Aşağıda muhteşem bir yazı var. Evet tüm GENERAL kadrosu istifa etmelidir. Cok genc kalmislardir. Tepkileri vs. icin. NATO karargahlarinin , AB-D nin mayinlarinin etkilerini dogru hesap edememişlerdir. Tek bir hamle vardir. Mustafa KEMAL gibi uniformayi cikarmaktadir.AB-D ve onlarin isbirlikci AKP kadrolari bulsunlar bakalim. AB-D mayinlarinin üzerine basarak yürememiş PAŞALARI. Yeni gelenlerin alayi bu mayinlarin üzerinde yürüdüler. Canlarini verdiler. Haydi görelim ?Camilerimizde fitne fesat cikaran kani bozuk alcaklar ve onlara inanan kansiz ve serefsizler görsünler. Bunlara meydan veren sessiz sedasiz serefsiz sürüler gibi duranlarda görsünler bu oyunun bedeli nedir ?Durum ciddi ; durumla ilgili tespitiniz geçtir.
Siyaset yapmaya soyunup, siyaset üretememek; gramer gücü ile Türk Devleti’nin en önemli saç ayağını koruyabileceğinizi zannetmek mevcut durumun ciddiyetini daha da arttırmaktadır.
Bu devletin en önemli saç ayaklarından biri olarak Türk Silahlı Kuvvetleri’ne önem ve değer veren insanların bir tane daha “sert” ; “asimetrik psikolojik savaş tehdidi altındayız” demeci dinlemeye tahammülü yoktur.
Genelkurmay sonunda son üç senedir yaşanan süreç hakkında "ciddi durum" tespitinde bulundu.
Aslında ciddi durum generaller değil, operasyondan dönen teğmen helikopterden iner inmez gözaltına alındığında hasıl olmuştu. Kurmay gözü bu ciddi durumu Muavenet'in vurulduğunun ertesi günü, ya da en azından askerinin başına çuval geçirildiğinin sabahı görebilirdi ama anlaşılan yumurta nihayet bugün kapıya dayandı.
İki sene önce kaleme aldığımız;
"Facebook Kriminolojisi; 6 Derece Teorisi ve 2020'lerin General Kadrosu"
başlıklı yazıda "Ergenekon" sürecinin ana hedeflerinden birinin Türkiye'nin 2020'lerdeki general kadrosunu şekillendirmek olduğunu belirtmiştik.
Bu yazıdaki tespitlerden biri şuydu:
Alttan gelen bu küresel planla asenkron kadroyu mümkün olduğu kadar ekarte edip;
Brüksel'in salonlarında ve hatta localarında; "Terörle Mücadelede Mükemmelliyet Merkez"lerinde,
NATO karargahlarında, elit üniversitelerin doktora programlarında, İstanbul'un oligarkları ile oynanan golf oyunlarında ; Afganistan'da ortak operasyonlarda pişmiş,
küresel planla senkron kadroların yükselmesini sağlamak AB-D'nin Türkiye'deki temel önceliklerinden bir tanesidir.
“Ergenekon” süreci bu noktaya hedefindeki kurumun yöneticilerinin karakterini ve zekasını adım adım, test ede ede geldi. En ufak zaaf belirtisinde korkusuzca ve fütursuzca hedefini büyüttü. Karşısındaki kaplanların, kağıttan demeç vermekten başka siyaset üretemediğinin farkına vardığında ise çığrından çıkıp, bugün “ciddi durum” olarak tespit edilen zemine ulaştı.
Durum ciddi ; durumla ilgili tespitiniz geçtir.
Siyaset yapmaya soyunup, siyaset üretememek; gramer gücü ile Türk Devleti’nin en önemli saç ayağını koruyabileceğinizi zannetmek mevcut durumun ciddiyetini daha da arttırmaktadır.
Bu devletin en önemli saç ayaklarından biri olarak Türk Silahlı Kuvvetleri’ne önem ve değer veren insanların bir tane daha “sert” ; “asimetrik psikolojik savaş tehdidi altındayız” demeci dinlemeye tahammülü yoktur.
Hele hele; “kızdırmayın açıklarız” tarzı demeçler üzerinizdeki üniformaya değil; yıllardır altınızı oyduğu halde, kokteyllerinize, seminerlerinize davet etmekten çekinmediğiniz ikiyüzlü zihniyete yakışmaktadır.
Darbe ise bir siyaset değil, vahim bir siyasetsizliğin dayatacağı bir çözümsüzlük ve bu ülkeye yapılacak en büyük ihanetlerden biri olduğu için ; bugüne kadar siyaset üretemeyen Genelkurmay’ın elinde tek bir seçenek kalmaktadır:
Toplu İstifa.
Başbuğ’un istifası veya birkaç üst düzey generalin değil; Türk Ordusu’ndaki bütün generallerin toplu istifası.
Bu; “Ergenekon” sürecini kurgulayan üst aklın “öngörülebilirlik” zeminini altüst edecek bir hamle olacaktır. Batı’nın oyun teorisinde , “öngörülebilir” olduğunuz sürece muhalif, hatta azılı düşmanı olmanızın hiçbir zararı yoktur. Batı; öngörülebilir düşmanı, öngörülemez dosta her zaman tercih eder.
Bu topraklarda Batı’nın sizden âlâ dostu olmadığına göre; dostunuza Türk Milleti adına en büyük kazığı atma vakti gelmiştir.
