Son günlerde internet sitelerinde sürekli tekrar gönderilen 27 Mayıs ihtilali ihanetini meşrulaştırmak amaçlı bazı yazılar tedavüle çıkarıldı. Bunlardan biride İhtilalci Subaylardan Suphi Karaman ABD de komitacı yada Gladiocu olarak eğitilen 16 kişilik Türkeş’in ekibinin arasında yokmuş. Yani o ABD de eğitilmediğinde göre ABD tarafından kullanılan ekibin içinde değil sadece ihtilali yapan ekibin içinde imiş.
Bir sonraki adım ABD ekibi o günlerde zaten yurt dışına sürüldü sadece yurtsever! Kadrolar kaldı deyip kendilerini aklayacaklar. Hadi canım sizde.
Milletimiz Padişahlığı niye kaldırmış ve bu Cumhuriyeti ne diye Kurmuştu?
Egemenliği Padişah dediğimiz bir hanedanlıktan ve o pozisyonun çevresinde oluşan oligarşinin oligarklar’ının hakimiyetinden kurtarıp Cumhur=Halk idaresi kurarak yasa yapma ve yönetme yetkisini Cumhura yani milletimize, yani halkımıza vermek ve halkımız nasıl bir yönetim istiyorsa o şekilde yönetmek ve herkesin kendi yaşamında kapı kulu olmaktan kurtulup özgür ve özel kişi yani özgür birey olmak ve dilediği gibi yaşayabileceği özgür yaşayacağı kendi temsilcilerince yönetilen bir vatan ve o vatanın üzerinde özgürlüğü koruyan bir devlet ve halk idaresi olarak da Cumhuriyeti kabul ettik. Halkımızın beyni olarak da özgür seçimle seçeceğimiz parlamentoyu kabul ve kararları bizlerin adına ona bıraktık. Öyle ki düşman Ankara ya top seslerini duyuracak kadar yaklaştığı halde Meclisi kapatmadık ve başka yere taşımadık. Savaşın en şiddetli günlerinde bile kapatmadığımız meclisi ilk defa 27 mayıs 1960 yılında Amerikalılar adına vatanımıza ihanet eden tarih boyunca Türk milletler topluluğunun en alçak ve şerefsizlerinden biri olan işbirlikçi bir ihanet kadrosu meclisimizi kapattı. Bundan sonraki sözlerin tamamı bu gerçek altında mütalaa edilmeli ve böyle azim bir ihanetin içinde yer almış olanları sırf aptallıklarından veya ihaneti fark edemeyişlerinden dolayı yer almış olsalar dahi övenlerinde aynı ihaneti onaylamak ile o ihanete ortak olduklarını artık fark etmelidirler. Bu ihanetin içinde yer almış kimselerin hiç birisi hiçbir mülahaza ile övgü ile anılamaz. Çünkü onların yanında Ülkemizi işgal etmiş olan kovduğumuz düşmanlar çok daha şereflidirler. Çünkü onlar kendi ülkeleri adına bizim ülkemizi işgal ederken kendi ülkelerine hizmet ediyorlardı. 27 Mayısçılar ise Düşmanlarımız ve yabancı ülkeler adına ülkemizi işgal edip onların yapabileceğinden çok daha fena olarak biletlimizin ellerini bağlayıp onlara teslim etmekten başka, kurtulmak için her çırpınışımızda Türk ordusunun yeniden parlamentoyu devre dışı bırakıp milletimizin ellerini daha sıkı bağlayıp bizleri düşmana teslim etmek anlamına gelen ihtilaller yapmalarının yolunu açtılar. Ordumuzu vatanı savunmak görevinden alıkoyan ve milletimizin yabancı egemenliğine isyan etmesinler ve içimizdeki yabancılar ile iş tutanların çıkarlarını milletimizin rekabetinden korumak üzere konuşlandırdılar. Üstelik Ordumuzun adını kullanarak çeşitli çeteler kurdurup bizleri sürekli bir birimize düşman edip çatıştırıp kırdırdılar.
