[anadoluhaber:38022] Başbuğ kapris değil gereğini yapmalı!

Başbuğ gereğini yapmalı!
Türkiye bunca gerginlik ve krizi yok yere, kapris olsun diye mi yaşadı yani?

Kaynak: Bugün/Erhan Başyurt

 
İnternet sitelerinde dün yeni bir ses kaydı yayınlandı.

Üst düzey komutan olduğu içeriğinden anlaşılan konuşmada, şok itiraflar yer alıyor.

Kaydın nerede yapıldığı belli değil.

Ancak konuşmanın içeriği toplantının herkese açık olmadığı izlenimi veriyor.

Türkiye'nin yakın zamanda büyük gerilim yaşamasına neden olan "Bülent Arınç'a suikast... Kozmik odada arama..." gibi hususlarla ilgili sözler tüyler ürpertiyor.

Sesin sahibi "Ankara Seferberlik Kurulu Bölge Başkanlığındaki yaşadığımız bir olay. Evet, bunlara biz görev verdik. Ben verdim, hiç kimse de ırgalamasın, ben verdim" diyor.

Hatırlayacağınız gibi bir Albay ve bir Binbaşı, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'ın ev adresi üzerilerinde olduğu halde, gizli takip yaparken suçüstü yakalanmışlardı.

O dönem, her iki subayın şehir içinde dinleme ve canlı takip yapma yetkilerinin olmadığı, Başbakan Yardımcısı'nın evinin bu şekilde tarassut altında tutulmasının suç olduğu ortaya çıkmıştı.

Her iki subay tutuklanmış ve ardından da geniş çaplı bir soruşturma başlatılmıştı.

Bu süreçte askerlerin polisler tarafından aranıp aranmayacağı gibi gereksiz tartışmalar yaşanmış ve Türkiye siyasi bir gerilime sokulmuş, kurumlar arasında güvensizlik pompalanmıştı.

İnternete düşen ses kaydı işte bu nedenle çok önemli.

"Emri ben verdim" sözü kilit önemde.

Demek ki emir-komuta zinciri içinde işlenmiş bir "suç" söz konusu...

O halde iki subaya suçüstü yapılmasının ardından yaşanan gerilim de kasıtlı olarak çıkarılmış anlamına geliyor.

Şok ses kaydında, kozmik odada arama yapılmasına kendisinin izin verdiğini söyleyen komutan, aksi halde arama yapılmasının mümkün olmayacağını "kaba" bir dille ifade ediyor.

İzin verilmesinin nedeni olarak da kuşku doğurmaması gerekçesini dile getiriyor.

Yani "kozmik oda" gerilimi de boş yere yaşanmış.

Hepsi bu kadar da değil.

Sesin sahibi "Şimdilik ortaya şikâyet ediyoruz" diyor.

Ancak sabırlarının sınırı olduğunu da ima etmekten geri kalmıyor.

Ardından da hitap ettiği insanlara moral veriyor: "Makamlar şikâyet makamları değil. 'Olayları uzaktan seyrediyoruz' anlamına gelmez, tamam mı? Tabii ki her şeyin zamanı yordamı, her şeyi herkes bilmez, tamam."

Yani gizli bazı planlar üzerinde çalışmakta olduklarını ima ediyor.

Ama söylediklerinin neredeyse hepsi hukukun dışında...

Türkiye'yi yok yere gerdiklerini ifade ediyor.

Ses analizi uzmanı Prof. Mustafa Erdoğan Sürat, konuşmadaki sesin Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ'a ait olduğunu tespit ettiklerini söylüyor.

Hatta sesin "hack"lenmeye çalışıldığını yani yok edilmek istendiğini kaydediyor.

Prof. Sürat'ın tespiti maalesef doğru çıkıyor.

Akşam 19.20 sularında Genelkurmay Başkanlığı'ndan sürpriz bir açıklama geliyor. “Söz konusu ses kaydının, Sayın Genelkurmay Başkanı'nın yurtdışında askerî personele yapmış olduğu bir konuşmadan yararlanılarak düzenlendiği anlaşılmıştır."

Eyvah!

Keşke bu sözler Türk Silahlı Kuvvetleri'nin başındaki isme ait olmasaydı.

Vahim bir durumla karşı karşıyayız.

Demokrasi ve hukuk devletinde hiçbir makam sahibi böyle konuşamaz.

Türkiye bunca gerginlik ve krizi yok yere, kapris olsun diye mi yaşadı yani?

Bu şok ifadeleri kabul etme erdemini gösterdiği gibi, bu sözlerin gereğini yerine getirme cesaretini de göstermeli Başbuğ. Türk Silahlı Kuvvetleri'nin daha fazla yıpranmasının ve itibar kaybına uğramasının hiç mi hiç gereği yok.

 
 


--
Türk Milletinin üzerine çökmüş karabasan giderek çözülmekte ve zayıflamaktadır. Hainlerin planları bozulmakta, figüranları sürekli açığa düşmektedir. Milletin rağmına sürdürülen derin yolculuk sona yaklaşmıştır. Millet artık egemenliğine, iradesine sahip çıkmaktadır.
Türkiye, eğer Türkiye'nin omurgasını çökerten, elini kolunu bağlayan, tarihî yürüyüşünü sona erdiren ve sadece laik küresel sistemin çıkarlarını korumaktan başka hiçbir iş yapmayan bu hastalıklı, marazî, şirret, ilkel çetelenme yapılanmasını çökertemezse, tasfiye edemezse, Türkiye tasfiye edilmiş olacak. Leş kargaları kapıda bekliyor...
-------------------------------------
http://dava-vatan.blogspot.com/

--
Bu grubun hiç bir siyasi oluşum, parti, vakıf, örgüt, dernek veya benzeri yapılanmalarla alakası yoktur.Aynı zamanda onlara uzaklığı veya yakınlığıda bulunmamaktadır. Müslüman Anadolu İnsanının Tarafında yer alan Gerçek Vatanseverliği ilke edinmiş, Anti Emperyalist HABER BİLGİ PAYLAŞIM STANDIDIR.."
Grupta yayınlanan yorum ve yazılardan yazarları sorumludur.Ayrıca harici linklerden de Anadolu Haber Günlüğü Mesul değildir...
 
Grup Yöneticileri Mail Adresleri Aşağıdadır
kurtulusyolu99@gmail.com
bahadirserhad@gmail.com
forevermirza@gmail.com
 
Bu gruba posta göndermek için, mail atın: anadoluhaber@googlegroups.com
Bu gruba üyeliğinizi sonlandırmak için şu adrese e-posta gönderin: anadoluhaber-unsubscribe@googlegroups.com
Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/anadoluhaber?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin

0 yorum:

Yorum Gönder

Yorumlarınızda Kişilik haklarına saldırı,küfür ve benzeri ifadeleriniz yayınlanmamaktadır.Yorumları yazarken İsminizi belirtmeniz önemle duyurulur.