[anadoluhaber:37353] Sn. Rafael Sadi İsraildeki TC. Vatandaşları cemaat başkanı

Sayın Rafael Sadi Bey
İsrail de yaşayan T.C. Vatandaşları cemaati başkanı

Sayın Sadi verdiğiniz link deki kanal 8 de sizinle yapılan bağlantıdaki konuşmanızın klipini izledim. Sizin konuşmalarınızda samimi olduğunuz ve nasıl düşünüyorsanız öyle konuştuğunuz kanaatine vardım.

Bildiğiniz gibi size ters gelse de bende düşündüğüm gibi konuşan biriyim.

Aramızda savaşı algılamada çok büyük görüş farkı var. Gazze’ye karşı savaştan ziyade tek yanlı katliama insanlık ve Türkiye tarafından İsrail’le karşı verilen tepki ve cevabın doğruluğu konusunda 180 derece zıt görüşlerimiz olduğu ve anlaşabilmemizin sizin düşüncelerinizde değişme olmadıkça mümkün olamayacağı anlaşılıyor.  

Ancak bu gibi uzlaşmaz duruma düşenlerin bu uzlaşmazlığa düşüşlerinin de ayrıca incelenmesi gerekiyor.

Mesela ben İsrail zalimce hareket ediyor dersem siz bunu hakaret ve küfür olarak algılıyorsunuz. Hâlbuki ben mesela Sünni kökenli biri olduğum ve vatanımı devletimi eleştirel yolla da olsa savunan bir kişi olduğum halde, kafa yapıma pek uymayan Dersim olayları gündeme gelince devlet yetkisi kullanmış olanlara ve hala onları ve o politikaları savunanlara, Dersimde idam edilen Seyit Rıza ile aynı tepkileri verdim.

Bu yapılan haksızlıktır, zulümdür, katliamdır dedim. Burada bunu yapan benim devletim. Ben bunun zulüm ve haksızlık olduğunu söylerken doğru söylüyorum. Çünkü devlet çete değildir ki birinin sucunu onun köyünü yakarak çoluk çocuk o köylülerin tümünden tahsil etsin. (suçun şahsiliği ilkesi savaşta biraz gevşetilse bile bizim Dersimde ve İsrail’in Gazze de yaptığı kadar gevşetilemez) O halde devlet adına hareket etmiş olanlar zulmetmiş haksızlık ve katliam yapmıştır diyorum.

Mesela Kürt değilim. Türküm. Ama Diyarbakır ceza evinde yapılanları da Ebu Gureyb den faksız olarak kınıyor ve asla kabul edemiyorum. Çünkü devletlerin işi zulüm ile yönetmek değil adaleti ikame etmek amacı ile hareket etmek şartı ile siyasetle yönetmektir.

Bu durumda Türklerin çoğunluğu bende dâhil vicdani yargılarında (kişi olarak iyi ya da kötü olmaktan söz etmiyorum) hakka tapan yani haksızlığa karşı içgüdüleri ile hareket ediyorsa ve eğer İsrail toplumu da sizin gibi bana taş atanın sülalesini diyorsa insanları iki şekilde kategorize edebiliriz. Sizler içgüdülerinizde zulüm ve hak kavramlarını bizlerden çok farklı ele alıyorsunuz demektir. Sizler insanlık âleminin sizin gibi düşünenleri ile birlikte ben merkezli ve bana beş kuruşluk zarar verenin benimde onun tarladaki ekinini yakıp onu yıl boyu aç bırakmak hakkımızdır diye düşünüyorsunuz.

Buna karşılık bizler ve insanlığın  bizler gibi düşünen kesimleri ise aslında sizin de şeriatınızda mevcut olan göze göz, dişe diş olarak düşünüyoruz. Sizler ve sizin gibi düşünenler ise dişe burun, kulak ve göz. Göze ise kafa ve kafası kesilenin tüm sülalesi olarak düşünüyorsunuz. Bu durumda bu konuda aslında insanlık iki parçada değerlendirilebilir. Dünyada adalet kavramı konusunda iki vicdani içtihat olsa gerektir ki, dünyanın önemli bir kesimi Türklerin içtihadına yakın düşünüyor. Hak ve adalet kavramlarının üstünlüğü ve her insanın bu kavramlar karşısında eşitliği prensibine bağlı olanlar. Kısaca kuvvet hak ve adaletin emrinde olmalıdır diyenler.

Anlaşılan dünyanın bir kısmı da mevcut İsrailli Yahudi içtihadına göre düşünüyor.

