Ziya Gökalp’ten Abdullah Öcalan’a Diyarbakır’ın Kürtleşmesi

ZİYA GÖKALP/ABDULLAH ÖCALAN VE DİYARBAKIR'IN KÜRTLEŞMESİ

Tarih kitapları Diyarbakır'ın Eylül 1515'de Osmanlı İmparatorluğu'na katıldığını yazıyor. Yani Yavuz Sultan Selim ile Şah İsmail'in Çaldıran'da karşılaşmasından hemen önce oluyor. Ondan önce Diyarbakır valisi Safevi Devleti tarafından atanırmış. Yani Diyarbakır Türkmen Safevi Devleti'ne idare olarak bağlı imiş. Erzincan valisi gibi Diyarbakır valisi de Erdebil'den atanırmış.Diyarbakır'ın Kürtleşmesi Osmanlı ile birlikte olmuştur. Doğan Avcıoğlu, Türklerin Tarihi(1) Adlı kitabında Çaldıran Savaşı'nı Şah İsmail yani Türmenler kaybettiği için Doğu Anadolu Kürtleşti. Şah İsmail yani Safeviler kazansaydı Doğu Anadolu ve dolayısiyle Diyarbakır Türkleşirdi. Çünkü İdrisi Bitlisi aracılığı ile Kürt Ağaları, aşiret reisleri ve Kürt şeyhleri Osmanlı-Safevi Savaşı'nda Osmanlı'nın yanında yer aldılar. Karşılığında da Doğu Anadolu'yu adeta aldılar.Sosyolog Ziya Gökalp Kürt aşiretleri üstüne yaptığı araştırmasında Diyarbakır'ın Kürtleşmesi üstünde de duruyor. Diyor ki; "Diyarbakır şehrinde oturan ahali ta Selçukiler, İnaloğulları ve Artukoğulları zamanından beri Türk'tür. Sonradan Harzem Türkleri, Akkoyunlu ve Karakoyunlu Türkmenleri de gelerek bu Türklüğü artırmıştır."(2)Gökalp bu yazdıklarının ardından şehirdeki tarihi eserler, camiler, kitabeler, şairlerin divanları, halkbilime ait masallar, şarkılar, darbımeseller ve şehrin tarihi ile ilgili tüm veriler Diyarbakır'ın Türk kimliğini ele veriyor diyor. Arkasından da; Diyarbakır'daki hars en zengin Türk harsıdır, diyor. Diyarbakır'ın lisanı, ahlakı ve adatı da Türklüğünü gösterdiğini iddia ediyor.Ziya Gökalp; "Bütün Karadeniz ahalisine Laz, bütün Suriyeliler'e ve Iraklılar'a Arap, bütün Rumeli halkına Arnavut dedikleri gibi, bizim gibi Vilayeti Şarkiye ahalisinden bulunanlara da Kürt milliyetini izafe ettiklerini gördüm" diye bir ön tesbit yaptıktan sonra; " o zamana kadar kendimi hissen Türk sanıyordum." Ama gerçeği görmek için Türklüğü de Kürtlüğü de inceledim. Diyarbakır'da ana dil Türkçe olduğu halde her fert biraz Kürtçe de bilir. Dildeki bu ikili yapı nereden ileri gelebilir. Ya Diyarbakır'ın Türkçesi bir Kürt Türkçesiydi, veya Diyarbakır'ın Kürtçesi bir Türk Kürtçesiydi. Dil üstüne yaptığım araştırmalar Diyarbakır'ın Türkçesi'nin Akkoyunlu, Karakoyunlu Türkleri'ne özgü Azeri lehçesi olduğunu gördüm diyor. Bu dilde hiçbir yapaylık yok diyor. Bu Türkçe Kürtler'in bozduğu bir Türkçe değildir, sonucuna varınca Diyarbakırlılar'ın konuştuğu Kürtçe'nin suni olduğunu söylüyor. Bu şivenin Türk Kürtçesi olduğu tesbitini yapıyor. Diyarbakırlılar'ın Türk olduğuna ilişkin en önemli delil dildir diyor.(3)Ayrıca Diyarbakırlılar'ın bu dili Kürtlerle konuştuğunda kullandıklarını, kendi aralarında sadece Türkçe konuştuklarını yazıyor. Diyarbakır'lı konuştuğu bu Kürtçe'deki boşlukları ise Türkçe ile doldurur diyor.Gökalp, Diyarbakırlılar'ın Türk olduğuna ilişkin önemli bir bulgu olarak da mezhep meselesini görüyor. Diyor ki Diyarbakır'ın hakiki yerli halkı Hanefi'dir. Kürtler ise Şafiidir. Kürtlerden başka Şafii yoktur. Türkler'in ise çoğunluğu Hanefidir.Sosyolog Gökalp bu tesbitlerinden sonra şu sonuca varıyor:"Bu alametler bana Diyarbakır'ın Türk olduğunu gösterdiği gibi, babamın iki dedesinin bir kaç batın evvel Çermik'ten yani bir Türk muhitinden geldiklerine nazaren ırken de Türk neslinden olduğumu anladım" diyor. Ama ardından milliyetin esas olarak