[anadoluhaber:36447] AB RAPOR HEDEFİ: ATATÜRK // Ertuğrul KAZANCI/Eğitimci-Hukukçu

 
 

AB RAPOR HEDEFİ: ATATÜRK…

 

 

  Ertuğrul KAZANCI/Eğitimci-Hukukçu

 

 

        Tarihsel gerçekler, Batı kaynaklı emperyalizmin Anadolu'daki Türk varlığından duyduğu hoşnutsuzluğunu belirtir."Mondros" silah bırakışması ve "Sevr" antlaşması, emperyalizmin sevinçle karşıladığı olaylardır. "Hasta adamın", dürülen defteriyle birlikte bir daha dirilmemek üzere silinip gittiği sanılmıştır. Saldırganların içteki kötücül bağdaşıkları da bu sanıya gönüllü katılmışlardır. Ama antiemperyalist Anadolu İhtilali, umulmadık utkuyla sonuçlanınca işler değişmiştir. Kemalist Devrim; siyasal, sosyal ve ekonomik kazanımlarını kültürel derinliklere bile taşıyıp kudretli bir devlet biçimiyle belirince emperyalizm, plan ve programında zorunlu ertelemeler yapmıştır.

       Ama1950'lerden sonraki kayıtsız-koşulsuz Batı uyduculuğu, Devrimci Türkiye değerlerini bozmak isteyenlere fırsatlar yaratmıştır. Lozan'a karşı Sevr'in özlemi, Batı'da yeniden canlandığı gibi içteki karşıdevrim tutkunları da dış payandalı ortam yakalamışlardır.

       1955 yılındaki"Bandung" konferansı, Asya-Afrika halklarının sömürge boyunduruğundan kurtulma çabasına karşıt bir Türkiye'yi şaşkınlıkla izlemiştir. "Mazlum" ulusların önderi olarak Kurtuluş Savaşı'ndaki başarısı alkışlanan Türkiye, artık zalim ülkelerle iç içedir. "Tam bağımsızlık" üzerine kurulmuş Türk devleti, dış odaklara bağlı duruma düşürülmüştür. Saldırgan paktlara üyelikle barışçıl inandırıcılığı sarsılmış, kapitalizme pazar olunmuş, sosyal devlet niteliği silinerek vahşi liberalizmin geçer akçeliğine inilmiştir. Bölücü düşüncelerin kol gezdiği, "hurafe ve safsatanın" kaynaştığı içler acısı gelişmeler yaşanmıştır. Şimdilerdeki hedef, Mustafa Kemal'in seçkin kişiliğinde açılacak gedikle Cumhuriyet ve Devrim bilincini yerle bir etmektir. Böylesine yönelişin iç tarafı bellidir. Dışta ise AB,  olumsuz bir ataktadır. Yeni AB İlerleme rapor taslağı da en taze kanıttır.

       Sorun nedir?

       Önce Atatürk'ün ünlü deyişinde yer alan; "Çağcıl uygarlık" açılımı, kavram olarak doğru algılanmalıdır. Değinilmesi gereken odur ki; Kemalizm'i ideolojik bir bütün olarak görmeyerek, sulandıranların bilgisiz ve içeriksiz görüşleri, gerçeği yansıtmaz. Örneğin Kemalizm; antiemperyalist ve tam bağımsızlıkçıdır. 1937'de Anayasal esas olarak konulmuş "Altı Ok" ilkeleri vardır. Bu ilkelerden birine ağırlık verip de diğerlerini geride bırakan yaklaşım onaylanamaz. Yüzeysel ve esasından saptırıcı böylesine tutuma bir de karşıdevrimci safın;  "külliyen inkâr" yaklaşımı eklenirse,  ülke ve ulus için doğan tehlike apaçık anlaşılır.

      Çağcıl uygarlık, Batıcılık değildir. Batı emperyalizmini savurup atmış bir ulusun ulaşmak istediği uygarlık, evrensel anlamda var olan tüm yararlı değerlere erişme istencidir. Toplumsal yoğunluklu, bilimsel ve insani bütün kazanımlarda, dünya coğrafyasının sadece bir bölgesi ölçüt değildir. Onun için de örneğin; siyasal ve ekonomik belli amaçları bulunan, yerkürenin her yanına ABD ile beraberce saldıran AB olgusu çağcıllığa sahip çıkamaz. Aslında bu olgu, Türkiye için; Sevr'i esas tutan, ulusal egemenlik erkini kaldıran, kamu yararı politikaları yadsıyan, Kıbrıs, Patrikhane ve sahte Ermeni soykırım savlarında alabildiğine taraflıdır. Bu olgu, Türkiye'yi; özelleştirmeci, tahkimci ve yurt topraklarını satış yağmasına getiren özdedir. Bu olgu; "AB'nin yolunu Atatürk tıkıyor" diyen, Türkiye'de etnik karakterli faşist kümeleşmeleri dışarıdan kotaran yapıdır.

