T a r a f s ı z D e ğ i l i z

[anadoluhaber] Leylalı mecnun ve Elif Ba meselesi

Ülkemiz Tasavvuf hayatında İslam’ın tevhid inancını ve zahirilim dallarının iddia edildiğin aksine sadece dünyevi amaçlar için yararlı olmakla birlikte insanı manevi ve moral mutluluğa ulaştıramayacağının harika tasavvufi kısa hikayecikler ile kendisinden kendisine yapılan seyahatler ile anlatan  Filipeli  Ahmet Hilmi Efendinin Amak-ı Hayal adlı eserinden bir kesitlik anlatıyı dikkatlerinize sunmak isterim. İnsanların kendilerini gereksiz ve yararsız olarak önemseterek bununla kasılmalarını tenkit eden baştaki dörtlük de aynı eserden alıntıdır.

Tama ve hırsa uyup nefs ile makhur olma

Rahatın zail olur, nam-ı meşhur olma.

Sohbet-i arif-i billaha eriş, dur olma,

Saltanat-ı mesned-i dünya ile mağrur olma.

Söz konusu kitap da geçen ve her kesin deli dediği yakasında delilere has aynalardan madalyalar asan Aynalı dede ile tanışması ve sonrada onun üflediği ney sesi ile batını seyahatlere çıkan genç Raci yine dalıp gittiği hayallerinden birinin derinliklerinde kendisini bir Leylalı Mecnun olarak bulur. Bu hikâye de böyle başlamaktadır. Buradan ötesi yazara aittir.

A.D.Şimşek  

 

