3T KURAMI VE KRİPTO İDEA
Mustafa Nevruz SINACI
Bu aslında 150 yıllık bir senaryo. Önce Osmanlı’yı bölme ve parçalama üzerine kurgulandı. Başardılar.Şimdi Türkiye üzerinde oynanan büyük oyun ve son tango versiyonuna dönüştü.Kripto Ermeniler, baş destekçileri Rum-Yunan ekalliyet ve menfur ekabilleri. Bu ekabillerden kastımız elbette iç siyaset kurumlarımız, gizli dernekler, devletimiz ve resmi uzuvlarımız içinde örgütlü dahili bedhahlardır. Yani Ermenistan, Yunanistan, Fransa, İngiltere, Almanya ve ABD bağlantılı Türk, Türkiye ve İslâm düşmanları... Daha dün komünist Mustafa Suphi ve Yunan Akritas örgütleri ile işbirliği içinde Mustafa Kemâl’e ihanet eden; 1890'lardan itibaren de "Çeteler teşkil etmek, hedef kitle durumunda olan Osmanlı-Türk toplumunun maneviyatını bozmak, Türkleri eldeki bütün imkânları kullanarak öldürmek, yok etmek, egemenlik haklarından mahrum kılmak, Ermeni azınlık topluluklarını silahlandırmak, ihtilâl, isyan, anarşi-terör ve azgın tedhiş timleri hazırlamak, ihtilâl komiteleri, katliam grupları, birlikleri kurmak, hükümet kuruluşlarını tahrip edip, yağmalamak" gibi insanlık suçu fillerinin failleri.. Bolşevik Hınçak, Taşnak ve komitacı geçinen anarşi, terör ve tedhiş odakları. Türk milletinin iyi niyet, acıma hissi, insanlık-kültür-medeniyet ve İslâm dininin engin hoşgörüsünden yararlanarak Anadolu’nun bağrında; Harici düşmanların heves ve ihtiraslarına alet olarak da dışarıda örgütlenen fanatik kalıntılar, Dahiliye Nezareti kararıyla 24 Nisan 1915’de, “Ermeni siyasi teşekkülleri ve komite merkezlerinin kapatılarak dağıtılması, menfur suç belgelerine el konularak 2345 kişinin tutuklanması” biçimindeki “meşru müdâfaa, yasal tehcir ve tasarruf” hakkımızın kullanılmasını bahane ederek mezkür günü “Ermeni Soykırım Günü” ilân etmişlerdir. Oysa, bizatihi Mustafa Kemal’in 24 Nisan 1920 günü TBMM’de yaptığı konuşma ve resmi açıklama, Doğu Anadolu ve Erivan mıntıkasında meskün 700 bir Türk ve Müslüman’ dan en az 300 bininin Ermeniler tarafından “soykırım” yoluyla katledildiğini ispatlamaktadır. 1923’lere doğru bu rakam neredeyse 2 Milyon Türk, Arap ve Kürt Müslüman’a ulaşmıştır. Buna rağmen; 1972 yılında Taşnak Partisi tarafından "Ermeni Soy Kırımı Adalet Komandoları" kurularak Türkiye'nin dış temsilciliklerine yönelik terör, tehdit, cinayet-katliam ve tedhiş eylemlerine yeniden başlanmış; Marksist-Leninist Hınçak Örgütü 1973-1985 yeni Ermeni terör döneminin tedhiş uygulayıcısı, varlığı anarşi-terör ve tedhişe dayalı ASALA'nın kuruluşunun fikri-fiili ve manevi kaynağını oluşturmuş, bu cinayet örgütünü özendirmiş ve desteklemiştir; Keza 1968’den itibaren ASALA çekirdeğine eş-paralel ülke içi gizli-devrimci (!) yapılanmaya ağırlık vererek sonuçta PKK ve mütemmim cüzleri olan 300 küsur sempati, destek, yardım ve yataklık unsurunu faaliyete geçirmek suretiyle bu günlere kadar gelinmiştir.1960 sonrası Türk hükümetlerinin gözü önünde cereyan eden bu süreç ibret ve dehşet vericidir. Üstelik günümüz müttefiklerinin himaye ve desteği