Katliamın arkasındaki isim: KONTRGERİLLA ''Özel Harp Dairesi''


Kitabevi katliamında Emre Günaydın'la birlikte 3 kişi suçüstü yakalanmıştı. Zirve Yayınevi'ne yapılan baskında 3 kişiyi öldürmekten yargılanan sanıkların telefon görüşmeleri 'derin ilişkileri' ortaya çıkardı.

Sanıkların katliamdan önceki 6 ayda savcı, polis ve askerlerin de aralarında bulunduğu çok sayıda kişiye ait telefonlarla görüşmesi, yeni soru işaretlerine sebep oldu.


Malatya'da, Zirve Yayınevi'ne düzenlenen kanlı baskına ilişkin dava dosyasından ilginç telefon görüşmeleri çıktı. Yayınevi çalışanları Necati Aydın, Tilmann Geske ve Uğur Yüksel'i misyonerlik faaliyeti yürüttükleri gerekçesiyle öldüren Emre Günaydın, Hamit Çeker, Abuzer Yıldırım, Cuma Özdemir ve Salih Gürler hakkında açılan davanın dosyasında yer alan telefon görüşmeleri 'derin bağlantılar'ı ortaya koydu.

18 Nisan'daki baskından önceki 6 aylık döneme ait telefon dökümleri incelenirken; katliam sanıklarının 106 farklı cep telefonu kullandığı belirlendi.

Görüşülenler arasında ise İstanbul'dan bir savcı ile adres bilgileri Özel Harekât Daire Başkanlığı ve 2. Ordu Komutanlığı olan kişiler bulunuyor. Taraf ve Milliyet gazetelerinde dün yer alan habere göre; Malatya Başsavcılığı olayın ardından yaptığı soruşturmada suçüstü yapılan sanıkların üzerlerinden çıkan cep telefonlarının dökümlerini araştırdı. Savcılık, araştırmayı diğer sanıklar Cuma Özdemir, Salih Demir ve Kürşat Kocadağ'ın üzerlerinden çıkan telefon numaralarıyla sınırlı tuttu. Olaydan önceki son 6 aylık süreç incelenince sanıklardan Emre Günaydın'ın 35, Salih Gürler'in 38, Hamit Çeker'in 17, Abuzer Yıldırım'ın 16 ayrı telefon ve çok sayıda telefon numarası kullandıkları tespit edildi.

Şema haline getirilen telefon
görüşmelerinden ilginç bağlantılar ortaya çıktı.

Dosyadaki telefon dökümleri üzerinde yapılan incelemede, sanıklardan Abuzer Yıldırım'ın babası adına kayıtlı telefondan, Aralık 2006'da İstanbul'da görevli bir savcıya ait telefona iki kez mesaj gönderildiği, her iki mesaja da cevap alındığı anlaşıldı.

Abuzer Yıldırım'ın babasına ait numaranın, 3 Mart 2007'de, adresi Ankara Özel Harekât Daire Başkanlığı olarak görülen C.B.'ye ait telefondan arandığı ortaya çıktı. Hakkında inceleme başlatılan Özel Harekâtçı C.B.'nin adına kayıtlı telefonu Malatya'da astsubaylık yapan kardeşine verdiği belirlendi. Yıldırım'la görüştüğü belirlenen Kartal Cumhuriyet Savcısı Refik Hakan Başverdi ise dava dosyasındaki telefonun adına kayıtlı olduğunu kabul ediyor; ancak kendisini, "Sizin annenizde babanızda size kayıtlı telefonlar yok mu? Bunun gibi.

O telefon kendi akrabamda kullanılan bir telefon. Benim kullandığım bir telefon değil." sözleriyle savunuyor. Sanıklardan Hamit Çeker'in babasına ait numaradan da adresi Malatya 2. Ordu Lojmanları olarak geçen K.D. ile çok sayıda görüşme yapıldığı belirlendi. Davanın bir numaralı sanığı Emre Günaydın'ın, hakkında takipsizlik kararı verilen Malatya İl Genel Meclisi üyesi R.P. ile 15 Mart-12 Nisan 2007 arasında 18 kez mesajlaştığı ve görüştüğü anlaşıldı.

Sanıkların, Yüksekova'da öğretmenlik yapan F.B., Malatya İnönü Üniversitesi'nde görev yapan F.U., 22 Temmuz'da milletvekili adayı olan Ö.P. ile de çok sayıda görüşme yaptıkları tespit edildi. Sanıkların Adana'da yaşayan yazar A.A. ile yaptıkları görüşmeler de dikkat çekti. Zirve Yayınevi'ne yapılan baskına ilişkin soruşturmalar da devam ediyor.

'Devletteki derin yapılar daha sık telefon değiştirir'

Eski İstihbarat Daire Başkanı Bülent Orakoğlu, devlet içindeki derin yapıların deşifre olmamak ve teknik takipten kurtulmak için sık sık cep telefonu değiştirdiğine dikkat çekti. İstihbarat Daire Başkanlığı yaptığı dönemden beri kullandığı cep telefonu numarasını değiştirmediğini anlatan Orakoğlu, şunları söyledi: "Neden? Çünkü yasadışı bir şeyimiz yok. Birçok örgüt ve devletin içindeki değişik birimler teknik takibe yakalanmamak için sık telefon numarası değiştiriyor. Hatta telefon pilleri çıkarılır. Bu özellikle devlet içindeki derin yapılarda daha disiplinli şekilde uygulanır." Müdahil avukatlardan Erdal Doğan, olayla ilgili sanki öldürülenler suçluymuş gibi araştırma yapıldığına dikkat çekerek, "Sanıkların çevresinin yapılanması ile ilgili, perde arkası ile ilgili ciddiye alınır araştırma yapılmamıştır." diyor.




--
We are in the world as words are in a book. Each generation is like a line, a phrase...

Dünyada, bir kitabın içerisindeki sözcükler gibiyiz. Her nesil bir satır, bir cümle misali…
--~--~---------~--~----~------------~-------~--~----~
Bu grubun hiç bir siyasi oluşum ,parti, vakıf, örgüt, dernek veya benzeri yapılanmalarla alakası yoktur.Aynı zamanda onlara uzaklığı veya yakınlığıda bulunmamaktadır...Müslüman Anadolu İnsanının Tarafında yer alan Gerçek Vatanseverliği ilke edinmiş HABER BİLGİ PAYLAŞIM STANDIDIR..

Grupta yayınlanan yorum ve yazılardan yazarları sorumludur.
-----------------------------------------------------------------
"ANADOLU HABER GÜNLÜĞÜ" grubu.
Bu gruba posta göndermek için , mail atın : anadoluhaber@googlegroups.com
Bu gruba üyeliğinizi sonlandırmak için şu adrese e-posta gönderin: anadoluhaber-unsubscribe@googlegroups.com
Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/anadoluhaber?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin
-~----------~----~----~----~------~----~------~--~---

0 yorum:

Yorum Gönder

Yorumlarınızda Kişilik haklarına saldırı,küfür ve benzeri ifadeleriniz yayınlanmamaktadır.Yorumları yazarken İsminizi belirtmeniz önemle duyurulur.