Ortadoğu Uzmanı Fiks, Ortadoğu'da bulunan ABD askeri sayısının Haçlı Seferleri'ndeki asker sayısını 22'ye katladığını söyledi.
Ortadoğu uzmanı Fisk, Ortadoğu’daki ABD askeri sayısının, Haçlı Seferleri’ndeki asker sayısının 22 katı olduğunu söyledi. Fisk, Ladin'in de yakalanamayacağını iddia etti.
Ortadoğu konusunda uzman olan İngiliz gazeteci Robert Fiks, Vatan Gazetesi'ne verdiği röportajda ilginç bir tespitini dile getirdi: Ortadoğu’daki ABD askeri sayısı, Haçlı Seferleri’ndeki asker sayısının 22 katı. İşte o röportaj...
Robert Fisk’le Beyrut’un ünlü Amerikan Üniversitesi’nin önündeki Paris Bulvarı’nda yürüyoruz. Gelen geçen herkes selam veriyor. Yoldan geçen arabalar korna çalıyor. Robert’i selamlıyorlar. Müslüman bir ülkede bir yabancının bu kadar çok ilgi görmesi kafamı karıştırıyor. Hemen soruyorum: LADİN İLE 3 RÖPORTAJ* Ladin ile üç kez röportaj yapan bir gazetecisiniz. Son röportajında size “Senin inançlı bir insan olduğun anlaşılıyor. Bir kardeşimiz, bu konuda bir de rüya görmüş. Bu senin gerçek bir Müslüman olduğunu doğruluyor” dedi. İslamiyete yakınlık duyuyor musunuz? Bu soru bana sık sık sorulur. İslam’da aile yaşantısına, insana verilen değerler bana yakın geliyor. Batı’da yaşlılar yalnız ölür. Doğu’da durum bunun tam tersi. Doğu ve Batı’yı mukayese ettiğimde, İslam’ın insani değerleri daima ağır basıyor.
* Peki İslam-Batı çekişmesi neden? Bazen İslam dininin neden kültürel bir reform geçirmediğini sorgularım kendi kendime. Cevabını da yine kendim veririm. Çünkü Müslümanlar yüzlerce yıldır sürekli savunmada. Düşman sürekli kapılarında. Biz Batılılar Müslümanlar’a düşünmeleri için hiç fırsat tanımadık. Sanayi gücümüzle, bilimsel ve teknolojik imkanlarımızla, dünyayı yönetme ve hakim olma kapasitemizle sürekli olarak İslam dünyasını bombaladık. Gelişmesi ve kendini incelemesi için hiçbir fırsat vermedik. Ben bir Kur’an öğrencisi değilim ama düşündüklerim bunlar. Neden dünyada tek bir imam çıkıp Irak’taki Sünni-Şii çatışması için tek bir söz söylemiyor? Sırplar tarafından öldürülen Boşnaklar konusunda hepsi konuştu ama konu Şii-Sünni çatışmasına gelince tek kelime söylenmedi.
* Ya Amerika’nın İslam politikası? Bir süre önce Bağdat’da sokakta ayağında ayakkabıları bile olmayan bir Iraklı beni çevirdi.
* “Niçin Irak’ta, Ortadoğu’da, Kazakistan, Özbekistan, Pakistan, Almanya, Türkiye, Yunanistan’da” Koluma iyice asıldı “Daha saymamı ister misin? Niçin tüm dünyada, ABD sınırları ötesinde, Amerikan askeri var? Bu topraklarda ne işiniz var?”
Ne cevap verirsin? Köşeye sıkışmaz mısın? Yerin dibine batmaz mısın?.. Independent’ın Pazar eki için 6 ay süren bir araştırma yaptım. 12’inci yüzyılda Haçlı Seferleri’ne katılan asker sayısı ile Ortadoğu ülkelerinde bulunan ABD askeri sayısını karşılaştırdım. Sonuç inanılmaz... Şu anda Ortadoğu’daki ABD askeri sayısı, Haçlı Seferleri’ndeki asker sayısının 22 katı...
Hariri kollarımın arasında öldü * Lübnan Başbakanı Refik Hariri suikastına tanık olan tek gazetecisin. Başından geçen olay tüm dünya basınında yankı buldu. Üstelik suikastçıların üçünün de adını vererek Suriye-Lübnan ve BM’de olay yarattın. Evet. Ölümden döndüm. 30 dakika önce Hariri ile birlikteydim. Sonra benden ayrıldı. Bomba patladığı zaman 20 metre kadar gerisindeydim. Benim önümde olan herkes öldü. Yanına koştuğumda yaşıyordu... Hariri yanımda can çekişirken özel bir ciple sivil polisler geldi. Bombanın açtığı çukurdaki parçaları topladılar. Yerine beraberinde getirdikleri parçaları koydular. Gözlerimin önünde yaptılar bunu. Delilleri yok ettiler. Ortadoğuda işlenen cinayetlerin, katliamların failleri hiçbir zaman bulunmaz. Bu tutum yalnız Ortadoğu’nun değil yaşadığımız dünyanın sorunu. Savaş suçlularını koruyoruz. Usame Bin Ladin’i, Şeyh Ömer’i adalet önüne çıkartmak istemiyoruz. Ama teröre karşı bildim bileli savaşıyoruz. Bu sahte tutumumuz bize pahalıya mal olacak. Bedelini, tekrar Londra’da mı, New York, Madrid veya İstanbul’da mı bilmiyorum ama, ödeyeceğiz. Hariri önümde, kollarımın arasında öldü. Olayın en dibine kadar inmeye karar verdim. Gördüklerimi yazdım. Suriye gizli servisi hesabına çalışan, birisi general, üç kişinin adını verdim. Yazım yayımlandıktan sonra Hizbullah’a beni tutuklamaları için emir verildi. Ama Hizbullah emri dinlemedi. Benden yana çıktı. Beni korudu. Adını verdiğim üç kişi tutuklandı. Bu olaydan sonra telefonum dinlenmeye başladı. Yakın takipteyim. Arabamın altını hergün kontrol etmeye başladım. Bana yakın birkaç meslektaşım suikasta kurban gitti. Ben her nasılsa yaşıyorum. Korumam ve silahım yok. Öldürmek isteyen beni her yerde bulabilir. Demek ki henüz ölüm listelerine adım yazılmadı.
Amerika Ladin’i yakalayamaz * 11 Eylül saldırısının üzerinden neredeyse 6 yıl geçti. Sizce ABD yakalamak istemiyor mu?
Bu çok tartışmalı bir konu. ABD Afganistan, Irak ve Ortadoğu’da her olayda çuvalladı. El Kaide lideri Bin Ladin’i yakalayabileceğini hiç sanmıyorum. Belki de ABD gerçekten Ladin’i yakalamak için gerekli çabayı harcamak istemiyor. Hatta İkiz Kuleler saldırısının dahi ABD’nin düzenlediği öne sürüldü. Ama açıkçası bu komplo teorileri bana biraz abartılı geliyor. George Bush Ortadoğu’da giriştiği her olayı yüzüne gözüne bulaştırdı. Sanıyor musun İkiz Kuleler olayını düzenlemiş olsaydı başarılı olurdu?
Vatan
Geldikleri gibi giderler
YanıtlaSil