Aslında hepimiz, aynı mahallede oturup, aynı sokağa bakıyoruz. Ancak
(ve fakat...), kendi pencerelerimizden... Bizi farklı kılan, farklı
düşüncelere götüren, sokağa baktığımız pencerede mevcut olan açı mı?..
Belki.
Kimi bodrumunda oturuyor binanın... Kimi, balkonlu ferah bir katında;
kimi ise, arka mahallerin arasına sıkışmış bir gecekonduda...
Ve de doğal olarak, bu yukarı mahallede oturan yurttaş, evinin
sokağına baktığında çukur görecek, çamur görecek... Ve yine tabiidir
ki, bu yurttaşımız, ovaya yayılmış bir evin balkonunda afiyetle
rakısını yudumlayan bir diğer yurttaş ile (her zaman) aynı düşünceleri
paylaşmayacak.
İşte mesele burada...
Demokrasiyi icat edenler diyorlar ki,
- Sen ey ovadaki yurttaş, sen, bu meselede "şöyle" düşünebilirsin;
ancak, yukarı mahalleli gariban yurttaşın da öteki türlü, yani,
"böyle" düşünmesine tahammül göstermek zorundasın.
Demokrasi, yurttaşların kendilerine özgü pencerelerinden bakarak,
şöyle ya da böyle düşünebilme imkan ve özgürlüğüdür.
Milletçe kabul edilen "koordinatlar arasında" özgürce konuşan, tepki
gösteren, tartışan, irdeleyen aydınlık insanların "layık olduğu" bir
sistemdir demokrasi.
Evet, her millet, eninde sonunda, layık olduğu idare biçimine
kavuşurmuş.
Türkiye Cumhuriyeti de, verdiği "Bağımsızlık Savaşı" sonucunda, laik
ve demokratik bir sosyal hukuk devletini kurmuş ve ona kavuşmuştur.
Kan dökerek sınırlarını çizmiş. Ankara başkentimdir, demiştir... Ve
bağımsızlığın bu milletin "karakteri" olduğu dosta düşmana ilan
edilmiştir...
Ve bu genç Cumhuriyeti kuranlar "ortak ülkü"leri şu biçimde
açıklamışlardır:
Koordinatlarım, ülkenin bütünlüğü, milli çıkarların savunulması ve tam
bağımsızlıktır...
Türkiye'nin hukuku... Yani toplumumuzun koordinatları, yani milli
mutabakatımız bu ilkelerle kuşatılmıştır, bu ilkelerle sınırlanmıştır.
Türkiye tam bağımsız olacaktır.
Türkiye Devletçi olacaktır.
Türkiye, Demokrat olacaktır.
Türkiye halkçı olacaktır.
Türkiye laik olacaktır.
Türkiye devrimci olacaktır.
Türkiye'nin demokrasisi, bu ALTI OKUN ülkenin geleceği ve ulusal
çıkarları doğrultusunda hayata geçirilecek düşüncelerin varlık sebebi
ve teminatıdır.
Bireysel anlamda ise, Türkiye demokrasi, Türkiye insanının, düşünsel,
duygusal, kültürel ve ekonomik alanlardaki gelişmesinin en geniş
kaynak ve dayanağını oluşturmaktadır.
İşte Türkiye'nin hukuku, toplumsal uzlaşma ile oluşan bu
koordinatların yazılı şekle getirilmesi ve hukuk tekniği ile
işlenerek, normlaştırılmasından ibarettir.
Avrupa Birliği'nin, Türkiye'ye dayattığı onbinlerce sayfalık yasa
metinleri, sıraladığımız bu niteliklerden yoksun olmaları yanında,
aynı zamanda Türkiye'nin somut gerçeğine de taban tabana zıttır.
Çünkü Türkiye'nin hukuku, milli sanayiini, milli tarımını ve ulusal
sınırlar içinde örgütlenen dışa bağımlı olmayan ticaretini korumak ve
kollamakla yükümlüdür. Türkiye, siyasi ve ekonomik bağımsızlığını
ancak, kendisini garanti altına alarak koruyabilir.
Silahla sağlanan siyasi bağımsızlığın, ekonomik alanda da
gerçekleştirilebilmesi için, milli sanayi, milli tarım ve milli
nitelikteki ticaretimizin, "Pazar Ekonomisi" vitrinin ardına
gizlenerek mevzilenmiş bulunan dünün üniformalı... bugünün ise, bond
çantalı emperyalizme karşı korunması ve kollanması gerektir; şarttır
ve elzemdir!..
İşte Türkiye'nin hukuku, bu türden nitelikleri yüklenmek zorundadır.
O'nun özü ve sözü budur! Eski deyimle, "lafzı ve ruhu" budur...
Türk demokrasi, işte bu nitelikteki bir hukukun ürünü... Ve aynı
zamanda da, bu nitelikteki hukukun bir neticesi olabilir
Bir de ortak bir dil gerektirir demokrasi...
Vitrine çıkarılmış "Made in USA" damgalı, çok "renkli" Te-Ve dili,
bizim mahallenin gerçeğini ne ölçüde sarmalar?.. Ya da, ne sağcı / ne
solcu, futbolcu ve fast-futçu YÖK bakiyesi gençliğimizin... Ve Avrupa
Birliği "müktesebatı"na emanet siyasi kültürümüzün;
- Oha - falan oldum yani... edebiyatı ile bu iş yürümez!
Unutturulmaya çalışılan tarih bilincimize, milli değer ve kimliğimize
ve kendi kültürümüzün renk ve lezzetine sarılıp, birleşmedikçe...
Örgütlenip, büyümedikçe, "Bizim Mahalle"nin kaderini düzlüğe çıkartmak
mümkün değildir.
Kaydol:
Kayıt Yorumları
(
Atom
)
0 yorum:
Yorum Gönder
Yorumlarınızda Kişilik haklarına saldırı,küfür ve benzeri ifadeleriniz yayınlanmamaktadır.Yorumları yazarken İsminizi belirtmeniz önemle duyurulur.