Türkiye için gündeme gelecek AB ilerleme raporunda; "Atatürk'ü Koruma" ve "Türk Alfabesi" içerikli yasaların; "İfade özgürlüğünü" kısıtladığı belirtilerek, kaldırılması öngörülecektir. Son marifet budur. Kemalist Devrim'den verilen ödünlerle oluşan iç destek de hazırdır. Düşünce dönekliğinde yol bulanlar en önlerdedir. Görevleri, AB'nin raporuna koşut yayımlar yaparak kamuoyunu etkilemektir. Öyleyse soralım: "Eğer Atatürk, Batıcı olsaydı AB O'nun varlığını silme ve piyonlarına sildirme atağında olur muydu? Atatürk ancak, toplumsal yararlı ve evrensel nitelikli her gelişmeden uygarlık payı çıkaran görüş sahibi olmuştur.

       Kemalist Devrim, bu ülkeyi; uluslararası alanda onurlu, fabrikalar açan, madenler çıkaran, kadınına kimlik veren, hak ve hukukla toplumu tanıştıran, barışçı, eğitimli, kültürlü, köy gerçeğini kavramış ve işçi haklarına saygın, yurttaşlık bilinçli ilerici ve toplumcu özelliklerle donatmıştır. Devrim, halkımıza ancak; uygar, tutarlı ve çağcıl derinlikte değerler kazandırmıştır. Kemalist politikalarından sapma çabalarıysa dirlik ve esenliğimizi bozmuştur.

        Nerededir pakt ve blok dışı gerçek bağımsızlık? Yüzde dokuzluk ekonomik büyüme hızı 1930'larda mıdır? KİT'lerin; üretim, istihdam ve ucuz tüketim öğeleri taşıyan varlıklarından eser mi kalmıştır? Biat tutsaklığı yeniden mi revaçtadır? Ayrışımlara giden körüklemelerle ulusal bilinç nasıl örselenmiştir? Anlaşılan odur ki, Lozan'da yitirdiklerini geri alma peşindeki emperyalizm; karşıdevrimci, liberal ve teokratik üçgenin iç sacayağını yaman dost tutmuştur.

       Emperyalist raporlarla ve düşünce özgürlüğü hinliği altında  " Atatürk'ü Koruma" ve "Türk Alfabesi" yasalarını tartışmak, amaçlıdır. Devrimci Cumhuriyet'e iyice bir son verilecek ve Türk Alfabesinin yerini etnik alfabeler alarak, ulusal iletişim duraksatılacaktır.

        Sonuç:

     Sömürgen emperyalizm elbette kendi rotasını yürütecektir. Asıl tehlikeli olan, bu ülkede yurttaş kimliğinde yer almış; aymaz ve sapkınlardır. Çünkü tarih tanıktır ki, iç gevşeme, çözülme ve hıyanetler dıştan gelecek felaketleri çağırır.

      Cumhuriyet ve Kemalist Devrimi yürekten savunan güçlü kararlılık, bu ülkede ağırlıklı bir ulusal bilinçle yaşamaktadır. Bu bilinç elbette kendi değerlerini korumanın çabasındaki yol ve yöntemi bulacaktır. Bunun bilinmesinde İsmet İnönü'nün deyişiyle; "Sayısız yararlar vardır"

 

          

 

              (01 ARALIK 2009 tarihinde Cumhuriyet gazetesinde yayımlanmıştır.)                                                                                                    

 

      

 


--~--~---------~--~----~------------~-------~--~----~
        Bu grubun  hiç bir siyasi oluşum, parti, vakıf, örgüt, dernek veya benzeri yapılanmalarla alakası yoktur.Aynı zamanda onlara uzaklığı veya yakınlığıda bulunmamaktadır. Müslüman Anadolu İnsanının Tarafında yer alan Gerçek Vatanseverliği ilke edinmiş, Anti Emperyalist HABER BİLGİ PAYLAŞIM  STANDIDIR.."
      Grupta yayınlanan  yorum ve yazılardan yazarları sorumludur.Ayrıca harici linklerden de Anadolu Haber Günlüğü Mesul değildir...

Grup Yöneticileri Mail Adresleri Aşağıdadır
kurtulusyolu99@gmail.com
bahadirserhad@gmail.com
forevermirza@gmail.com

Bu gruba posta göndermek için, mail atın: anadoluhaber@googlegroups.com
Bu gruba üyeliğinizi sonlandırmak için şu adrese e-posta gönderin: anadoluhaber-unsubscribe@googlegroups.com
Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/anadoluhaber?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin
-~----------~----~----~----~------~----~------~--~---

0 yorum:

Yorum Gönder

Yorumlarınızda Kişilik haklarına saldırı,küfür ve benzeri ifadeleriniz yayınlanmamaktadır.Yorumları yazarken İsminizi belirtmeniz önemle duyurulur.