Birruh, biddem, nefdik Ya Saddam!`

Birruh, biddem, nefdik Ya Saddam!`

`Ruhumuzla, kanımızla seninleyiz ya Saddam` sloganı artık duyulmuyor. Çünkü, Irak artık kanın su gibi aktığı, işgalin meydana getirdiği terörün kol gezdiği bir diyar oldu.

TERÖR NEDİR?
“Terör, ailelerin bir düğünde bir araya gelirken Amerikan bombardımanıyla havaya uçurulmasıdır. Ya da bu bombardımandan geriye kalanların cenazelerini defnederken Amerikan bombasıyla havaya uçurulmasıdır. Terör, gece yarısı kapınızın askerler tarafından kırılması, başınıza silahların dayanması ve kardeşlerinizin, çocuklarınızın, kocalarınızın başına çuvallar geçirilmesidir, terör savunmasız kadınların tecavüz edilmesidir. Terör, Amerika’nın işkence hücrelerinde tazyikli su sıkılmasıdır. Terör, sizin hastanelerden hastaneye, hapishaneden hapishaneye koşarak sevdiklerinizi aramanız ve onları sadece morglarda, dişlerinden tanımanızdır.” Bu sözler habervaktim okuyucuları için geçen hafta tercüme ettiğimiz ABD eski Başkanı Reagan’ın Hazine Müsteşar Yardımcısı Paul Roberts’a ait.

SOYKIRIMI GÖRMEZLİKTEN GELİYORUZ
Roberts’ın Amerika’nın en büyük terör devleti olduğuna dair görüşlerini desteklemek amacıyla dile getirdiği bu sözler, her gün onlarca kişinin hayatını kaybettiği Irak’la ilgili olarak, ne Müslüman ne de dünya kamuoyunda bir şey konuşulmuyor. Türkiye’nin sadece Kuzey Irak’taki hassasiyetlerle sınırlı tuttuğu Irak politikası, aslında bir bütün olarak bir ülkenin nasıl bir soykırıma uğradığını da görmezlikten geliyor.

IRAK BİZE ÇOK MU IRAK?
‘Ruhumuzla, kanımızla seninleyiz ya Saddam´ sloganlarını ‘Bir diktatörün halkı nasıl bir korku psikolojisiyle yönettiği’ propagandasına dönüştüren işgal yanlıları ya da işgale karşı çıkanlar, her gün 100’e yakın kişinin hayatını kaybettiği Irak’ı artık umursamıyorlar. Komşumuz, kardeşimiz, dostumuz, akrabamız, dindaşımız Irak artık bize çok ırak görünüyor. Aynı acıları yıllardır yaşayan Filistinlilere karşı duyduğumuz haklı sempati ve duyarlılık, Irak için gösterilmiyor.

‘RUHUMUZLA, KANIMIZLA SENİNLEYİZ YA SADDAM’
Amerikalıların Irak işgali öncesi, Saddam Hüseyin’in halkla buluşmasında, duyulan bir slogandı ‘Ruhumuzla, kanımızla seninleyiz ya Saddam.’ Televizyonların magazinleştirerek verdiği bu slogan, aynı zamanda basının Amerikan işgalini kamuoyunda yasallaştırmak için ´Saddam nasıl da insanları baskı altında tutuyor´ mesajı verme çabasıydı.

KİTLE İMHA SİLAHLARI PROPAGANDASI
İşgalden önce, kitle imha silahları, Halepçe ve Anfal katliamları gibi tartışmalı birçok konu gündeme getirildi ve Amerika’nın Irak’ı özgürleştirerek, Saddam’ın yeni katliamlar yapmasının önüne geçeceği, Irak halkına özgürlük getireceği, bölgeyi tehdit eden kitle imha silahlarını yok edeceği propagandası yapıldı. Ki, Irak işgal edildikten sonra Amerika eski Dışişleri Bakanı Colin Powell’ın ‘Irak’ta nükleer silah yok. Yanlış yaptık’ pişmanlığı da hiçbir fayda etmedi.

IRAK, SADDAM DÖNEMİNDEKİ İSTİKRARDAN ÇOK UZAK>
Irak işgal edildikten sonra, ne kimyasal silahlar bulundu, ne de Irak katliamlardan kurtarıldı. Aksine, her gün ortalama 50 Iraklı işgalin bir sonucu olarak gerek ABD’li güçler tarafından gerekse de mezhep savaşlarından dolayı hayatlarını kaybediyor. Sonuç olarak Irak, Saddam döneminde yaşadığı refah ve istikrardan çok uzakta, şu ana kadar 1,5 milyon insanın hayatını kaybettiği, milyonlarcasının göç ettiği, anarşi ve terörün kol gezdiği bir ülke haline geldi.

YARIN 50 KİŞİ DAHA ÖLDÜ
Dün, ondan önceki gün ve yarın 50 kişi daha öldü Irak´ta. Geriye, her gün televizyon bültenlerinin çok kısa bir şekilde geçtiği‘Bugün Bağdat’taki bombalama olayında şu kadar kişi öldü’ haberleri kalıyor. ´Birruh, biddem, nefdik ya Saddam´

(habervaktim – analiz)