Direniş güçleri yükselişte


Başta Filistin, Lübnan, Irak, Afganistan, Sudan ve Somali olmak üzere İslâm’ın kök saldığı bir çok ülkede, ABD karşıtı direniş güçlerinin yükselişte oluğunu görüyoruz
“Başta Filistin, Lübnan, Irak, Afganistan, Sudan ve Somali olmak üzere İslâm’ın kök saldığı bir çok ülkede, ABD karşıtı direniş güçlerinin yükselişte oluğunu görüyoruz.
Bu durum ABD ve onun taşeronu terör devleti İsrail için korkunun başlangıcı olacaktır. Gelecek yıllarda bölgede yaşanacaklar hiç kuşkusuz çok sayıda kurban alacaktır. Bu gelişmeler bir asırdır alıştığımızın dışında yeni denklemlere yol açacaktır. Emperyalist ABD ve işbirlikçileri, artık kolay kolay başkasının toprağında sömürü çarkını yürütemiyecektir.” YASER EZZEGATİROrtada bölgenin yaşadığı gerçek sıkıntılar var ve belki de bölgeyi sıcak bir sonbahar bekliyor. Her ne kadar direniş sürecine inananlar olarak bunun ümmet için hayır, ABD, müttefikleri ve özellikle de İbrani devleti için şer olacağını belirtmemiz gerekse bile, bu sıkıntılar gelecek değişimlerin yapısını netleştirmeyi zorlaştırıyor.
Bu sıkıntıların temel başlığı olarak ve hatta diğer eksenler üzerinde en etkili dosya olarak Filistin sorunu beliriyor. Filistin şartları, HAMAS hareketinin Gazze’yi ele geçirmesi sonrası ateşlendi. Hareket bu adımı şartları düzeltmek ve oyunu bozmak için istedi. Fakat öteki taraf Araplardan ve uluslararası kamuoyundan aldığı destekle, HAMAS’ı uzaklaştırmak amacıyla ablukasını artırmak için bu durumu kullanmakta tereddüt etmedi. Irak ikinci hatta Filistin dosyasına kıyasla belki de en önemli dosya. Amerikan maceraları üzerindeki etkileri bir yana, yeni gerileyişin başlığı olarak Irak’ta Amerikan trajedisi beliriyor. Irak’taki ABD projesinin başarısızlıkla son bulduğu şüphesiz, ancak bu durumu itiraf, daha fazla zaman alacak ve kayıplara yol açacak, Bush’un iktidardaki yılları zarfındaki yönteminin işaret ettiği üzere daha fazla maceraya sürükleyebilir. İRAN’IN CEVABIBu bağlamda Washington’un İran’ı vurup vurmayacağına ilişkin belirgin bir soru ortaya çıkıyor. Bu durum rolü itibariyle İran’ın davranışlarına dayanacak. Askeri operasyon ihtimali ağır bassa da şu soru daha az önemli değil: Askeri operasyon gerçekleştiğinde İran’ın cevabı nasıl olacak? Acaba İran ABD’yi Irak’ta vurmakla mı yetinecek yoksa bu cevabı Afganistan’a ve ondan önce bütün Körfez’e uzanacak mı? O vakit özellikle de ABD üslerinin bulunduğu Körfez’deki sahne nasıl olacak? Körfez ülkelerinde İran’a yakın Şii azınlıklar yaşıyor ve bunlar İran’a yönelik savaşın genel olarak Şiilerin bölgede sınırlamanın bir parçası olduğuna inanıyorlar. Peki İbrani devleti Washington’dan önce İran’ı vurursa ne olur?FETİH EL İSLAM DOSYASI KAPANMAZ Lübnan da sıkıntıların bir parçası. Geçen Temmuz savaşı sonrası Hizbullah füzeleri İsrail sınırlarından uzaklaştırılsa bile Lübnan, ABD-İran çekişmesi bağlamından pek uzak değil. Ayrıca ılımlı ülkelerin desteğiyle aşırılıkçılar cephesine yönelik ABD savaşından da uzak değil Lübnan. Genel olarak adı geçen çekişme ve sonuçların, Suriye üzerinde olduğu gibi, Lübnan hükümetiyle mücadelede Hizbullah’ın ve muhalefetin tutumları üzerinde de etkileri olacaktır. Fetih El İslâm dosyası gerginliğin bir diğer durağı oldu. Çatışmaların diğer bölgelere uzanması sonrası bu dosyanın tamamen kapatılması zor olacak. İRAN, TALİBAN’A DESTEK VEREBİLİR Ortada bir de Afganistan var. Amerikan kayıplarının Bush yönetiminin zayıflık noktası olduğu görülüyor. Özellikle de İran’ın güç yoluyla hatta girmesi ve Taliban hareketine destek sunması durumunda. Bu ihtimal uzak görülmüyor, hatta dolaylı şekilde de olsa şimdiden sağlanan desteğe işaret etme genişliğimiz var. SUDAN VE SOMALİ DE HATTA GİRDİOrtada Sudan dosyası da var. Sudan hükümetinin verdiği ödünlere rağmen bölünme planları görülmeye başladı. Bu durum ABD’ye karşı yeni cephe açacak şekilde Darfur bölgesini ayrıma imkanına işaret ediyor. Somali de hatta girdi. Burada direniş bazıları için sürpriz olabilir ancak bizim açımızdan hiç de sürpriz değil. Taliban’ın direnişini müjdelediğimiz gibi İslâm Mahkemelerinin direnişini de müjdeliyoruz. ABD Etiyopya’yı desteklemek için müdahale bulunacak olursa, sahne önümüzdeki süreçte daha ateşli olacak. BEDELSİZ DİRENİŞ OLMAZSahne İslâmcı ılımlı güçlerin gerileyişine karşın direniş güçlerinin yükselişte olduğuna işaret ediyor. Sebep ise ılımlı hareketleri vurma bağlamında iktidardaki otoriteleri destekleyen ABD'nin tutumu. ABD’nin bölgede gerileyişinin uluslararası nüfuzunu da gerileyişe götüreceği söylenebilir. Bu durum dünyadaki Çin, Rusya, Hindistan ve Avrupa gibi diğer yükselen güçleri sevindirecektir. Sonuç ise dünyanın Siyonist projeyle çekişmemiz ve Arap sahnesi üzerinde olumlu etkileri olacak çok kutuplu bir denkleme yaklaşmasıdır. Gelecek yıllarda bölgede yaşanacaklar hiç kuşkusuz çok sayıda kurban alacaktır. Fakat bu bedelsiz olmayacaktır. Bir asırdır alıştığımızın dışında yeni denklemlere yol açacaktır. Arap-İsrail çekişmesinin bu değişimin göbeğinde olacağı kesin.Katar’da yayımlanan


Eş Şark gazetesi, 6 Ağustos 2007 Arapçadan çeviri:

Halil Çelik vakit

0 yorum:

Yorum Gönder

Yorumlarınızda Kişilik haklarına saldırı,küfür ve benzeri ifadeleriniz yayınlanmamaktadır.Yorumları yazarken İsminizi belirtmeniz önemle duyurulur.