27 Kasım 2009

Turk Irkciligi ile Yuzlesme Yaziti

Turkce karakterler ve yaziti gorebilmek icin link:
http://open-flux.blogspot.com/2009/11/turk-rkclg-ile-yuzlesme-yazt.html

22-23 Kasım 2009
Kürt Ulusuna, Kürt İnsanına Yönelik Gelişen Nefret Dolu
Türk Irkçılığı ile Yüzleşme Yazıtı

Aşağıda ilk 40 santiminin resmini gördüğünüz bu işim aslında yaklaşık
44 (43.57) santim eninde ve yaklaşık 617 (616.73) santim boyunda.
O üzerine tıklarsanız açılacak ekranınızda ama tıklamadanönce beni
okumaya devam etmenizi öneririm.

2007 yılında "Nefret tünelinde Aşk" başlıklı çağrımı yaptığımda

, internette, forumlar ve haber sitelerinde yazılan ırkçı mesajların
ve ırkçı seslenişlerin karşısına türk ve kürt, türk ve arap, rum,
ermeni ya da bu gibi çift ulusal kimlikli aşkların videolarını koymak
istemiştim olası katılımcılar eliyle. Binlerce destek, onlarca katılım
cevabının ardından "kimse videosunu bitirip de yollayamadığı için"
iptal oldu sanat etkinliği...

Yani ırkçı nefret mesajlarının, yorumlarının evrilip de içinde
yeralacağı bir şeyler yapmayı uzundur istiyordum.
O zamanlar kararım, bu nefret dolu satırları hiçbir zaman kendi
başlarına yeniden dolaşıma sokmamak ve okutmamaktan yanaydı.

O günden bugüne çok şey oldu, çok şey değişti Türkiye'de.
Bugün 22 Kasım 2009 günü İzmir'de atılan taşlar, tekme, yumrukla ve
sloganlarla ırkçı saldırıya uğrayan DTP konvoyunun ardından önerdiğim
"Dikilmesi mümkün 'İzmirli ırkçılar' heykel tasarımı"mın

ardından, yaptığımla yetinemeyen bir noktaya geldim ve karar
değiştirdim.

Ben birileri sorduğunda kendini İzmir Karşıyakalı diye tanıtan bir
insanım.
Ankara'da doğmuş olmam, 23 yıl İstanbul'da yaşamış olmam bunu
değiştiremedi.
Çünkü ben ilk kez o kentte aşık oldum, işkence gördüm, hapsedildim,
aldatıldım, dolu dolu sevindim, deli gibi heyecanlandım, şiir yazdım.
Tam da 47. yaşımı doldurduğum bugün, bir "Türk ırkçılığı ile yüzleşme
yazıtı"yla, yüzüm en çok yine İzmir'e dönük karşınıza çıkacağımı kim
söylese inanmazdım.

Bu 6 metreyi aşan yazıt 1265 satır ve 33120 sözcükten oluşuyor.
Olayın olduğu 22 ve ertesi 23 Kasım günlerinde internette değişik
haber sitelerinde ve her seferinde benim heykel tasarımıma da uğursuz
bir ilham veren aynı fotografa bakılarak yazılan, olup bitenlere dair
okuyucu yorumları...
Hepsi türkün, kürt ulusuna, insanına, özetle kürde kesif nefretini
içeren zehirli ırkçılıkla malül.
Yaşadığım ülked, İsveç'te ve dünyanın çok geniş bir bölümünde, bu
yorumların her biri ayrı bir polis soruşturmasının konusu olabilecek,
toplamı ise topluma yönelik, kültürel, siyasi ve yasal zeminde
ırkçılık karşıtı kapsamlı bir programı devreye sokacak niteliğe sahip.

Bu kez karar değiştirdim ve böylesi bir uğrakta, böylesi bir
yüzleşmeye, bu ülkenin ihtiyacı olduğunu düşündüğüm için, çok düşünüp,
taşınıp, bu yorumları olduğu gibi işime taşıdım.
Umarım yaptığım şeyin gücü, bu zehirin ikna çabasından daha güçlüdür.

Yine de 48 saatte bunların yazılabildiği ve mesela dün Çanakkale
Bayramiç'te üç kürt erkeğini linç etmek için karakol zorlanır, kürt
evleri taşlanırken,

belki de milyonların o saldırganlarla aynı ilkellikte düşünebildiği,
buna benzer yeni binlerce yorumu daha, peşi sıra günlük yaşantısının
her anına ve internete de ekleyebildiği bir Türkiye ise karşımızdaki,
bence bunu yapmam gerekiyordu.

Bu metinlerdeki zehiri şerbet bilenlerle değil, bu gerçekliği en az
ben kadar bilenlerle de değil işim, geri kalanlarla...
Durum ne kadar vahim hala anlayamayanlarla.
Onlar okusun.
Onlar tıklasın sadece aşağıya...
Varacakları nokta beni bu işi yapmaya getiren noktaya yakın olursa en
başta "Irkçılığa ve milliyetçiliğe Dur De!"

girişimi olmak üzere bu gidişe karşı bir şeyler yapabilecekleri
yerler, oluşumlar, örgütler var Türkiye'de bilsinler.
Başbakan Tayyip Erdoğan'ın da içinde yeraldığı bir tür kör aymazlığa
düşmesinler olan bitenin anlamına dair.

Bu üretimde çok zorlandığım, internete, size ulaşabilecek şekilde
yüklenebilmesinin yolunu çok zor bulabildiğim işe dair iki teşekkür
borcum var: Karım Leyla'ya ve Pınar Taşkıran'a. İyi ki varlar.

Uyarı: Aşağıda yeralan imge, yazıt, hatta belki de onurunu yitirmekte
olan bir kentin (ülkenin?) olası mezar yazıtı, 6 metre boyunca sürecek
olan çok zehirli, ırkçı nefret ve küfür cümlelerinden oluşmuştur.
Çocukların yanında açılmamalıdır. Okumanın, ruhunuza kalıcı zararlar
verebileceğini bilmelisiniz.

Link: http://open-flux.blogspot.com/2009/11/turk-rkclg-ile-yuzlesme-yazt.html

Hakan Akçura

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorumlarınızda Kişilik haklarına saldırı,küfür ve benzeri ifadeleriniz yayınlanmamaktadır.Yorumları yazarken İsminizi belirtmeniz önemle duyurulur.