Yuze surulen kefen ve terk edilen kerpic
Eskiyalar esyalarla yeni bir yola revan olmadan once delikanli soyulan kafileden kopup peslerinden kosmaya basladi yol kesenlerin. Herkes canini kurtardigina sevinirken o malinin arkasindan feryat ediyor, nefes nefese yetismeye calisiyordu haydutlara.
"Defterlerim!" diyordu. "Onlar sizin isinize yaramaz! Ne olur geri verin onlari!" Reis, bir el isaretiyle durdurdu adamlarini ve bu acemi gence gulumseyerek kulak verdi: "Diger esyalarim sizde kalsin. Sadece defterlerimi istiyorum! Uc yildir sirf bu notlari tutabilmek icin memleketimden uzak kaldim. Bu bilgileri edinebilmek icin diz cokup dirsek curuttum. Her sayfasinda goz nuru var onlarin!" Bu sozler uzerine haydutlarin basi gulumsemesine bir adim daha attirip gulmeye basladi. "Sen nasil olur da ilim tahsil ettigini soylersin. Baksana defterlerin ve notlarin elinden alininca ilimsiz, irfansiz kaliveriyorsun!" dedikten sonra adamlarina kitap ve defterlerin geri verilmesini emretti. Genc Gazali sevincle notlarina kavusurken, huzunle ayrildi oradan. Eskiyanin dudaklarindan cikan bu iki cumle makasin iki kanadi gibi zihninde surekli isliyor, kendini savunmak icin attigi butun dugumleri bir cirpida kesip atiyordu. Adam hakliydi. Memleketi Tus'a doner donmez ilk isi kagitta olanlari kalbine naksetmek olmaliydi. Genc Gazali soyleyene degil soyletene bakti ve uc yilda yazdiklarini uc yilda temize cekti kalbinde.
Bin yil once ilim, sehirleri bir tesbih gibi ipe dizmeden ogrenilemezdi. Ilim sehirleri vardi ve talebeler alimlerin ders halkalarinda kendilerine bir yer acabilmek icin uzun yolculuklari goze alirlardi. Genc Gazali de Imam Gazali olana kadar sehirden sehire dahil oldu bu halkalara. Tus'tan yola cikip Curcan'a ve Nisabur'a gitti. el-Cuveyni'nin etrafindaki 400 yildizdan en parlagi oldu. Hocasi el-Cuveyni oldugunde Nisabur'un butun dukkanlari kapanmis, 400 talebesi yas tutmuslardi. Gazali vefa borcu bitip Nisabur'dan ayrilirken, 28 yasinda adi dillerde dolasan bir alimdi. Sohretten ve sultanlardan kactikca sohret ve sultanlar onun pesinden kosuyordu. Devir Tugrul Bey'in, Alparslan'in ve Meliksah'in devriydi. Buyuk Selcuklu Devleti'nin dâhî veziri Nizamu'l-Mulk Gazali'yi bulmakta gecikmiyor ve ondan Bagdat'taki Nizamiye Medresesi'nin basina gecmesini istiyordu.. Zira Islam dunyasinin derlenip toparlanmaya ihtiyaci vardi ve bunun yolu da ilimden geciyordu. O siralar Hassan Sabbah fedailerinin akillarini afyonla uyustururken, mutezile akilla uyusturuyordu talebelerini. Batinilik almis yurumus, hacli seferleri baslamisti. Kisacasi Islam'in Kaniti'na yani bir Huccet'ul-Islam'a ihtiyac vardi.
Imam Gazali, Yunan felsefesini elestirecek kadar iyi biliyordu Rumcayi, tip ilmine tabiplerden daha fazla vâkifti, Avrupali filozoflar dunyanin tepsi gibi duz oldugunu soylerken o 300 ogrencisine dunyanin yuvarlak oldugunu anlatti. Ta ki bir gun sufi mesrep kardesi Ahmed el-Gazali kalabalik bir meclisin icinde, "Baskalarini dogru yola cagiriyor, ama kendin dogru yola gelmiyorsun. Ey yumusamayan kati tas! Sen daha ne zamana kadar demiri bileyeceksin de kendin keskin olmayacaksin!" diyene kadar. Ve Imam Gazali her seyi birakip yola cikti. 11 yil surecek inziva hayati boyunca Sam'da, Hicaz'da, Kudus'te derinlesti. Umeyye Camisi'nin genis minaresinde iki sene boyunca itikafa cekildi. Sadece namaz vakitlerinde cemaate karisiyor, sonra kimseyle konusmadan ilim, tefekkur ve zuhd mekanina geri donuyordu. Aksamlari el ayak cekildikten sonra minareden iniyor ve gururunu kirmak icin sadirvan ve abdesthaneleri temizliyordu.
Uc seyi yapmamaya yemin etti: Munazara, sultanlara yakinlik ve onlardan para kabul etmemek. Hakiki sevginin uc sekilde belli olacagini soyledi : Seven sevdiginin sozunu baskalarinin sozune, sevdiginin sohbetini baskalarinin sohbetine, sevdigini memnun etmeyi baskalarini memnun etmeye tercih eder. "Ey cocuk!" diyordu. "Ne kadar yasarsan yasa sonunda olum var! Ne kadar seversen sev, ayrilik seni bekler!"
Bir sabah namazdan sonra kefen istedi Imam Gazali. Kefen gelince yuzune gozune surdu ve "Ey Rabb'im! Malik'im! Emrin basim gozum uzere!" diyerek odasina cekildi. Uzun sure disari cikmayinca talebeleri iceri girdiler. Imam Gazali'yi kendini kefenlemis, sag yanina yatmis, yuzunu kibleye dondurmus, ruhunu teslim etmis bir halde buldular. Geride binden fazla talebe, dort yuzu askin eser birakan Gazali'nin bir de mektubu vardi ki orada Sultan Sencer'e soyle diyordu : "Dunya padisahligi, nihayet butun dunyaya hakim olmaktan ibarettir. Insan omru ise en cok yuz sene kadardir. Cenab-i Hakk'in ahirette bir insana ihsan edecegi seylerin yaninda, butun yeryuzu bir kerpic gibi kalir!"
--~--~---------~--~----~------------~-------~--~----~
Bu grubun hiç bir siyasi oluşum ,parti, vakıf, örgüt, dernek veya benzeri yapılanmalarla alakası yoktur.Aynı zamanda onlara uzaklığı veya yakınlığıda bulunmamaktadır...Müslüman Anadolu İnsanının Tarafında yer alan Gerçek Vatanseverliği ilke edinmiş HABER BİLGİ PAYLAŞIM STANDIDIR..
Grupta yayınlanan yorum ve yazılardan yazarları sorumludur.
-----------------------------------------------------------------
"ANADOLU HABER GÜNLÜĞÜ" grubu.
Bu gruba posta göndermek için , mail atın : anadoluhaber@googlegroups.com
Bu gruba üyeliğinizi sonlandırmak için şu adrese e-posta gönderin: anadoluhaber-unsubscribe@googlegroups.com
Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/anadoluhaber?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin
-~----------~----~----~----~------~----~------~--~---
0 yorum:
Yorum Gönder
Yorumlarınızda Kişilik haklarına saldırı,küfür ve benzeri ifadeleriniz yayınlanmamaktadır.Yorumları yazarken İsminizi belirtmeniz önemle duyurulur.