ile bu günlere kadar gelinmiştir. Doğrusu: Hangi görüşlerle açıklanmaya çalışılırsa çalışılsın, Ermeni örgütlerinde bu kavramlar terörle-tedhişle eşdeğerli olup; Hangi nam altında işlenmiş olursa olsun bütün faili meçhul, anarşi-terör-tedhiş, cinayet fiil-fail ve teşebbüslerinin tereddütsüz tamamının ardında Rum-Yunan ve Ermeni örgütleri vardır. Zira amaç ve beklenti sürekli şekilde Türk ve Türkiye düşmanlığı, kan, intikam ve kin üzerine bina edilmiştir.NETİCE: Ülkemiz, medeniyetimiz ve necip halkımıza yönelik düşmanca plân, proje, senaryo ve eylemlere; Legal yahut illegal taraf durumundaki bütün kurum, kuruluş, devlet ve hükümetlere ‘açık tavır” almanın ve misliyle mukabil politika izlemenin zamanı gelmiştir. Dış İşleri Bakanı ve hükümete duyurulur. Zira artık, tek ve yegâne çare budur. Mevcut hükümet ise “konuyla ilgili olarak” Türk Milleti ve devletine karşı sınavıdır. İKTİDARIN “24 NİSAN” ve 301’LE SINAVIMustafa Nevruz SINACIÇok garip ve bir o kadar da acayip bir durum değil mi? AB, sene-i devriyesini dünyadaki Türk misyonlarına yönelik darp, terör-tedhiş, taciz-tecavüz ve saldırılarla kutlanmasına müsamaha ettiği 24 Nisan “Ermeni Soykırım Günü” menfur tertip ve teraneleri, yalan, iftira-furya asılsız-haksız isnatlarla ülkemiz aleyhine şer ve şeytani bir kazan kaynatırken; İktidardan 301 hakkında yumuşama ve müsamaha istiyor. Ne için? Elbette Türk’ü daha açıkça tağyir ve tezyif edebilmek için.Yahu, bunun mantıklı bir sebebi, akıl işi dayanağı ve gerekçesi bile yok!“Höst len” deyip dikkate bile alınmaması gereken bir dayatma, şimdi Mecliste. Akıllara ziyan. Olur şey değil!.. Amma oldu. Hayret ki ne hayret… Kaldı ki, AB bağlamında muadil düzenlemeler dehşet vericidir. Okuyun bakın!.. Meselâ “AB’de; ‘Ermeni soykırımı yoktur-yalandır demek’ men-i müdahale gerektirir. Resmen yasaktır. ‘Var’ diyenler şiddetle cezalandırılır” hükmünü koymakla ne kadar uygarlık ve insanlık dışı bir (ortaçağ ve engizisyon) zihniyeti temsil ettiğini ortaya koymuştur. Şimdi ne alakası var diyeceksiniz. 24 Nisan nire, 301 nire? Çok ilgisi var çok. Bu iş düşman tarafından asırlık plânlar, kararlılık, kin-ihtiras ve sabırla yürütülüyor. Bizimkiler gibi ‘günübirlik” söylem ve hayali planlarla değil!... SON TANGOYU OYNAMAK İSTİYORLARSoruna kısaca bakalım: Yıllardır Ermeni terör kuruluşları dar bir çekirdek kadro “tim” biçiminde oluşturulmakta, terör ve tedhiş merkez yönetiminin ön gördüğü eylemler içerisinde belirli sayıda ve belirli görevleri yüklenmiş özel timler tarafından uygulamaya konmaktadır. Bu timler yerine göre çok değişik örgüt isimleriyle kamuoyuna yansıtılmakta ve faal örgüt sayısının çok olduğu görüntüsü verilmektedir.Bu örgütlerde merkezi yönetim, bağlı organlar ve terör-tedhiş timlerinin belirli fiziki alan-coğrafyada olması esastır. Seçilen alan hedef ülke Türkiye ve yakın çevresidir. Ancak, propaganda, yardım-yataklık ‘psikolojik savaş ve lojistik destek’ unsurları çeşitli ülkelerde konuşlanabileceği gibi, “ateş çemberi projesi” gereği aktif süjeler (militanlar) Türkiye, K.Irak, Suriye, İran, Yunanistan-Bulgaristan, ve Lübnan benzeri komşu ülkelerin çeşitli yerlerinde de üs kurmuşlardır. Bu durum, Ermeni örgütleri hakkında merkezilik özelliğini daha demokratik, daha yaygın bir şekle sokmayı sağlamakta ise de gerçekte bütün Ermeni terör örgütlerinde çok sıkı ve disiplinli bir merkez (Ermenistan hükümeti ve diyaspora) egemenliği vardır.