İslam Dünyası ve Kabirsiz Ölüler
Filistin'de Filistin halkına ve toprağına yönelik Siyonist suç eylemleri sürüyor ve dünyanın gözü ve kulağı önünde zalim ambargo devam ediyor.
Bu boğucu atmosferin gölgesinde saldırılarda bulunuluyor, zeytin ağaçları köklerinden sökülüyor ve evler sahiplerinin başına yıkılıyor. Irak'ta başsız etrafa saçılmış cesetler, dört bir yana uzanan patlamalar... BABKER İSA
İşgal ise Irak halkının yaşadığı bütün felaketlerin ve vatanı Şii, Kürt ve Sünni diye kantonlara bölmeye hazırlayan mezhep savaşının sebebinin kendisi olduğunu kabullenmeyi reddediyor. CEZAYİR'İN KADERİ
Cezayir'de eş zamanlı patlamalar herkese korku salıyor ve masumların kanına bulanmış yanlış ve yıkıcı mesajlar gönderiyor. Sanki Cezayir'in kaderi geleceğe giden yolu şehitlerin cesetleri ve ölülerin kafataslarıyla geçmekmiş gibi…
Lübnan'da mezhepleri, partileri veya oluşumları istisna tutmayan suikastlar serisi bitmiyor. Lübnan herkesin gözü önünde bomba yüklü araçlar ve siyasi suikastlar ülkesi oldu adeta. Sudan'da sessiz ölüm fakirliğin, ölümün, açlığın kol gezdiği mülteci kamplarındaki trajediyi anımsatıyor. Darfur'da birbirini boğazlayan gruplar olayların rahminden çıkmakta. Herkes köylerine dönme kararı vermeden önce iktidarın ve kaynakların dağıtılmasını beklemekte. SOMALİ'DE 20 YILDIR İKTİDAR YOK
Somali'de denize ve sınır ötesine göç eden ölüm kafileleri var. Ülkede yirmi yıldır iktidar yok, ölüm prensleri, İslamcı cemaatler, Etiyopya işgali ve hiç kimseyi temsil etmeyen sersemlemiş bir hükümet var. Bu kaos gölgesinde insanlar ölüm, açlık ve kaos sebebiyle sokaklarda eriyip gidiyorlar.
Birçok Arap başkenti ve ülkesi, insanların canlarıyla bu boş uğraşılar bir yana, Arap ve İslam ülkelerimizde bu kaos halinin neden büyüdüğü sorusunu kendilerine sorma cesaretine ve gücüne sahip olmaksızın bekliyorlar. Pakistan ve Afganistan'daki Müslümanlar bu durumdan istisna değiller.
Zira intiharcılar ve şehit olmak isteyenler kafilesi uluslararası koalisyon güçlerine ve içerideki halka yönelik Batılı eğilimleri hayata geçiren güçlere karşı rollerini oynamayı bekliyorlar. DÖKÜLECEK GÖZYAŞI KALMADI
Arap ve İslam dünyasına yayılan, birçok yerde daralan ölüm halkasının ölümleri çoğalttığı ve gözyaşlarını kuruttuğu gözlemleniyor. Ortada bu ölüler için dökülecek yeterli gözyaşı kalmadı. Yakınlarını kaybedenler birçok yerde ölülerini koyacak mezar bulamıyorlar. Hastanelerin morgları doldu. Ambulans araçları öldürülenlerin ceset parçalarını taşıyarak alarmlarını hiç kesmiyorlar.
Daha trajik olanı ise Gazze'deki Filistinliler ölüleri için mezar bulamıyorlar. Ölümü bekleyenlerin ölmeden önce kendilerine mezar bulmaları gerek. Bütün halk abluka, bombardıman ve sessizlik altında. Bizlere düşen Gazze'nin herkesin mezarı olduğunu ilan etmemiz. ZULÜM VEBA GİBİ YAYILIYOR
Zulmün, alçalmışlığın ve iğrentinin kol gezdiği, veba gibi yayıldığı bir zamanda yani içinde yaşadığımız, ölüm imparatorluklarıyla mücadelede terörist ve katil olarak damgalandığımız şu dünyada hiç kimse şu ana kadar 'niçin ve ne zamana kadar' gibi büyük soruyu yanıtlamakla ilgilenmedi.
Bu soruya yanıt verilmeli ki ölüler kendileri için bir mezar bulabilsin. Katar'da yayımlanan Er Raye gazetesi, 14 Aralık 2007/Arapçadan çeviri: Halil Çelik / Vakit
Filistin'de Filistin halkına ve toprağına yönelik Siyonist suç eylemleri sürüyor ve dünyanın gözü ve kulağı önünde zalim ambargo devam ediyor.
