düşüncelerinize dikkat edin; duygularınıza dönüşür... Duygularınıza dikkat edin; davranışlarınıza dönüşür... Davranışlarınıza dikkat edin; alışkanlıklarınıza dönüşür... Alışkanlıklarınıza dikkat edin; değerlerinize dönüşür... Değerlerinize dikkat edin; karakterinize dönüşür... Karakterinize dikkat edin; kaderinize dönüşür... (Mahatma Ghandi )
...Abdullah'ın künyesi, Ebu Muhammed, Ebu Ahmed veya Ebu Kusem'dir. Efendimiz'in babası Abdullah, soy bakımından Hz. İsmail'e ve Hz. İbrahim'e dayanır...
...Efendimiz' in babası Abdullah, yetişip de 16 yaşına geldiği zaman müthiş bir güzelliğin temsilcisi oldu. Herkes: "Bu çocuk sıradan bir güzellik taşımıyor. Bunun güzelliği aynı Hz. Yusufun güzelliğine benziyor" diyordu...
... Cenab-ı Hak Fâtıma binti Amr için bir işaret vererek bu güzel ve genç kızla evlenmesini istedi. Abdulmuttalip de o Fâtıma Sultanla evlendi. Ondan doğan çocukların en küçüğü de Abdullah oldu. Fâtıma Sultan da Hz. İsmail'e akrabalık vasıtasıyla Fahr-i Kâinat Efendimiz'in genetik şifresini taşıdığı için Abdulmuttaliple birlikte ortâk o genetik şifreyi birleştirerek Abdullah'ın sırrını intikal ettirdiler. Zaten Cenab-ı Hakk'ın Fahr-i Kâinat şifresini böyle ikiye parçalayıp tekrar birleştirme hususundaki mucizesini anlayabil¬mek mümkün değildir. Bu ilmin doruğundaki sırdır...
...Abdullah Efendimiz' in sırrını gönlünüze sindirmeye çalışırken size verdiğim şu örnekleri hiç unutmayın. Biri, bir insanın hayatını kurtarmak için hiçbir şey düşünmeden kendinizi öne atma faziletine erin. İkincisi de, kadın erkek beraberliğine getirdiği müthiş teşhistir. İnsanların beraberliği mutlaka sevgi sırrıyla olur. Bu iki kaide beşeriyetin yani maddesel hayatın temelidir. Çünkü bunu okuduktan sonra gönülleriniz yıkanacaktır, ondan sonra Efendimiz Hz. Muhammedi öğrenebilirsek onun uğrunda baş koyan babayı tanıyacaksınız. İnşallah Hz. Abdullah manevî hâminiz olsun. Hepinizi Resûlüllah'a götürsün, Allah şefaatini nasip etsin...
Kolaylıklar ve huzur dolu günler sizinle olması dileklerimle : Beyinlerde izler düşünceler oluşturması temennimle
Çanakkale ve Kurtuluş Savaşı'na Kürtler Katıldı mı? Atatürk şehitlere ihanet etmiş! DTP'li Muş milletvekili Sırrı Sakık Çanakkale Şehitlikleri'ni gezmiş ve şu açıklamalarda bulunmuş: "Bu ülkede burada yatan şehitlerin ruhuna uygun bir cumhuriyet oluşturmak istiyoruz. Eminim ki, onların ruhu bizi izliyor. Burada şehit düşen Muşlusu, Şırnaklısı, Vanlısı, Gazianteplisi, İstanbullusu, Trabzonlusu hepsinin ruhu bizi izliyor. Hepsi diyor ki, bizim ruhumuzun şad olması için barışı ve kardeşliği savunun. Hepimize görevler düşüyor, Kürdüyle, Türk'üyle. Demokrasiden yana olan herkesin ortak bir vatan için ortak sorunluluklar düşüyor." Ne kadar güzel diyebilirsiniz içinizden, işte adam kalkmış Çanakkale Şehitlikleri'ne kadar gitmiş, orada şehitlerimiz için dua etmiş. Ama olay elbette öyle değil. DTP'nin Çanakkale'de il kongresi varmış, Sırrı Sakık da kongre için gitmiş Çanakkale'ye, şehitlerimiz için değil! Ama Çanakkale'ye