“Ey Türk oğlu!..”

"Ey Türk oğlu!.."

Serdar ARSEVEN

Malûm;
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün Suudi Arabistan Kralı'na yakın ilgi göstermesi, "ırkçı" ve de "akredite" medyayı fena kızdırdı.

Doğrusu bu mevzua girmeyi pek düşünmüyordum…
Lâkin… Baktım ki…
Bu konuya temas etmemi şiddetle arzu ettiklerini sözüm ona "iğneleyici" tavırlarla belirten çok sayıda "vatandaş" birikmiş…
"Ne oldu?.. Senin Abdullah Gül, Kral'ın ayağına gitti" filan…

•
Evet… Doğru…
Abdullah Gül; "benim" Abdullah Gül…
Cumhurbaşkanım…
Bu bir…

İkincisi; Abdullah Gül'ün, Kral Abdullah'a yakın ilgi göstermesi çok yerinde bir tavırdı.
Yıllar yılı… "Yalanım varsa Arap olayım"
Ya da… "Ne Arap'ın yüzü ne Şam'ın şekeri" zırvalarıyla Türkiye'nin ufkunu, etki alanını daraltmaya çalışan "ırkçı" zihniyete verilebilecek en sağlam mesajdı.
•
Dikkat çekici; zamanın Cumhurbaşkanı Demirel, ABD'nin "yeni" de değil "eski" Devlet Başkanı Clinton'ı uçağın kapısında karşıladığında…
Ya da Müteveffa Başbakan Ecevit, ABD Başkanı'nın huzurunda el pençe divan durduğunda mesele yapmayanlar…
Kral Abdullah'a yönelik ilgi karşısında çılgına döndüler…

Neden acaba?..
İttihat Terakki artıklarının, bugün, "ayrılıkçı terör belasıyla" karşı karşıya olmamıza sebebiyet veren "ırkçı" tavırlarının
Ve bilhassa da "Arap karşıtı" tavırlarının "sebebini" kavramak için şöyle bir ufuk turu atalım diyorum…

Meseleyi fazla karıştırmadan… Ayrıntıya boğmadan… Başlıyorum:
Dönemin süper gücü emperyalist İngiltere, Osmanlı topraklarındaki "zengin petrol yatakları"nın üzerine oturmayı hedefliyordu.
Buralar, Osmanlı'ya ve sonrasında kurulacak olan bir başka Türk Devleti'ne bırakılamayacak kadar stratejik ve değerli topraklardı!..
İngiltere, bu bölgeleri ele geçirebilmek için
"Irkçılık" belâsını kullandı.

Bugünün Abdullah Öcalan'ına muadil bir Arap;
"Şerif Hüseyin", İngilizlerin "maşa"sı oldu!..
"Arapçılık" fitnesini Osmanlı hâkimiyetindeki topraklarda yaygınlaştırmaya çalışan Şerif Hüseyin'in bu yolda hayli mesafe kat ettiğini gören Padişah Abdülhamit Han, fevkalade akılcı bir hamleyle…
Şerif Hüseyin'i İstanbul'a çekti ve maaşa bağladı.
Şehir dışına çıkmasını da yasakladı. "Fitne" imkânı elinden alınmış bir vaziyette yaşamaya mahkûm etti…
Taaa ki…
Bugünün "ırkçı ve de akredite medya"sında köşe başlarını tutmuş olanların dedeleri, Abdülhamit Han'ı alaşağı edinceye kadar…

İktidarı "dış güdümlü darbeyle" ele geçiren İttihat Terakki ekibi (İ.T. diye kısaltabilirsiniz), İngiliz maşası Şerif Hüseyin'in İstanbul dışına çıkma yasağını kaldırdı!..
Şerif Hüseyin bu sayede, Osmanlı'nın hâkimiyetindeki topraklara dönme ve "ırkçı fitneye" kaldığı yerden devam etme imkânına kavuştu!.
Her kavimden çıkabilecek "hainleri" etrafına toplayarak, Osmanlı'nın altını oydu…
İngilizler de… İşleri bittiğinde… Maşayı bir kenara fırlatıp…
Osmanlı'nın elindeki "petrol bölgelerini" ele geçirmiş oldu!..

Meselenin özeti şu:
Petrol bölgelerinin Osmanlı'dan kopartılmasına yönelik İngiliz planına en büyük desteği, Sultan Abdülhamit'i tahttan indiren İ.T. verdi…
İ.T. dediğin de…
Bugün karşımıza sürekli olarak "irtica" yaygarasıyla çıkan "malûm grupların" oluşturduğu "ırkçı koro"nun rumuzudur.

