Paşa yakını rahat askere

Paşa yakını rahat askere


30.12.2007


"Asker milletiz" ya! Askerliğini yapmayana kız vermeyiz. Askerlikten kaçana adam gözüyle bakmayız. Geçerli sağlık mazeretleri nedeniyle bile olsa çürük raporu alanlara kem gözle bakarız.


"Asker milletiz" ya! Askerliğini yapmayana kız vermeyiz. Askerlikten kaçana adam gözüyle bakmayız. Geçerli sağlık mazeretleri nedeniyle bile olsa çürük raporu alanlara kem gözle bakarız. Bir torpil bulup askerliğini memleketinde yapmaya çalışanları küçük görürüz. İşte böylesine kutsaldır askerlik gözümüzde. Bu gerçeği toplum mühendisliğine soyunan psikolojik harp sanatçısı generallerimiz hepimizden iyi biliyor.

Şahısların özel sağlık bilgilerini başkaları ile paylaşmak hem kanunen hem de ahlaken yanlış olduğu halde başbakanın büyük oğlu Ahmet Burak'ın çürük raporu alıp askerliken "kaçtığını" andıç medyasına servis eden o paşalar değil miydi? Çiller'in oğlunun yalısının karşısında askerlik yapmasını sağlayanlar da sonra bunu kamuoyuna duyuranlar da onlar değil miydi?

Bu ülkede özelde politikacılar genelde bütün siviller çocuklarını ya da yakınlarını rahat askerlik yaptırmaya çalışan menfaat düşkünleri olarak sunulmadı mı yıllarca?

Hep aklımıza gelen "acaba bu paşaların çocukları ya da yakınları acaba nasıl askerlik yapmışlar?" sorusu bir okurumuzun da aklına takılmış olmalı ki üşenmemiş araştırmış. Bu okurumuzun bizim ya da sizin sahip olmadığımız bir avantaja sahip olduğunu belirtmekte fayda var. O, Savunma Bakanlığı Askerealma Dairesi Başkanlığı ASAL'da çalışıyor.

Okurumuz elde ettiği bilgileri bize ulaştırınca nutkumuz tutuldu. Meğer anlı şanlı generallerimizin vatan kurtaran aslanlarından kimileri "çürük"müş ve neredeyse hiçbiri askerliğini Ankara'nın doğusuna yapmamış. Hergün şehit haberlerinin geldiği; Şırnak, Şemdinli, Hakkari, Yüksekova, Dağlıca gibi bölgelerin paşa yakınlarının dağıtım listesinde esamesi bile okunmuyor. Onlar ya paşa babalarının dizinin dibinde ya da beş yıldızlı orduevlerinde tezkere saymışlar.

Bakalım aşağıdaki ayrıntılı listeyi okuyunca siz ne düşüneceksiniz? En iyisi siz de bizim gibi "milyonda bir ihtimal de olsa, rahat askerlik elektronik kur'a torbasından çıkmıştır" deyip -halkı askerlikten soğutmak- suçuna iştirak etmemiş olun. Her ne kadar, yedek subay, erbaş ve erlerin askerlik için memleketine yollanmaması gibi bir teamül olsa da paşa mahdumları gözden kaçmış olamaz mı?

Şaka bir yana, sınırötesi harekatın sıkça konuşulduğu bir dönemde bu liste çok özel bir anlam taşıyor. Bırakın Gabar'ı, Kandil'i, sarp dağları, daha kendi ovalarımızda vatan evlatları ne kadar korunabildi? Bir iki aylık eğitimle şehadete gönderilen mehmetçikler herkesin yüreğini aynı derecede mi yaktı? Generallerimiz cenaze namazında saf tutup halkı saf görmekten başka ne yaptılar?