kadar gitmişken şehitliklere de uğramış ve şehitler üzerinden bölücülük yapmaya kalkmış. Sözde Kürtler Çanakkale'de savaşmışlar. Sözlerinin devamında ise Atatürk'e saldırmış ve Atatürk'ün Kürtlere ihanet ettiğini buyurmuş. Çanakkale'de ve Kurtuluş Savaşı'nda Kürtler Türklerin yanında savaşmış ama Atatürk onların hakkını vermemiş. Yani klasik bölücü Kürtçü tezleri tekrarlamış Sırrı Sakık. Ama Sırrı Sakık'ın bu bölücü tezlerini bugün Türkiye'de neredeyse herkes savunuyor. Kimisi hararetle, kimisi inanarak, kimisi inanmak isteyerek. En önemlisi de bu sonuncusu, Türkiye'nin büyük çoğunluğu buna inanmak istiyor. Ama büyük çoğunluk derken, kendisine Türk diyenlerin büyük çoğunluğunu kastediyoruz. Ama tarih elbette bambaşka. Kimileri inanmak istemese de, kabullenmek istemese de, Kürtler ne Çanakkale Savaşı'nda ne de Kurtuluş Savaşı'nda vardı. Çanakkale'de ve Kurtuluş Savaşı'nda Kürtler neredeydi? Kürtler çok istiyorlarsa şunu diyebilirler; biz Kurtuluş Savaşı'nda ve Çanakkale'de fiili olarak bulunamadık, çünkü o dönemin koşulları uygun değildi ama o mücadeleyi can-ı gönülden destekledik ve destekliyoruz. Ama iş fiili katılıma gelince, biz aynı cephede omuz omuza Türklerle birlikte savaştık demeye gelince; orada durmalılar. Çünkü bu savaşlara kimler katıldı, kimler katılmadı ortada. Çanakkale Savaşı'nda Osmanlı Ordusu'nun resmi kaybı 48 bin asker. Peki bu 48 bin şehidimizin nerelerden gelip Çanakkale'de öldüğü biliniyor mu? Elbette biliniyor. Her bir şehidin, ana-baba adından tutun köyüne kadar kim oldukları biliniyor. Peki Çanakkale'de kimler şehit olmuş? 48 bin şehidin 992 tanesi Güneydoğu'dan katılmış. Yani %2'si. Ama bu rakam da bizi yanıltmasın, bu 992 kişinin 502'si de Antep'ten katılmış. Mesela Sırrı Sakık'ın memleketi Muş'tan kaç kişi şehit olmuş? 7 kişi! Diyarbakır'dan 49, Van'dan 36, Siirt'ten 40, Mardin'den 7 kişi. Görüldüğü gibi rakamlar ortada: Kürtler pek Çanakkale'ye uğramamış! Peki Kurtuluş Savaşı'nda durum farklı mı? Orada da durum oran olarak aynı. Toplam 35 bin resmi şehidimiz var Kurtuluş Savaşı'nda. Bunların 685'i Güneydoğu doğumlu. Oran olarak yine %2! Sırrı Sakık'ın memleketi Muş'tan katılım bu defa çok yüksek olmuş ki şehit sayısı 18! Yani rakamlara baktığımızda görüyoruz ki Kürtler Kurtuluş Savaşı'nda da ortalıkta gözükmüyor... Kürtlere kardeşlik soruları Ama biz yine de geçmişi çok kurcalamaktan yana değiliz. Kürtler bu rakamları unutabilirler, biz de unutabiliriz, yeter ki günümüze gelelim ve anlaşalım. O halde bir de şu sorulara cevap arayalım. Mesela Sırrı Sakık ve diğer DTP'li milletvekillerine ya da onlarla aynı yolda yürüyenlere soralım. Ailenizde kaç kişi Çanakkale Savaşı'nda, kaç kişi Kurtuluş Savaşı'nda şehit oldu? Şehit olmasa bile ailenizde hiç bu savaşlara katılmış dedeleriniz var mı? Onlar size Çanakkale ve Kurtuluş Savaşı anılarını anlattılar mı? Ve devam edelim sormaya... Ailenizde kaç kişi şu ana kadar PKK için savaşırken öldü? Hâlâ PKK'da savaşan akrabalarınız var mı? Mesela Sırrı Sakık'ın