PKK'DA NELER OLACAK?
Dağdan inişlerin şova dönüştüğü bir noktada açılıma "balans ayarı" yapıldı…
Peki, hükümete geri adım attıran sürecin PKK cephesinde bir yansıması olacak mı? ABD'nin PKK'nın lider kadrosundan Murat Karayılan, Zübeyir Aydar ve Rıza Altun'la ilgili verdiği "özel olarak belirlenmiş uyuşturucu kaçakçısı" kararı PKK içinde bir değişime neden olacak mı?
Türkiye "irtica eylem planı" belgesini tartışadursun, "açılıma" yönelik "balans ayarı"nın PKK'daki muhtemel etkilerini iyi izlemek gerekiyor. İmralı ve Kandil arasında kriz mi çıkıyor? PKK kritik kararların eşiğinde mi?
Bu soruların yanıtını PKK'nın bir dönem en etkili isimlerinden Şemdin Sakık'ın cezaevinden yeni gelen notlarıyla vereceğiz. Sakık PKK'daki muhtemel gelişmelere ilişkin kritik iddialar ortaya atıyor.
PKK'nın kodlarını en iyi çözen isimlerden biri de olan Şemdin Sakık'ın 15 Ekim 2009 tarihli cezaevi notlarındaki en kritik iddia şu:
"Karayılan gidecek, yerine Cemil Bayık gelecek."
ABD'nin Murat Karayılan, Zübeyir Aydar ve Rıza Altun'u "özel olarak belirlenmiş uyuşturucu kaçakçısı" ilan etmesine en önemli desteği veren isim de Şemdin Sakık oldu.
"ABD'nin kararının önemli sonuçları olacak"
Sakık, "Amerika'dan gelen bu açıklamanın siyasi, örgütsel sonuçları olacaktır" diyerek önemli bir tespitte bulunuyor. Uyuşturucu kaçakçısı ilan edilmişlerce örgütün yönetilemeyeceğini söyleyen Sakık, PKK'nın lider kadrosunda gerçekleşmesi muhtemel bir değişikliğin gerekçesini şöyle anlatıyor:
"Şimdilik olayı 'şaka' gören örgüt kısa sürede bu kararın ne anlama geldiğini kavrayacak, eroin kaçakçısı ilan edilen kişilerce yönetilemeyeceğini, bu ağır yükü değil bir yıl, birkaç ay bile taşıyamayacağını, taşımaya kalkışırsa kendini tehlikeye atmış olacağını görecek ve zaman yitirmeden bu yöneticilerini değiştirmek zorunda kalacaktır. Galiba Öcalan'ın kötü bir versiyonundan başka bir şey olmayan Karayılan saltanatına elveda ediyoruz. Sürpriz olmazsa yerini Cemil Bayık'a bırakabilir."
ABD'nin aldığı kararla ilgili olarak da Sakık şunları yazıyor:
"Hemen söyleyeyim; adı geçen şahısları tanıyan, birlikte çalışan ve tüm çalışmaları hakkında bilgi sahibi olan biri olarak, bu kişilerin özellikle eroin kaçakçılığı ile irtibatlı, hatta yönlendirici konumda olduklarını biliyorum. Sadece bunlar değil, bir zamanlar örgütün üst düzey yöneticiliği yapan Osman Öcalan, Mahir Welat kod isimli Numan Uçar, Ebubekir kod isimli Halil Ataç gibi isimler de bu faaliyeti yürütüyorlardı. Dolayısıyla kararın kendisi kesinlikle hukukidir, gerçeğin ilanıdır; öyle iddia edildiği gibi iftira falan değildir."
"Örgüt Apo ekseninden çıkacak"
Şemdin Sakık tanıklıklarını bir kez daha devreye sokarak, Karayılan ve Altun'la ilgili notlar düşüyor. Ancak PKK'daki muhtemel değişim için örgütün Öcalan ekseninden çıkacağı iddiasını gündeme getiriyor. Şemdin Sakık'ın "kritik" iddiaları şöyle:
"Örgüt içinde en çok çalışma arkadaşına komplo kuran, suikast düzenleyen beş kişi varsa, ilk ikisi bu isimlerdir; belki de Rıza Altun'un boğarak Barlias'taki çiftlik arazisine gömdüğü kızların, belki de Murat Karayılan'ın suikastlara kurban götürdüğü onlarca militanın ah'ı tuttu. Tanrıya şükürler olsun! Zaten Murat Karayılan, 1979'da örgüte katıldığında Suriye-Türkiye sınırında silah kaçakçılığı yapıyordu… Bu karar Kürtlere ya da PKK'ya değil, örgüt liderliğinin tepesine çarpan bir göktaşıdır. Murat Karayılan'ın Öcalan'ın köylüsü ve çocukluk arkadaşı olduğunu biliyoruz. Ayrıca her şeyiyle Öcalan'a bağlı bir kişiliktir. Zaten bu özelliklerinden dolayı örgüt liderliğine getirilmişti. Rıza Altun da benzer durumdadır. Zübeyir Aydar ise Öcalan'ın İmralı'daki tecrit iddiaları için ölüm orucuna yatabilecek kadar Apocudur. Yani örgüt Apo'dan daha Apocu olan bu liderlerini geri plana itmek zorunda bırakılmıştır. Bu ise sadece bunları değil bir de Apo'nun örgüt üzerindeki etkisine darbe vuracaktır. Evet, yeni göreve gelenler de Apo'ya bağlı olduklarını, talimatları ile hareket edeceklerini söyleyeceklerdir, hatta bazen gereğini de yerine getireceklerdir ama bu üçlü çete kadar Apoculuk yapmayacaklardır. Bu gelişme, haliyle örgütü önemli oranda Öcalan ekseninden çıkaracaktır. Bu gelişme sadece PKK'yı değil DTP'yi de etkileyecektir; sanki DTP'nin önünü açmak için bu adımı attılar, bu gelişmeden sonra, 'Öcalan ve Kandil olmadan bu iş olmaz' diyen DTP'liler söylemlerini yumuşatabilirler. PKK muhalifleri de bu gelişmeden cesaret alarak, PKK karşıtı mücadelelerini geliştirecekler."
