Nihat Genç'ten "Fethullacı" Gençlere Çağrı



Nihat Genç, Gülen cemaatindeki gençlere çağrıda bulundu..
01 Şubat 2008 / 11:50
Bilgisayarımın başına oturuyor ve son birkaç gündür Fethullah Hocacı diye bilinen internet sitelerinde aleyhimde yazılıp çizilenlere cevap veriyorum. Fethullahcı diye bilinen nurcu kardeşlerim, sizler benim özbeöz kardeşlerimsiniz, toprağımın çocuklarısınız ve yüzlercenizi tanıyorum, pırıl pırıl tertemiz çocuklarsınız.

Benim isyanım tepenizdeki on onbeş ağbinizin sizi Amerika"ya köpek yapması ve ideolojik köleler haline getirmesinedir. Siz de bunları içinizde tartışıyor bu utançtan çıkamıyor ve hayıflanıp duruyorsunuz, ancak, benim gibi bağımsız yazarlar sizlerin zorla sürüklendiği bu kapanları dobra dobra konuşur. Bağımsız yazar demek kimseye eyvallahı olmayan Allah"tan başka kimseden emir almayan yazar demektir.

İşte Irak"ta bir milyon müslüman kardeşimiz öldürüldü ve seyirci kaldınız, gazetelerinizin yayın politikası ortada, Amerika Irak"a girdiği günden beri susturulmuş yazarlarla dolu gazeteleriniz Amerikancılığından zırnık taviz vermedi. Bu utanç hepinizi felakete götürecek. Bush"un adamı olmak ya da hristiyan evanjelistlerle aynı siyasi çizgide olmanın faturasını er geç içinde yaşadığınız ideoloji pahalıya ödeyecektir. Ancak sizler bugünden bu ihanet çizgisini içinizde yüksek sesle tartışırsanız bir nebze taşıdığınız müslümanlık sıfatını şeytani kirlilikten kurtarmış olursunuz. Bizim de derdimiz size bu muhasebeyi yaptırmaktır. Sizi bu derin muhasebeye zorlamaktır. Ama gazetelerinizi ve internet sayfalarınızı yöneten ağbileriniz böyle yapmıyor, tam tersine, Fethullah Hoca"ya kim karşı geliyorsa onu faşistlikle delilikle özgürlük düşmanıyla suçluyor.





Bana istediğiniz suçlamaları yapabilirsiniz, ben bu suçlamaların üretildiği kafaları ve yerleri iyi biliyorum. Sizin bu düşüncelerinizi üretenlerin tıynıyetlerinden,şereflerinden, insanlıklarından çok çok haberdarım.





Mesela sizler Orhan Pamuklarla aynı safta ve Ermeni vakıflarıyla canciğer ilişkileri kendi ağzıyla belgelenmiş Elif Şafaklar"a sesinizi çıkartamazsınız, çünkü, ağbilerinizden biriyle evlendi ve hepiniz artık susmak zorundasınız, bugüne kadar tek satır çıkmadığı gibi gazete ve dergilerinizde en küçük bir imaya dahi izin verilmedi. Çünkü dergileriniz ve gazeteleriniz kontrol altında. Kontrol altındasınız kardeşlerim. Artık bu büyük kontrol sadece sizleri değil bizi de kontrol etmeye başladı. Bakın bir takım siyasi cinayetleri çözeceğiz diye yola çıkan polis şefleri bizlerin onların öbürlerinin herkesin telefonunu rahatlıkla savcılık izniyle dinliyor, herkes dinleniyor, dinleniyoruz kardeşlerim. Ağbileriniz bizi dinliyor. Sadece bizleri mi askerleri de dinliyor, işte geçtiğimiz yıl ortaya çıkan andıç hadisesi Fethullah istihbaratının derinliklerini gösteriyor. Elinizden ne geliyorsa yapın, şikayetim bu değil, benim lafım, hem devletten maaş alıyorsunuz hem de devleti aşağılıyor devletle dalganızı geçiyor devlete karşı söylenmedik laf bırakmıyorsunuz..