yanıtlaması çok kolay olacaktır çünkü ağabeyi Şemdin Sakık PKK'nın Apo'dan sonraki ikinci adamıydı ve şu an hapiste! Bu arada şunu da soralım kaç akrabanız PKK davasından içerde yatıyor? Bu soruların cevapları yeterince aydınlatıcı olacaktır elbette. Ama madem yine de biz bu ülke için savaştık diyorlar, onu da kabul edelim yalnız şunları onların ağzından duymak istiyoruz. Evet bunları diyebilir misiniz: Biz Kürtler, Çanakkale'de İngilizlere karşı Türklerin yanında savaştık. Biz Kürtler, Kurtuluş Savaşı'nda Yunanlara karşı Türklerin yanında savaştık. Biz Kürtler, Fransız işgali sırasında Antep'te, Maraş'ta, Urfa'da Fransızlara karşı Türklerin yanında savaştık. Biz Kürtler, İngilizler işgal ettiği sırada Musul ve Kerkük'te İngilizlere karşı Türkleri destekledik. Evet desinler görelim; biz Kürtler, İngilizlere, Fransızlara, Yunanlara karşı savaştık desinler! Diyemezler, çünkü İngilizler, Fransızlar ve Yunanlar hemen arşivleri açar ve Kürtlerin kimin yanında olduğunu açıklarlar. Kaldı ki madem siz bize karşı savaştınız o zaman size desteğimizi çekiyoruz derler. Kolay mı... İngilizlerin, Fransızların desteğini çektiğini bir düşünün, Kürtler ne yapar!.. Evet bu soruların cevabını alabilirsek o zaman biz de Türk-Kürt kardeşliğine inanabileceğiz.
''Görürsünüzki milleti mahveden,esir eden,harab eden fenalıklar,hep din örtüsü altındaki küfür ve kötülükten gelmiştir'' Mustafa Kemal ATATÜRK 1923
-- " Hiçbir şeye ihtiyacımız yok, yalnız bir tek şeye ihtiyacımız vardır, çalışkan olmak. Servet ve onun doğal sonucu olan refah ve saadet yalnız ve ancak çalışkan insanların Hakkıdır "
BİZİM SÖZÜMÜZ DOST A TATLI DÜŞMAN A KURŞUNDUR NAMERT E HANÇER MERT E CANDIR VARLIĞIMIZ DOST A FEDA DÜŞMAN A BELADIR SEVDAMIZ İSE YÜCEDİR NE ALINIR NE DE SATILIR …………..
Kimi der kral sın Kımı der yalan sın Herkes rahatına bakSın Ben adamına göre adamım
Arkadaslar iletilerimin çogu alıntı dır.sonra yok ben duymadım,yok sen demedın demeyın kafa da ütülemeyın telif hakkı falan da vermem ona göre hani
--~--~---------~--~----~------------~-------~--~----~ Bu grubun hiç bir siyasi oluşum, parti, vakıf, örgüt, dernek veya benzeri yapılanmalarla alakası yoktur.Aynı zamanda onlara uzaklığı veya yakınlığıda bulunmamaktadır. Müslüman Anadolu İnsanının Tarafında yer alan Gerçek Vatanseverliği ilke edinmiş, Anti Emperyalist HABER BİLGİ PAYLAŞIM STANDIDIR.." Grupta yayınlanan yorum ve yazılardan yazarları sorumludur.Ayrıca harici linklerden de Anadolu Haber Günlüğü Mesul değildir...
Grup Yöneticileri Mail Adresleri Aşağıdadır kurtulusyolu99@gmail.com bahadirserhad@gmail.com forevermirza@gmail.com
Bu gruba posta göndermek için, mail atın: anadoluhaber@googlegroups.com Bu gruba üyeliğinizi sonlandırmak için şu adrese e-posta gönderin: anadoluhaber-unsubscribe@googlegroups.com Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/anadoluhaber?hl=tr adresinde bu grubu ziyaret edin -~----------~----~----~----~------~----~------~--~---
BİR VATANSEVERİ RUS BASKISI İLE SINIR DIŞI ETMEK YAKIŞTI MI ?