Yabancı ülkelerin ve onların başında bulunan ABD’nin hesabına milletimize ve vatanımıza ihanet ederek orduyu içindeki çeteleşmelere açtılar. Orduların içindeki mutlak olması gereken hiyerarşiyi başlarındaki GKB Orgeneral Rüştü Elderhun paşayı tekme tokat tutuklayarak ortadan kaldırıp, bazı askerlerin pozisyonunu Nazi ordusundaki SS sistemine döndürdüler. 27 Mayıs ihanetinin failleri olan çakallar Osmanlıdaki yeniçeri sistemini batılılar hesabına ülkemizde kurup Ordumuzu ve komuta kadrolarını halkımızdan devşiren batılıların yeniçeri ordusuna tebdil ettiler. Batının gönüllü yeniçeriliğini farkına varmadan üslenen bazı komutanlarda milletimizi zorla emperyalistlerin maskarası edebilmek için muasır medeniyet adı altında milli kimliğimizden kültürümüzden dinimizden soyutlayıp kimliksiz kültürsüz dinsiz bırakıp batıların hizmetinde ne denirse yapan bön bön bakan zavallı mankurtlara dönüştürmek için ellerinden geleni batılılar hesabına yaptılar. Çünkü artık milli kültür, ahlak ve dinimizden soyutlanmamış hala geleneksel Müslüman Türk kimliği taşıyanları okullardan atmakla işe başlayıp devlet kademelerinden uzaklaştırdılar. Ülkemiz parçalanacak hale geldiğinde onların derdi Kürtlerin bölünüp gitmesi Ülkemizin bölünmesi değildi. Kurulacak Kürt devletinin de kendileri gibi bölgemize yabancılaştırılmış Kurt dan köpeğe evrimle çalışmaları sırasında köpek bile olamayıp çakallaştırılmış olanların egemenliğinde kurulması çalışması idi. Bölücü Kürt partisini nedense çoğunluğu Müslüman olan Kürtlere değil de Kürt CHP si olarak milliliğinden ziyade batıya tapar batıya sığınır, başı derde girince de batıya kaçarlara kurdurup Meclise taşıdılar. Teröristlerin ileri gelenlerini de zındık Müslüman düşmanlarından seçtiler. Atatürk ile ilgisi olmayan, kendileri olarak düşünme yetileri köreltilmiş tek tip düşünmeye mahkum edilmiş 27 Mayısın yetiştirdiği kadrolar tarafından yönlendirilmiş akademisyenler devlet kadroları ve subaylar ne Atatürk’ü anladılar nede bağımsız ve özgür bireyleri yetiştirmeyen bir ülkede özgürlüğe de insanlığı da kimsenin aldırmayacağını ve sonunda cehaletleri yüzünden köle olup dağılıp satılacaklarını da anlayamadılar. Millet dünyayı öğrenip geliştikçe kendileri geri kaldıkları için gelişmeyi bile algılayamadılar ve akıl ve bilgi ile önlemek de aciz kaldıkları gelişmeleri önleyebilmek içinde yine dış destekli ihtilal ve komplolara mecbur kaldılar. Bu sürekli püskürtülüşlerinin acısını her seferinde parlamentoyu lağvetmek ve milli iradeyi ortadan kaldırıp ordudaki subay kadrolarının tertiplileştirilmesin aradılar ama çare bulamadılar. 27 Mayısta ordumuzun subay kadrosunun .2/3 ünü ABD ye kuklalık etmezler ve milli iradeye ipotek koyarak gizli işgali onaylamazlar diye ordudan sözde emekli ederek attılar.
Şimdi bunların her hangi birinin ABD’demi yoksa ABD büyükelçiliğindeki askeri ataşeler ve casusları yada ülkemizdeki Siyonizm ve emperyalizmin doğal uzantıları olan Siyonist Sabataistler ve Masonlar tarafından mı kullanıldıklarının ne önemi var ki. Sonuçta ihanet ihanettir. Onlarda ihanet ettiler. O ihtilaldan beri millet bir daha iktidar olamamış ve seçtikleri ise kendilerine seç diye dayatılanlalar olmuş onlarında yetkileri de Türkiye çiftliğinde maraba başı amele çavuşu kadar ancak yetkili olabilmişlerdir. İhtilalciler kendilerini destekleyen batılılar ile birlikte yaptıkları milleti köleleştirme anayasaları ile Devleti tüm organları ile Amerika’nın ve batının kontrolüne esir düşmüşler. Silah geliştirmekten kendi petrol ve madenlerimizi aramaya kadar onların iznine bağımlı hale getirip hala kritik silahları üretemez. İlaç geliştiremez petrol ve madenlerini arayamaz. Sadece ideolojik eğitimle efsunladıkları milleti boş ve karşılığı olmayan böbürlenmeler ile dünyaya karşı küçük düşürüp alay konusu etmişlerdir.
27 Mayısı savunanlarında durumu yapanlardan farklı değildir. Türk milletinin milli hâkimiyeti yerine milletimize yabancılaşanların ve doku uyuşmazlığı olanların peşine takılmış olmakla aynı duruma düşmektedirler. Bu tipler adeta yabancıların başımıza diktiği maraba başları, amele çavuşlarına has diğer marabalara yada amelelere baş olarak onlara hava atmanın basitliği içinde milletimizin yitip gitmiş zavallı vatandaşlarıdır. Diğer maraba ve amelelere basit egolarını tatmini için yasak uygulayıcı, işkence edeci milletten kopmuş yabancılaşıp milletimize ihaneti kendilerince çağdaşlık olarak içselleştirip kabul ederek kendi vicdanlarını aklamaya çalışan zavallı mankurtlardır.
A.D.Şimşek
0 yorum:
Yorum Gönder
Yorumlarınızda Kişilik haklarına saldırı,küfür ve benzeri ifadeleriniz yayınlanmamaktadır.Yorumları yazarken İsminizi belirtmeniz önemle duyurulur.