Bakın ben devletten maaş almıyorum, devletten ödül almıyorum devlet makamlarında değilim, ama sizler devletin en istihbarati yerlerindesiniz, TRT"desiniz iktidardasınız ve hala devlete küfrediyorsunuz. Bu ikiyüzlülüğün adı kalleşliktir, insan ekmek yediği yere bu kadar nankör davranır mı? SKY Televizyonu yüzlerce televizyondan sadece bir tanesidir ve sizin elinizde TRT 1, TRT 2, işte hergün nurcu ağbileriniz burada akşamın altısından gecenin onikisine kadar dini kültürel felsefi proğramlar yapıyor. Pekala bu ağbilerin proğramları sizlerin öfkesini kudurmuşluğunu giderecek sizleri rahatlatacak yayınlar yapabilmeli. Ama sanırım çok beceriksiz adamlar, sizleri yıllar boyu ekranlardan uyutuyorlar, Türkiye"yi konuşmuyorlar acılarımızı konuşmuyorlar dünyanın dertlerini konuşmuyorlar ve ama hergün bedavadan ordalar, üstelik maaş da alıyorlar,üstelik ne soranları var ve ne de onları eleştirenler. Eğer benim konuşmalarımı TRT yayınlamış olsaydı siz de devlete TRT"ye kızabilirdiniz, ama TRT artık sizin. Bir fikriniz varsa bir düşünceniz varsa bu resmi kanallarda sabahlara kadar yayınlayın ve rahat edin.. Yüzlerce Televizyon içinden bir tanesi niçin sizi rahatsız etsin, bırakın burada da bizim kendimizce konuşalım. Ama ağbileriniz iki tür hayat yaşıyor, birinci hayatları gayet düzgün takım elbiseli ve size ekrandan gazeteden gösterdikleri yüzleri, ikinci yüzleri ise saklı, kirli, karanlık.. İşte o karanlık yüzü hepimizi tedirgin ediyor ülkeyi endişeye sürüklüyor.





Mesela ben Nihat Genç İslam felsefesini inciği cinciğine kadar okumaya çalıştım, Türkiye"de yayınlanmış binlerce cilt İslam külliyatı didik didik edilmiş olarak şu anda kütüphanemdedir, ayrıca ayıptır söylemesi ilk gençlik yıllarımda dizimi kırıp oturdum ve aylarca


süren bir mücadeleden sonra Saidi Nursi külliyatını da hatim ettim.


Çünkü ben sadece müslüman değil müslümanların bilimini düşüncesini tarihini derinden merak ettim. Gazete ve ekranlardaki ağbileriniz bir kez olsun merak edip benimle ropörtaj yapmadı bir kez olsun benim kitaplarımdan bahsetmedi ve benim kitaplarımı bir tek mısra olsun tanıtmadı, kimi meşhur ettiler Elif Şafak gibileri.. Bundan şikayetçi değilim, ama sansürünüzü ambargonuzu işinize gelmeyenlere uyguladığınız ölümüne yoksaymaları şimdi yeni yetişen nurcu kardeşler de iyi bilsin. Böylelikle sizler vatanseverliği liberal Avrupacı yazarların ağzından öğrendiniz, sizin beyninizi yıkayanlar vatanseverlik kavramını size, ülkeyi Avrupa"ya peşkeş çekenlerin ağızlarından öğretti. Şu anda ülke sevgisi vatan devlet asker ulusallık milliyetçilik gibi bütün bu kavramlarda beyniniz darmadağınık ve bu saatten sonra size birçok şeyi anlatmak hayli imkansız.





