İftarda yaşanılanları kaleme alan bir başka isim ise Numan Kurtulmuş yanlıları tarafından Erbakan'a olan bağlılığı nedeni ile görevinden alınan Saadet Partisi Eyüp İlçe Gençlik Kolları Başkanı Mevlüt Karsavran oldu. İşte Karsavran'ın dün gece yaşanılanlarla ilgili kaleme aldığı gerçekler:İstanbul il iftarının protesto edileceği günler öncesinden kamuoyu ile paylaşılmıştı. Yani konuyla alakalı hem genel merkezin hem de İstanbul İl başkanlığının haberi vardı. Hatta konuyla ilişkili olduğu düşünülen isimlere de çeşitli yollardan tehditler de gönderilmişti.Gençler protestoyu otelin girişinde ellerinde kırmızı kartlarla, düdüklerle ve istifa afişleriyle gerçekleştirdiler. Buradaki protesto herhangi bir taşkınlık olmadan gayet neşeli bir şekilde devam etti. Zaten iftar öncesinde de sonrasında da dışarıda hiçbir şekilde bir tatsızlık yaşanmadı ( İftar sonrasında da protestolar devam etmiş olmasına rağmen).
İÇERİDE MİSAFİRLER DARP EDİLDİ
İftar programı davetiyeli olması nedeniyle içeriye davetiyesiz giriş mümkün değildi. Ayrıca da içeriye davetiyesiz girişi önlemek amacıyla yüksek güvenlik önlemleri de alınmıştı. Kısacası içeride 144 ve 145 no'lu masalar dışında davetiyesiz misafir yoktu. Bu iki masaya oturtulan 20 genç İstanbul gençlik kolları teşkilat başkanı İhsan Sorar tarafından Esenler ilçesinden özel olarak getirtilmiş kişilerdi. Özel görevleri olayların detayı anlatılırken anlaşılacaktır. Salondaki ilk kargaşa İstanbul İl Başkan Yardımcısı Türker Saltabaş'ın yaklaşık 10 kişilik grupla birlikte salona girmesiyle yaşandı.
Türker Saltabaş Fatih ilçesinden tanıdığı ve muhalif olduğunu düşündüğü bir kısım misafirlere "niye geldiniz, ben size gelmeyeceksiniz demedim mi?" demesi ve sözlü birkaç atışmadan sonra Türker Saltabaş'ın yanındaki "Nail" isminde birinin masadak imisafirlerden birine yumruk atması olayların fitilini ateşledi. Bir süre devam arbede Genel Başkan Yardımcısı Akif Gürdoğan'ın araya girmesiyle yatıştırıldı. Ancak Türker Saltabaş'ın ekibinin bir türlü uslanmaması neticesi Kur'an-ı Kerim okunurken tekrardan yaşanan kısa süreli arbede misafirlerin sağduyusu neticesinde tekrardan yatıştırıldı. Bu arada olayları görüntülemek isteyen basın mensuplarına il yönetiminden bazı isimler müdahalede bulundu.
Ezan okundu, oruçlar açıldı, İl Başkanı Erol Erdoğan konuşmasını yaptı. Daha sonra program sunucusu programa gönderilen telgrafları okumaya başladı. Son okunan telgrafın Efsane Başbakan Prof. Dr.Necmettin Erbakan tarafından gönderildiği söylenince salonun büyük bir kısmı Erbakan lehinde tezahüratta bulundu. Tezahürat sırasında ön masalarda oturan Üsküdar ilçesinden Şevki Yılmaz tezahürat eden gruba karşı çatal fırlattı. Atılan çatal Hüseyin Erikçi isminde bir misafirin kafasından yaralanmasına sebep oldu. Bu sırada 144 ve 145 no'lu masalara yerleştirilen davetiyesiz grup tezahüratta bulunanlara ve Erbakan'a açıkça küfürler savurmaya başladı. Bunun üzerine salon karıştı ve ortaya bu istenmeyen görüntüler çıktı.
Bu yaşanan olaylarneticesinde şu soruları sormak gerekir?
- Türker Saltabaş hangi hakla davetiyeli misafirlere hesap sormaya kalkışmış ve onları darp etmiştir?
- Türker Saltabaş neden Kur'an-ı Kerim'e dahi saygısı olmayan bir grupla salona girme ihtiyacı hissetmiştir?
- Basına müdahale edenler İstanbul il yönetim kurulu üyeleriolmalarına rağmen bunu tezahürat eden misafirler yapmış gibi göstermeye çalışmaktaki amaç nedir? 3-) İstanbul gençlik kolları teşkilat başkanı İhsan Sorar o 20 kişilik grubu neden davetiyesiz içeri almış ve bunlara nasıl bir görev vermiştir?
- Erbakan lehine tezahüratta bulunan misafirlere ön masalardan çatal, bıçak ve tuzluk atmayı başlatan Şevki Yılmaz davetiyeli bir misafir midir? Ya da davetiye kim tarafından finanse edilmiştir?
- Erol Erdoğan kendi ekibinde bulunan Türker Saltabaş, İhsan Sorar ve il yönetim kurulu üyelerinin yapacaklarından haberdar mıydı? Bu yapılanlar önceden tasarlanmış mıydı?
0 yorum:
Yorum Gönder
Yorumlarınızda Kişilik haklarına saldırı,küfür ve benzeri ifadeleriniz yayınlanmamaktadır.Yorumları yazarken İsminizi belirtmeniz önemle duyurulur.