KABBALANIN TAHRİF İNTİKAMI

Kabala'nın tahrif intikamı

"Etkin Kitaplar" tarafından yayımlanan İlhami Yangın imzalı "Kabala'nın İntikamı" isimli kitapta Yahudilerin Kabala kitabı ve Kabalist inanç derin bir tahlile tabi tutuluyor. Yazar İlhami Yangın, önemli bir Yahudi kaynağı olan Kabala kitabına inanan Kabalistlerin; dünya, İslam ve Türk tarihine etki ederek gerçekleri saptırdığını söylüyor. Yangın'a göre Tevrat'ın tahrif edilmesinde, Hristiyanlığın dejenere olmasında, Yahudilerin İslamiyeti kabul etmemesinde, Hariciler ve Batınilerin ortaya çıkmasında Kabalistlerin etkisi çok büyük.

Yangın, Kabalistlerin adeta diğer insanlardan intikam alırcasına yaptıkları tahribatları anlattığı kitabında özetle şu görüş ve bilgilere yer veriyor: Masonluğun kurucusu Hiram Usta, Eski Ahit'te 'dul kadının oğlu' olarak tanıtılıyor. Dünya masonları kendilerini 'dul kadının çocuğu' olarak görürler ve kendilerini 'birader' olarak çağırırlar. Ayrıca Hz. Süleyman'a karşı ayaklanan Yerovam da 'dul kadının oğlu' olarak niteleniyor. Yazarın iddiasına göre, Süleyman Mabedi'nin yapımında çalışan cinler ve şeytanlar Eski Ahit'te 'dul kadının oğlu' olarak tanıtılan Yerovam, Hiram ve onların emrinde çalışan masonlardır. Yazara göre, Eski Ahit'i tahrif edenler de masonlardan başkaları değildir.

Masonların kendi istekleri ile ortaya çıkmalarıyla Hz. Süleyman'a ihtilal düzenlemeleri arasında iki bin yıl vardır. Masonlar bu iki bin yıl zarfında yeraltında faaliyetlerini sürdürmelerine rağmen varlıklarını ve sırlarını gizlemeyi başarmışlardır. Masonların düzenlediği ihtilal sonucu Hz. Süleyman, deniz kıyısına kaçıp gitti ve ücret karşılığı balıkçıların balıklarını taşımaya başladı. Hz. Süleyman'ın ölümünden sonra devlet ikiye ayrıldı ve bir müddet sonra putperest bir kavim olundu. Yahudilerin kutsal kitabında Hz. Süleyman açıkça putperest olarak gösteriliyor. Yahudi ansiklopedisi de Hz. Süleyman'ı 'kılıbık bir koca olmak' 'çok lüks bir hayat sürmek' ve 'çok tanrılı putperest olmakla' itham etmektedir. Tüm bu tahrifat ve yanlış bilgiler Kabalistlerden kaynaklanmaktadır.

Yazara göre, Hz. Süleyman'dan sonra Yahudilerin on kabilesi asimile olarak ortadan yok olurken, Babil'e sürülen diğer iki kabilenin günümüze kadar varlığını sürdürmesinin tek bir nedeni vardır: Kabala. Babil'deki sürgün yıllarının M.Ö. 539'da sona ermesinin ardından 1 milyon Yahudi'den sadece 42 bini geri döndü. Yani sadece yüzde 5'i. Aynı şekilde 1948 yılında İsrail Devleti kurulduğunda dünyada 12 milyon Yahudi yaşamaktaydı ve bunların sadece 600 bini İsrail'e gitti. Yani tüm Yahudilerin sadece yüzde 5'i.

Yahudilerin Babil'den dönmesinin ardından Ezra liderliğindeki Yahudiler, Hz. Musa'nın on emrinin yazılmasına karar verdiler. Böylece Tevrat'ın yeniden yazım süreci başladı. Bugün Yahudilerin elindeki kitap, Ezra'nın derlediği bu kitaptır. Bu aşamadan sonra 'Kabalacılar' denen bir grup ortaya çıktı. Bunlar Tevrat'ın bir çeşit yorumu olan bir kitap yazmaya başladılar ve buna 'Kabala' dendi. Kabalistlere göre Hz. Musa, Tevrat'ı Mısır Hiyeroglif diliyle üç kat sır perdesi altında yazdı, bu Tevrat'ı Kabalistler adı verilen 70 kişilik bir gruba verdi.