Bakın gazeteniz yazarları ve Fethullahcı diye bilinen yazarlarla oluşturulan mahfiller kurumlar bugüne kadar mesela Kıbrıs meselesinde Yunan tarafını, Ermeni sorunundan Ermeni tezlerini, Kuzey Irak sorununda Barzani tezlerini hoşgörüyle tartışıp bu üç temel sorunda da Avrupalılar"ın Ermeniler"in ve Barzani"nin ve Yunanlılar"ın tezlerini destekledi. Yetmedi, Irak"ta bir milyon müslüman öldürülürken sizler yine Amerika tarafında dinler arası ittifaklar medeniyetler çatışmaları laflarıyla eğlenip duruyordunuz.. Polis teşkilatı elinizde, TRT elinizde, milyarlık onlarca holding elinizde ve onlarca derginiz gazeteniz elinizde ve sizler hala doymamış olmalısınız ki SKY Türk"te tek tabanca konuşup bağıran Nihat Genç"e hiçbir müslümanın kaldıramayacağını küfürler savuruyorsunuz. Önce müslümanlığı öğrenmelisiniz. Önce hak adalet duygusunu yani Allah"ın adı olan Hakk"ı öğrenmelisiniz. Kimseden beş kuruş para almadan kimsenin adamı olmadan kimseye ağbi demeden ve hepinizin yedi sülalenizin ambargo ve sansürlerine rağmen yazarlığıyla bugün milyonlara seslenen Nihat Genç"e katil, deli, faşist demeden önce, bu çocuk neler yazdı neler söylüyor diyebilmelisiniz. Yedi sekiz kitabım birer birer otuz baskıyı çoktan geçti, yani içinizde bu topraklarda kitapları hikayeleri en çok okunan yazarım. Torpille kayırmayla aylarca çok satan listelerinde baş köşelerde tuttuğunuz boya hamurundan yazarlarınız bu rakamları geçemez. İşte onlarca televizyonunuz var neden içlerinden tek bir tanesi benim kadar dinlenmiyor, izlenmiyor.. Ben insanları ekran başına beyinlerini yıkayarak mı jandarma zoruyla mı getiriyorum, benim dinlemezseniz sizi ülkeden atarım kovarım diye faşist diktatöryal tedbirlere mi başvuruyorum. Ama sizleri yetiştirenler sizlere kendi eserlerini dayatıyorlar kendi proğramlarını onyıllarca sizlere zorla izletiyorlar, okumaz ya da izlemezseniz, size burs vermezler, size evlerinden atarlar, sizi işe almazlar ve size de şimdi bana yaptıkları gibi ya yok sayarlar ya küfrederler.

Kardeşlerim, yalan söylemek müslümana hiç yakışmaz, işte internet sitelerini yöneten ağbileriniz, benim için AKP seçmenlerine hödük dedi beyinsiz dedi diye manşet attılar.. Konuşmam ortada tekrarını tekrar yayınlarız yine izleyin. Ben böyle bir cümle etmedim. Etmediğim halde bu yalana iftiraya niçin tenezzül ediyorsunuz. Beni gözden düşürmek için mi? Beni sizin gazeteleriniz sizin dergileriniz yazar yapmadı, ben, bu halka hikayeler anlata anlata yazar oldum, boşuna çırpınmayın. Ben konuşmamda, açıp bir daha dinleyin, eğitimsiz okulsuz kitapsız müzesiz kütüphanesiz insanların yoksullukları yüzünden estetik zevkleri siyasi seçicilikleri gelişmez ve beyinsiz bırakırlar, böylelikle bir partiye çabucak kanabilirler, dedim,.Mesela diyelim Batman"da yüzlerce yazar sanatçı olabilseydi Batman"dan bu kadar kolay oy alamazsınız, dedim.. İşte bunları dedim.. Peki neden yalan söylediniz. Fethullah hocanız sizi bu yalanları yönetmeniz için mi oralara yerleştirdi. Türkiye halkından vergiler alınıyor ve bu vergiler TRT"ye yatırılıyor siz bu TRT"lerde başköşelerde yıllar boyu konuşuyorsunuz ve ayrıca cemaatiniz Anadolu halkından zekat alıyor ve bu zekatlar büyük holdinglerinizi gazetelerinizi sıcacık ideolojik evlerinizi geçindiriyor.. Hem devletin paralarıyla hem ideolojinin topladığı zekat paralarıyla geçiniyorsunuz. Bu sizi utandırmıyor mu?

