Ülkemizde ötekini tanımadan, tanımlayanlar var. Toplumu ayrıştırmanın, ideolojik yargısal bir kılıfa devletin adı karışıyor.
Halkını bir millet görmeden ulus devlet olunmaz. Çizilen geçmişin hatıraları üzerine bir kelimeyi örtmek, asıl anlamından saptırmayı ve onu oluşunun dışına taşırmayı, şişirmeyi ve böylece kokuşma ve çürümeyi hızlandırıyor. Laiklikle bir milletin inancını örfünü adetlerini yadırgayamaz ve yargılayamazsınız.Ötekileştirilen bir milletiz. Öz yurdumuzdan düşmanlarımızı, nice şehitler vererek kovduk. Kanları topraklarda, hilalin kırmızı yüzü olmuşken, yıldızın doğuşundan çok batışının hüznüne bizi gark etmek istiyorlar. Yargıdan sorumlu bir memur, suç işledi."İhsas-ı rey" ediyor. Demokrasinin olmazlarını sergiliyor. Partileri "başörtüsü yasağı"nı kaldırma niyetlerinden dolayı aklınca baskı ve tehdit ederek, "laiklik ve rejim karşıtı" bir girişim olarak niteliyor. Problem halkımızda değil, devletin anlayışında, ideolojik duruşundadır.Başörtüsü veya türban ile tehlikeye girecek rejimi ne yapalım ki… Yıkılan aslında kamusal yalanları olacak. Bin yıldır bir ve beraber nasıl yaşadıysak, öyle devam edeceğiz. Asıl sorun, yarın serbestlik olurda hiçbir sorun çıkmaz ve korkuları pohpohlamamızın işe yaramadığı anlaşılırsa, bu sınıfsal kazanımların kaybı olursa, nice olur halimiz açılımıdır. Cumhurbaşkanını halktan birine vermişken… Laikliği bu milletin inancına batırılmış bir zehirli ok gibi kullananlar ve savunanlar, asıl toplumsal barışı tehdit edenlerdir. Laikliği faşizanlıklarına kılıf edenlerdir. Milletimiz biliyor ki: laiklik bu ülkede inançlar üzerinde baskı unsuru olarak kullanıldı. Yasaklamalar, ilgiyi artırdı. Başörtüsünün reklâmını, laikçi yobazlar çok iyi yaptılar ve onu büyüttüler. Halkın inanç ve değerlerinin farkına varmasına yardımcı oldular. Laiklik adına vermedikleri dini eğitimin ve manevi değerlerin farkına vardırdılar. Sınıfsal ayrıştırılmışlığın ifadesi oldu türban. Şehirleşen ve modernleşen Müslüman kitlenin çehresi oldu. Talep sadece okurken baş örtmek olsa, o kolaydı elbet. Ama bunlar refahtan pay isteme ve yayılma istidadı gösterince laiklikle bunları budamak istediler. Kendilerini üst sınıf görenlerce, laiklik halktan ayrıştırıcı oldu. Herkes astını üstünü bilmeli. Herkes yerinde durmalıydı. Ama öyle olmadı. Halkın içinden birinin cumhurbaşkanı seçilmesinde rejim sahiplenenler nasıl direndilerse şimdi de öyle direnme eğilimindeler. Ama korkunun ecele faydası olmadığı görüldü. Halk inancına yapılan saldırıları ve yapılmak istenileni daha iyi kavrayabiliyor. Yasak sıktı. Özgürlükleri kurmak, kollamak ve korumak zorunluluktu. Zamanı geldi, ezan "Allahü Ekber" diye okundu. Ama laikçi baskı sürdü. Laikliğin faşizan baskınlığı yasağın bitmesiyle beraber hitama erecek. Sarılan ve savunanların hülyaları yıkılacak. Fazıl Sayılanlar çoğalacak. Artık Fazıl Sayılmayacaklarını görecekler. Halka tahammül etmek için halktan birileri olmak gerek. Halka tepeden bakmanın, fildişi kulelerden halka bakmanın faşizan zevklerine erememek onları kahredecektir. Tabi zor bir sondur. Bütün firavunlar gibi mucizelerde boğulacaklar. Halkın inanç yoğunlaşmasını tepkileri besledi. Sarayda Musa gibi büyüdü. Başörtüsüne karşı askeri darbe çığırtkanlığı yapan bir rektörün üniversitenin başında olması ülkemizin dünyada nerede durduğunu göstermesi açısından ibretamizdir. Faşizan laiklik anlayışından, engizisyon dar dünyasından ancak köklerimizle kurtulabiliriz. Modern Devlet olmak için konulan ve yapılanlar bizi yarı özgür kıldı. Sınıfsal ayrışmayı Anayasayla değil, mahkemenin bir yorumuna dayandırıp savunanlarca kutsanan şeyin aslında devlet değil, kendi çıkarları olduğunu halk daha iyi kavramış durumdadır. Ya Kuzgun Leşe, Ya Devlet Başa!
--
Korkaklıkta mahçup olmak,ilerlemekte şeref var.İnsan,korkaklık gösterek, kaderin cilvesinden yakasını kurtaramaz.
Web Sitemiz: http://www.gencmusalli.com/
http://www.dersaadet.org/
Blogumuz: http://gencmusalli.blogspot.com/
http://dusunceufuklarinda.blogcu.com/
Hasan Ahmet Evliyaoğlu
--~--~---------~--~----~------------~-------~--~----~
Bu grubun hiç bir siyasi oluşum ,parti, vakıf, örgüt, dernek veya benzeri yapılanmalarla alakası yoktur.Aynı zamanda onlara uzaklığı veya yakınlığıda bulunmamaktadır...Müslüman Anadolu İnsanının Tarafında yer alan Gerçek Vatanseverliği ilke edinmiş HABER BİLGİ PAYLAŞIM STANDIDIR..
Grupta yayınlanan yorum ve yazılardan yazarları sorumludur.
-----------------------------------------------------------------
"ANADOLU HABER GÜNLÜĞÜ" grubu.
Bu gruba posta göndermek için , mail atın : anadoluhaber@googlegroups.com
Bu gruba üyeliğinizi sonlandırmak için şu adrese e-posta gönderin: anadoluhaber-unsubscribe@googlegroups.com
Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/anadoluhaber?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin
-~----------~----~----~----~------~----~------~--~---
0 yorum:
Yorum Gönder
Yorumlarınızda Kişilik haklarına saldırı,küfür ve benzeri ifadeleriniz yayınlanmamaktadır.Yorumları yazarken İsminizi belirtmeniz önemle duyurulur.