Hz. Süleyman'ın gücünü sihirle elde etiğine inanan Kabalistler, bu dönemde tamamen büyüye teslim oldular. Yahudiler, hiçbir çaba sarfetmeksizin bu tür tılsım ve büyülerle kendi geleceklerini kazanabilecekleri konusunda kendilerini aldatmaya başladılar. Harfçiliğin tarihsel olarak ilk örneğini oluşturan Kabala, harf ve sayıların gizemini çözerek Tevrat'ı yorumlamayı hedeflemektedir. Amerikalı Masonluk uzmanı Dr. Mackey tarafından seslendirilen bir teoriye göre iki ayrı Kabala mevcuttur ve bunların tarihi Hz. Adem'in soyuna kadar uzanmaktadır. Hz. İdris'in soyundan devredilen Kutsal Kabala'ya ilaveten Kabil'in soyundan gelme 'Büyücü Kabalası'.

Yazarın iddiasına göre matematik ve geometri dünyasında önemli bir isim olan Pisagor, Kabalacılar tarafından eğitilmiş ve kendisine Kabala'nın sırları öğretilmiştir. Pisagor tarafından kurulmuş olan tarikata girmek isteyenler Kabalistlerin yaptıklarına benzer sınavlara tabii tutuluyordu. Yazar'ın iddiasına göre Pisagor'un öğretileri ile Kabala'daki öğretiler örtüşmektedir. Pisagor'un öğretilerini yaydığı Cratona şehri İtalya'da idi ve bugün masonluğun en etkin olduğu ülkelerden birisidir İtalya. Tüm İtalya'yı etkisi altına alan Pisagor, ülkeyi istediği gibi yönetmeye başladı. Ancak halk, Pisagor'a ve kurduğu tarikata karşı çıkmaya başladı. Ayaklanan halk Pisagor ve yüzlerce kişiyi yakarak öldürdü.
İslâmiyet'i reddeden Yahudiler Kabala'dan destek aldı.

Yazar Yangın'a göre Hz. Muhammed (s.a.v) ile görüşen Yahudiler, Kabala'nın etkisi altındadır. Yahudilerin Hz. Muhammed ile görüşmelerinde ne kadar dinlerinden uzaklaştıkları ve Babil'de geliştirdikleri Kabala'ya sarıldıkları açıkça görülmektedir. Yahudiler, Hz. Muhammed, kendisinin de Hz. Süleyman gibi bir peygamber olduğunu söylediğinde Hz. Süleyman'ın peygamber değil büyücü olduğunu iddia etmişlerdir. Hz. Süleyman'ın büyücü olduğunu iddia edenler ise Kabalacılardır.


--~--~---------~--~----~------------~-------~--~----~
Bu grubun hiç bir siyasi oluşum ,parti, vakıf, örgüt, dernek veya benzeri yapılanmalarla alakası yoktur.Aynı zamanda onlara uzaklığı veya yakınlığıda bulunmamaktadır... Taraf olunması gerekiyor isede "MÜSLÜMAN ANADOLU İNSANININ " tarafında yer alan HABER BİLGİ PAYLAŞIM STANDIDIR..

Sayfalarımızda yayınlanan yorum ve yazılardan yazarları sorumludur.

"ANADOLU HABER GÜNLÜĞÜ" grubu.
Bu gruba posta göndermek için , mail atın : anadoluhaber@googlegroups.com
Bu gruba üyeliğinizi sonlandırmak için şu adrese e-posta gönderin: anadoluhaber-unsubscribe@googlegroups.com
Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/anadoluhaber?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin
-~----------~----~----~----~------~----~------~--~---

0 yorum:

Yorum Gönder

Yorumlarınızda Kişilik haklarına saldırı,küfür ve benzeri ifadeleriniz yayınlanmamaktadır.Yorumları yazarken İsminizi belirtmeniz önemle duyurulur.