Bu gün hayırlı bir iş yapınız. ( Örnek dilekçe ektedir.) İmralı'daki çocuk katili için bile çabalayanlar varken, siz de onurlu, şerefli bir vatansever için bir şeyler yapabilirsiniz. BUYURUN :http://www.facebook.com/group.php?gid=59989816352
Güzel bir güne huzurluca başlamanız dileğiyle tarafınıza 145 yıldır Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin birer vatandaşı olan biz Kafkas Halk'ları olarak yaşadığımız sıkıntıyı ve kaygıyı aktarmak isterim . Kısa adı İMKANDER olan İnsanı Müdafaa ve Kardeşlik Derneği'nin Dış İlişkiler Sorumlusu olarak görev yapan Gazi Musa Kaimov'un Türkiye'de oturma izni olmasına rağmen Umre ve hizmet için gittiği Mekke Dönüşü'nde hiç bir gerekçe gösterilmeksizin aynı uçakla Cidde'ye gönderilip sınır dışı edildiği bilgisi kardeşimizin Rusya Federasyonuna iade tehlikesi bulunmaktadır .
Geçen sene buna benzer bir hadiseyi Gazi Komutan İmran Abdülazimov hakkında yaşamış ve bakanlığınızın özverili girişimleri doğrultusunda bu problem çözülmüştür . Aynı hassasiyetin tekrar gösterilip gerekli girişimlerin tarafınızdan yapılacağına dair Türkiye'de yaşayan Kafkas Halk'ları bir şüphemiz bulunmamaktadır .
Ve bir kısa öykü. Siz Doğu Türkistan için yazılsa da, Çeçenistan için de düşünebilirsiniz.
UMUT Kırk yaşlarındaki adamın elleri koynuna gitti, çabucak koynundan çıkardığı kağıdı yine aynı yaşlardaki diğer adamın ellerine tutuşturdu. Karanlık sokakta yalnızdılar ama korkuyla çevresine baktı, sonra fısıldadı; -Gardaş gider değil mi ? -Merak etme sen, kendi ellerimle büyük elçiliğe vereceğim. Gülümsemeye çalıştı, ağzında dişlerinin nerdeyse yarısı yoktu. -Herhal haberleri yoktur. Yoksa bize yardım ederlerdi, değil mi? -Yok dedim ya. . , Benim gitmediğim ülke kalmadı nerdeyse. Oralara da gittim. Kimsenin haberi yok. -Kağıdı yetkililere verirsin gardaş, hem sende söylersin neler çektiğimizi. Türkçe'yi iyi konuşan Rus genç acele etti ; -Tamam tamam yakalanacağız hadi parayı ver. Adam yeni hatırlamış gibi koynundan yıllarca biriktirdiği parayı çıkardı. -Al. . . . Açız, iş bulamıyoruz ama bu iş için helal olsun al. Genc Rus parayı sayarken, o anlatmaya devam etti, -Çinliler bizi aç bırakıyor, işsiz bırakıyor. Bir çocuktan fazlası yasak, işsiz olanların çocuk yapması bile cezalandırılıyor. Erkeklerimiz, onların kızlarıyla evlenemiyor ama onlar topraklarımıza sahip olmak için, bizim kızlarla zorla evleniyor. Bazılarımız, hiç olmazsa kızları aç kalmasın diye evlendiriyor. Genc sıkılmıştı, -Yakalanmadan ben gideyim. Adam gözü yaşararak aceleyle sözlerini tamamladı;"İbadetimize de engel oluyorlar. Kadınlarımızın zorla başını açıyorlar. " -Tamam hepsini söyleyeceğim, hadi eyvallah. Bir an durakladı, adamın altmışında gösteren yüzüne baktı, içinde büyüyen bir kuşku ile sordu; -Kaç yaşındasın ? -Kırk. . . Cevabı duyduktan sonra hızla uzaklaştı. Geride kalan adam, oğlu gibi görünen gencin ardından acılarla bezenmiş yüzüyle gülümseyerek el salladı. Bir süre, karanlık sokaklara baktı sonra yüzüne gülümseme yayıldı. İçinde yeşeren ümidi hissetti, dizlerine yeni bir can geldi. Yaşama yeniden bağlandı. Oysa ülkesinde, Doğu Türkistan da ölüm yaşının çok düşük olduğunu iyi biliyordu. * * * * * * * * * * Genc Rus, parayı alıp, mektubu atmayı düşünmüştü ama eksik dişleriyle kendisine bakan Türk'ün hayali peşini bırakmamıştı. Sonunda Çin’den