alınan terbiyeye ilişkin olduğunu da sosyolojik incelemelerimle öğrendim diye ekliyor.Gökalp'in bu satırlarını okuyunca Abdullah Öcalan'ın Ziya Gökalp'in tesbitlerine çok benzeyen ifadelerini anımsadım. Onları sizlerle paylaşmak isterim. Halbuki; Ziya Gökalp bizde Türkçülük tezinin önemli bir ismi hatta babası sayılır. Türk deyince "öcü" görmüş olanlar Ziya Gökalp'e pek itibar etmezler. O'nun sosyologluğunu da yok sayarlar. Kürt Meselesi, Kürt Tezi v.s. denilince de bu kavram adeta Abdullah Öcalan ile özdeşleşmiştir. Ama Abdullah Öcalan'ın 1988-1989 yıllarında yazdıkları ile Ziya Gökalp'in 1920'li yıllarda bu kitaba yaptığım aktarmalara ne kadar benzediği görülebilinir. İşte Abdullah Öcalan'ın konu ile ilgili yazdıkları:(4)"Benim meselem bir Kürtçülük icat etmek değildir. Benim ana tarafım Türk. Benim anam Türk'ten çok, Türkmen'e benzer. Dikkatli bir değerlendirmeci bunu anlar. Ama ben şunu tesbit ettim ki; ben çocuk yaşta diyordum; "Keşke Türk filan doğsaydım. Anam-babam Kürt değil de Türk olsaydı diyordum kendi kendime. Böyle anılarımı hatırlıyorum." Burada Öcalan da Türk olma özlemi olduğunu öğreniyoruz. Gökalp'te kendi kimliğini nasıl keşfettiğini anlattıktan sonra; "Mamafih dedelerimin bir Kürt yahut Arap muhitinden geldiğini anlasaydım yine Türk olduğuma hüküm vermekte tereddüt etmeyecektim. Çünkü, milliyet yalnız terbiyeye istinat ettiğini de içtimai tetkiklerimden anlamıştım" diyor.(5)Ziya Gökalp'in Diyarbakır ve yöresi ile ilişkin aşiretlerin Türk vurgusu bazı okuyucuları kaygılandırdığını düşünerek şimdi aynı konu ile ilgili olarak Abdullah Öcalan'dan yakalanmadan önce yazdığı kitaptan yaptığı saptamaları okumak istiyorum:"Selçuklu tarihini inceleyin Kürt ve Türk beylikleri iç içedir. Daha başka örnekler de verebilirim. Karakoyunlular, Akkoyunlular, Artukoğulları Kürt coğrafyası içerisindedir ve çoğu Kürt onu kendi beyi sanır ve bazı Kürt beylikleri de Türkmen boylarının beyidir. Bu kadar iç içelik vardır." (6).Abdullah Öcalan'ın bu yazdıklarının Ziya Gökalp'ın yazdıklarından bir farkı var mı?Örnek verilen beylik isimleri bile aynı. Okumaya devam edelim. "Bir çok Türk beyinin Mardin'de, Diyarbakır'da, Ahlat'da, Erzurum'da kurduğu beylikler var. Hepsinin içinde Kürt-Türk karışmıştır ve işin ilginç yanı, bir çok Türk boyu Kürtleşmiştir. Örneğin Karakeçililer, bugün Karacadağ eteklerinde yaşıyorlar, hepsi de benden daha fazla Kürt ve hiç Türkçe bilmezler. Karakeçililer aslında bir Türkmen boyudur, buna benzer bir çok boy var."(7)Abdullah Öcalan'ın bu yazdıklarının daha önce okuduğunuz Ziya Gökalp'in yazdıklarından bir farkı yoktur. Üstelik örnek verilen aşiret isimleri bile aynı. Yani Abdullah Öcalan da bu konuda Ziya Gökalp'in saptamalarını tekrarlamaktan başka bir şey yapmamış.Kürtler konusunda araştırma denilince ilk akla gelen isimlerden Dr. İsmail Beşikçi de Ziya Gökalp'i doğruluyor. Diyor ki; "Uzun asırlar içerisinde Kürtler tarafından asimile edilmiş Türkler'in de varlığından" söz etmek gerekir.(8) 1. Doğan Avcıoğlu, Türklerin Tarihi, c. s. 2401.2. Ziya Gökalp, Kürt Aşiretleri Üzerine Sosyolojik Tetkikler, s. 124.3. Ziya Gökalp, a.g.e, s. 124.4. Abdullah Öcalan, Kürt-Türk İlişkileri Üzerine Barış ve Demokrasi Konuşmaları (1988-1999) İstanbul, 1999, Aram Yayınları, s. 102, 105, 128 v.s.5. Ziya Gökalp, a.g.e, s. 124.6. Abdullah Öcalan, a.g.e.7. Abdullah Öcalan, a.g.e.8.İsmail Beşikçi, Kürtlerin Mecburi İskanı, sh. 143, İstanbul, 1977.http://www.karacaahmet.com/arastirma.asp?id=117