Efendim… Birinci perspektif bu…
İkincisi… Bugün…
Yakın zamana kadar ülkenin tepesine İ.T. yöntemleriyle kurulmuş olan zevât, "Kürtçeyi yasaklamakla 'hata' yaptık" filan diyor ya…
Hayır, "hata"dan çok daha fazlası!..
Türkiye'de olan bitenin arka plânı çok iyi biliniyor, artık…
"Bizim çocuklar becerdi!" cümlesinin neyi ifade ettiği, hepimizin malûmu…

"Kürtçeyi yasaklamak" suretiyle "bölücü terör belâsının" taban bulmasına, binlerce vatan evlâdının hayatını kaybetmesine, yüz milyarlarca dolarlık kaynağın uçup gitmesine sebep olanların, hâkim karşısında hesap verecekleri güne kadar rahat yok bu ülkeye!..
Evet… "Türkçe", "Kürtçe", "Arapça" düşmanlığı kadar tehlikeli bir tavır düşünülemez…
"Vatan" kavramını bir "ırk" veya "dille" sınırlandırmak…
Osmanlı gibi bir "kültür zenginliğinin mirasçısı" olan Devlet'in "bölünmesine" zemin hazırlamak anlamına gelir…
Bugün… Karşımızdaki belâ budur!..

İngiliz, bir avuç İttihatçıyı ve Arap'ı, çıkarları doğrultusunda kullanabilmek için "ırkçılık" fitnesinden faydalanmıştı…
Bugün, ikide bir, "Valla, billa sadece PKK'yı hedef alıyoruz… Musul ve Kerkük için bir iyilik düşünüyorsak Deniz Baykal'dan beter olalım" demek mecburiyetinde kalıyor oluşumuz…
Bu aczimiz… "Irkçılık" belâsındandır!..
•
Ziya Gökalp'in dizelerini hatırlayın:
"Bir ülke ki camiinde Türkçe ezan okunur
Köylü anlar mânâsını namazdaki duanın,
Bir ülke ki mektebinde Türkçe Kur'an okunur
Küçük büyük herkes bilir buyruğunu Hüdâ'nın,
Ey Türk oğlu işte orasıdır senin Vatan'ın ."
•
Efendim… Dikkatinize… Bu son mısra…
"Ey Türk oğlu işte orasıdır senin Vatan'ın."
Türkçe konuşulmayan bütün toprakları vatan kavramının dışında telâkki eden güdümlü zihniyeti ortaya koymaktadır…
"Zengin petrol yataklarının bulunduğu bölgelerin Osmanlı'nın elinden çıkıp, İngilizlerin kontrolüne girmesine sebep olan ırkçı zihniyeti."

Bu…
Yıllarca "Arap düşmanlığı" yapan…
"Kürtçeyi yasaklayan…"
Ve…
Bugünlerde…
"En büyük hatamız bu oldu" diyerek, binlerce evlâdını teröre kurban vermiş bu asil milletle adeta alay eden "kara zihniyet"tir!.

(16.11.2007 tarihli Vakit Gazetesinden alıntıdır)

--
Blog Adresim
http://sivilinisiyatif.blogspot.com
-------------------------------------------------------------------------
İster Mermi Kullansın, İster Oy Pusulası,
İnsan iyi nişan almalı, kuklayı değil kuklacıyı vurmalı...
-------------------------------------------------------------------------

MALCOLM X'İN AZİZ HATIRASINA (Son Günleri/Suikast):
http://www.youtube.com/watch?v=Vf8_oZf7nRo#GU5U2spHI_4

--~--~---------~--~----~------------~-------~--~----~
Bu grubun hiç bir siyasi oluşum ,parti, vakıf, örgüt, dernek veya benzeri yapılanmalarla alakası yoktur.Aynı zamanda onlara uzaklığı veya yakınlığıda bulunmamaktadır...Müslüman Anadolu İnsanının Tarafında yer alan Gerçek Vatanseverliği ilke edinmiş HABER BİLGİ PAYLAŞIM STANDIDIR..

Grupta yayınlanan yorum ve yazılardan yazarları sorumludur.
-----------------------------------------------------------------
"ANADOLU HABER GÜNLÜĞÜ" grubu.
Bu gruba posta göndermek için , mail atın : anadoluhaber@googlegroups.com
Bu gruba üyeliğinizi sonlandırmak için şu adrese e-posta gönderin: anadoluhaber-unsubscribe@googlegroups.com
Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/anadoluhaber?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin
-~----------~----~----~----~------~----~------~--~---