15 Aralık 2007

Haccı her an yaşamalı değil miyiz?

Hacci her an yasamali degil miyiz?

Butun gunun yol yorgunluguna ragmen gozunu dort acmis, "nasil gorebilirim?" diyerek otobusun camindan bir an olsun basini cevirmiyordu. Seyfi Bey'in ilk belki de hayati boyunca tek hac yolculugu olacakti bu. Istanbul'a ilk gidisinde arkadaslarindan dinledigi Sultanahmet ve Suleymaniye Camilerinin siluetini ta Uskudar'dan gormustu. Mescid-i Haram ve Kâbe de onun nazarinda ne kadar buyukse, o kadar uzaktan gorunebilmeliydi. Ama butun dikkatine ragmen isIklarini bile goremedi. Once otele yerlesildi. Hemen hasretle yanilan Kâbe'ye hareket edildi. Seyfi Bey, ayni hararetle kivrandi durdu; ama cok katli binalarin arasindan sizan bir isIk kumesi haricinde bir sey goremedi.

Kâbe'ye acilan kapilardan birinden suzulup, Allah'in mekânini gormek icin atildi. Saat 23.30, gozunu kamastiran isIklarin altinda parlayan bir ev, ayakta dizlerinin bagi cozulmus, titreyen ellerini acmisti. Sonra heyecanla cebinden bir dosya kâgidi cikardi. Kâgitta 200'un uzerinde isim vardi. Tek tek okudu. "Allah'im, buraya gelemeyen bu kullarinin da selamini getirdim. Onlarin da dualarini kabul et." dedi.

***

Hac, bir hasret yolculugudur. ÂsIkin mâsukuna kavusmasidir. Can'in canana vuslatidir. Ama hac gercek anlamda bir varis noktasi degildir.

Seyfi Bey, Kâbe'de butun gorevlerini yapti. Hacer'ul-Esved'i opmek istedi. Ama ona gitmesi, bazi insanlara eza vermesini dogurabilirdi. Medine'de Efendimiz'in (sallallahu aleyhi ve sellem) kabirlerini ziyaret ederken, kafasinda su soru dolasiyordu :

- Yillardir bu ani bekliyordun. Iste geldin. Sevdigine kavustun. Hasret bitti o zaman.

Ardindan soyle dusundu:

- Cekilen hasret bu muydu? Simdi ne olacak?

Hasretin neye ve kime oldugunu bir kez daha derin derin tefekkur etti. Kâbe'ye varmak, Kâbe'ye kavusmak, hasretin sonu anlamina gelmemeliydi. Ve sonunda suna karar verdi:

- Bizim hasretimiz, dunyanin neresinde olursak olalim, bizi Yaradan'a ve O'nun sevgili kulu Peygamberimiz'e (sallallahu aleyhi ve sellem) kavusmaktir. Mekke ve Medine'ye gelmek bir arac. O halde benim hasretim buraya gelmekle dinmeyecek. Ben kalben de varabilmeliyim bu mekânlara...


--~--~---------~--~----~------------~-------~--~----~
Bu grubun hiç bir siyasi oluşum ,parti, vakıf, örgüt, dernek veya benzeri yapılanmalarla alakası yoktur.Aynı zamanda onlara uzaklığı veya yakınlığıda bulunmamaktadır...Müslüman Anadolu İnsanının Tarafında yer alan Gerçek Vatanseverliği ilke edinmiş HABER BİLGİ PAYLAŞIM STANDIDIR..

Grupta yayınlanan yorum ve yazılardan yazarları sorumludur.
-----------------------------------------------------------------
"ANADOLU HABER GÜNLÜĞÜ" grubu.
Bu gruba posta göndermek için , mail atın : anadoluhaber@googlegroups.com
Bu gruba üyeliğinizi sonlandırmak için şu adrese e-posta gönderin: anadoluhaber-unsubscribe@googlegroups.com
Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/anadoluhaber?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin
-~----------~----~----~----~------~----~------~--~---

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorumlarınızda Kişilik haklarına saldırı,küfür ve benzeri ifadeleriniz yayınlanmamaktadır.Yorumları yazarken İsminizi belirtmeniz önemle duyurulur.