Siyonist işgal güçlerinin Batı Şeria'nın Tulkarim kentinde gerçekleştirdikleri vahşice bir saldırı hatıralarda unutulmaz bir iz bıraktı.
Siyonist işgal güçleri her zamanki gibi Filistinlilere yönelik saldırılarını sürdürüyordu. Batı Şeria'da Talkarim kentinin Seyda köyünde yaşayan 11 yaşındaki Mahmud el Karnavi adlı Filistinli çocuk da, kan içici siyonist işgalcilerin saldırısına uğrayarak şehid edildi.
Seyda köyündeki bir incir ağacının üzerinde oturmakta olan Mahmud el Karnavi, siyonist cellatların otomatik tüfekleriyle vurularak yere düştü...
Mahmud el Karnavi kanlar içinde ağaçtan yere düştüğünde bulunduğu yerde bir kan gölü oluşmuş, küçük şehidin kanları ağaç altındaki toprağı kızıla çevirmişti..
Bir incir ağacının altında kıpkızıl kanlara boyanan küçük Filistinli Mahmud'un 16 yaşındaki ablası Rukeyye ise başka bir acıyı dile getiriyordu:
"Kardeşim Mahmud'u kanlar içinde gördüm ..!"
Rukeyye yaşadığı a dayanılmaz anı şöyle anlatıyor:
"Yoğun kurşun seslerini işittiğimde ne olup bittiğin görmek için kapıyı açtım, o sırada İsrail askerleri benim üzerime de ateş açtı, ama kurşunlar bana isabet etmedi. Evin bir odasına çöküp oturdum, birkaç dakika sonra da annem geldi. Annemle beraber dışarı çıktık. Hayatımda gördüğüm en korkunç manzaraya tanık oldum..!"
Küçük Rukeyye ve annesi o anda öyle bir manzara ile karşılaştılar ki, hiç bir yüreğin buna dayanması mümkün değil..
Rukeyye kardeşi Mahmud'un halini şöyle anlatıyor:
"Kardeşim Mahmud incir ağacının altında yerdeydi, hareket etmeye çalışıyordu, fakat bir söz söyleyemiyor, ağzından bir kelime dahi çıkmıyordu. Etrafı kanla dolmuştu..."
Küçücük yavrusunu bu şekilde yerde kanlar içinde gören bir anne ne yapabilirdi? Rukeyye bu anı şöyle aktarıyor:
"Annem oradaki İsrail askerlerine büyük bir acıyla "oğlum yaşıyor mu?" İsrail askerleri ise arapça olarak alaycı bir şekilde 'belki hala yaşıyordur!' şeklinde cevap verdi. Kardeşim Mahmud ölünceye kadar İsrail askerleri orada kaldırlar, sonra da gittiler."
Kardeşi Mahmud'un kanlar içinde yerlerde yatmasına ve son anlarına tanık olan Küçük Rukeyye siyonist işgal askerlerinin ne denli barbar olduğunu şu şekilde dile getirdi:
"Hemen kardeşimin yanına koşup onu oradan uzaklaştırmak istediğimde, İsrail askerleri bana engel oldular, beni öldürmekle tehdit ettiler.. Ama ben kardeşimi ağacın altında alıp götürmeye kararlıydım...!
Rukeyye, İsrail askerlerinin ölüm tehdidine rağmen ağacın yanına koşar, kardeşinin başucuna geldiğinde artık yürekleri parçalayan o manzarayı görür.. 16 yaşındaki bir kız çocuğunun böyle bir tablo karşısında ayakta durabilmesi nasıl mümkün olsun..?
Rukeyye bu anı şöyla anlatıyor:
"Kardeşim Mahmud'un başı kurşun yaralarıyla parçalanmıştı.. Çok korkunç bir sahneydi..!"
Buraya kadar 11 yaşındaki kardeşi Mahmud'un dayanılmaz halini aktaran küçük Rukeyye başka bir acıdan habersizdi...
Rukeyye bunu şöyle anlatıyor:
"Askerler benden kurşunlarla yaralanan 22 yaşındaki ağabeyim Sıddık'ı alıp götürmemi istedi. Aağabeyim Sıddık da vurulmuştu ve vücudundan kanlar akmaya devam ediyordu. İsrail askerleri ağabeyimi vurduktan sonra yedi metre kadar sürüklemişti...!"
İnsanlık tarihinin en korkunç ve acımasız canileri olan siyonist İsrail askerlerinin bu cinayetleri işlerken ne kadar da soğukkanlı ve rahat olduklarını, Rukeyye'nin komşuları olan bir hanım şöyle aktarıyor:
"İsrail askerleri Ali Karnavi ailesinin diğer oğlu Saffet'i döverek sorguluyorlardı. Ardından da bir top alıp bahçede top oynamaya başladılar..."
Filistin Maan haber ajansının muhabirinin küçük Rukeyye ile yaptığı röpörtajdan buraya aktardıklarımız sahneler, Filistin'de her gün yaşanan sahnelerin sadece biri...
Irak da böyle, Çeçenya da böyle, Keşmir de böyle..
Küçük şehid Mahmud el Karnavi
Mahmud el Karnavi'nin evi ve vurulduğu incir ağacı
Mahmud el Karnavi'nin vurulup yere düştüğünde başından akan kanları
Mahmud El Karnavi'nin ailesi incir ağacının önünde
velfecr
0 yorum:
Yorum Gönder
Yorumlarınızda Kişilik haklarına saldırı,küfür ve benzeri ifadeleriniz yayınlanmamaktadır.Yorumları yazarken İsminizi belirtmeniz önemle duyurulur.