Www.Muhabbetullah.Com Islam demokrasiye nasil bakiyor?

Islam demokrasiye nasil bakiyor?

Demokrasi, Islam'in yadirgadigi bir sistem degildir. Bilakis, Islam'in koymus oldugu hukuk sistemi demokrasinin cok ilerisindedir. Islam tarihi boyunca, bir Hiristiyan mimar ile bir padisah ayni hakimin onunde yargilanabilmistir ve bunun sayisi hic de az degildir. Kadina o kadar yetkiler haklar vermistir ki o, Islam'in o genis dunyasinda rahatca yasarken, daha 1700'lu yillarda bile Avrupa'da kadinin ruhu var miydi, yok muydu tartisilip duruyordu. Bugun kadinlarin meclise girebildiginden ovguyle bahsediliyor. Halbuki bir kadin Hazreti Omer'in karsisina cikiyor, surada surada hata ediyorsun diyor ve onemli bir hukuki konuda hukmun degismesine sebep oluyordu. Yani kadin kendi gorusunu rahatca soyleyebiliyordu. Bugun basortusu yasagi var. O gun, kadinlar butun iffetlerini koruyarak, hayata atiliyor, insanlara ogretmenlik yapiyor ve Peygamberimize gelerek ilim ogreniyorlardi. Demokrasiden daha ileri olan bir semavi sistem veriyordu bu imkanlari onlara. Din, hayattir. Hayatin hayatidir. Din hayatin butun alanlarina bakar. Dolayisiyla aileden dini cikarip atamayacaginiz gibi, meclisten de cikarip atamazsiniz. Dinin hukumleri evrenseldir ve ebedidir. Butun insanlari kucaklar. Fakat, kastettiginiz sey dinin politikaya alet edilmesi ise bu dogru degildir. Biz de tasvip etmiyoruz. Ama bir meclis baskani namazini kiliyorsa, bir cumhurbaskani orucunu tutuyorsa, burada din devlet isine karismamali denmez, denemez. Din butun hayati tanzim eder. Din devlet konusunda ancak yuzde iki bucukluk bir yer ayirmistir. Bu da demektir ki, dinimizde belli bir devlet sekli yoktur. Bazilarinin seriat diye diye insanlari korkutmasina bakmayin, bazilarinin da biz Islami devlet kuracagiz demesine aldirmayin. Islam, belli basli prensipleri koyarak insanlari sistemin sekli konusunda serbest birakir. Mesela, der ki, adaletli olacaksiniz. Yani hak sahibine hakkini vereceksiniz. Mesela der ki, sura olacak. Yani istisare edeceginiz bir meclisiniz olacak. Mesela, der ki, Allah'a isyan olmayacak. Tevhid dusuncesi korunacak. Bunlari sistematize etmek, insanlara kalir. Dort halifenin secilmesine ve yonetim sekline bakalim, hepsinin de sistemi ayri ayridir. Ayri sistemle secilmisler ve teferruatta pek cok farkli idareleri olmus. Bu da demektir ki, Islam her seyiyle belirlenmis bir sistem koymuyor onumuze. Dedigimiz gibi, Islam Hukuku icerisinde devlet sisteminin yeri ancak yuzde iki bucuktur. Kur'anda devlet diye bir soz isitmezsiniz ama aile, kadin, terbiye, borc, cezalar, miras, evlilik, bosanma, hak-hukuk ve toplumun huzuruna dair pek cok ayet ve hukum gorursunuz.
Efendimiz (sav): ''Ummetimin fesada gittigi bir donemde, sunnetime simsiki sarilana yuz sehid ecri vardir" buyuruyorlar.
Evet o sunnet-i seniyye icinde oyle meseleler vardir ki, onlarin birini ihya eden yuzlerce sehit kadar sevap kazanabilir. Nasil, giybet icinde bazan oyle bir giybet olur ki, adam oldurmekden, zina etmekden daha eseddir. Evet, elbette toplumu biribirine katip karistiran giybet, herhangi bir sahsin cekistirilmesi gibi olamaz. Bu durumda o, ferdi buyuk gunahlardan daha buyuktur. Oyle de,gunumuzde ummetin fesada gittigi meselelerde, butun Islam carkinin bozuldugu hengamda, dine ait herhangi bir meseleyi ihya etmek icin gayret edenler, elbette yuz sehid belki bin sehid sevabi kazanacaklardir. Hele mubarek gun, mubarek an ve mubarek dakikalarda bu isi yapabilenler, belki daha cok sevap kazanacaklardir. Cenab-i Hak Kur'an-i Kerim'in ifadesiyle, diledigine fazlindan diledigi kadar ihsanda bulunacagini ifade ediyor. Iste bu ittiba ve iktida vasitasiyla, adi ahvali ve orfi muameleleri ve fitri hareketleri ibadet sekline girmekle beraber, herbir ameli, sunneti ve ser'i o ittiba noktasinda dusundurmekle, bir tahattur-u hukm-u ser'i veriyor. O tahattur ise, Sahib-i Seriati dusunduruyor. O dusunmek ise, Cenab-i Hakki hatira getiriyor. O hatira, bir nevi huzur veriyor. O halde, mutemadiyen omur dakikalari huzur icinde bir ibadet hukmune getirilebilir. Yine Efendimizin kutlu beyaninda buyurdugu gibi,Kul farzlarla Allah'a yaklasir. Nafileyle o hale gelir ki, -Kutsi hadiste ifade buyruldugu gibi- "Allah onun goren gozu, isiten kulagi, konusan agzi, tutan eli olur." Yani ona, gordugu seyleri dogru gosterir. Gordugu seyler isabetle degerlendirmeye muvaffak kilar ve herseyden hakikate giden bir yol acar. Hidayeti gorse, kanatlanir, dalaleti gorse kacar. Hakikata cagiran iyi bir ses duydugu zaman, Hak adina gerilir ve ruhunda yukselme baslar. Ayni zamanda konusurken, Allah O'na hakki konusturur, is yaparken hep yararli seylere sevkeder ve her zaman iyilik ve guzellik istikametinde goturur. Hasili, onu, surekli olarak Cennet yoluna sevkeder ve bir lahza nefsiyle basbasa birakmaz. O, davranislarinda Hakk'in hosnutlugunu aradigi icin, Hak da onu hep, marziyat-i subhaniyesi icinde hareket ettirir.
--~--~---------~--~----~------------~-------~--~----~
Bu mesajı şu gruba üye olduğunuz için aldınız: Google Grupları "Mucahitsiz Kalan Bir Ümmet Zelil Düşmeye Mahkumdur..!" grubu.
Bu gruba posta göndermek için , mail atın : mucahitler@googlegroups.com
Bu gruba üyeliğinizi sonlandırmak için şu adrese e-posta gönderin: mucahitler-unsubscribe@googlegroups.com
Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com.tr/group/mucahitler?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin
-~----------~----~----~----~------~----~------~--~---

0 yorum:

Yorum Gönder

Yorumlarınızda Kişilik haklarına saldırı,küfür ve benzeri ifadeleriniz yayınlanmamaktadır.Yorumları yazarken İsminizi belirtmeniz önemle duyurulur.