Bir genç insan olarak kendinize şu soruyu niçin sormuyorsunuz, Allah bana bir çift göz sağlam iki kol vermiş ben kimseye muhtaç olmadan kendi karnımı kendim doyururum, demiyorsunuz. Bir başkasından para alırsanız onların dükkanlarına gazetelerine tayinle torpille ideolojik dostlukla gelip yerleşirseniz şüphesiz onların adamı borazanı olursunuz, onlar kime havlarsa hepiniz ona havlarsınız, onlar kime karşıysa hepiniz ona karşı olursunuz. Benim bildiğim insan evladı kimseye muhtaç olmamalı. Birine muhtaç olursa onun kölesi cariyesi köpeği tebaası kulu olur. Bu da insanlığa hiç yakışmaz. O halde hepimize düşen görev müslüman çocukları bu zavallı sadaka dilenci durumuna düşürmeden kendi ayaklarıyla onurlarıyla tertemiz alınlarıyla ülkeye ve kendilerine hizmet etmelerini sağlamaktır. Hepimizin görevi de budur. Bu toprağın çocukları kimsenin adamı olmasın, kimseden emir almasın, kimsenin bekçisi koruması olmasın.

Müslümanlığın çağımızda düştüğü kepazelik işte bu insanlık facialarıdır.

Müslümanlar bağımsız insanlar yetiştirebilmeli.

Müslümanlar onurlarına düşkün olmalı.

Müslümanlar sadece kendi cemaatleri için değil tüm ülke için tüm insanlık için çalışabilmeli. İçinizde yüzlerce tertemiz müslüman çocuğun bu satırlarda dile getirdiğim acıları çektiğini çok iyi biliyorum, bu yüzden sözüm herkese değil, ancak, benim gibi bağımsız konuşan insanlar çoğalırsa belki içinizde bu insanlık acılarını çeken kardeşlerimiz çoğalmış olur. Bir de beni çok uzaklarda biri sanmayın, davet edin geleyim, televizyonlarınıza toplantı salonlarınıza her yere geleyim vesizinle yüzyüze konuşayım.. Hatta birçok okulunuza gittim konferanslar verdim, ancak, benim rahatsızlığım bana ödül vermeye kalkmanızdır, ben ödül istemem, ben sizinle hepinizle her yerde her şekilde Amerika"yı bağımsızlığımızı müslümanlığımızı dünyamızı döne döne saatlerce konuşmak isterim. Ama konuşturmuyorlar, niçin konuşturmuyorlar, benim etim ne butum ne, işte telefonlarımı polis şefleriniz dinliyor, herşeyimi biliyorlar, benden niçin korkuyorsunuz ve kitlenizden niçin beni uzak tutuyorsunuz anlamıyorum. Anladığım benim söyleyeceklerim özel odalarda beyinleri yıkanarak yetiştirilen gencecik tertemiz çocukları elinizden alacak sizlerden kopartacak ya da bu Amerikancılığınızın ifşası kemiklerinize kadar sizi titretiyor, korkutuyor..



Allah aşkına bu nasıl müslümanlık, Avrupa"dan yanasınız, Amerika"dan yanasınız, Irak"ta milyonlarca müslüman öldürülüyor seyircisiniz,milyarlarca dolarlıkholdinglerde keyif içindesiniz..


Baksanıza Aydın Doğan dahi size dokunamıyor, çünkü sizin gazetelerin dağıtımpayından yüzde alıyor ve bu yüzdelerle Aydın


Doğan bütün medyasının maaşını veriyor, evet, bir hesaplayın, Aydın Doğan medyasının maaş gelirleri Fethullahcı dergi ve gazetelerin dağıtım payından çıkıyor, hadi kaba bir hesap yapalım dörtyüzbin gazetenin ya da ikiyüzbin gazetenin dağıtım payı ne kadardır, ki bu pay bayilere ödenen nakit paradır..