"PKK'daki o üçlü Türkiye dağlarında silahlı mücadele verecek"
Şemdin Sakık'ın Karayılan-Aydar-Altun üçlüsü için bir iddiası daha var. Bakın Sakık ne diyor:
"Bu gelişmenin başka etkileri de olacaktır: Artık uluslararası medyaya demeç veremeyen, bir kaçakçı olduğu için Avrupa'ya ve Amerika'ya seyahat yapamayan, hatta Amerika'nın işgalinde bulunan Irak'ta bile rahat hareket edemeyecek olan bu üçlü, kendilerini korumak için de olsa ya Kandil'de kalıp daha alt düzeydeki çalışmalara katılacak ya da Türkiye dağlarına gelip silahlı mücadele vereceklerdir. Barışçılık oynama şanslarını yitiren bu üçlü daha fazla savaşçı kesilebilir. Bu karardan sonra bunlardan barış beklenemez artık, Türkiye bir eroin kaçakçısıyla hiçbir şey konuşamaz. Bu gelişme 'lider kadronun da içinde bulunduğu iki yüz kişinin bir İskandinav ülkesine yerleştirilmesi, diğer militanların Türkiye'ye getirilmesi' projesini de alt üst etmiştir. Zira bunlar artık hiçbir koşul altında Avrupa'ya gidemeyeceklerini biliyorlar. Avrupa'ya gidiş yolları kapanan bu liderler silahlı mücadeleyi geliştirmekte daha kararlı tutum takınabilirler ve bu günlerde ateşkesi bozup bozmamayı tartışan PKK'nın ateşten yana karar vermesinde etkin rol oynayabilirler. Dolayısıyla Amerika'nın bu kararı uzun vade için 'Kürt Açılımı' sürecine bir katkı olsa da, kısa vadede ise örgütün ateşkesi uzatması veya silahsızlandırmayı tartışması sürecine de darbe vurabilir. Kim ne bilir, belki de sürece bu biçimde müdahale etmek için bu kararı verdiler."
"DTP, AKP ve koruculuktaki çete deşifre edilmedi"
Kürt açılımına farklı bir bakış açısı getirecek ilginç notları var Sakık'ın. Ona göre henüz "derin Kürtler" dosyası açılmamış. Bir ayağı DTP'de, bir ayağı koruculukta, bir ayağı PKK'da, bir ayağı AKP'de olan insan, eroin, silah kaçakçılığı yapan ihalelere fesat karıştıran her türlü yolsuzluk girişiminde bulunan ağ deşifre edilmedi. Sakık ekliyor:
"Bu şebeke halen bütün varlığıyla karanlık işlerin başında bulunuyor, Ergenekonun çökertilmesiyle meydan tümüyle onlara kaldı. Bu çete olduğu yerde kaldıkça DTP'yi ılımlı bir çizgiye çekemezsiniz, PKK'ye silah bıraktıramazsınız, koruculuk sistemini dağıtamazsınız, içinde milyar dolarlar dönen kaçakçıları durduramazsınız…"
Tutkun Akbaş
Odatv.com
27 Ekim 2009
--~--~---------~--~----~------------~-------~--~----~
Bu grubun hiç bir siyasi oluşum, parti, vakıf, örgüt, dernek veya benzeri yapılanmalarla alakası yoktur.Aynı zamanda onlara uzaklığı veya yakınlığıda bulunmamaktadır. Müslüman Anadolu İnsanının Tarafında yer alan Gerçek Vatanseverliği ilke edinmiş, Anti Emperyalist HABER BİLGİ PAYLAŞIM STANDIDIR.."
Grupta yayınlanan yorum ve yazılardan yazarları sorumludur.Ayrıca harici linklerden de Anadolu Haber Günlüğü Mesul değildir...
Grup Yöneticileri Mail Adresleri Aşağıdadır
kurtulusyolu99@gmail.com
bahadirserhad@gmail.com
forevermirza@gmail.com
Bu gruba posta göndermek için, mail atın: anadoluhaber@googlegroups.com
Bu gruba üyeliğinizi sonlandırmak için şu adrese e-posta gönderin: anadoluhaber-unsubscribe@googlegroups.com
Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/anadoluhaber?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin
-~----------~----~----~----~------~----~------~--~---
0 yorum:
Yorum Gönder
Yorumlarınızda Kişilik haklarına saldırı,küfür ve benzeri ifadeleriniz yayınlanmamaktadır.Yorumları yazarken İsminizi belirtmeniz önemle duyurulur.