ANADOLU'NUN MANEVİ KALESİ: İSMAİLAĞA CAMİASI

İsmailağa camiası Nakşibendiye tarikatının Halidiye koluna bağlı köklü bir camiadır. Kamili Mürşidi Mahmut Efendi Hazretleri Kudduse Sirruhu, İsmailağa camiasını mânâ olarak öyle bir noktaya getirdi ki, Türkiye'de ve dünyada çok aktif bir cemaat hüviyetine, misyonuna eriştirdi. Türkiye'de bulunduğu konum itibariyle de kritik bir noktada yer alıyor. İslam dünyasında merkez Türkiye, onun merkezi İstanbul ve merkezinde Fatih Suriçi yer almaktadır. Fatih Suriçi’nde de aktif ve oradaki Müslümanların gönlüne dokunan camia İsmailağa'dır. Vatikan'ın ekümenik projesine karşı en büyük engel de İsmailağa camiasıdır. Fatih Suriçi’nde evlerin hepsini alıp, orada Hristiyanlığı tekrar bir güç olarak konumlandırmak istiyorlar. Buradaki hocaların yaptığı vaazlar, Mahmud Efendi Kudduse Sirruhu Hazretlerinin telkinleriyle başarıya ulaşamadılar. 


Ayrıca dinlerarası diyaloğa karşı İsmailağa’dan çok sert vaazlar verildi. FETÖ'nün gerçek yüzü Müslümanlara anlatıldı. İsmailağa camiasında kilit konumunda olan hocalar da işte bu süreçte, bu sebepten şehid edildi. Yerlerine kökleri Batı’da olanların menfaatlerine zararı dokunmayacak isimleri parlatmak için!.. FETÖ-CIA ortaklaşa operasyonlar gerçekleştirdi. Mahmud Efendi Kudduse Sirruhu Hazretlerinin iki damadı olan Hızır Ali Muratoğlu Hoca ve Bayram Ali Öztürk Hoca şehid edildi. FETÖ'nün yayın organı Bayram Ali Öztürk Hoca’yı hedef haline koyarak şu manşeti bile atmıştı: “Yanlış hoca şehit edildi, hedef BA idi!” 

Hızır Ali Muratoğlu Hoca ve Bayram Ali Öztürk Hoca’nın vaazlarında söylediklerinin ortak noktasında şunlar ön planda:
Antiemperyalist söylemleri, Amerika ve İsrail karşıtı sert mesajları, FETÖ ve dinlerarası diyaloğa karşı amansız mücadele içeren sohbetleri, Kemalist düzene karşı hakkı haykırmaları, samimi ve mücahit Müslümanlara canı gönülden destek vermeleri, sapkın yolda olan insanları hak çizgiye getirme çabaları, Sünnete olan muazzam bağlılık ve ilmiyle Rasulullah Sallallahu Aleyhi Vesselemin hukukunu savunarak reformistlere fırsat vermemeleri… 

Bu iki hocanın şehit edilmesinin en önemli sebebi, İsmailağa camiasının içini boşaltarak tamamen işlevsiz hale getirmekti. Düşünün İsmailağa camiasının ve Ehlisünnet Müslümanların en çok sevdiği iki hoca, Mahmud Efendi Kudduse Sirruhu Hazretlerinin damatları şehit ediliyor. İsmailağa camiasını pasifize edip tamamen Kemalist zihniyetin istediği tipte hocaların ön plâna çıkarılmasının yolu açılıyordu. O günden bugüne İsmailağa camiası bu tehlikelerden kendisini korumaya çalışmıştır. İsmailağa camiası normal bir tasavvufi hareketten öte İslamcı hareketlere de destek de bulunmasıyla da hep hedef haline konulmuştur, halen de konuluyor. Bunun en önemli örneği, Mahmud Efendi Kudduse Sirruhu Hazretleri, Şehit Bayram Ali Öztürk Hoca, Şehit Hızır Hoca ve Şehit Abdulmetin Balkanlıoğlu Hoca’nın Büyük Doğu-İbda camiasına son derece muhabbetleri bulunmaktaydı. Mütefekkir Salih Mirzabeyoğlu’nun cezaevinden çıktıktan sonra Mahmud Efendi Hazretlerini ziyareti, Mahmud Efendi’nin Mütefekkir Salih Mirzabeyoğlu'na dualar etmesi malum. Şehid Bayram Ali Hoca’nın İbda camiasının dergilerinde yazılarının olması, destek vermesi de bilinen bir husus. Şehid Bayram Ali Hoca, Şehid Hızır Hoca, Şehid Abdulmetin Balkanlıoğlu Hoca ve İsmailağa camiasını Mütefekkir Salih Mirzabeyoğlu’nun, "Nakşi sırrıdır kavgam" düsturuyla değerlendirmemiz icap eder. Bu girizgah ile birlikte asıl mevzuya gelecek olursak, İsmailağa camiası son üç yıldır her taraftan yoğun bir şekilde saldırı altında. Youtuber vaizleri öncülüğünde, provokatörlerle birlikte arkasını İngilizlere, CIA'ye,  FETÖ'ye, ve KETÖ'ye yaslayarak her türlü algılarla camiaya sert saldırılarda bulunulmakta. Ortaya atılan uydurma bir rabıta rivayeti temele alınarak her türlü ahlaksızca saldırılarda, iftiralarda, komplolarda bulunuldu. Ki bu rivayet camianın önde gelen sağlam alimleri tarafından çürütüldü. Ki bunu ortaya atan youtuberler bile başka bir videosunda böyle bir cümleyi duymadığını söylüyorlar. Youtuber vaizler öncülüğünde İsmailağa camiasını zayıflatma operasyonları sürerken, camianın bir önceki mürşidi Hasan Efendi Hazretleri youtuberlere karşı duruşuyla sağlam bir mesaj vermiştir.  Youtuber geçinen vaizlerin mukaddesat düşmanı bir muhabire verdiği söyleşide zaten amaçlarını şu cümleyle itiraf ediyor: "İsmailağa camiasını zayıflattık, cemaat bize geldi tabelası orada kaldı." Hakiki manada tasavvufu bilen ehli tarik Müslümanlar mevzunun kemmiyet değil keyfiyet mevzusu olduğunu bilirler.  Geçen aylarda İsmailağa Camiisine silahlı bir saldırı gerçekleştirilerek saldırının düzeyi daha da arttı. Sonuç olarak İsmailağa camiasının zayıflamasını hangi odaklar ister: 