Örgütlerin açıklanan yapıları ile lider kadroları arasında sözde rekabet ve çatışmalar sık ve çeşitli bölünmeleri ortak bir özellik haline getirmiştir. Bu durumdan da yararlanılmakta, tim birden fazla kişinin liderliğinde bölününce buna sanki yeni bir terör örgütü görüntüsü verilmektedir. Faaliyetlerde mutlak gizlilik ve merkeze sadakat esastır. Ermeni terör örgütlerinde, terör psikolojik harekâtın bir parçası, hatta bir aşamasıdır. Propaganda amacıyla terör uygulanabildiği gibi yalnız terör yaratmak, korku ve sindirme sağlamak için de eyleme başvurulur. Örgüt görüntüsü veren timler halkla ilişkiler, haberleşme ve bunları gerçekleştiren araçlar hakkında geniş bilgi ve deneyim sahibidir. Faaliyetlere alet olan kişi, kurum ve kuruluşlarla yakın temas ve ilişkiler içerisinde bulunurlar. Bu etkinlikleri, örgütlere yeterli yaşama ve yayılma zamanı hazırlar. Ermeni terör örgütleri daima birden fazla devletin açık veya örtülü desteğine sahiptirler. Bunları araç şeklinde kullandıkları gibi, kendi gizli örgütlerini ve psikolojik harekât kuruluşlarını örtmek için de kullanmaktadırlar. Bütün Ermeni örgütleri için Türk-Türkiye düşmanlığı, varlık nedenlerinin manevi unsurudur. Bu düşmanlık üzerine yeni haklar ve lokal çıkarlar bina etmektedirler. İşte, ‘körler ve sağırlar birbirini ağırlar’ pandomim tuzağına düşürülen gaflet ve dalalet ile malul yöneticilerimiz ya oyundan bihaberler veya istikbale karşı verdikleri tarihi sınavın farkında bile değiller. Daha da kötüsü var. Onun için LÜTFEN Fidel Castro örneğine bakın.
BAK: www.mustafanevruzsinaci.blogspot.com
--~--~---------~--~----~------------~-------~--~----~
Bu grubun hiç bir siyasi oluşum ,parti, vakıf, örgüt, dernek veya benzeri yapılanmalarla alakası yoktur.Aynı zamanda onlara uzaklığı veya yakınlığıda bulunmamaktadır...Müslüman Anadolu İnsanının Tarafında yer alan Gerçek Vatanseverliği ilke edinmiş HABER BİLGİ PAYLAŞIM STANDIDIR..
Grupta yayınlanan yorum ve yazılardan yazarları sorumludur.
-----------------------------------------------------------------
"ANADOLU HABER GÜNLÜĞÜ" grubu.
Bu gruba posta göndermek için , mail atın : anadoluhaber@googlegroups.com
Bu gruba üyeliğinizi sonlandırmak için şu adrese e-posta gönderin: anadoluhaber-unsubscribe@googlegroups.com
Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/anadoluhaber?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin
-~----------~----~----~----~------~----~------~--~---
0 yorum:
Yorum Gönder
Yorumlarınızda Kişilik haklarına saldırı,küfür ve benzeri ifadeleriniz yayınlanmamaktadır.Yorumları yazarken İsminizi belirtmeniz önemle duyurulur.