T a r a f s ı z D e ğ i l i z

[KomploTeorileri] Çocuk, bilgisayar ve eðitim

Nurullah AYDIN
6 Ekim 2009


Çocuk, bilgisayar ve eğitim!

Okullar açıldı.. Her yaştan çocuklar okul ev güzergahında hareket ediyor..
Anneler, babalar çocuklarının en iyi şekilde yetişmesi için özverilerde
bulunuyorlar. Bazı aileler yemeyip içmeyip giymeyip aman çocuğum iyi
beslensin iyi giysin okulda arkadaşlarından farklı olmasın eziklik duymasın
diye çaba gösteriyor..

Tabi bu arada çocukların bilinçlenmesinde okulda öğretmenlerden daha çok
anne babalar önemli rol oynuyor..

Nasıl bir ev yaşamı, nasıl bir çalışma ortamı sorusu, herkes göre
değişkenlik gösteriyor.

Bu arada tabi çocuğun uzun bir yarışa hazırlayan aileler, bilgisayar
destekli çalışmayı artık zorunlu olarak görmektedirler.

Böylece yaşıtlarıyla iletişim kurmak için sokağa çıkan oyun oynayan çocuk,
okulundaki sportif yada sosyal etkinliklerle bunu sağlamaya çalışıyor..

Tabi aileler; zorlu sınavlar ileride geleceği için çocuğu bir noktada yarışa
hazırlanan kobay gibi görebiliyor.

Bunun içinde yarışmak kavramı, başkalarından önde olma anlayışı bilinç
altına yerleştirilmeye çalışılıyor.

Bakın; hep anlatılan bir hikaye vardır.
Büyük bir bilgisayar firmasının genel müdürü, bilgisayar fuarında kendi
standının bir isiyle uğraşırken telaşlı bir baba sokulur yanına...
- "Kardeş bakar misiniz," der, tezgahtar sandığı genel müdüre.
- "Çocuğuma bir bilgisayar almak istiyorum. Hangi modeli tavsiye edersiniz?
Ram'ı kaç olsun? Hafızası kaç gigabayt olursa iyidir? CD okuyucusu
recordable olursa daha iyi olur mu? Ekran kartı kaç megabayt olursa iyi
sonuç alırız? Bu modeli ileride update edebilir miyiz?"

Bilgisayar firmasının müdürü, nefes almadan konuşan ve isteklerini ardı
ardına sıralayan baba sözünü bitirince araya girer...
- "Çocuğunuz kaç yaşında?"
- "On bir."
- "Siz ona en iyisi gidin bir bisiklet alin beyefendi."

Çocuklarla ilgili haberlerin gündeme gelişi halinde bu öyküyü düşünürüm..

Bilgi amacı ile kullanılmayan bilgisayarların insan üzerine tahribatından
kuşkulanırım hep. Bu kez de öyle oldu zaten. Çocuklarını ortalıkta patırtı
yapmasınlar diye dört - beş yaşlarında bilgisayarın önüne oturtan anne ve
babalar, onlara artik bir bilgisayar oyunu kadar uzak kaldıklarını hala fark
etmiyorlar.

Potansiyel katil yetiştiren Doom oyunlarının, kötü ile iyiyi ayırmaktan
yoksun taze beyinlere şeytan veya kurban olmayı öğütleyen fantastik
interaktif safsataların; büyücüler, cadılar, efsunlu yüzüklerden ibaret
saçma sapan Hollywood yapımlarının o güzelim kuşağı gelip koyduğu yer
elbette ki bir uçurumun kıyısı olabilir..

Üstelik en eğitimlilerin arasından çıktı bu intiharlar. Ve çok şaşırdı
anneler babalar.

Böyle hazırlanıyor çocuklar hayata.
Anneler, babalar, öğretmenler; o okula girebilmek için yıllarca bir tek şey
öğrettiler çocuklarına:
"Bilgisayarının başına otur ve diğerlerini parçalamayı öğren. Eğer test
sınavlarında senin yaşındaki 10 arkadaşını elersen, yani 10 arkadaşının
hayatini kaydırabilirsen, onları mahvedersen yabancı dille eğitim yapan o
okullara girebilirsin. .. Mutlu olmak için 10 kişiyi mutsuz etmen lazım
çocuğum." dediler, diyorlar…

Ama aileler arasında insan yetiştirmek yerine sınavları birer birer kazanan
bir robot yetiştirme eğilimi daha çok ağır basıyor. Onları ağaç seven,
deniz seven, kuş seven, doğa seven birer çocuk olarak yetiştirmek yerine,
onlardan test hocasını sevmelerini istiyoruz nedense.

Bir çocuğun mutlu olması için oyunları, bebeği, futbol topu ve bir bisiklet
yeter... Bir bisiklet bazen daha çok şey öğretir çocuğa.

Oysa; yeni kuşağın iyi eğitilmesi, hem aile için, hem toplum için, hem de
insanlık için olmazsa olmaz bir gerekliliktir.

Günün Sözü: Çoğunu kişilikli yetiştirirsen, geleceğini güvenceye almış
olursun.

0 yorum:

Yorum Gönder

Yorumlarınızda Kişilik haklarına saldırı,küfür ve benzeri ifadeleriniz yayınlanmamaktadır.Yorumları yazarken İsminizi belirtmeniz önemle duyurulur.