--
Blog Adresim
http://sivilinisiyatif.blogspot.com
-------------------------------------------------------------------------
İster Mermi Kullansın, İster Oy Pusulası,
İnsan iyi nişan almalı, kuklayı değil kuklacıyı vurmalı...
-------------------------------------------------------------------------

MALCOLM X'İN AZİZ HATIRASINA (Son Günleri/Suikast):
http://www.youtube.com/watch?v=Vf8_oZf7nRo#GU5U2spHI_4

--~--~---------~--~----~------------~-------~--~----~
Bu grubun hiç bir siyasi oluşum ,parti, vakıf, örgüt, dernek veya benzeri yapılanmalarla alakası yoktur.Aynı zamanda onlara uzaklığı veya yakınlığıda bulunmamaktadır...Müslüman Anadolu İnsanının Tarafında yer alan Gerçek Vatanseverliği ilke edinmiş HABER BİLGİ PAYLAŞIM STANDIDIR..

Grupta yayınlanan yorum ve yazılardan yazarları sorumludur.
-----------------------------------------------------------------
"ANADOLU HABER GÜNLÜĞÜ" grubu.
Bu gruba posta göndermek için , mail atın : anadoluhaber@googlegroups.com
Bu gruba üyeliğinizi sonlandırmak için şu adrese e-posta gönderin: anadoluhaber-unsubscribe@googlegroups.com
Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/anadoluhaber?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin
-~----------~----~----~----~------~----~------~--~---

0 yorum:

Yorum Gönder

Yorumlarınızda Kişilik haklarına saldırı,küfür ve benzeri ifadeleriniz yayınlanmamaktadır.Yorumları yazarken İsminizi belirtmeniz önemle duyurulur.