Erdoğan rest çekip duyurdu: Başka çaremiz kalmadı..

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TBMM Genel Kurulu 27. Dönem 3. Yasama Yılı'nın açılışında önemli açıklamalarda bulundu. ABD'ye güvenli bölge için iki hafta süre veren Erdoğan bu süre içinde arzu edilen neticelere ulaşılamadığını ve Türkiye'nin kendi yoluna devam etmekten başka çaresinin olmadığını söyledi.

Başkan Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları;

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri, TBMM'nin 27'inci dönem 3'üncü yasama yılının açılışında sizleri en kalbi duygularımla, muhabbetle, hürmetle selamlıyorum. Büyük Millet Meclisi'nin açılışından günümüze kadar ülkemize hizmet eden tüm milletvekillerimizi saygıyla anıyorum. Hayatta olan milletvekillerinin tamamına sağlık, vefat edenlere Allah'tan rahmet diliyorum.

Malazgirt’ten İstiklal harbimize, terörle mücadele sürecimizde kadar bu toprakların vatanımızı olması için mücadele eden kahramanlarımızı minnetle yad ediyorum.

'BU MİLLET BİR KEZ DAHA KIYAM EDEREK AYAĞA KALKMIŞTIR'

Suriye’de Irak’ta Afganistan’da Lübnan’da Balkanlar’da bayrağımızı gururla dalgalandıran güvenlik güçlerimize başarılar diliyorum
İstiklal Harbimizin başlamasının 100. Yıl dönümü… Bir asır önce Samsun’dan başlayıp Ankara’da ilk menziline ulaşan bu kutlu yolculuk 1920’de Meclis’İn açılışıyla yeni bir safhaya evrilmiştir.Genç cumhuriyet fidanı 4 yıl sonra bir asrını geride bırakacaktır. Cumhurbaşkanlığı forsunda sembolleri yer alan devletlere baktığımızda 2200 yıllık bir mirasa sahip olduğumuzu görüyoruz. Bu esareti kabul etmediğimizi ifade ediyor. Türkiye'yi sınırları cetvelle çizilmiş, müesseseleri sûni olarak kurulmuş toplumlarla karıştıranlar oluyor. Terör örgütleriyle dize getirilmeye çalışılan bu millet bir kez daha kıyam ederek ayağa kalkmıştır.

Bu süreçte verdiği mücadeleyle TBMM de ikinci defa gazilik unvanı ile şereflenmiştir. 15 Temmuz gecesi atılan her bomba kararlılığımızı daha da perçinlemiştir.  Şayet bugün geleceğimize daha güvenle bakıyorsak bu mücadelenin başarısı sayesindedir.  TBMM'nin itibarını her şeyin üzerinde tutmamız gerekiyor. Küçük bir azınlığın çıkarını korumaya çalışan tüm darbelerin ilk hedefinde hep bu meclis olmuştur. Her seferinde milli irade üstün gelmiştir.

Enerjide kendi su, güneş, termal ve kömür kaynaklarımızı en etkin değerlendirebileceğimize inandık. Büyümemizi ülkemizin potansiyeline uygun seviyeye yükseltebileceğimize inandık.

Yeni yönetim sistemimiz artık sorunlarımızı demokrasinin imkanlarıyla çözebileceğimizin en büyük ispatıdır.

'HİÇBİR FAALİYETİMİZ İŞGAL VE İSTİSMAR AMAÇLI DEĞİLDİR'

Suriye'ye sırtımızı dönemeyeceğimiz gibi Asya coğrafyasının hiçbir köşesine bigane kalamayız. Sınırlarımız dışındaki hiçbir faaliyetimiz işgal, istismar amaçlı değildir. Akdeniz'in Ege'nin Karadeniz'in her karşısındaki gelişme bizi doğrudan ilgilendirir. Ne bedel ödersek ödeyelim insani duruşumuzdan hiçbir zaman vazgeçmeyeceğiz.

GÜVENLİ BÖLGE RESTİ: KENDİ YOLUMUZU AÇARIZ!

Suriyeli kardeşlerimize gönlümüzün ve sınırlarımızın kapılarını açtık. Milyonlarca insan savaştan kurtulmak için Türkiye'ye geldiğinde dahi sınırları kapatmayı düşünmedik. Bize düşen sığınmacıların kendi topraklarına dönmeleri için güvenli iklimi oluşturmaktır.

Birileri terör ve sığınmacı yükünü üzerimize yükleyerek Türkiye'ye diz çöktürmeye çalışıyor. Türkiye masa başında yazılan senaryoların taşeronluğunu yapacak bir ülke midir? Türkiye dayatmaya rıza göstermez. Biz bu dayatmaya senaryoya rıza göstermeyiz. İstiklal ve onurumuzdan taviz vermeyiz. Türkiye'yi terör örgütünün tasfiyesi için yıllardır oyalayanların bizzat yüzlerine artık bu oyunun sonunun geldiğini söyledik. Türkiye'nin kaybedecek tek günü yok. Kendi yolumuzda devam etmekten başka çaremiz kalmadı. 30 km. derinliğindeki güvenli bölgede 2 milyon kişiyi iskan ettirmeyi planlıyoruz.

Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı harekatları kararlılığımızın somut birer tezahürüdür.

Suriye'de kurulacak köyle ve ilçelerle ilgili ön çalışmaları yaptık, yerleri tespit ettik, maliyetleri çıkardık.