Neyse lafı uzatmayalım. Fethullah hoca Allah"tan peygamberden büyük değildir, Fethullah"ın çizdiği siyasi yol Allah"ın yolu değil Amerikan"ın yoludur, pekala Fethullah hoca da yanılabilir, tarihte Deli İbrahimler gibi bir çok İslam halifesinin yanıldığı gibi Fethullah hoca da yanılır. Hepimiz yanılırız. Bu yüzden hepimiz tartışabilmeliyiz..Halkın zekat paralarıyla ideoloji evleri kuruyor göya müslümanlık yapıyorsunuz ve bu idejik evlerde çocukların beyinlerinihristiyanlaraAmerikalılar"a ittifaklara hazırlıyorsunuz..


Anadolu halkı size verdiği zekat paralarının Elif Şafaklar"a maaş Nihat Gençler"e küfür hakaret olduğunu ne zaman öğrenecek.



HaberVitrini

10 yorum:

  1. yuzde yuz katılıyorum nihat gence anlattıgı hersey dogru neden insanlar yaptıgı veya katıldıgı ideolojileri sprgulayamıyorlar neden kimse soru soramıyor bu problem turk toplumunda kalıtımsal bır sey galiba ben sorarım arkadas bende katıldım nurcuların ıcıne ve dogru ısler yapıldıgına ınanmıyorum kurdukları evlerden bırınde kız arkadasım kalıyordu bırkac kısı kıra aıdatını odemedı dıye yada kendılerıne ters olan bır fıkrı olan bırını kadın olusuna bıle aldırmadan dısarı atabılıyorlar ustelık gece bır kadın dısarı parasız sokaga atılırmı bu nasıl bır kahpelık bu nasıl bır akıl bu nasıl ınsanlık bu nasıl dın anlayısı ?

    YanıtlaSil
  2. SİZLER NE DERSENİZ DEYİN,NE YAZARSANIZ YAZIN,BU GÜNEŞİN HER GEÇEN GÜN ARTAN PARLAKLIĞINI SÖNDÜREMEYECEKSİNİZ.YAZDIKLARINIZA GERÇEKTEN İNANSAYDINIZ BENİ ETKİLEYEBİLİRDİNİZ.AMA İÇİ BOŞ CÜMLELER OLDUĞU İÇİN BİRAZ OKUDUKTAN SONRA BIRAKTIM.CİDDİYE ALINACAK BİR YAZI DEĞİL.AMA BENİ AFFEDİN.ÇÜNKÜ CİDDİYE ALIYORMUŞ GİBİ BU YAZIYI SİZE GÖNDEREREK DEĞERLİ VAKTİMİ ZAYİ ETTİM.GERÇEKLER ZAMANLA ANLAŞILIR.İNŞAALLAH GEÇ OLMADAN GERÇEKLERİ GÖRÜRÜSÜNÜZ.

    YanıtlaSil
  3. s.a. kardeşim diyorum çünkü hepimiz din kardeşiyiz.Ama kafanız yanlış izlenimlerle dolmuş , kimse kimsenin uşağı değil sadece kur'an'ın hizmetkarlarıyız sana yapılan şahsi bir haksızlık olduysa bunu muhatap olduğun şahıslarla çözmelisin böyle herkese haksız suçlamaları yapmamalısınız,size yakıştıramadım....

    YanıtlaSil
  4. olayın ilginç yönü hep karşı koyuşa geçiyor bu cemaat taraftarları..Yahu adam bak ne demiş Amerikaya karşı hiç sesinizi çıkarmadınız,yazarlarınız mayışmış pısırıklaştırıyorlar sizi liğt erkek yapıyorlar :)
    Allah Müslümanların Yardımcısı olsun...İnşaallah Bu kardeşlerimiz yani gülenciler de Gerçek İslam ney anlarlar yoksa amerikayı sokaklarda silah ile değil gül ile karşılayacakların arasında olacaklar Allah muhafaza...

