dinleyince, inanın benim de tüylerim ürperdi. Doğru mu diye sordum,
"ben duyduklarımı sana anlatıyorum, sonrası senin bileceğin şey" dedi.
Ben de sizlerle paylaşmaya karar verdim. Bundan sonrasını, kaldıysa
özgür basın takip etsin. Arzu ederlerse, Sayın Yargıtay Cumhuriyet
Başsavcısı da izleyebilir, çünkü benzer durumlarda yargının ne
yaptığını hepimiz biliyoruz.
Arkadaşım işi gereği Kanada'dan Amerika'ya gidiyor. Türkiye'den gelen
bir iş adamı arkadaşı ile buluşuyorlar. Türkiye'den gelen arkadaşı; "
Ben Hoca efendiyi ziyaret edeceğim, istersen beraber gidelim" diyor ve
ısrarcı oluyor. Beraberce Hoca efendi'nin çiftliğine gidiyorlar. Orada
Hoca efendinin, mükemmel İngilizce bilen adamlarından birinden
duyduklarını da bana anlatıyor. Bana anlatanları kendi üslubumla size
takdim ediyorum;
************************
Yer: Başbakanlık
Tarih: 24.Aralık.2009
Toplantıya Katılanlar; Sn. Başbakan, Sn. M. Ali Yalçındağ, Sn. Arzuhan
Yalçındağ, Sn. Vuslat Doğan Sabancı ve bir danışman (Hoca efendiye
durumu anlatan olabilir)
Toplantı süresi; 2 Saat 15 Dakika
Alınan Kararlar;
*Milliyet Gazetesi+ Vatan Gazetesi+ Star Televizyonu, belirlenen tutar
ile, Ethem Sancak ve Akın İpek'e satılacak.
*Ertuğrul Özkök derhal görevi bırakacak, şimdilik havadan sudan
yazacak, 6 ay sonra tamamen ayrılacak.
*Aydın Doğan, Holding yönetiminden ayrılacak.
* 6 ay sonra, yönetim profesyonellere devredilecek, (isimler beraberce
belirlenecek), aile'den hiç kimse yönetimde kalmayacak.
*Doğan Holding'in yapacağı " HALKA AÇILMAYA" Şubat ayında izin
verilecek. Elde edilen paradan, Doğan Grubunun Ferit Şahenk'e olan 600
Milyon Dolar borcu ödenecek.
*Petrol Ofisindeki hisseleri, Avusturyalılara satılacak. Vergi
Cezası, Petrol Ofisi'nin satış tutarına indirilecek ve satıştan alınan
para doğrudan Maliye'ye verilecek.
Bana anlatılanlar böyle. Doğruluk derecesini bilmiyorum. Fakat
bildiğim doğrular var;
24 Aralık 2009'da Başbakanlıkta bu toplantı yapıldı ve basına
yansıdı.
Başbakanlık tarafından tekzip edilmedi. Sadece Sn. Vuslat Doğan
Sabancı'nın katılımı belirtilmemişti.
Milliyet Gazetesi, Vatan Gazetesi, Star Televizyonu'nun satılacağı
kesin, ön anlaşmalar imzalandı bile.
Sn. Ertuğrul Özkök istifa etti. Sn. Aydın Doğan, patronu olduğu
şirketinden ayrıldı. Bunlar şu ana kadar gerçekleşenler.
(Anayasa Madde 28- Basın hürdür. Devlet basın ve haber alma
hürriyetlerini sağlayacak tedbirleri alır.)
Şimdi gelelim bu toplantının Devlet Gelenekleri yönüne ve Hukuksal
boyutuna;
Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı'nın, Başbakanlıkta ve Başbakanlık
Konutundaki tüm ziyaretleri kayıt altındadır. Sayın Başbakan, Maliye
Bakanlığının milyarlarca lira ceza kestiği bir mükellefle neden
beraber olmuştur ve ne konuşmuştur? Eğer 2 saat, 15 dakika kahve falı
bakılmadı ise ne konuşuldu? Bunu kimse geçiştiremez. Başbakanlıkta
konuşulan ve milletin parasını ilgilendiren her konu (Devlet Sırrı
değilse) Millete anlatılmalıdır.
T.C Başbakanı, Devletle parasal işi olan kişi ve gruplarla konuşuyor
ve açıklama yapılmıyorsa bu YÜCE DİVANLIK bir suçtur. Hatırlayalım;
Sn. Mesut Yılmaz, Başbakanlığı sırasında, İşadamları ile görüşüp,
Türkbank İhalesine fesat karıştırdığı iddiasıyla, Sn Başbakan'ın emri
ve AKP' nin oylarıyla YÜCE DİVANA sevk edilmişti. Üstelik bankanın
ihale işleminin iptal emri de bizzat Sn.Yılmaz tarafından verilmişti.
Yani gerçekleşmeyen bir ihale yüzünden, sadece bazı iş adamlarıyla
konuştuğu için, Sn Yılmaz, Sn Erdoğan tarafından suçlu sayılmıştı. Şu
dakika itibarıyla Sn. Başbakan için Yüce Divanlık suç oluşmuştur.
Bu toplantıda konuşulanlardan diğerleri önümüzdeki günlerde
gerçekleşirse, suçun katmerlisi oluşacaktır. Düşünebiliyor musunuz, ?
Sn Başbakan hem Sn.Ferit Şahenk'in tahsilâtçısı konumuna düşecek, hem
de " Bana Türk demeyin, ben Arap'ım, Türk denirse utanırım" diyen kişi
ile dünün matbaacısı, F.Gülen'in evladı gibi sevdiği, İpek çocuğunu
bir kez daha gazete ve televizyon sahibi yapacak. .
Anadolu'nun Bayburt gibi bir yöresinden yetişmiş Sn.Aydın Doğan'a bir
sorum olacak; Ömer Seyfettin'in "DİYET" adlı hikâyesini hiç duydunuz
mu? Sizin yerinize başka bir Anadolu çocuğu olsa, oraya yani
R.T.Erdoğan beyin ayağına, kızları ve damadını üç kuruşluk mal için
göndermezdi.
Eğer haklıysa, gider o merdivenlerde gereğini yapardı.
Bundan sonra malınız olsa ne olur, gazeteniz olsa ne olur?
Size ancak M.Ali Birand ve Cengiz Çandar alkış tutar. Değdi mi Aydın
Bey?
Namuslarına ve meslek ahlâklarına tüm Türkiye'nin güvendiği, Yargıtay
Cumhuriyet Başsavcısı ve
Yüksek Yargı mensupları, ben hukukçu değilim, ama beni bu olay çok
rahatsız etti.
Sizler ne düşünüyorsunuz? Gece kafanızı yastığa koyduğunuzda rahatça
uyuyabiliyor musunuz?
Sağlık ve başarı dileklerimle, 05. Ocak. 2010
Rifat Serdaroğlu
Eski Sağlık ve Devlet Bakanı
rifatserdaroglu@superonline.com
0532 2110011
0 yorum:
Yorum Gönder
Yorumlarınızda Kişilik haklarına saldırı,küfür ve benzeri ifadeleriniz yayınlanmamaktadır.Yorumları yazarken İsminizi belirtmeniz önemle duyurulur.