[anadoluhaber:36453] Masonluğun yüzüncü yıl pul'u ve başbakanı suçlamak

Masonluğun yüzüncü yıl pul’u üzerinden başbakanı suçlamak

PTT’nin Masonluğun Türkiye de resmi olarak kuruluşunun 100. Yılı münasebeti ile bir pul bastırmasından söz konusu ediliyor ve bu gerek medyada gerek yazılı basında ve gerekse internet medyasında yer alıyor ve bu konuda geleneksel olarak fatura yine hükümete ve Başbakana çıkarılıyordu.

Halbuki Padişah olmasına rağmen Sultan Abdülhamit han bile bunlara dokunamamış ve bu yüzdende takibata uğrattığı muhalifleri kendinsin takibatından kurtulabilmek için masonların uzattıkları eli tutup mason olmuşlardı. Bu durumda Sultan Abdülhamitin aldığı tedbirlerin bile ters çevrilip aleyhine kullanılabildiği üstelik masonların muhalifleri de yanlarına çekerek kendisinin de tahtan indirilmesine ve sonrada Osmanlı Devleti Aliye’sinin yağmalanmasına ve işi devleti yok etmeye kadar vardıkları da bilinmektedir.

Haberden bir alıntı

 

Cemal Kalyoncu'yu bu kadar önemli gazeteci yapan bilgi nedir, bırakalım kendisi açıklasın:
"2009 yılında, büyük üstatlığını Salih Evcilerli'nin yaptığı Hür ve Kabul Edilmiş Masonlar Büyük Locası bir dizi etkinlik düzenledi. PTT'nin özel pul baskılı kart hazırlayarak katıldığı 100. yıldönümünün ilk etkinliği temmuz ayındaydı ve ENKA Eşref Denizhan Açıkhava Tiyatrosu'nda bir konserle bir araya geldi mason biraderler. 25 Eylül'de, bu sefer Hilton Oteli'nde, 450 kadar mason ile eşleri ve 400'ü aşan sayıda da yabancı konuğun katıldığı bir program düzenlendi. Hem de harem selamlık. Ardından da Four Seasons'da akşam yemeği yendi. Bunları masonların kendi açıklamalarından değil, başka kaynaklardan öğreniyorduk. Mesela, mason olmamasına rağmen bu toplantılara katılan deprem uzmanı Prof. Dr. Ahmet Ercan'dan..."

Kalyoncunun bu yazısını İktibas bazı yazarlar ise mal bulmuş mağribi gibi şu şekilde açıklamalar yaparak yazıyı aktarıyorlar. Bunların böyle aktarılmasını da aslında masonlar destekleyerek ileride bu hükümetin de ipini çektiklerinde, bu ipi çekme suçundan kendilerinin sorumlu tutulamayacağını. Çünkü kendilerinin Atatürk’ü çok sevdikleri gibi bu hükümeti de çok sevdikleri intibaı uyandırarak kendilerini şimdiden aklamaya çalışıyorlar dersek yanılmayız sanırım.

Eh Çok sevdikleri Atatürk’ün başına neler getirdiklerini düşününce, hükümetin ve sayın Başbakanımızı nelerin beklediğini tahmin etmek de hem aklı eren ve hem de iki yüzlülük etmeden, bildiğini gördüğünü yazanlar açısından tahmin etmenin hiç de güç olmadığını da söyleyebiliriz. Yazıyı alıntılayanlardan biriside hem haberi yaygınlaştırıyor. Hem de Kalyoncu için sanki herkesin ulaşamayacağı bir habermiş gibi yılın gazetecisi seçilmesini öneriyor. Bu haber gibi netameli haberlerin sadece Masonların akredite yazarlarının yazmasına izin verildiğini de bilmezden geliyor. (Diğerleri de fark etmiyor ama akredite olmayanlar sadece internet de ücretsiz yazanlar yazabiliyor. Geçimini yazar olarak sağlayanlar için bu gibi yazılar ise pek çok tehlikeler içeriyor da hadi iktibas edenler bilmiyor deyiverelim)

Evet, Cemal Kalyoncu, daha yazısının başında, Türkiye Cumhuriyeti devletinin resmi posta idaresi olan PTT'nin, ülkemizdeki örgütlü mason varlığının 100. yılı "anısına" resmi kartpostal bastırdığını açıklıyordu. Böylece, Türkiye masonlarının hangi hükümet zamanında "en özgür" çalıştıklarını da öğrenmiş oluyorduk. Tabii ki, Cemal Kalyoncu'yu bu gazetecilik başarısı için kutlamamız gerekir. Hatta, yılın gazetecisi ödülü vermeyi şimdiden öneriyorum.