Bölgeyi terör örgütünün işgalinden kurtarır kurtarmaz, uluslararası toplumdan alacağımız destekle işe başlayacağız.

Birlikte çalışma imkanlarını zorlarız ama mümkün değilse kendi yolumuzu açarız. Nitekim şu anda açmaya başladık. Türkiye gelişmekte olan ülke grubunda üst kategoriye yükseldi. Ticaret savaşlarının yıkıcı sonuçları ve etkileri artmıştır. 

YARGI REFORMU: İLK PAKETİN HAZIRLIKLARI TAMAMLANDI

Yargı reformu strateji belgesinin ilk paketinin hazırlıklarını tamamladık. Yargı reform paketlerinin yapıcı bir anlayışla tartışılacağını umut ediyorum. Elbette cumhurbaşkanı, milletvekillerinin yerine geçip kanun çıkarmaya, hakimlerin yerine geçip hüküm vermeye kalkacak değildir. Kuvvetler ayrılığı demek güçlerin çatışması değil makul bir denge içinde aynbı hedefler doğrultusunda faaliyetlerini yürütmeleri demektir.

İSTANBUL DEPREMİ

İstanbul'da yaşanan 5.8 büyüklüğündeki deprem bize karşı karşıya olduğumuz tehlikeyi bir kez daha hatırlatmıştır.Ülkemizin yüzde 70'i birinci derece deprem bölgesinde bulunuyor.  Nüfusumuzun ve sanayi tesislerimizin 4'te 3'ü deprem bölgelerinde yer alıyor. 'Deprem değil bina öldürür' gerçeği her depremde yüzümüze adeta şamar gibi inmiştir.  TOKİ vasıtasıyla 4 milyona yakın vatandaşımızın yaşadığı 850 bin konutu tamamlayıp sahiplerine teslim ettik. Önümüzdeki acil dönüşümü yapılması beklenen 1.5 milyon yapı var. Henüz istediğimiz seviyeye ulaşamadığımız bir gerçek ama bugün Türkiye 17 yıl öncesine göre afetlere daha hazırlıklıdır.

*******

ŞENTOP: TÜRKİYE ARTIK KENDİ SINIRLARINI AŞAN BİR UMUDUN, İNSANLIK DAVASININ ADIDIR

Şentop'un konuşmasından satır başları:

Bu yasama yılı içerisinde 23 Nisan 2020’de TBMM’nin kuruluşunun 100. Yılını kutlayacağız. Elbette böylesi anlamlı bir yıldönümünde bu çatı altında olmanın ayrı bir anlamı var. Çalışma temposunun daha da artacağına, oturumun ve siyasetin daha da verimli seyredeceğine kanaatim tamdır.

Bugün milletimizin gözü buradadır. Türkiye sadece çalışkan ve asil milleti ile değil köklü demokrasisi ile de örnek bir ülkedir. Demokrasimizin değerini daha iyi kavramak zorundayız. Demokrasi dışı arayışları işaret etmeyi de elzem görüyorum. Şiddet yıkıcı düşmandır. Sırtını şiddete taşıyan her yapı milletimizin iradesi karşısında er ya da geç mağlup olacaktır. Bundan 948 yıl önce İslamj dünyasının camilerinde sultan Alparslan için dualar edildiyse bugün de Türkiye ve haklı mücadelesi çok geniş destek görmektedir.

Türkiye millet ve devletiyle dünyanın en gür sesiyle yeryüzündeki adaletsizlikleri teşhir etmektedir. Geçtiğimiz hafta Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın BM konuşması Türkiye’nin dünya siyaset sahnesinde nerede durduğunu açıkça ortaya koymaktadır.

Milletimiz bundan 100 yıl önce istiklali için ayağa kalktığında kendisini yalnız bırakmayan hint Müslümanlarının dostluğunu unutmamıştır. Dünyanın büyük değişimlere gebe olduğu tarihin önemli bir kavşak noktasındayız. Türkiye yeni şartların icabına uygun hareket etmek kararındadır Coğrafyaları şekillendiren milletimizin insanlığa ve dünyaya söyleyeceği söz bitmemiştir. Türkiye bugün artık sadece bir ülkenin adı değildir, kendi sınırlarını aşan bir umudun, insanlık davasının adıdır.

*******

TBMM Başkanı Mustafa Şentop'un anıta çelenk koymasının ardından Polis Bandosu eşliğinde saygı duruşunda bulunularak İstiklal Marşı okundu.

Törene, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, TBMM başkanvekilleri Süreyya Sadi Bilgiç, Mithat Sancar, Levent Gök ve Celal Adan, AK Parti Grup Başkanı Naci Bostancı, AK Parti Grup başkanvekilleri Özlem Zengin, Cahit Özkan ve Mehmet Muş, CHP Grup başkanvekilleri Engin Altay ve Engin Özkoç, MHP Grup Başkanvekili Erkan Akçay, İYİ Parti Grup Başkanı Orhan Çakırlar, İYİ Parti Grup Başkanvekili Dursun Müsavat Dervişoğlu, TBMM Başkanlık Divanı üyeleri, milletvekilleri ile TBMM bürokratları katıldı.

0 yorum:

Yorum Gönder

Yorumlarınızda Kişilik haklarına saldırı,küfür ve benzeri ifadeleriniz yayınlanmamaktadır.Yorumları yazarken İsminizi belirtmeniz önemle duyurulur.