“Ergenekon” sürecini kurgulayan üst akıl; fabrikasyon belgelerden isimsiz ihbar mektuplarına, telekulak kayıtlarına kadar nice neşter hamlesi ile bu üst kadroyu isim isim şekillendirmeye çalışacak kadar alanı boş bulmuştur.
Alanı bu kadar boşaltan ataletin sebeplerinden birinin de meslekdaşları “Ergenekon” ile elenirken önleri açılan bazılarının sessiz sevincinden kaynaklandığını da bilmeyecek kadar TSK cahili değiliz.
Bugüne kadar kırılan kolların içinde bırakılan yenler, kolu çürütmüştür, kangren noktasına getirmiştir.
Bu noktada TSK; gerektiğinde kolunu (tüm general kadrosu) kesip, “Ergenekon” diyetini parça parça değil, toplu olarak ve son bir kez ödemeyi bilmelidir.
BU diyeti ödemek için; kendilerini bu kıskaca sokan AB-D sürecine bağlılık ifade ede ede Türk Devleti’nin akıl ve hareket alanını daraltan; teğmenleri yutmaya başlayan sürecin kendilerine kadar uzanamayacağını düşünen ; gençliklerini 1950-60’lardaki Soğuk Savaş ayazında yaşamış kadrolardan daha iyi bir kadro olamaz.
Onların boşalttığı alanı ; gençliklerini AB-D’nin döşediği mayınlara basa basa terörle mücadele ederek geçirmiş; Soğuk Savaş’ın tek yönlü değil, AB-D’nin maskesini düşüren çoklu küresel kültür döneminde yetişmiş ; AB-D’nin müttefik masalı ile uyutulması daha zor genç kadrolar alacaktır.
TSK’nın budandığı yerden gürlenerek ve aklını yenileyerek çıkacağına emin olabilirsiniz.
Bu hamle; TSK’nın üst düzey kadrolarını, seçici neşter darbeleri ile Hannibal misali yontarak , kendine sorgusuz sualsiz hizmet edecek yap-boz bir Frankstein yaratmak isteyenlerin oyununu bozar.
Muvazzaf bir Genelkurmay Başkanını gözaltına alma hamlesi için ellerini ovuşturanların TSK’yı yıpratmak için yapacakları son hamlenin altını boşaltır.
Bu hamlenin yaratacağı psikolojik şok dalgasının etkilerini saymıyoruz bile.
Başbuğ tarihe ya ; Hilmi Özkök-Yaşar Büyükanıt çizgisinde geçecek, ya da Mustafa Kemal’den sonra üniformasını en doğru zamanda çıkaran general olarak tarihe adını yazdıracaktır.
Birinci çizginin itibarı malumunuz. İkinci çizginin "sadakası bile yeter".
Başbuğ; önce alttan gelen baskıyı idare etme/yatıştırma görevinden , daha sonra da emrindeki bütün generallerle birlikte Genelkurmay Başkanlığı görevinden istifa etmelidir.
TSK’nın üst düzey kadrosunu seçici neşter hamleleri ile dizayn etmeye çalışanların yüzüne karşı masayı devirmeli; satranç ustası oyuncuların köşeye sıkıştırdıkları rakiplerinden asla beklemediği “öngörülemez” hamleyi yapmalıdır.
Tekrar edelim; bu hamle; Başbuğ’un değil; Genelkurmay’ın toplu istifasıdır.
Bu hamle için şu ya da bu sonuç beklenmemeli; şu ya da bu pazarlık yapılmamalıdır.
Hiçbir sonuç; hiçbir pazarlık; “Ergenekon”’u kurgulayan üst aklı nihai hedefinden vazgeçirmeyecek; sadece bir sonraki hamle için zaman ve zemin kazandıracaktır.
Bu tarihi hamle ise AKP’yi darbesiz ; AKP’yi yönetenleri hedefsiz bırakacaktır.Açık İstihbarat
__._,_.___.
__,_._,___
--
Dr. Tarık Ziya
Toplumsal Onarım ve Siyasal Rehabilitasyon
Ana Bilim Dalı Başkanı Yardımcısı
Sivil Hastalıkları Mütehassısı
--
Bu grubun hiç bir siyasi oluşum, parti, vakıf, örgüt, dernek veya benzeri yapılanmalarla alakası yoktur.Aynı zamanda onlara uzaklığı veya yakınlığıda bulunmamaktadır. Müslüman Anadolu İnsanının Tarafında yer alan Gerçek Vatanseverliği ilke edinmiş, Anti Emperyalist HABER BİLGİ PAYLAŞIM STANDIDIR.."
Grupta yayınlanan yorum ve yazılardan yazarları sorumludur.Ayrıca harici linklerden de Anadolu Haber Günlüğü Mesul değildir...
Grup Yöneticileri Mail Adresleri Aşağıdadır
kurtulusyolu99@gmail.com
bahadirserhad@gmail.com
forevermirza@gmail.com
Bu gruba posta göndermek için, mail atın: anadoluhaber@googlegroups.com
Bu gruba üyeliğinizi sonlandırmak için şu adrese e-posta gönderin: anadoluhaber-unsubscribe@googlegroups.com
Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/anadoluhaber?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin
0 yorum:
Yorum Gönder
Yorumlarınızda Kişilik haklarına saldırı,küfür ve benzeri ifadeleriniz yayınlanmamaktadır.Yorumları yazarken İsminizi belirtmeniz önemle duyurulur.