Diyebiliyorlar. Konuya devam edelim. AKP’nin gücünün masonlara yetmesi mümkün değildir. Tıpkı Padişah olan Abdülhamit’in ve Milli lider olan ilk Cumhurbaşkanımız Atatürk’ün gücünün de 1920 den 1935’lere kadar yetmemiş ve en sonunda kendisini artık en güçlü gördüğü dönemde kapatabilmiş ve bundan anlaşıldığı gibi kendisinin var olduğunu sandığı gücün aslında kendi elinde olmadığını kendisini öldürürlerken fark etmiş olmalıdır.

Çünkü İ.İnönü’nün ne tehlikeli bir kişi olduğunu bildiği için onu kendisi ölmeden öldürterek milleti kendisinden sonra onun eline düşmekten kurtarmaya çalıştığı ama

kendisinin masonlarca İnönü öldürüldü diye aldatılmış olduğu pek çok rivayetler ile günümüze kadar gelmiştir. İnönü’yü ve nede olsa eski arkadaşım kendisini öldürttüm zanneden Atatürk, bari çocukları açıkta kalmasın diye hasta yatağında, mirasından önemli bir payı İnönü’nün çocuklarına vasiyet yazarak bırakmıştır. O arada Başbakan da yine bir mason olan Celal Bayar’dır. Bu durum dahi çok düşündürücüdür.

Kendisinin öldürülmesinden sonra İnönü ortaya çıkmış ve ülkeyi bir daha tamir edilmesi imkânsız şekilde hasara uğratmıştır.

Masonlar konusunda Menderesinde iki bakanının da mason olmadıkları için idam edildiklerini unutmayalım. Bilhassa dışişleri bakanı olarak  gerçek bir Osmanlı beyefendisi olan ve gerçek bir diplomat olduğunu Kıbrıs’a müdahale hakkımızı kabul ettirerek anlaşmalara sokan Rahmetli Fatin Rüştü Zorlu'ya, İngiliz kraliçesinin,  hemen mason olsun yakında düşürülecekler ve idam edilecekler diye haber göndermesine rağmen mason olmayı kabul etmediği için şerefli bir şehit olarak asılmayı tercih etmiş ve geleceğin tarihinde çok şerefli yerini alarak cellatlarının şenaatlerini daha da belirginleştirmiştir.  Allah kendisine rahmet eylesin.

Burada söylemek istediğim generallerinden yargıçlarına kadar. Bankacılarından medya patronlarına, büyük iş adamlarına hatta tüm üst düzey bürokratların önemli bir bölümüne kadar dışa bağımlı mason localarına kayıtlı ve bağlı bürokratlar ile dış politikada da Türkiye’ye çok büyük sıkıntı verebilecek ülkelerin yönetici ve bürokratlarının da Masonlardan oluştuğunu düşünürsek hükümeti hedefe koyarken daha insaflı olmalıyız. 

O halde Başbakanı masonlar karşısında  pasif kalmakla suçlamanın adil olmayacağını ve Başbakanımıza haksızlık olduğunu düşünüyorum. Çünkü sözüm ona Kemalist bir Cumhuriyetten bahis edenler. TC. Devletinin her alanı dışarıdaki patronlarının emirlerine amade masonlar tarafından işgal edilmiş olduğu halde ve sözde Kemalist ve Atatürkçü olduklarını bağırarak her alana yetkili yetkisiz burnunu sokan ve çok da etkili olanların neden bu konuya el atmadıklarını sorgulamak yerine bu asırlardır süren netameli konuda hedefe günümüz Başbakanını oturmak, maksatlı görünmektedir. Bu maksadın bana ciddi ve iyi niyetli bir amacı olmaktan ve ya muhalefet etmiş olmaktan çok daha başka amacı var gibi görünüyor.

Başbakanı masonlara bir tehdit haline dönüştürecek, ağzından bir laf kaçırtıp, sonrada başka türlü deviremedikleri Başbakanı masonlara devirtmek için yeni ve beyhude bir oyun kurgulaması olsa gerek diye düşünüyorum.