Daha kritik bir soru soralım: Eğer çatışmalara sürülen mehmetçiklerin içinde bir iki tane de paşa yakını olsaydı ne olurdu? Daha iyi emir-komuta edilmezler miydi? En azından kendilerini ölümden koruyacak daha sıkı bir eğitimden geçmezler miydi? Bu sorumuza bir generalimizin ağzından duyduğumuz bir özeleştiri ile cevap verelim: "Oradakiler kendi çocuklarımız olsaydı, bunlar olmazdı…"

General yakınlarının ne zaman ve nerede askerlik yaptıklarına gelelim artık. Tabi "çürük" çıkan aslanları da unutacak değiliz. Ayrıntılı listede göreceğiniz üzere, dağıtım yerlerinin sadece Ankara, İstanbul ya da İzmir olması dikkat çekmiyor. Aynı zamanda görev yeri olarak askeri jargonda "kebap" olarak adlandırılan, karargah, askeri okul, destek kıtası, levazım, depo ve sıhhiye gibi birliklerin seçilmesi olağandışı bir özeni gösteriyor. Tabi olağandışı yerlere olağandışı soyadları ile gelenlere, olağan subayların nasıl komutanlık yapabilecekleri ayrı bir konu.

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün başörtülü eşinin elini sıkamamak için "daldan dala atlar yar hop sana yandım" türküsü eşliğinde, kırmızı halının öte yanına seğirtmesiyle meşhur Korgeneral Aslan Güner tam dokuz yakınıyla liste başımız.

Paşamızın yeğeni Evren Yılmaz "çürük". Tabi hangi şartarda çürüğe çıktığını en iyi paşamız bilir. Hakkını yemeyelim, paşa oğlu Alper Güner'i aslanlar gibi yollamış askere. Alper, acemiliğini babasının yanı başında Ankara'da Muhabere Okulu'nda (MEBS) ustalığını da İstanbul'da Kuleli Lisesi Destek Komutanlığı'nda yapmış. Eğitime önem veren Aslan Paşa evladını hem yanından ayırmamış hem de okullardan. Optimum noktalarda tamamlatmış kutsal vatan görevini.

Paşamız diğer yedi yeğenini de ihmal etmemiş. Mesela yeğen Hasan Durna, acemiliğini İzmir ve ustalığını Kocaeli'nde, yeğen Ali Haydar Güner, Tokat ve Ankara'da (Muhafız Alayı), yeğen Mustafa Güner hem acemilik hem de ustalığını Ankara'da, yeğen Şevki Güner, İstanbul ve Ankara'da, adaş yeğen Aslan Güner Kütahya ve Ankara'da, yeğen İbrahim Orhan Kütahya ve İzmir'de, yeğen İsmail Güner ise hem acemilik hem de ustalığını İzmir'de yapmış.

Şansa bakın! Eğer çürüğe çıkamayıp hasbelkader kur'a torbasına kaldılarsa, Aslan Paşa'nın yakınlarına boş yok. Paşa yarından tezi yok altılı oynamalı. Bu şans kırmızı halı üstünde sek sek oynayarak harcanmamalı.

Listemizde dokuz isimli ikinci generalimiz yabancı değil Org. Yaşar Büyükanıt. Yaşar Paşa'nın bir tane bile çürük yakını olmaması tebrike şayan. Damadı Ercan Caymaz kısa dönem askerliğinde acemiliğini İstanbul Levazım Okulu ve ustalığını da Ankara Muhabere Deposunda yaparken damat kardeşi Erhan Caymaz ise yedek subay olarak acemiliğini Ankara'da Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Karargahında ve ustalığını da İstanbul Deniz Harp Akademi'sinde tamamlamış. İstanbul'un Caymaz kardeşlerin ikametgah adresi olduğunu kaydedelim.

Org. Büyükanıt'ın yeğeni Nuh Nihat Gürmarmara, askerliğini Konya ve Ankara'da, yeğen Ahmet Burak Gürmarmara, Hatay ve Ankara'da, yeğen Haydar Mert Mete, Sivas ve Ankara'da, yeğen Yunus Ozan Gürmarmara, hem ustalık hem de acemiliğini Balıkesir'de, yeğen Onur Büyükanıt, Aydın ve Çanakkale'de, yeğen Sırrı Cem Gürmarmara, Ankara ve Edirne'de, yeğen Kadir Serhun ise Hatay ve Muğla'da yapmış.