ayrılmadan, Türkiye elçiliğine uğramış, mektubu vermişti. Yetkili mektubu alıp kendisine beklemesini söyledi. Ticaret için çoğu ülkeye giden Rus, bildiği bir kaç dilin içinde en iyi Türkçe'yi öğrenmişti. Beklerken sehpadaki 1998 tarihli ama birkaç ay öncesinin gazetelerine gözü takıldı. Birini eline aldı ismini okudu; "Radikal" . Doğu Türkistan'la ilgili bir yazı olduğunu fark edince okumaya devam etti; "Doğu Türkistan'daki Kökten Dinci Akımlar Çin'i Tehdit Ediyor " Bir görevli, elinde geri gönderilen mektupla dalgın Rus'a yaklaştı; -Büyük elçi meşgul sizle görüşemeyecek . Rus, gazeteleri göstererek, şaşkın bir ifadeyle sordu ; -Bu gazeteler hangi ülkenin ? Görevli gülümsedi, -Türkiye. -Hepsi mi ? -Evet hepsi. Adam elindeki gazeteyi bırakıp giderken, gözünde Doğu Türkistanlı adamın yüzü canlandı, sanki kendisiyle konuşur gibiydi; -Sağol gardaş, sağol. . . sağol. . . İçinin burkulduğunu hissetti.
IMPORTANT: The contents of this email and any attachments are confidential. They are intended for the named recipient(s) only. If you have received this email in error, please notify the system manager or the sender immediately and do not disclose the contents to anyone or make copies thereof. *** eSafe scanned this email for viruses, vandals, and malicious content. *** --~--~---------~--~----~------------~-------~--~----~ Bu grubun hiç bir siyasi oluşum, parti, vakıf, örgüt, dernek veya benzeri yapılanmalarla alakası yoktur.Aynı zamanda onlara uzaklığı veya yakınlığıda bulunmamaktadır. Müslüman Anadolu İnsanının Tarafında yer alan Gerçek Vatanseverliği ilke edinmiş, Anti Emperyalist HABER BİLGİ PAYLAŞIM STANDIDIR.." Grupta yayınlanan yorum ve yazılardan yazarları sorumludur.Ayrıca harici linklerden de Anadolu Haber Günlüğü Mesul değildir...
Grup Yöneticileri Mail Adresleri Aşağıdadır kurtulusyolu99@gmail.com bahadirserhad@gmail.com forevermirza@gmail.com
Bu gruba posta göndermek için, mail atın: anadoluhaber@googlegroups.com Bu gruba üyeliğinizi sonlandırmak için şu adrese e-posta gönderin: anadoluhaber-unsubscribe@googlegroups.com Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/anadoluhaber?hl=tr adresinde bu grubu ziyaret edin -~----------~----~----~----~------~----~------~--~---
--~--~---------~--~----~------------~-------~--~----~ Bu grubun hiç bir siyasi oluşum, parti, vakıf, örgüt, dernek veya benzeri yapılanmalarla alakası yoktur.Aynı zamanda onlara uzaklığı veya yakınlığıda bulunmamaktadır. Müslüman Anadolu İnsanının Tarafında yer alan Gerçek Vatanseverliği ilke edinmiş, Anti Emperyalist HABER BİLGİ PAYLAŞIM STANDIDIR.." Grupta yayınlanan yorum ve yazılardan yazarları sorumludur.Ayrıca harici linklerden de Anadolu Haber Günlüğü Mesul değildir...
Grup Yöneticileri Mail Adresleri Aşağıdadır kurtulusyolu99@gmail.com bahadirserhad@gmail.com forevermirza@gmail.com
Bu gruba posta göndermek için, mail atın: anadoluhaber@googlegroups.com Bu gruba üyeliğinizi sonlandırmak için şu adrese e-posta gönderin: anadoluhaber-unsubscribe@googlegroups.com Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/anadoluhaber?hl=tr adresinde bu grubu ziyaret edin -~----------~----~----~----~------~----~------~--~---
0 yorum:
Yorum Gönder
Yorumlarınızda Kişilik haklarına saldırı,küfür ve benzeri ifadeleriniz yayınlanmamaktadır.Yorumları yazarken İsminizi belirtmeniz önemle duyurulur.