Bu boğucu atmosferin gölgesinde saldırılarda bulunuluyor, zeytin ağaçları köklerinden sökülüyor ve evler sahiplerinin başına yıkılıyor. Irak'ta başsız etrafa saçılmış cesetler, dört bir yana uzanan patlamalar... BABKER İSA
İşgal ise Irak halkının yaşadığı bütün felaketlerin ve vatanı Şii, Kürt ve Sünni diye kantonlara bölmeye hazırlayan mezhep savaşının sebebinin kendisi olduğunu kabullenmeyi reddediyor. CEZAYİR'İN KADERİ
Cezayir'de eş zamanlı patlamalar herkese korku salıyor ve masumların kanına bulanmış yanlış ve yıkıcı mesajlar gönderiyor. Sanki Cezayir'in kaderi geleceğe giden yolu şehitlerin cesetleri ve ölülerin kafataslarıyla geçmekmiş gibi…
Lübnan'da mezhepleri, partileri veya oluşumları istisna tutmayan suikastlar serisi bitmiyor. Lübnan herkesin gözü önünde bomba yüklü araçlar ve siyasi suikastlar ülkesi oldu adeta. Sudan'da sessiz ölüm fakirliğin, ölümün, açlığın kol gezdiği mülteci kamplarındaki trajediyi anımsatıyor. Darfur'da birbirini boğazlayan gruplar olayların rahminden çıkmakta. Herkes köylerine dönme kararı vermeden önce iktidarın ve kaynakların dağıtılmasını beklemekte. SOMALİ'DE 20 YILDIR İKTİDAR YOK
Somali'de denize ve sınır ötesine göç eden ölüm kafileleri var. Ülkede yirmi yıldır iktidar yok, ölüm prensleri, İslamcı cemaatler, Etiyopya işgali ve hiç kimseyi temsil etmeyen sersemlemiş bir hükümet var. Bu kaos gölgesinde insanlar ölüm, açlık ve kaos sebebiyle sokaklarda eriyip gidiyorlar.
Birçok Arap başkenti ve ülkesi, insanların canlarıyla bu boş uğraşılar bir yana, Arap ve İslam ülkelerimizde bu kaos halinin neden büyüdüğü sorusunu kendilerine sorma cesaretine ve gücüne sahip olmaksızın bekliyorlar. Pakistan ve Afganistan'daki Müslümanlar bu durumdan istisna değiller.
Zira intiharcılar ve şehit olmak isteyenler kafilesi uluslararası koalisyon güçlerine ve içerideki halka yönelik Batılı eğilimleri hayata geçiren güçlere karşı rollerini oynamayı bekliyorlar. DÖKÜLECEK GÖZYAŞI KALMADI
Arap ve İslam dünyasına yayılan, birçok yerde daralan ölüm halkasının ölümleri çoğalttığı ve gözyaşlarını kuruttuğu gözlemleniyor. Ortada bu ölüler için dökülecek yeterli gözyaşı kalmadı. Yakınlarını kaybedenler birçok yerde ölülerini koyacak mezar bulamıyorlar. Hastanelerin morgları doldu. Ambulans araçları öldürülenlerin ceset parçalarını taşıyarak alarmlarını hiç kesmiyorlar.
Daha trajik olanı ise Gazze'deki Filistinliler ölüleri için mezar bulamıyorlar. Ölümü bekleyenlerin ölmeden önce kendilerine mezar bulmaları gerek. Bütün halk abluka, bombardıman ve sessizlik altında. Bizlere düşen Gazze'nin herkesin mezarı olduğunu ilan etmemiz. ZULÜM VEBA GİBİ YAYILIYOR
Zulmün, alçalmışlığın ve iğrentinin kol gezdiği, veba gibi yayıldığı bir zamanda yani içinde yaşadığımız, ölüm imparatorluklarıyla mücadelede terörist ve katil olarak damgalandığımız şu dünyada hiç kimse şu ana kadar 'niçin ve ne zamana kadar' gibi büyük soruyu yanıtlamakla ilgilenmedi.
Bu soruya yanıt verilmeli ki ölüler kendileri için bir mezar bulabilsin. Katar'da yayımlanan Er Raye gazetesi, 14 Aralık 2007/Arapçadan çeviri: Halil Çelik / Vakit
--
Blog Adresim
http://sivilinisiyatif.blogspot.com
-------------------------------------------------------------------------
İster Mermi Kullansın, İster Oy Pusulası,
İnsan iyi nişan almalı, kuklayı değil kuklacıyı vurmalı...
-------------------------------------------------------------------------
MALCOLM X'İN AZİZ HATIRASINA (Son Günleri/Suikast):
http://www.youtube.com/watch?v=Vf8_oZf7nRo#GU5U2spHI_4
--~--~---------~--~----~------------~-------~--~----~
Bu grubun hiç bir siyasi oluşum ,parti, vakıf, örgüt, dernek veya benzeri yapılanmalarla alakası yoktur.Aynı zamanda onlara uzaklığı veya yakınlığıda bulunmamaktadır...Müslüman Anadolu İnsanının Tarafında yer alan Gerçek Vatanseverliği ilke edinmiş HABER BİLGİ PAYLAŞIM STANDIDIR..
Grupta yayınlanan yorum ve yazılardan yazarları sorumludur.
-----------------------------------------------------------------
"ANADOLU HABER GÜNLÜĞÜ" grubu.
Bu gruba posta göndermek için , mail atın : anadoluhaber@googlegroups.com
Bu gruba üyeliğinizi sonlandırmak için şu adrese e-posta gönderin: anadoluhaber-unsubscribe@googlegroups.com
Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/anadoluhaber?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin
-~----------~----~----~----~------~----~------~--~---
0 yorum:
Yorum Gönder
Yorumlarınızda Kişilik haklarına saldırı,küfür ve benzeri ifadeleriniz yayınlanmamaktadır.Yorumları yazarken İsminizi belirtmeniz önemle duyurulur.