Leylalı Mecnun, Emel şehrinin eşrafından ve zengin olan bir ailenin tek ve şımartılmış tek oğluydu.Yakışıklı ve alımlı bir delikanlı idi.Emel şehrinin güzel kızları onun bir nazarına erişebilmek için etrafında pervane olurlardı,lakin o kibrinden hiçbirine dönüp göz ucuyla bile bakmazdı.Ama gene de içinde bir ateş gün geçtikçe alevlerini artırmaya devam ediyordu.Derken ateş dayanılmaz bi hal aldı,delikanlının benzi soldu ve yatağa düştü.Delikanlının bu hali tüm emel şehri halkına duyuldu.Anne ve babası ne yapacaklarını şaşırmışlardı.Çareyi uzak diyarlarda bulunan ve namını duydukları bi bilgeyi getirtmekte buldular.Bilge delikanlıyı kendi yöntemiyle muayene eder ve ailesine..oğlunuz aşık,o aşk hastasıdır…der. Zavallı baba sorar..kime. Bilge tüm bilgeliğiyle cevap verir..Efendi! oğlunuzun bağrını yakan aşk,mutlak aşktır.Bu aşka bir hedef bulmalı,ondan sonra aşk ateşini abı-hayatı ile söndürmenin yolunu düşünmeli.böyle hareket edilmezse helak olması söz konusudur..der.Anne baba bu işi bir izdivaçla halletme düşüncesiyle şehrin bütün kızlarını delikanlıya takdim ederler.Delikanlı hiç birini beğenemez ve günden güne erimeye devam eder.Bir gün dışarıda bi tellalın sesi duyulur konağa,şöyle demektedir satıcı…Kapalı bir sandık satıyorum,değeri bin altındır.Yalnız içinde ne olduğunu bilmiyorum.Kimsede bilmiyor,bu sandığı bi alan pişman,bide almayan..der.Anne baba oğullarına belki hoşlanır diye bu kilitli sandığı alır. Delikanlı sandığı açmaya iki gün uğraştıktan sonra başarır ancak açmayı. Sandığın içinde bir resim ve bir kağıt vardı. Delikanlı önce kağıdı okur.Kağıtta şöyle yazılıydı..Bu sandık daki resim Maksut şehrinin padişahı sultan kerametin kızı Aşk Aynası Banu nun resmidir.Bu kızın nur yüzünün yanında zelihalar değersiz birer yıldızdır.O nun tatlı konuşmasına sevimli papağan hayran,o nun aklının ve zekasının üstünlüğü önünde alimler şaşkındır. Banu henüz onbeş yaşında olup Maksut şehrinin gençleri ze Cabilsa bölgesinin sakinleri onun üflade aşıklarıdır.Ey bu resmi görecek olan zavallı! Sen onun sahibine aşık olmakla başını belaya sokacaksın.Lalin iyi bil ki, Aşk Aynası cihanın afetidir.On iki yaşından beri binlerce bahadırı ve hayatının baharındaki gençleri hayatından mahrum etmiştir.Binlerce genç intihar etti.Binlerce genç veremin pençesine yakalandı.Sende ey zavallı şehit,o şehitlerin zümresine katılacaksın.Sende Aşk Aynasının vuslat ümitsizliğine dayanamayarak göçüp gideceksin….Yazılıdır…………. Leylalı Mecnun 2 Delikanlının içine vuslat ateşi düşer. Ailesinden Maksut şehrine,Cabilsa şehrine gitmek için izin ister.Ebeveyni onu gitmemesi konusunda ikna edemeyince biçare izin verirler. Delikanlı yanında Bilgeyle birlikte, uzun ve meşakkatli bir yolculuktan sonra Maksut Cabilsa şehrine varır.İlk yaptıkları iş saraya gidip sultana hediyeleri takdim ettikten sonra muratlarını arz etmek oldu. Sultan ve vezirler tıpkı ailesi gibi onu bu işten caydırmaya uğraşırlar. Sultan -Oğlum! Kızım Aşk Aynası Banu nun hayatı bana bir şartla verilmiştir.Evlenmesi hususunda ben asla kendisine karışmam.Yalnız şu kadarını söyleyeyim ki,şimdiye değin bir sürü genç bu kızın uğrunda mahvolup gitti.Her talip olana bir şeyler sordu. Cevap veremeyen ise sonunda helak oluyordu. Ancak cevap verenle evlenecektir. Oysa binlerce genç arasında cevap verebilen olmadı.Gel bu uğursuz aşktan vazgeç..der.Delikanlıyı fikrinden vazgeçirmek mümkün olmaz. Sorunun sorulması için ısrar eder. Delikanlıyı büyük bir salona alırlar. Salonun tam orta yerinde bir perde gerilidir.Perde açılır, Banu yüzü peçeli olduğu halde görülür. Banu bir musiki sesiyle ölçülemeyecek güzel ses tonuyla şöyle der delikanlıya -Ey genç! gel bu sevdadan vazgeç.Sorularıma cevap veren olmadı.Cevap verecek gücü olan ise benimle buluşmaya karşı gönülleri toktur.Beni arzu edenler ise bu cevabı asla veremezler..der.Delikanlı.. -Ey Banu! ben vatanımdan ayrılırken ya canan, ya memat diye yemin ettim. Ey Aşk Aynası! ben sensiz yaşayamam der..Banu -Ey genç,yazık! Eğer mümkün olsaydı, ben sana kayıtsız şartsız varırdım. Ne yazık ki bu imkansızdır. Zira buluşma karşılığı olarak her ikimizde yok oluruz..der. Delikanlı.. -Ey Banu! Beni üzme, bana merhamet et! sorularını sor..der Aşk Aynası bir ah çekip.. -Ey genç, çok iyi dinle. Önce elif mi noktadan,yoksa noktamı eliften çıktı.İkinci olarak ne zaman oldu? Üçüncü olarak elif ile noktanın birliğini göstererek ispat edebilir misin..der. Bu sorulardan sonra Banu peçesini kaldırır.Delikanlı o eşsiz yüzü görme zevkinin şiddetine dayanamayarak Allahu Ekber feryadı ile düşüp bayılır…….. Leylasız Mecnunlar Delikanlı bayıldıktan sonra Banu da bir ah çekerek bayılır.Genç gözünü açtığında kendisini evde bulur.Kendi kendine karar vermişti sorulara cevap bulamazsa intihar edecekti.Bilgeyle aralarında şöyle bir konuşma geçer. -Ey bilge! biz bu soruların cevabını nasıl buluruz? -Oğul! Bu soruların cevabını ancak deliler vadisinde oturanlar bilir. -Güzel! Bu memleket ne taraftadır? -Her tarafta. -Anlamadım. -Oğul, delilik vadisi diye anılan mutlak bir yer yoktur.Dünyanın her tarafında delilik vadisi bulunur. -Peki bu vadileri nasıl buluruz? -Bundan kolay bir şey yok.Hazırlanır yarın yola çıkar ararız. Ertesi gün yola çıkarlar ama üç ay geçmesine rağmen delilik şehrini bulamazlar. Ümitleri kesilmek de olduğu bir günde,büyüklüğü dışarıdan belli olan bir şehre gelirler. Akşam olduğu için şehir kapıları kapalıdır.Onlarda surların yanındaki mezarlığa çadır kurup uyudular.