Hak kuvvetlinindir ilkesi ile güçlü olan yaşar zayıflar ölür.  Bizim gibi düşünenlerin zulüm dediğine sizin gibi düşünenler, biz güçlüyüz gücün verdiği şeyde hakkımızdır diyorlar. Buraya kadar anlaşıldı sanıyorum.

Şimdi Gazze davasına yeniden bakalım.

1) Gazze den İsrail’e atılan el yapması uyduruk roketler, çok nadir yaralanmalara sebep oluyorlar çünkü ayarlanamayan ve hedefsiz atılan roketçikler zaten tarlalara falan düşüyor. Taaa fi tarihinde uzun bir süreç içinde de bir yada iki kişi ölmüş. Gazzeliler el yapması uyduruk roketler yapıp İsrail’e pek zarar veremeseler de bir tür sövmüş oluyor ve öfkelerini boşaltmaya çalışıyorlar. Neden? Çünkü İsrail onları ablukada tutuyor ve gıda maddelerinin bile geçmesine izin vermeyip aç sefil olarak en temel ihtiyaçlarını dahi karşılayamaz halde onlara zulmediyor. Onlarda ancak bu kadarcık ve böyle tepki veriyor ve öfkelerini yatıştırmaya çalışıyorlar.

2) İsrail bu uyduruk maytap roketlerini aslında çok da önemli olmadığını biliyor ama güç gösterisi ve sindirme politikası olarak kullanmak için vatandaşına tehdit olarak algılayıp kapalı havza açık hava hapishanesine döndürdüğü Gazze ye uçakları tankları helikopterleri ve modern roketleri ile hem de kullanılması insanlık suçu sayılan fosfor bombaları ile saldırıyor.

Çocuk, bebek, kadın, hamile, ihtiyar,sakat demeden herkesin evini başlarına yıkıp öldürmekle kalmıyor. Birleşmiş milletler kampı haline getirilen ve BM’ler bayrağı asılı okulları çadır kamplarını silahlı olması imkansız yerleri ve hastaneleri yakıp yıkıyor. Neden? Eee onlar da bizim bahçeye taş atmasaydı. Ben bana yan bakanı tabancamı çeker vururum mantığı. Neden yan baktı. Aç bıraktım da ondan. Benim aç bırakma hakkım vardır. Onun buna karşı çıkma hakkı yoktur. Kapıma gelip aşağılık pislikler olduklarını itiraf ederek ağlayıp bana yalvarıp siz yüce bir milletsiniz biz ise aşağılık bir milletiz. Bize acıyıp ekmek verin diye yalvarsalardı her lokmasında bakın size ekmek veriyorum ha, ben olmasan aç kalırdınız diye her yemekte aşağılamak şartı ile gene de onlara ablukayı gevşetir ekmek alabilmelerine izin verirdik  demek istiyorsunuz. İşte bizde bunu çok aşağılık ve iğrenç bir davranış olarak görüyor ve ölümüne karşı çıkıyoruz.

İşte bu mantığı insanlık büyük çoğunluk olarak hazmedemiyor ve Başbakanımızın siz öldürmeyi çok iyi bilirsiniz sözünü dünyada büyük çoğunluk ve insanlık denilen ortak vicdan tasdik edip alkışlıyor.

Sizler bunu algılayamıyorsunuz. Hâlbuki isterseniz gayet kolay anlayabilirsiniz.

Zengin Yahudiler Almanya da alman halkını ustaca para oyunları ile alt kademeye itip zenginlikten daha fazla pay alınca biride çıktı madem onlar bizim payımızdan bir kısmını aldılar bizde onların her şeylerini alalım deyip bu gün sizin doğal sandığınız mantık ile sizleri gaz odalarında boğdular. Eee boğarlar tabi onların ülkesinde onlara patron olmaya kalkışmakla kalmadınız şimdi olduğu gibi kibirlendiniz.

Burada Nazilerin yaptığına hak vermek zorundasınız. Çünkü onlar güçlü idiler ve tıpkı sizin şimdi davrandığınız gibi davrandılar. Ama bizler yani kuvvet hak ve adalete hizmet etmelidir diyenler bu duruma hak vermek zorunda değiliz. Çünkü bizim mantık ve düşünce sistemimize göre onlarda zulmettiler sizde zulüm ediyorsunuz.

Sonunda onlarda cezalarını buldular sizde bulacaksınız. Onlar da cezalarını bulurken insanlığa büyük zararlar verdiler. Ama insanlığın bu gün BM ler gibi bazı insani kurumlaşmalarına sebep oldular. Sizde bu zulmünüzde ısrar ederseniz çevreye büyük zararlar vererek sonunda cezalanacaksınız.  Cezalanmanızdan sonrada zihniyetinizin suç olduğu tespit edilip bu düşüncede olanların bu düşüncelerini fiiliyata geçirmeye çalışmaları halinde şiddetle cezalandırılmasının yolunu açarak zulmünüz ile insanlığa iyi bir tedbir yolu açacaksınız. Tabi zulmünüzü kabul edip barışın savaştan, bağışlayıcı olmanın intikam ve öfkeden, tevazuun da kibirden daha hayırlı olduğunu kabul edebilirseniz kendi geleceğinizi de güvene alarak dünyadaki savaşların sorumluları arasında anılmaktan kurtulabilirsiniz..