    YanıtlaSil
  5. ALLAH(cc) ümmeti MUHAMMED(Sav)e şuur,dirlik ve birlik nasip eylesin inşallah...
    Bizim en büyük eksiğimizi şuurdan yoksun olmak diye tarif ediyorum.ŞUURsuz luğun en büyük temelide BİZİ YARATAN RABBİMİZİN ADIYLA OKUMAMAMIZ diye düşünüyorum.Hep birileri bize dinimizi anlattı ve biz,dinimizi anlatılanlardan öğrendik böylece bize anlatan ne dediyse o oldu.Kendimizi, araştırmaya istekli kılmadık neden olsa birileri bu konuların doğrusunu bize anlatır dedik...
    Evet birileri bize dinimizi anlattı ezanlar türkçe okundu ve neler neler...

    YanıtlaSil
  6. NIHAT GENCE KATILIYORUM, BU FETHULLAHCI GRUBU NEDEN ABD VE ISRAILE BIR TEK SOZ SOYLEYEMEZ. FETHULLAH GULEN 1991 DE TELAVIVDE OLEN COCUKLARA AGLIYORDU , BUGUN IRAK VE AFGANISTAN DA OLEN COCUKLARA NIYE AGLAMIYOR. BU NASIL IS. ARKADAS PAPAYI SEVENI BEN SEVEMEM. CUNKU PAPA BIZI SEVMIYOR. KENDI KARDESLERINI SEVIYOR.

    YanıtlaSil
  7. fitne katlden eşeddir
    bir .amussuz ve .erefsizin yazılarıyla nasıl kardeşlerinize tavır alabiliyorsunuz nihat genç haysiyetsiz din düşmanı
    fitne uykudadır uyandırana lanet olsun
    meddahların ağzına toprak atınız
    o kardeşlerimiz en az bizim kadar bu davaya hizmet ettiler horlandılar ve mallarıyla cıhad ettiler ve sovyetlerden ayrılan türk devletlerinin islam olmasına bizatihi vesile oldular
    hocayı sevmem tasvib etmem ama onlar ona gönülbağıyla bağlanmış biz efendi hazretlerine [ks]bir şey söylense hazmedebilirmiyiz yıkarız
    gün kucaklaşma günüdür fitne çıkaranları lanetleme günüdür aynı rabbe secde ettiğimiz aynı resule inandığımız kimseden üstün değiliz

    YanıtlaSil
  8. FETTULLAH GÜLEN neden hala amerikaya tek bir laf etmemiş ise onun tarafında olanlarda ondan etmedi......Irakta ölen müslüman kardeşlerimiz filistindekiler çeçenistandakiler acaba açtığınız okullarda anlatılıyormu? Sayın Fettullahcı Arkadaşlar ? o cok anlattığınız okullarda Amerika emperyalistttir deniyormu ? öğrencilere..?

    YanıtlaSil
  9. s.a
    arkadaşlar havanda su dövmüşler
    dünyada kominizm çöktü .sadece kuzey kore kaldı.Bir ikincisi de hala adnan menderesi asan ,bizim sözümüz geçer diye,sakaldan örtüden,dinden imandan al görmüş boğa saldıran bir zihniyet var.Milleti millet iradesini hazmedemiyen köşe taşlarını tutmuş.BNunlar karşısında tabandan tavana bir diriliş hareketine,manevi imara kalkan,insan fabrikaları kuran ,insanlık ,ülkem,ALEMİ İSLAM DİYEN bir zat var.
    Bu başarıları şahıslara vermek bence şirktir.
    Anlaşılan o ki cenabı hakkın inayetine mazhar olmuş bir topluluk.
    Bir mümin kalbi diğer mümine kin hased içindeyse o kalb bozuktur.