Şafak sökerken bir kahkaha duyulur,ardından şu beyt Mekanınız olan iki yer var ki,meskendir Biri vadi-i hayret.birisi şehr-i cünun! ........Kahin -Evladım,işte delilik şehrini bulduk.Kalk,haydi sakinleri ile tanışıp görüşelim der. Kalkıp mezarlığa giderler. Yedi kişi halka şeklinde bir mezarın başına oturmuşlar. Biri -Hey ne var? Ezan mı okunuyor der. Diğeri -Giremez beldemize dağdağ-i reybü güman Ne biliş var,ne akıl var,ne fünun..der. Bunu işiten diğer birinin: -İmam,Kafirun suresini mi okuyor demesi üzerine diğer birisi: -Sanırım Bülbül ötüyor. Başka birisi: -Hayır çorba tenceresi kaynıyor. Bir Diğeri: Ne buyurdunuz? Kahve cezvesimi taşmış? Diğeri: -Dalga sesi olmalı Sonuncusu: -Helvacı bağırıyor galiba. Biraz alsak Ah cümle halette yine kendini zevk ederek; küllu hizbin; remzini hatemine çekmiş ferihun; Birisi bağırıyordu: -Ne odur,ne budur,ne şudur! Hepsi sustular.Delikanlı ve bilge birinin huzuruna gitti.Edepli bir şekilde elini öpmek istediler.O güldü ve: Haceri Esved i var öp ger öpmekse muradın Hiçi bus etmek için halet i bişan gerek Can Derağuş olunur mu mütenahi sözler ile Leb i dil öpmek için ah can gerek……der Diğer birisine yaklaşırlar,delikanlı: -Ey ilim sahibi hakim maruzatımız….der demez kahkaha kopardı o: -Ve körün ünvanını arif koyarak Görenin ismine divane denildi Nice efsaneleri saydırmış ilim İlmü irfanına efsane denildi Bir üçüncüsüne müracaat ederler ve yardım isterler.Boşuna istiyordu.O da diğerleri gibi görünüyordu.Sözü keserek vereceği cevabı beklediler.O der ki: -Yağmur mu yağıyor? İsteyen var istemeyen var.Ne isteyen ne istemeyen var.Aceba var ne demek? Bunlarla konuşamayacak larını düşünüp bir köşeye otururlar.Bilge daima sabır tavsiye eder. Biri onlara doğru yaklaşır.Delikanlı yaklaşana: -Beyefendim,hoş safa geldiniz der.O -Aaa! safa gelmedim der -Efendim isminiz ney diye sorar -Her dakika değişir..cevabını verir -O halde kimsiniz der -Ben nebileyim? Eğer bilseydim burada aşçılık yapar mıydım..der Delikanlı büsbütün sıkılır ama bilge hala sabır tavsiye ederek şöyle der -Bunlara bizim maksadımız ve emelimiz bildirilmiştir.Bakalım birkaç gün burada kalır riyazete gireriz.Bakalım zaman ne gösterir der. Delikanlı zaten iştahdan kesilmiş olduğundan 24 saatte bir birkaç zeytinle idare ediyordu. Bu minval üzere 39 gün geçti.Kırkıncı gün delilerden biri diğerini çağırdı.Bu bir mütehayyirdi.Hepsi bir yarım ay şeklinde halka oldular.Mecnun ortaya oturmuştu,Mütehayyir ise tam karşısında oturuyordu.Hepsi bir süre kendilerinden geçip,iç alemlerine daldılar.Daha sonra mecnun ve mütehayyir arasında şu konuşma başladı. Mecnun: -Ey şaşkın! Okudun, yazdın ve manasını da anladın. Manayı nasıl buldun,diye sordu. Şaşkın: -Eif ba ile -Mana ne demektir? -Bir in iki, ikinin bir olmasıdır -Bunun adı nedir? -Kelimeyi Tevhid -Bir nasıl Tevhid olunur? ; Taksim edilmesi mümkün ve mürekkep midir ki? ; -Hayır! Bir, sade arızasız ve engelsiz olduğu gibi,taksim edilmesi de imkansızdır. -Öyleyse bir nasıl iki olur? ve tevhide neden iki, hat var; ? -İki çizginin biri ikrar diğeri inkardır.İnkarın varlığı,ikrarın gölgesidir.Bu sebebten dolayı iki çizginin hakikatı bir dir.Eğer bir çizgi olsa o vakit ikilik olabilirdi. Ya! Buna ne derler? -Üç ismi var:Hilkat sanatı,cilvei zuhur,mel a beyi vahdet. -Bu ne zaman olmuştur? -Zaman inkar ile ilgili bir taraftır.Vucutta zaman olmaz ki.An olur -Pekala an dediğin nedir? -Sırf inkardır.Sırf yokluk,ikrarda zamansızlık,ayrılıkta mutlak zamandır -Elif ba ne demek? -Alemlerin hadiseleri -Hangi harf asıldır? -Elif -Neyin aslı? Vucudunmu hadislerin mi? -Vucudun olamaz,hadiselerin -Elif in aslı ne? -Nokta! -Vucut kabul ettiğin elif mi nokta mı -Nokta.Vucut susmuş elif ile konuşuyor -Ya! Demek vucut iki türlü? -Hayır.Elif ve nokta birdirler -Öyleyse elif nasıl hasıl oldu? -Bu bir meseledir.Söz sığmaz ki -Mesel göster -Misli ve naziri olamaz -Öyleyse misal göster! -Misali,zaman ve mekan kaydından azade olanlar anlar -Misalin sermayesi nedir? -Arı -Arı ne yapar? -Balı,sevdirmek için! -Ya başka ne yapar? -Balmumu yapar. Bildirmek için Mecnun büyük bir sevinçle: -Allah mübarek etsin.Ey ariflerin tacı! Hayret vadisi de senin,delilik vadisi de senin.Son bir sorum var.Misalini göster! Delikanlı hayretten hayrete düşer, çünki Aşk Aynası Banu nun soruları,cevaplarla birlikte hallolmuştu.Yalnız kalbinde ne Banu nede bir şekil kalmıştı.Aşk aynası artık onun kalbi olmuştu.O şimdi tam anlamıyla seviyordu.O kendiyle vuslattaydı.Delikanlı bunları yaşarken şaşkın cebinden bir parça balmumu çıkardı.Hazır olanlara göstererek. -Ey cemaat! işte nokta dedi Sonra nefes ile ısıta ısıta uzattı ve -İşte Elif dedi O zaman mecnun ayağa kalktı ve: -Elif in başka adı varsa söyle dedi Şaşkın; -Evet vardır.Yalnız kulağına söyliyeyim dedi Yaklaştı.Bir şeyler fısıldadı.Birbirlerini kucakladılar.Sonra delikanlıya dönerek: -Ey genç! İşte şimdi Leyla sız mecnun oldun. Çünki mecnun Leyla oldu.Aradan Leyla da çıkarsa o zaman Elif in kulağına söylenen diğer ismini de öğrenebilirsin

