GDO MHP'ye Uygulandı.(Gökhan Akgün) |
Türk milliyetçiliğin siyasal zemindeki adresi MHP 9. Olağan Kongresini gerçekleştirdi. Bir Türk milliyetçisi olarak bu kongrenin sonuçlarının bir siyasal partinin 2-3 yıllık geleceğine değil, Türk milletinin buhranlı geçeceği görülen önümüzdeki günlerine ışık tutmasını dilerdim. Lakin böyle olmadı, bu sefer düzelir mi umutlarımız gene güneş gören karlar gibi eridi.
Kendisine karşı en son 2003 kongresinde aday çıkan genel başkan "körler sağırlar birbirini ağırlar" organizasyonunda gene tek sloganla "hareketin lideri devlet bahçeli" bütün topluma birlik, beraberlik mesajı vererek (ülkücüler hariç) zaferle çıktı (!) normalde hayırlı olsun, Allah utandırmasın demek gerek ama ülkücü oluş gerekçelerimiz, bizi var eden değerler susmamızı kabullenmiyor, dil sussa gönül rahatsız, açılmak ve anlatmak istiyor.
Genel Başkan konuşmasında bütün milleti "MHP millet merkezlidir" diyerek bu çatının altına davet etti. El-Hak doğrudur. Mhp milletin özünde, merkezindedir. Lakin kadro nerededir, millet merkezli midir? Yoksa kulis ve siyasette emekliye ayrılmış DYP-ANAP eskilerinin kadrosu mudur?
Siyasette emekliye ayrılmış kadroların tekrar gün yüzüne çıkacağı veyahut kalan siyasal hayatlarının son dönemini rahat, bolluk içerisinde geçirecekleri Milliyetçi Huzurevi Partisi kimliğine yöneliş mi var yoksa? Kendini ifade ederken biraz da hamasetle "biz 18 yaşında bu memleketi yönetmeye talip olduk" diyen hareketin mensupları, partinin en üst kademelerini DYP-ANAP-DSP üçgenine teslim etmiş de haberimiz yokmuş.
Son günlerin gündem meselesi GDO geliyor aklıma. Yıllardır yediğimiz ürünlerin rahatça arza sunulması için mevcut iktidar yasa hazırlıyor ve toplum refleks ortaya koyuyor doğal olarak. Oysa kendime bakıyorum. İnandığım değerlerin genleriyle oynanıyor. MHP mutasyona uğruyor. Yıllardır eleştirdiği, liberal sistemin fahişesi olarak nitelendirdiği siyasal kadroları bünyesine toplarken hiç mi hiç rahatsızlık duymuyor. Domatese böcekler yaklaşmasın diye eklenen akrep geniyle bugüne kadar fedakarlıklarla Türk milliyetçiliği belirli noktaya getirmiş bireylerin itelenip yerlerine başka kaynaklardan beslenmişin getirilmesi bende aynı ürpertiyi uyandırıyor.
Yazmaya kalksak sayfalar alacak olan kendimizce yanlış gördüklerimizi bir kenara iterek bekledik biz 8 Kasım 2009'u. Çünkü Türk milleti buhrana sürükleniyordu ve bu sıkıntıdan bu milleti kurtarıp aydınlık ufuklara yelken açacak siyasal kadro MHP olmalıydı. Olmadı. Olamadı. Kendisine karşı aday çıkmasını dahi hazmedemeyen ve bu hazmedemeyişi rahatça Gevaş Koyunu tavrı ile kabul eden bir yapıdan güzel günler için umut beklemenin safdillik olduğuna inanıyorum şimdi.
Gelişecek sağlıklı Türk milliyetçiliği önünde baraj olma görevi yüklendi MHP'ye. Kendi kültürünü oluşturamamış ki, oluşan kültürünü ayaklar altına almayı göze alan bir ideolojiden bahsediyoruz bugün. Her fırsatta "ülkücü gençlik sokağa inmeyecek" diyen genel başkanın, aday olma cüretini gösterenlere karşı ülkücü gençliği sokağa davet etmesine sıkça şahit oluşumuzdur. Bu da ülkücü hareketin kadrodan daha çok yığına, güruha dönüştüğünün göstergesidir. Yığınları idare etmek için de çoban lazımdır. Malum en iyi çoban kadrosu bu işi yıllarca yapmış ötekilerden temin edilebilir ve öyle de yapılmıştır.
Oysa 2007 seçimlerinde kendisine Ankara 2. sıra verildiği için istifa eden ötekilerin tavrını genel başkan anlamıştır diye düşünmüştük. Ülkücü hareketin bünyesinde hizmet gereği istiklaldir istikbal değil. Ötekilerin istikbal tavrını genel başkanımz çözmüştür diye ümit ediyorduk maalesef olmadı. Genel başkanımız delegenin slogan atarak dinlediği konuşmasında herkese çağrı yaptı; ülkücüler hariç. Memleket sevdası için kafa patlatan ve bu uğurda makam ve mevkileri elinin tersiyle itenleri dizgine almak kolay değildir. Güdülemez ülkücüler. Güdülemedikleri için de başkalarına karşı istenildiği zaman güdülenemezler.
Merhum Başbuğun cenazesine katılan fedakarları arıyordu gözüm. Üstlerinde eskimiş bir ceket, yüzlerinde çektikleri acı ve sıkıntının madalyası çizikler olan. Her zaman onurlu ama dik ve söylediğinden çekinmeyen ve konuşurken yutkunmayanları aranızda gören var mı, çünkü ben 8 Kasım`da Ankara`da göremedim. Gören, duyan ve bilen varsa haber eylesin.
Gökhan Akgün
http://www.yusufiye.net/modules.php?name=News&file=article&sid=406--
Türk Milletinin üzerine çökmüş karabasan giderek çözülmekte ve zayıflamaktadır. Hainlerin planları bozulmakta, figüranları sürekli açığa düşmektedir. Milletin rağmına sürdürülen derin yolculuk sona yaklaşmıştır. Millet artık egemenliğine, iradesine sahip çıkmaktadır.
http://dava-vatan.blogspot.com/
--~--~---------~--~----~------------~-------~--~----~
Bu grubun hiç bir siyasi oluşum, parti, vakıf, örgüt, dernek veya benzeri yapılanmalarla alakası yoktur.Aynı zamanda onlara uzaklığı veya yakınlığıda bulunmamaktadır. Müslüman Anadolu İnsanının Tarafında yer alan Gerçek Vatanseverliği ilke edinmiş, Anti Emperyalist HABER BİLGİ PAYLAŞIM STANDIDIR.."
Grupta yayınlanan yorum ve yazılardan yazarları sorumludur.Ayrıca harici linklerden de Anadolu Haber Günlüğü Mesul değildir...
Grup Yöneticileri Mail Adresleri Aşağıdadır
kurtulusyolu99@gmail.com
bahadirserhad@gmail.com
forevermirza@gmail.com
Bu gruba posta göndermek için, mail atın: anadoluhaber@googlegroups.com
Bu gruba üyeliğinizi sonlandırmak için şu adrese e-posta gönderin: anadoluhaber-unsubscribe@googlegroups.com
Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/anadoluhaber?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin
-~----------~----~----~----~------~----~------~--~---
0 yorum:
Yorum Gönder
Yorumlarınızda Kişilik haklarına saldırı,küfür ve benzeri ifadeleriniz yayınlanmamaktadır.Yorumları yazarken İsminizi belirtmeniz önemle duyurulur.