Çünkü ben merkezli ve kendi çıkarlarını kutsayan, başkalarının hayatını kendi çocuğunun burnun kanamasından daha basit olaylar olarak kabul eden bu zihniyet sadece Gazze ya da Filistin için değil tüm insanlık ve tüm dünya barışı için çok büyük bir tehdit oluşturuyor.

Bunu savaş dışı bir şekilde izaha çalışayım. Dünya Müslümanların komşusu açken tok yatan bizden değildir (dışlanmalıdır anlamına) İnanç ve yaşam felsefesi ile Yahudilerin kutsal insan olanlar sadece Yahudilerdir. Diğerleri sadece Yahudilere uşaklığı kabul ettiklerinde yemek yiyebilirler. Aksi halde ya itaat edip bize teslim olurlar ya da açlık içinde bir birleri ile savaştırıp öldürmemizi hak ederler. Çünkü diğer insanlar tanrının Yahudilere hizmet etsinler diye yarattığı hayvansılardır yaşam felsefeniz kendinizi yiyip bitirecek. Sizin ömrünüzün çoğu Türkiye de geçtiği için bilirsiniz. Türk atasözlerinde, Kim ne yaparsa kendisine yapar ve biri yer biri bakar kıyamet ondan kopar gibi sözler vardır.

Bakın bir arkadaşa yazdığınız yazıda binlerce Filistinlilerin binlerce roket atmasından söz ediyorsunuz. Bir kere eğer daha önceki Hizbullah savaşından bahis ediyorsanız sayı çok abartılı olsa da bazı roketlerinde İsrail’in kafasına yağdığı ve buda İsrail’i caydırmada etkili olduğu doğrudur. Ama Gazze den atılanlar zaten maytap patlatmak mesabesinde uyduruk şeylerdir onu bizde sokak gösterilerinde çocuklar da atıyorda yaralananda oluyor ama kimsenin evini başına yıkmıyoruz. Birde nazara iyi gelir diye kurşun dökmek babındaki alaycı sözünüzü kendi ölenlerinizde aynı şekilde yüzler ve binler ile ifade edildiğinde bu alaycılıkta ki tavrınızın ne hale geleceğini düşünmek bile istemiyorum. İnsaf iyidir.

 

CEVHER BEY

BU  KOMIK DUSUNCEYI LUTFEN AKLINIZDAN CIKARIN

ISRAIL KISMEDEN OZUR DILEMEDI.'KIM SALLADI SIZE BU PALAVRALARI

ISRAIL'IN OZUR DILEMESINI GEREKTIRENBIR DURUMDA YOK.

FILITSINLILER ISRAIL'E  BINLERCE ROKET ATTILAR , VE ISRAIL'IN DE TEPESI ATTI VE  GAZZE'YE  KURSUN DOKTU ( NAZAR'A IYI GELIR DIYE).

1 SENEDIR DE  ISRAIL CAYDIRICILIK UNSUR ILE RAHAT EDIYOR.

BIRILERI KASINIRSA ISRAIL KASIMAYA HAZIR DURUMDA BEKLIYOR.

KIM VE HANGI ULKEYE TEROR UYGULANMAYA CALISILIRSA ALACAGI CEVAP AYNIDIR.

NE OLUR OLAYLARA BIR DE BU ACIDAN BAKIN.

BAKMAZSANIZ CANINIZ SAG OLSUN.

HAYIRLI BIR SENE TEMENNI EDERIM.,

SAYGILARIMLA

RAFAEL SADI

 

Ben İsrail’in bırakın rahat etmeyi dünyadan dışlanmanın diplomatik ilişkiler

İn kesilmesinin, bakanlarınızın tutuklanmak korkusu ile bazı ülkelere gidemeyişinin kaynağı olan bu dönemin İsrail için azap içinde geçtiğini ve geleceğininde hiçde parlak olmadığını gösteriyor.

Saygılarımla

A.D.Şimşek

 

 

0 yorum:

Yorum Gönder

Yorumlarınızda Kişilik haklarına saldırı,küfür ve benzeri ifadeleriniz yayınlanmamaktadır.Yorumları yazarken İsminizi belirtmeniz önemle duyurulur.