Not: Kitap büyük kitapçılarda hala bulunmaktadır.

--
Bu grubun hiç bir siyasi oluşum, parti, vakıf, örgüt, dernek veya benzeri yapılanmalarla alakası yoktur.Aynı zamanda onlara uzaklığı veya yakınlığıda bulunmamaktadır. Müslüman Anadolu İnsanının Tarafında yer alan Gerçek Vatanseverliği ilke edinmiş, Anti Emperyalist HABER BİLGİ PAYLAŞIM STANDIDIR.."
Grupta yayınlanan yorum ve yazılardan yazarları sorumludur.Ayrıca harici linklerden de Anadolu Haber Günlüğü Mesul değildir...
 
Grup Yöneticileri Mail Adresleri Aşağıdadır
kurtulusyolu99@gmail.com
bahadirserhad@gmail.com
forevermirza@gmail.com
 
Bu gruba posta göndermek için, mail atın: anadoluhaber@googlegroups.com
Bu gruba üyeliğinizi sonlandırmak için şu adrese e-posta gönderin: anadoluhaber-unsubscribe@googlegroups.com
Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/anadoluhaber?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin

0 yorum:

Yorum Gönder

Yorumlarınızda Kişilik haklarına saldırı,küfür ve benzeri ifadeleriniz yayınlanmamaktadır.Yorumları yazarken İsminizi belirtmeniz önemle duyurulur.