Vatikan ekümenik projesinden dolayı canı gönülden destek veriyor.
CIA Ehli Sünnet camialar, tarikatlar içerisinde rahat manevralar, operasyonlar gerçekleştiremeyeceği için İsmailağa Camiasının zayıflamasına bayram eder. 
Reformistler Ehli Sünnet akidesini yaptığı çalışmalarla kalkan olarak durduğu için, Müslüman Anadolu evlatlarını ifsadına engel olduğu için İsmailağa Camiasının yok olmasını isterler. 
FETÖ terör örgütü hem dinlerarası diyalog projesine hem ılımlı İslam projesine ve en önemlisi 15 Temmuz İşgal-Darbe girişiminde en büyük direnişi sergileyen camianın İsmailağa olmasından dolayı intikam için zayıflamasını isterler. Burada önemli bir şeye vurgu yapmam lazım: Youtuberların taarruzda bulunduğu, uğraştığı camiaların ortak özelliği Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a güçlü destek veren camiaların olduğunu belirtmek isterim. İsmailağa camiası her zaman  en zor zamanlarda zerre menfaati olmadan Erdoğan'ın yanında olmuştur. En büyük örneği 15 Temmuz İşgal-Darbe girişimindeki direnişidir. 
Şia, hem 90'larda hem de günümüzde Şianın güçlenmesine karşı en güçlü mücadeleyi İsmailağa Camiası sergilemiştir. 90'larda Mahmud Efendi Hazretlerinin telkiniyle hem fikri olarak hem fiili olarak Şia’ya karşı mücadele verilmiştir. Meşhur İkinci Çaldıran olarak geçen Büyük Doğu-İbda mensuplarının Beyazıt meydanında İrancıları tasfiye etmesi hadisesi Mahmud Efendi Hazretlerinin bizatihi telkiniyle olmuştur. Kazım Albayrak abinin bu mevzuyla ilgili hatıraları okunabilir. 
Vehhabiler, İsmailağa Camiasının varlığından dolayı Anadolu’da biiznillah zerre yayılabilme olanağı yoktur. 
Kemalizm ve sistemi, İsmailağa camiası her manasıyla Kemalist zihniyete karşı mücadele vermiştir, sohbetlerinde, vaazlarında Kemalist düzene karşı muhalif olmuştur. Sarık, cübbe ve çarşaf ile kılık kıyafet kanunu ortadan kaldırmıştır. Kemalist sistemin siyasi operasyonlarına karşı her daim karşısında durmuştur. İsmailağa camiasına çekilen operasyonlar tıpkı Büyük Doğu-İbda camiasına çekilen operasyonlar gibi FETÖ-28 Şubatçıların ortak operasyonuydu. İsmailağa camiası Kemalist sisteme aslında büyük darbeyi vurdu. Seküler Toktamış Ateş bunun için şöyle der: Türkiye'de ki en büyük devrimci Mahmud Efendi'dir. Tek başına kılık kıyafet inkılaplarını bitirmiştir. Bizde şunu ekliyoruz tüm inkılapları pasifize etti. Şöyle bir formülle yazıyı nihayete erdirebiliriz. Dünyada merkez Türkiye, Türkiye'de merkez İstanbul, İstanbul’da merkez Fatih Suriçi, Suriçi’nde de merkez İsmailağa Camiasıdır. Türkiye'nin manevi direği, manevi kalesi İsmailağa'ya niçin operasyon üstüne operasyon çekildiğini görmemek için ya ahmak ya hain olmak lazımdır. Velhasılı Fikri Efendi Kudduse Sirruhu Hazretleri öncülüğünde çalışmalarını sürdüren İsmailağa Camiası, nâkşi sırrıdır kavgam düsturuyla davasını sürdürecektir. 


0 yorum:

Yorum Gönder

Yorumlarınızda Kişilik haklarına saldırı,küfür ve benzeri ifadeleriniz yayınlanmamaktadır.Yorumları yazarken İsminizi belirtmeniz önemle duyurulur.