Rütbe sırasına göre gidersek, Org. İlker Başbuğ üç yakınıyla listede. Yeğen Aykut Çarmıklı, İstanbul ve Kocaelinde, yegen İskender Özkuş ise hem acemilik hem de ustalığını Ankara'da. Teyze oğlu Ardan Er ise İzmir ve İstanbul'da askerlik yapmış. Tabi hepsi askeri okullarda olmak üzere.

Genelkurmay İkinci Başkanı Org. Ergin Saygun'un oğlu Tolga Saygun kısa dönem yaptığı askerliğini İstanbul Piyade Okulu ve Ankara Sahil Güvenlik Komutanlığı'nda tamamlamış.

Korgeneral Hayri Güner'in oğlu Tolga Güner hem acemilik hem de ustalığını İstanbul'da kısa dönem olarak yapmış. Hayri Paşa'nın damadı Oğuz Küçükseyhan ve yeğeni Onur Güner full Ankara çekmişler. Diğer yeğen Koray Güner ise İzmir ve Kocaeli'nde askerliğini yapmış.

Korgeneral Hasan Memişoğlu'nun oğlu Mehmet Memişoğlu hem acemi hem de ustalığını Ankara'da kısa dönem olarak yaparken, aynı isimli iki yeğeni Cem Kunt'lar İzmir ve Hatay'da tamamlamışlar. Diğer yeğen Muzaffer Memişoğlu Hatay ve Kocaeli'nde yapmış.

Korgeneral Selahattin Uğurlu da dört isimle listede. Oğlu Timuçin Uğurlu, Samsun Sıhhiye Okulu ve Ankara İlaç fabrikasında, diğer oğlu Burçin Uğurlu, İstanbul Piyade Okulu ve yine İstanbul Levazım Okulunda, yeğeni Haydar Okay Uğurlu, İzmir Ulaştırma okulu ve Maltepe Askeri Lisesi'nde, diğer yeğeni Saydam Caner ise İzmir İstihkam Okulu ve İstanbul'da askerlik yapmışlar. Uğurlu Paşa da okulculardan.

Tümgeneral Ahmet Yavuz'un dört isim ve iki çürükle bu listede özel bir yeri var. Yavuz'un hem oğlu Çetin Mert Yavuz hem de yeğeni Buğra Selim Ölçen çürük raporuyla askerlikten muaf tutulmuş. Generalimizin bir başka oğlu olan Mehmet Selim Yavuz ise acemiliğini İstanbul'da ustalığını da Tekirdağ'da yapmış. Yavuz Paşa'nın bir başka yeğeni olan Melih Yavuz ise acemiliğini Antalya'da ustalığını ise Ankara Muhafız Alayı'nda yapmış.

Tümgeneral Abdullah Dalay'ın oğlu Kaan Dalay da çürüklerden. Dalay Paşa katıldığı bir cenaze namazında bir şehit annesine evladının vurulduğu yeri gösterme sözü vermesiyle meşhur. Anası şehidine ağlarken paşamızın aklına "bizim oğlan iyi ki çürük, en azından yaşıyor" diye gelmiş midir acaba?

Hangi paşamızın hangi yakını nerede rahat askerlik yapmış, listenin gerisini okuyarak kendiniz görebiliriniz. Bu listede sadece akrabalık bağları olanları görebiliyorsunuz. Başka bir listede ise paşanın kayın validesinin yan villa komşusunun oğlunun askerlik için gönderildiği yerler var. Yani akrabalık değil de dost ve ahbaplık durumundan rahat askerlik yapanların listesi. Listede, vatan aşkı deyince mangalda kül bırakmayan bazı politikacılar, iş adamları, sanatçılar ve gazetecilerin kahraman oğullarının olduğunu söylemeye gerek var mı?