    İtaat şuuru olmadan hiç bir organizasyonu gerçekleştiremezsiniz.
    Nihat Genç denen Adam tam munafıkça bir tavırla bu 5 vakit namaz kılan mümin kardeşlerimizi içten bölmeye çalışıyor.
    Maalesef yorum yapanların çoğuda Nihat Genç in yanında oluyor.
    Allah belasını versin Amerikanın da,İsrailinde yandaşlarının da.Evet ben bunu onun kitablarından okuduklarıma göre söylüyorum.
    Yazık yapmayın.

    Hedef bellidir.Kızacaksanız düşmana kızın.Taş üstüne taş koymaya çalışan müminleri değil.

    Allah vifak ve ittifakımızı,kardeşliğimizi bozdurmasın.
    Yoksa ne inayet olur Allah dan, ne de muvaffakıyet.
    Allah aemanet olun

    Bahadır

    YanıtlaSil
  10. Nihat Genç'i açıkcası pek sevmem.
    Ama saygı duyar(d)ım.
    Yazılarının bazılarına katılırım.
    Küfürden hoşlanmam…

    Ama "küfretmek yakışsa yakışsa bu adama yakışır" diye düşünür(d)üm.
    Üniversiteli olup Nihat Genç okumamış, onunla ya da ona küfretmemiş herhalde kimse yoktur.
    Bir yazarın cephanesi düşüncedir.
    Silahı kalemdir.
    Nihat Genç’in cephanesi ise öfkedir.

    Kalemi ile yazmazda sanki sprey boyayla duvara “kahrolsun….” cümlesi ile slogan yazar.
    Düşünceleri karışıktır, dağınıktır.
    Yazıları, cümleleri savruktur.
    Sohbet eder gibi yazar.
    Yazıları sanki anlatmaz da, bağırır durur.
    Okurken kendinizi bir mitingde bayrak sallıyor sanırsınız.
    Üslubu böyledir.

    Kendinin başlattığı “kahvehane entelektüelliği” ekolünün fenomeni olan, ilginç bir adamdır.
    Yakın zamana kadar “Nihat Genç kimdir?” diye bana sorsanız, yukarıdakileri aynen sıralardım.
    Fakat uzun zamandır aynı düşüncelerde değilim.
    Çünkü Nihat Genç çok değişti.
    Zamanla ayakları yere basmamaya başladı.
    (Ya da zamanla bizim ayaklarımız yere basmaya başladı. )
    Düşüncelerini, kişileri hedef alarak ifade etmeye başladı.
    Olaylardan veya genelden ziyade kişileri hedef alan yazılar yazdı.
    Sonunda kendisi de sürekli eleştirdiği o magazin maymunlarına benzemeye başladı.

    Önceleri saldırganlığı birilerine “umut” verirdi.
    Şimdi herkesi, her kesimi yaralamaya başladı.
    Batı ve batılılaşmaya karşı olan tutumunu abarttı. Düşmanlık göstermeye başladı.
    Farklı dinlere karşı olan tutumunu abarttı. Düşmanlık göstermeye başladı.
    Zengin ve sermaye sahiplerine karşı olan tutumunu abarttı. Düşmanlık göstermeye başladı.
    Kibirlendi.
    Gündemde tutunmak için sürekli muhalefeti seçti.
    Sonunda muhalefetin kolaycılığına ve popülaritesine yenildi.
    Samimiyetini kaybetti.
    Delikanlı damarı sonunda kendi ayaklarına dolandı.
    Kompleksleri onu esir aldı.
    Son olarak Fethullah Gülen’e ve onu sevenlere sataştı.

    Elbette Nihat Genç’te eleştirecek.
    Fakat bu sefer hakaretleri ile haddini, boyunu, kendini oldukça aştı.
    Bir Nihat Genç ve yaptıklarına bakıyorum birde Fethullah Gülen ve yaptıklarına…
    Aradaki farklara bakar mısınız?
    Öncelikle Nihat Genç genellikle kişilerle uğraşır…
    Fethullah Gülen ise toplumsal olaylarla…
    Nihat Genç, mendil satan bir sokak çocuğunu görür, ona sarılır ve ağlar. Ardından kalkar sisteme küfreder. Devleti ve hükümete kızar, bağırır, çağırır. Ve ardından yoluna devam eder.
    Fethullah Gülen ise o çocukların çoğalmaması için toplumu vakıf ve dernekleri harekete geçirir. O çocukları alır yurtlara yerleştirir. Yaralarını sarar. Ahlaklı, inançlı, vatan ve millet sevgisi dolu bir birey haline getirir.