Gerek bu Başbakan ve ya mason olmayan bir generaller kadrosu hatta bir diktatör ya da halife gibi birisi de olsa dünyadaki dengeler değişmedikçe onların localarını kapatmaya en azından bir on yıl daha kimse kalkışamaz. Hatta bu konuda bir girişimde dahi bulunamaz. Son Osmanlı padişahlarına, Atatürk’e, Menderes ve arkadaşlarına, Erbakan’ın durumuna Özal’ın Eşref Bitlisin. Mason olmadığı için suikastla öldürülmek istenen Hüseyin Kıvrıkoğlu paşanın ve daha bilinen bilinmeyen pek çok kişinin akıbetlerine ve durumlarına bakın ne dediğimi anlarsınız. Bu arada nice isimsiz kahramanlarımızın harcandığını da unutmayalım. Milletimiz açısından Masonluktan daha büyük bulunduğu yerin rengini alan bukalemun gibi renk değiştirebilen bir düşmanı olduğunu zannetmiyorum.

Ama iliklerimize ve beynimizin kılcal damarlarına, sinirlerine kadar girmiş olan bu Siyonist kökenli masonluk tarikatının, kapalı devre çalışmalarını dünya çapında her yerde önemli köşeleri tutmaları yüzünden kolayca kapatmak mümkün değildir.

En modern tekniklerin yanı sıra bazı gizemci güçler (bir tür satanizme kadar uzanan şeyler) ve yasal erkleri ellerinde tutmaları yüzünden bunlarla mücadelede daha yeni ve daha başka yöntemler geliştirmeyi düşünmekle işe başlamak ve çözüm üretmek zorunda olduğumuzu da hatırdan çıkarmayalım. Hem de kısa vadeli değil çok uzun vadeli çözümler üretmek zorundayız.

Çünkü masonluk üyelerinin arzu ve hırslarına göre onlara para, kadın, güç, vs.

Gibi ne istiyorlarsa onu vermekte ve her türlü ahlaki değerlerini, inançlarını dinlerini vs. Gibi de çürütüp yok ederken kendilerini onurlandırmakta bir takım şövalyelik vs gibi mansıplar verilerek hayali makamlar ile aldatılmakta ve masonlarda bunlar la onurlandırıldıklarını kabul etmektedirler.

Bu durum masonların öncelikli bağımlılıklarının, kendi bağlı oldukları sistem olduğunu göstermektedir.  TC. Devletine bağlı olmayan bu küresel güce bağımlılık önceliği olması yüzünden ülkemiz ve vatandaşlarımız bu güç karşısında hiçbir korumaya sahip değildir. Yasal yollar polisiye yollar yargı ve hatta vatan savunmasındaki görevlilerin bile bu bağımlık bağlantısı olan komutanların emrinde olmaları çokça rastlanan bir durumdur.

Masonluk konusunda herkes bir birini suçlamayı bırakıp çareler aramalıdır. Bu duruma çare bulunamazsa tüm insanlığın bu gibi mahfillerin kümesinde kesilme sırası bekleyen ve itiraz imkanı da şansıda olmayan kümeslerindeki kesilmeyi bekleyen tavuklardan farkımız olmadığını anlamak zorundayız.
Masonlar ve mason olmaya heveslenenlerinde bu konuda tekrar tekrar düşünmelerini tavsiye ederim.

Masonluğunda artık zirveyi aştığını ve inişe, çökme dönemine girdiğini de söylemek mümkündür sanırım.

A.D.Şimşek

 

 

--~--~---------~--~----~------------~-------~--~----~
        Bu grubun  hiç bir siyasi oluşum, parti, vakıf, örgüt, dernek veya benzeri yapılanmalarla alakası yoktur.Aynı zamanda onlara uzaklığı veya yakınlığıda bulunmamaktadır. Müslüman Anadolu İnsanının Tarafında yer alan Gerçek Vatanseverliği ilke edinmiş, Anti Emperyalist HABER BİLGİ PAYLAŞIM  STANDIDIR.."
      Grupta yayınlanan  yorum ve yazılardan yazarları sorumludur.Ayrıca harici linklerden de Anadolu Haber Günlüğü Mesul değildir...

Grup Yöneticileri Mail Adresleri Aşağıdadır
kurtulusyolu99@gmail.com
bahadirserhad@gmail.com
forevermirza@gmail.com

Bu gruba posta göndermek için, mail atın: anadoluhaber@googlegroups.com
Bu gruba üyeliğinizi sonlandırmak için şu adrese e-posta gönderin: anadoluhaber-unsubscribe@googlegroups.com
Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/anadoluhaber?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin
-~----------~----~----~----~------~----~------~--~---