'Kuzey' ifadesini çıkarıp Kıbrıs Türk Cumhuriyeti demeliyiz


Maltepe Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hasan Ünal, 'Kuzey ifadesini çıkarıp Kıbrıs Türk Cumhuriyeti demeliyiz.' diye konuştu.

 Uzmanlar, Kıbrıs adasında Rumların uzlaşmaz tutumu sebebiyle 46 yıldır sonuç alınamayan federasyon müzakerelerinin sonlandırılması, iki devletli çözüm için yol haritası belirlenmesi ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin (KKTC) adındaki 'Kuzey' kelimesinin çıkartılması gerektiğini savundu. Maltepe Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hasan Ünal, 'Kuzey ifadesini çıkarıp Kıbrıs Türk Cumhuriyeti demeliyiz.' diye konuştu.


Maltepe Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hasan Ünal ve KKTC Girne Amerikan Üniversitesi Uluslararası ilişkiler Bölümü Dr. Öğretim Üyesi Mehmet Sadık Akyar, AA muhabirine yaptıkları değerlendirmede, 15 Kasım 1983 yılında kurulan KKTC'nin artık "Kıbrıs Türk Cumhuriyeti" olarak tüm dünya tarafından tanınması gerektiğini kaydetti.


Maltepe Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hasan Ünal, KKTC'deki seçimin sıradan bir cumhurbaşkanlığı seçimi olmadığını aynı zamanda halkın federasyon isteyip istemediğine dair bir referandum anlamı taşıdığını söyledi.


Cumhurbaşkanı Tatar'ın aslında federasyon karşıtı ve iki devletli çözüm fikrini referanduma sunduğunu ve kazandığını dile getiren Ünal, "KKTC halkı seçimlerde federasyon amaçlı müzakerelerden bıktığını ve Türkiye ile birlikte hareket etmek istediğini de ortaya koydu." dedi.


Kıbrıs sorununu federasyonla çözmenin mümkün olmadığını vurgulayan Ünal, 1940'lardan 1980'lere kadar olan süreçte birçok federasyonun çözüm üretemediğini ve tek tek dağıldığını kaydetti.


46 yıl süren müzakerelerden bir sonuç çıkmadığını hatırlatan Ünal şöyle konuştu:


"Rumlarla müzakere mümkün değil. Çünkü Rumlar, federasyona, fikir ve prensip olarak evet derken müzakere masasında, milli kimliklerini ve üniter yapılarının yetkilerini KKTC topraklarını da içerecek şekilde genişletmek istiyorlar. Dolayısıyla böyle bir şey mümkün değil. Ayrıca pek dile getirilmese de her federal çözüm önerisi Türkiye'nin adadan çekilmesi esasına dayanıyor."


Ünal, Kıbrıs'ın ortasında bulunduğu Doğu Akdeniz'in Basra Körfezi'nden sonra dünyanın en kıymetli coğrafi alanlarından biri haline geldiğini, federasyon veya başka bir nedenle Türkiye'nin Ada'dan çekilmesinin ciddi bir stratejik hata olacağını vurguladı. Ünal şöyle devam etti:


"Bütün bu şartları yan yana getirdiğimizde federasyon çözümünün yanlışlığı ortaya çıkıyor. İki devletli çözüm konuşulabilir. Rumlarla da iki devletin çok uzun süre müzakere edilebileceğini sanmıyorum. Onlar ayrı bir gezegendeler. Türkiye'nin adadan atılabileceğini, Jüpiter gezegeninde bulunan Helen birliklerinin İstanbul'un fethinin bininci yıl dönümünde bölgeye gelerek Türkiye'yi adadan atacağını düşünüyorlar. Bu kafada olanlara söyleyecek çok fazla bir şey de yok. Ermeniler ile Rumlar bu tür fanteziler konusunda birbirleriyle yarışıyorlar."


- "KUZEY İFADESİNİ ÇIKARIP KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ DEMELİYİZ"


Ünal, iki devletli çözüm konusunda baskı kurulması ve Azerbaycan, Pakistan ve dost devletlerin KKTC'yi tanıması üzerinden hareket edilmesi gerektiğini kaydetti.


