EKONOMİK ve TOPLUMSAL DEĞER YARATMAK

EKONOMİK ve TOPLUMSAL DEĞER YARATMAK
Son yıllarda inovasyon kavramını sık sık duyar olduk ancak bunun anlamını ne kadar biliyoruz? Hatta asıl olan bu kavramı ne kadar hayatımızla özdeşleştirebildik? Çünkü burada önemli olan kavramın anlamlandırılması değil, onun kullanılması ve hayatımızın bir parçası haline getirilmesidir. Asıl konuya değinmeden; bahsi geçen kavramı açıklamak gerek. İnovasyon (innovation) Türkçe çevirisiyle tam karşılık sağlanmamaktadır hatta bir çok farklı yorum ile tanımlanmaktadır. Bunlardan bazıları inovasyon: yenilik, yaratıcılık, icat, sürekli öğrenme... gibi kavramlarla açıklanmaktadır. Ancak bize göre en doğru tanımlama "Ekonomik ve toplumsal değer yaratmak" 'tır. Burada dikkat edilmesi gereken husus, İnovasyonla (innovation) yeniliğin (novelty) birbiriyle karıştırılmamasıdır. İnovasyon, yenilikten farklı olarak değer yaratır. Bu kavramı en basit şekilde açıklayarak konuya girmek istedik ancak bu kavramın karmaşıklığı farkına varmanız için örnek olarak Mersin inovasyon kalkınma projesinin programının sadece ilk yılı kavramsal tanıtım olarak düzenlenmiştir, ne yazık ki Türkiye'de ve Türk dünyasında bu gibi kavramlar doğru dürüst anlatılamıyor ve anlatılamadığı için çağımızın medeniyet seviyesinde geri kalınmaktadır. Bizler, Türk milliyetçileri olarak 19 yüzyıla çok iyi başlangıç yapabilmemize rağmen ne yazık ki bunun sonunu getiremedik. Türkçüler, Türkiye Cumhuriyetinin fikren kurucu temellerini atarak ve yol göstererek Türk milletine karşı sorumluluklarını yerine getirmişlerdir. Ancak bu süreç devam edememiş ve 1944 yılından itibaren de muhalif bir harekete dönüşmüştür. Türkçü yapının temelini oluşturan Türk aydınları, çağ ve toplumlarından koparılarak Cumhuriyet'in temel kuruluş ilkelerinin içini boşaltma ve onu yoldan saptırmaya çalışan şer odaklarına müdahale edememişlerdir. Bunu tek bir nedende açıklamak doğru değildir fakat genel olarak Türkçü akım aydın, yenilikçi, farklı ve toplumu yönlendiren özeliğinden uzaklaşarak toplumsal değerlerinden kopmuş eğitimsiz, tepkisel hareket tarzıyla, milletinden çok farklı hesaplar peşinde koşanların elinde oyuncak olmuştur. Sonuç olarak bugüne gelinmiştir. Türk kalelerinden biri olan Türkiye Cumhuriyeti sosyal ve ekonomik alanda ağır darbeler almış ve sonuç itibariyle egemenliğini kaybetme noktasına gelmiştir. Bugün ki kötümser tablo karşısında Türk milliyetçileri hiç bir çözüm üretmemekte ve ne yazık ki Milli camianın bir bölümü de bu kötü gidişe alet olmaktadır. Halbuki geçen yüzyılın başını fikriyat bakımından çok farklı başlamıştık. Gerek Gaspıralı'nın yenilikçi hareketi, gerek Akçura'nın cumhuriyeti temellendiren fikirleri veya Anadolu Türklerinin sesi olan Ziya Gökalp'ın mücadeleleri kayda değerdir. İşte geçen yüzyılın başında gerçek bir inovasyon hareketi yaşanmıştır. Türklük mücadelesi verenler sadece tepkisel değil, toplumsal ve ekonomik değerler de yaratmışlardır. Bir başka deyişle toplumlarının sadece güvenlik kaygısına cevap üretmemişler; bunun yanı sıra gerçekçi