Kısa bir süre önce Dışişleri Bakanı Ali Babacan'ın yakın akrabası şehit olmuş ve bütün devlet erkanı cenazesinde buluşmuştu. Hafızamızı yokladık ama değil oğlu herhangi bir yakını şehit olan bir general çıkaramadık. Ya, sınırötesi harekat için hop oturup hop kalkan andıç medyacılarının çocuklarından şehit olanını duyanımız var mı? Eceliyle gidenler için Teşvikiye'de buluşup alkışlananları biliyoruz ama bir tane bile şehit bilmiyoruz.

Onlar hep "başkalarının çocukları" için doluştular camilere. Kendi çocukları orduevinde kahve yudumlarken başkalarının çocukları için methiyeler düzmek, timsah gözyaşları akıtmak kolay olsa gerek.

Devletin resmi kayıtlarından alınan bu listenin yanlış olduğunu söyleyebilir mi generallerimiz? Eğer yalansa, bir geceyarısı açıklaması beklemek hakkımız değil mi? Doğruluğunu onaylayıp özür dilemelerini bekleyen yok ama en azından biraz da "başkalarının çocuklarını" düşünmelerini bekliyoruz.

Bu haberimizden sonra olacakları da yazalım. İlk önce listenin utandırıcılığı değil nasıl sızdırıldığı sorgulanıp bütün sivil görevliler hakkında takibat yapılacak. ASAL'da sivil personelin bulunmasının "ülke güvenliğini" tehdit ettiği gerekçesiyle hepsi temizlenecek. Paşa yakınları, ahbap ve dostları, bundan böyle listelerde Şırnak, Siirt, Hakkari olarak geçececek ama kayıt dışı geçici görevlerle yine "kebap" yerlere gönderilecek. Gazetemiz ve haber sitemizin kapatılması için resmi ve gayrı resmi bütün unsurlar harekete geçirilecek.

Son söz: Türkiye'de terör, demokrasi ve hatta başörtüsü sorunlarını bir kalemde çözecek tek formül var: Paşa çocukları. Bir kaç paşanın çocuğu çatışmaya katılsa terör, birkaç paşanın çocuğu meclise katılsa demokrasi sorunu bitecek. Hele bir iki paşanın kızı da türban taksa başörtüsü sorununu ne YÖK'te ne medyada ne de mecliste konuşan kalmaz. Daha doğrusu kimsenin paçası sıkmaz!
http://www.2temmuz.com/habergoster.asp?id=2244

--
-------------------------------------------------------
Türk Milletinin üzerine çökmüş karabasan giderek çözülmekte ve zayıflamaktadır. Hainlerin planları bozulmakta, figüranları sürekli açığa düşmektedir. Milletin rağmına sürdürülen derin yolculuk sona yaklaşmıştır. Millet artık egemenliğine, iradesine sahip çıkmaktadır.
---------------------------------------------------
--~--~---------~--~----~------------~-------~--~----~
Bu grubun hiç bir siyasi oluşum ,parti, vakıf, örgüt, dernek veya benzeri yapılanmalarla alakası yoktur.Aynı zamanda onlara uzaklığı veya yakınlığıda bulunmamaktadır...Müslüman Anadolu İnsanının Tarafında yer alan Gerçek Vatanseverliği ilke edinmiş HABER BİLGİ PAYLAŞIM STANDIDIR..

Grupta yayınlanan yorum ve yazılardan yazarları sorumludur.
-----------------------------------------------------------------
"ANADOLU HABER GÜNLÜĞÜ" grubu.
Bu gruba posta göndermek için , mail atın : anadoluhaber@googlegroups.com
Bu gruba üyeliğinizi sonlandırmak için şu adrese e-posta gönderin: anadoluhaber-unsubscribe@googlegroups.com
Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/anadoluhaber?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin
-~----------~----~----~----~------~----~------~--~---

0 yorum:

Yorum Gönder

Yorumlarınızda Kişilik haklarına saldırı,küfür ve benzeri ifadeleriniz yayınlanmamaktadır.Yorumları yazarken İsminizi belirtmeniz önemle duyurulur.