Azerbaycan'ın kendi topraklarının tamamını aldıktan sonra herhangi bir endişesi kalmayacağını dolayısıyla KKTC'yi kolayca tanıyacağını söyleyen Ünal, "Kuzey ifadesini çıkarıp Kıbrıs Türk Cumhuriyeti demeliyiz. Türkiye, ayrıca Suriye'de durum normale dönünce ve Libya'da varlığını sürdürmeye devam ederse bu ülkeler ve diğer ülkelerle yapacağı müzakerelerde onlardan istedikleri şeyler ve iş birlikleri karşılığında mutlaka bu devletin tanınmasını talep etmeli." değerlendirmesinde bulundu.


Rumlarla federasyon müzakerelerine son verilmesi gerektiğini dile getiren Ünal, sözlerini şöyle sürdürdü:


"Çünkü KKTC ilan edildiğinde şöyle bir olay yaşanmıştı. Yaşanan bu olayı rahmetli Denktaş bize hep anlatırdı. Pakistan'ın BM Büyükelçisi bir gün kendisine 'Sayın Denktaş, Siz devlet misiniz yoksa Rumlarla müzakere yürüten bir hükümet mi? Eğer biz sizi devlet olarak tanırsak federasyon kurulduğunda tanımamızı geri almak zorunda kalacağız bu da olur iş değil.' dedi. Bir daha aynı duruma düşmemek için Türkiye, Kıbrıs Türk Cumhuriyeti devleti konusunda adım attıktan sonra kararlı olmalı ve bir daha geri adım atmamalı."


- "KKTC YENİ BİR YOL HARİTASI ÇİZMELİ"


KKTC Girne Amerikan Üniversitesi Uluslararası ilişkiler Bölümü Dr. Öğretim Üyesi Mehmet Sadık Akyar, Türkiye'nin 2019'dan itibaren Doğu Akdeniz’deki askeri varlığını artırması ve Maraş hamleleriyle dengelerin KKTC’nin lehine çevrildiğini belirterek, süreci iyi okumayan Rum tarafının ise uzlaşmaz tutumuyla, politik bir başarı elde edeceği yanılgısına düştüğünü söyledi.


Kasım 2019 Berlin görüşmesinden itibaren KKTC Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin federasyon ile iki devletli çözüm yanlıları arasında geçeceğinin belli olduğunu kaydeden Akyar, "KKTC halkı Ersin Tatar'ı Cumhurbaşkanı seçerek önümüzdeki dönemde iki devletli çözüm isteğini ortaya koymuştur." dedi.


Akyar, KKTC'nin kendisine bir yol haritası çizmesi gerektiğini vurgulayarak, "Bu yol haritası federasyondan ziyade adada iki devletli çözümü temel alan konuları ihtiva etmelidir. Çünkü KKTC halkı Rum tarafı ile anlaşma olacak diye yaklaşık 46 yılını heba etmiştir, bir 46 yıl daha kaybetmeye tahammülü yoktur. Dünyanın çok kutupluluğa evrildiği bu dönemde, KKTC’nin de bu uygar dünyada yerini almasının zamanı gelmiştir." diye konuştu.


Yol haritasının KKTC'nin uygar ve modern dünyada yerini alması, tanınması, güçlü bir ekonomiye sahip olması için yapılması gerekenleri ihtiva etmesi gerektiğini söyleyen Akyar, KKTC'nin AB kriterleri veya BM 2030 yılı sürdürülebilirlik prensiplerini hedef alarak ya da Türkiye’nin desteği ile kendisine özgü yeni bir model geliştirerek bunu sağlayabileceğini savundu.


Akyar, KKTC'nin güçlü ekonomisi, altyapısı, kurumları, yaşam standartları ile dünyada belirli bir seviyeye geldiği takdirde, Rum tarafının şimdi kabul etmediği siyasi eşitlik temelinde birleşmeyi teklif edebileceğini vurgulayarak, "Tabii o zaman KKTC büyük bir ihtimal bunu istemeyecek ve yoluna bağımsız bir ülke olarak devam etmeyi tercih edecektir." şeklinde konuştu.

0 yorum:

Yorum Gönder

Yorumlarınızda Kişilik haklarına saldırı,küfür ve benzeri ifadeleriniz yayınlanmamaktadır.Yorumları yazarken İsminizi belirtmeniz önemle duyurulur.