|
Muaz b. Cebel (r.a.) öleceği zaman şöyle dedi; "Ey Allah'ım! Senden korkuyordum, bugün ise ümit ediyorum. Ey Allah'ım! Bilirsin ki dünya için ve dünyadaki nehirleri akıtmak, ağaçları dikmek için uzun yaşamayı istemiyordum. Dünyada sıcak günlerde (oruç tutmak suretiyle) susamak için ve ibadet yapmak suretiyle zahmet çekmek, zikir halkalarında alimlerle diz dize oturmak için istiyordum. Sekeratı şiddetlenince hiç kimsenin geçirmediği krizi geçirirdi. Her krizden ayrılırken gözünü açtıktan sonra 'Yârab! Beni boğdurduğunla boğdur (hükmüne razıyım). Sen izzetine yemin ederim! Kalbimin seni sevdiğini bilirsin'" Hz. Selman öleceği zaman ağladı, 'Seni ağlatan nedir?' diye sorulunca 'dünya için ağlamıyorum. Fakat Hz. Peygamber (s.a.v.) bize dünyadan azığımızın, yolculuğunun azığı gibi olmasını tavsiye etti. (Bunun için ağlıyorum)' dedi. Bilal-i Habeşi (r.a.) öleceği zaman hanımı "Vay üzüntüsüne!" dedi. O cevap olarak dedi ki: 'Hayır! Aksine vay onun sevincine! Yarın dostlarla Muhammed ve arkadaşlarıyla buluşacağım.' Abdullah b. Mübarek öleceği anda gözünü açıp gülerek şöyle dedi: "Çalışanlar bunun için çalışsın!" (Saffat, 61) Fudayl b. İyaz öleceği zaman bayıldı. Ayıldıktan sonra gözlerini açınca 'Eyvah Seferinin uzaklığına, azığının azlığına!' dedi. Ata b. Yesar şöyle demiştir: İblis ölüm anında bir kişiye göründü ve ona kurtuldun! dedi. Buna karşılık kişi "senden hâlâ emin değilim!" dedi. Seleften biri öleceği anda ağladı. Seni ağlatan nedir? diye sorulunca: "Allah'ın kitabındaki şu ayet beni ağlattı" dedi. "Allah sadece muttakilerden kabul eder!" (Maide, 27) Seleften biri şöyle anlatıyor: Mumşad ed-Dineveri'nin yanında bulunuyordum. Bir fakir gelip dedi ki: "Selam size! Burada temiz bir yer var mıdır ki, orada insanın ölmesi mümkün olsun?" Ona bir yer gösterildi. Gösterilen yerde pınar bulunuyordu. O fakir abdestini tazeledi. Allah'ın dilediği kadar namaz kıldı. O yere gitti ayaklarını uzattı ve öldü. Ebu Süleyman Darani öleceği zaman arkadaşları geldiler ve dediler ki: "Sana müjde olsun! Sen gafur ve rahim olan bir rabbin huzuruna varıyorsun!" Ebu Süleyman onlara "Neden? Sen küçük günahtan dolayı hesaba çeken büyük günahtan dolayı aza veren bir rabbin huzuruna varıyorsun demiyorsunuz" dedi. Ebu Bekir el-Vasıti ölüme hazırlanırken kendisine 'Bize nasihat et!" denildi. Bunun üzerine Allah Teala'nın sizdeki murad-ı ilahisini gözetiniz! dedi. Seleften biri ölüme hazırlanırken hanımı ağladı. Bunun üzerine hanımına 'seni ağlatan nedir? dedi. Hanımı, 'senin için ağlıyorum!' deyince o zat: 'eğer illa ağlayacaksan kendin için ağla! Ben bugün için kırk sene ağladım!' dedi. Kalp yanmış gözyaşı çekilmiştir: Üzüntü derlenmiş sabır dağılmış heva şevk ve ızdırabın işledikleri suçtan ötürü kararsızın üzerinde karar tutmak nasıl olur?
|
--~--~---------~--~----~------------~-------~--~----~
Bu grubun hiç bir siyasi oluşum ,parti, vakıf, örgüt, dernek veya benzeri yapılanmalarla alakası yoktur.Aynı zamanda onlara uzaklığı veya yakınlığıda bulunmamaktadır...Müslüman Anadolu İnsanının Tarafında yer alan Gerçek Vatanseverliği ilke edinmiş HABER BİLGİ PAYLAŞIM STANDIDIR..
Grupta yayınlanan yorum ve yazılardan yazarları sorumludur.
-----------------------------------------------------------------
"ANADOLU HABER GÜNLÜĞÜ" grubu.
Bu gruba posta göndermek için , mail atın : anadoluhaber@googlegroups.com
Bu gruba üyeliğinizi sonlandırmak için şu adrese e-posta gönderin: anadoluhaber-unsubscribe@googlegroups.com
Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/anadoluhaber?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin
-~----------~----~----~----~------~----~------~--~---
0 yorum:
Yorum Gönder
Yorumlarınızda Kişilik haklarına saldırı,küfür ve benzeri ifadeleriniz yayınlanmamaktadır.Yorumları yazarken İsminizi belirtmeniz önemle duyurulur.