ülküleri ile yolu süsleyip toplumlarına muasır bir medeniyet ufkunu çizmişlerdir. O gün; bu aydınların söylediklerinin başarıya ulaşmasının tek yolu bunu algılayacak bir liderden geçiyordu ve öyle de oldu. Ancak 1940'lı yıllar itibariyle; oluşturulan temeller ve çizilen yoldan sapılmıştır ve ne yazık ki aydınlarımızda toplumun yeni ihtiyaçlarını karşılayacak düşünceler ve yol haritaları çizmekten aciz kalmışlardır. Atsız Beğ'in tek başına gösterdiği gayret ise ne yazık ki susturulmuştur. Türk aydınının; gerek toplumdan uzak kalmayı marifet zannedişi, gerek muasır medeniyet hedefinden uzaklaşıp kapalı ve silik bir muhafazakarlık anlayışına bağlanmasını neden olarak gösterebiliriz. Bugün de bu yanlış çizgiden sapılmamış ve Türkçüler Türk'ün Özgür, Bağımsız ve atılgan karakterinden uzak bir görünümdedir. Dün, Türkçüler yeni değerler yaratan, olağanüstü insan mücadelesiyle milletlerine bir umut ve kurtuluş yolu açan kişilerdi. Bu kara günlerde de yine Türkçüler bu görevi üstlenmelidirler. Üretecekleri düşünceler ile bunu sağlayacaklardır ancak bu düşünceleri oluşturmak için sürekli öğrenme, yenilikçilik, iyileştirme kavramlarını iyice içselleştirmeliler. Türk toplumunun kurtuluşu sadece bilim ve teknolojiye indirgenmemeli yenilikçilik her alanda uygulanmalı ve hazırlanan politikalar "fark yaratmak" üzerine kurulmalıdır. Türkçüler; Türk Milletine karşı samimi ve gerçekçi olmalıdırlar. Çizecekleri ufuklar acı ve ızdırap değil mutluluk ve refahı simgelemelidir. Günümüzdeki insanoğlunun toplumculuktan çok bireyselleştiği de unutulmamalı ve bu yöndeki söylemlere dikkat edilmelidir. Yeni yetişen nesile dikkat edilmeli, onların ufukları, verilecek eğitim ve bilgiyle sonuna kadar zorlanmalıdır. Türk Milletinin ülküsünü şahlandıracak insanlara ulaşmalı ve sayısal olarak çoğalmalıyız. Unutulmamalıdır ki "taban büyüdükçe piramit büyür" . "Türk milliyetçiliği medreseden değil mektepten çıkmıştır" sözü kesinlikle doğruluk taşımaktadır. Milletin kurtuluşu için okul ve üniversitelerden kopmamak ve ilgili her türlü bilgi noktasından yararlanmak olmazsa olmazdır.
MURAT TÜRKMENATA
--
www.cihanturkolsun.org
http://groups.google.com/group/cihan-turk-olsun?hl=tr
--~--~---------~--~----~------------~-------~--~----~
Bu grubun hiç bir siyasi oluşum ,parti, vakıf, örgüt, dernek veya benzeri yapılanmalarla alakası yoktur.Aynı zamanda onlara uzaklığı veya yakınlığıda bulunmamaktadır...Müslüman Anadolu İnsanının Tarafında yer alan Gerçek Vatanseverliği ilke edinmiş HABER BİLGİ PAYLAŞIM STANDIDIR..

Grupta yayınlanan yorum ve yazılardan yazarları sorumludur.
-----------------------------------------------------------------
"ANADOLU HABER GÜNLÜĞÜ" grubu.
Bu gruba posta göndermek için , mail atın : anadoluhaber@googlegroups.com
Bu gruba üyeliğinizi sonlandırmak için şu adrese e-posta gönderin: anadoluhaber-unsubscribe@googlegroups.com
Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/anadoluhaber?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin
-~----------~----~----~----~------~----~------~--~---