Yazılmayanlar yada yazılamayanlar
Dün kalemi alacak, yazacak ve soracaktım.
Hadi dedim, bir gün daha geçsin.
Bakalım, ülkemiz demokrasi kahramanı (!) aslan demokrat yazarlarımız değinecekler mi?
Hiç umudum olmamakla birlikte, yine de "belki" dedim.
Lanet olsun (!) yine yanılmadım. Tek satır yok.
Nasıl olsun ki; şeyhinin eteklerinde kemik peşinde dolaşan, yazdığı gazetede ne yazacağı önceden belletilen, halkı bilgilendirmekten yoksun yazarcıklardan ne bekleyebiliriz.
Yüzlerce asgari ücret tutarı zarfları cebine koy... Gazeteciyim de... Etrafında korumalar... Ülkemiz aydın kişisi havaları...
Boşverin konuşturmayın dahasını.
Bunlar, ülkemizin aydınlık geleceğinde lokomotif olacaklar.
Çok beklersiniz.
Bölücü örgüt bugüne dek pek çok saldırı düzenledi. Ama bu son saldırı çok farklı yönleri olan çok daha spesifik bir planı içermekte.
Burada, kasten bazı noktaları yazarcıklara yem vermemek için (şimdilik) atlayacağım.
(Belki daha sonra sadece dost grubumlada olsa başka konuları blog dışında elektronik postayla paylaşırım)
Ama bir konu var ki, tam bıçak sırtı.
Şimdilik bununla yetinelim ve soralım.
Kaçırılan askerler bölgeye yeni gelmiş. Bu istihbarat nasıl PKK'ya ulaştı.
Görüşün 1 metreye (ve hatta daha altında olduğunu yaralı askerler ve meteorolojik raporlar böyle diyor) düştüğü bölgede, saldırı yapabilen gurup bu şartlar altında nasıl organize olabildi.
Bana papaganlık yapıp, yok gerilla savaşı - yok bunlar gerilla eğitimi görmüş ve bu şekilde eğitilmiş PKK'lılar demeyin. Yemem o lokmayı.
Yerleşik bölgeni bile korumaktan aciz kaldığın bu hava koşullarında, burnunun ucunu görmeden son derece engebeli araziden geçecek, binlerce metre uçurum - dik yamaçlar aşacak operasyonu tamamlayacak ve esir alınan askerlerle geri dönebileceksin.
Dünyada, açıklanan - bilinen (benimde edindiğim bilgiler kadarıyla) bunu becerecek 5 yada 6 tane çok özel birlikler var.
Bazı soruları güvenliğimiz adına es geçip, (bazı yayın organları sağına soluna bakmadan, bölgede görev yapan güvenlik güçlerimizi tehlikeye atabilecek bilgileri sorumsuzca yayınlıyorlar. Ondan sonra kalkıp birde -uygulandığında- sansür ediliyoruz yaygarası kopartıyorlar. Gazetecilik ve habercilik ulusal çizgilerde etik değerleri de gerektirmektedir. Ötesi de var ki, doğrudan ulusal çıkarlar. Haberciyim deyipte düşmana bilgi vermek mesleki bir zaafiyettir. Demotike bunu yapmaz.) asıl bıçağın sırtıyla tamamlayalım.
Neden bu askerler kaçırıldı?
Bölücü örgüt yanlısı yayın organları, kaçırılan askerleri teşhir ettiler tamam anladık.
Peki... Pazarlık konusu ne?
Eşim, yazıma ekranda bakıp; "Biraz yavan..." dedi.
Bu yavanı, gazetelerde - diğer yayın organlarında gördünüz mü?
Çay olmayan çay, bergamut aromalı çay bana göre değil.
Çaydanlıkta kahve yaptım bu sabah. Kuzey ülkeleri usulü.
Kafein başka bir keyif canım.
Dostçakalın.
--
Dünyada, bir kitabın içerisindeki sözcükler gibiyiz. Her nesil bir satır, bir cümle misali…
--~--~---------~--~----~------------~-------~--~----~
Bu grubun hiç bir siyasi oluşum ,parti, vakıf, örgüt, dernek veya benzeri yapılanmalarla alakası yoktur.Aynı zamanda onlara uzaklığı veya yakınlığıda bulunmamaktadır... Taraf olunması gerekiyor isede "MÜSLÜMAN ANADOLU İNSANININ " tarafında yer alan HABER BİLGİ PAYLAŞIM STANDIDIR..
Sayfalarımızda yayınlanan yorum ve yazılardan yazarları sorumludur.
"ANADOLU HABER GÜNLÜĞÜ" grubu.
Bu gruba posta göndermek için , mail atın : anadoluhaber@googlegroups.com
Bu gruba üyeliğinizi sonlandırmak için şu adrese e-posta gönderin: anadoluhaber-unsubscribe@googlegroups.com
Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/anadoluhaber?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin
-~----------~----~----~----~------~----~------~--~---
0 yorum:
Yorum Gönder
Yorumlarınızda Kişilik haklarına saldırı,küfür ve benzeri ifadeleriniz yayınlanmamaktadır.Yorumları yazarken İsminizi belirtmeniz önemle duyurulur.