    Nihat Genç mevzu bahis, vatan, millet, din, bayrak olunca, duygulanır, ağlar. Batılılara, batılılaşmaya küfreder. Milliyetçilik söz konusu olduğunda daha da hırçınlaşır, “ya sev ya terket” psikolojisine girer. Kuru kuruya sahiplenir…
    Fethullah Gülen de mevzu bahis vatan, millet, din, bayrak olunca, duygulanır, ağlar. Sonra bu vatanın imanlı, ihlaslı, kalbi yurt sevgisi ile dolu evlatlarına “Bu bayrağı, bu inancı, bu milletin kendine has mertliğini, güzelliğini, ahlakını Dünya ile paylaşın ” der. Ve o gönül erleri bu isteği, öpüp başlarına korda, her türlü fedakarlığı yaparak, türlü meşakkatlere katlanarak, kefenleri ceplerinde, adeta koşarcasına bu hizmeti yaparlar.

    Nihat Genç yazılar yazar, konuşur, anlatır. Bunları yaparken Türkçeyi, Türk dilini genellikle katleder.
    Fethullah Gülen ise Türkçe’yi Dünya’ya öğretmeye başlar. Türkçe konuşan, Türkiye’ye dost ve Türkiye’yi seven yüzbinlerce insan yetiştirir. Olimpiyatlar düzenler. Geleceğin Türkiye’sine dost ülkeler ve insanlar yetiştirmek için çabalar.

    Nihat Genç, Anadolu insanlara "kardeşlerim" diye seslenir. Fakat bazen şoven duygularına yenilerek o kardeşlerini üzer. Sefalet çeken insanları anlatır, onlarla duygulanır. Sonra kalkar emperyalist sisteme, zengin insanlara, burjuva dediği kesime küfreder.
    Fethullah Gülen ise Anadolu insanına cemaat, cemiyet kavramının önemini anlatır. Sefalet çekenlerin sıkıntılarını paylaşmakla kalmaz, derneklerle, vakıflarla çare olmaya çalışır. Yardımlaşma ve birlik, beraberlik duyguları aşılar. Zengin insana zekat vermeyi, hayır vermeyi öğretir. Onlara paylaşmanın zevkini tattırır. Doğu ile Batının yeniden kaynaşmasını sağlar. Gönüllerden gönüllere köprüler kurar.

    Nihat Genç yazılarında başkalarını yererken, kendini övmeyi, kendini anlatmayı ihmal etmez. “Ben” demeyi, kendini şımartmayı çok sever. Kibirlenir. Hatta bu egosu zaman zaman kendini sevenleri dahi kızdırır.
    Fethullah Gülen bunca yapılanlara rağmen, bu kadar hizmete rağmen bugüne kadar “ben” dememiştir. “Onlar yaptı” der. Kendine asla pay biçmez. Allah’a şükreder. Hatta yüreğinde “nefsim ola ki “ben” der de ihlasımı kaybeder miyim korkusu” taşır. Tevazuyu asla elden bırakmaz.

    Ve sonunda “hiç kimseye boyun eğmez dediğiniz Nihat Genç en sonunda kendi egosuna boyun eğerde” bu ülkenin manevi önderlerinden birine, onu sevenlere küfreder…

    Yazık...

    YanıtlaSil

Yorumlarınızda Kişilik haklarına saldırı,küfür ve benzeri ifadeleriniz yayınlanmamaktadır.Yorumları yazarken İsminizi belirtmeniz önemle duyurulur.