Anadolu yüzyıllardır özünü ve şahsiyetini kaybetmemek için doğudan ve batıdan vuran kasırgalar arasında çırpınıyor. Türkiye gemisi, son çeyrek yüzyılı, toplumu kimliksizleştirerek sağa-sola savuran ideolojik anaforda alabora olmaktan büyük dava adamlarının direk vazifesi görmesiyle kurtuldu. Bugün Türk Milliyetçiliği, Osman Turan, Mümtaz Turhan, Nurettin Topçu ve Erol Güngör gibi akademisyen ve fikir adamlarına ne kadar da muhtaç. Sağduyu telkin edecek, darmadağın olmuş siyasi hareketleri toparlayacak aksakallılar ortaya çıkmayınca meydan toz duman...* * *İki model : Topçu ve GüngörMilliyetçiliğin fikir atlasını çizen bir deha da "Altın Beyinli Adam" Prof. Dr. Erol Güngör'dür. Güngör'ün doçentlik tezi, "Şahıslararası İhtilafların Çözümünde Lisanın Rolü" idi. Ortak bir dil konuşmanın Milliyetçilik üzerindeki tesirine ısrarla vurgu yapan Güngör, masa başında uydurulmuş bir dile karşı "ilmi, kültürü ve aklı selimi temsil eden kuvvetli çevreler" oluşturma gayretindeydi.* * *Yamalı bohça misali, birbiriyle uyumsuz, Babil Kulesi gibi üst üste yığılmış, hantal fakat temelsiz bir yapıya dönüşen eğitim sisteminin 'faziletli ve saygın'modellere ihtiyacı var.Yenildiği ve küstüğü zaman ülkeyi terk etmeyi değil, toprağa dönmeyi öneren 'Maarif davası'na kendini adamış Nurettin Topçu'yu gençliğimiz maalesef pek tanımıyor. * * * Milliyetçilik milletin özüdür. Bu özü ithal gübrelerle beslemeye, damarlarına yabancı fikirler enjekte etmeye, yönünü siyasi kaygılar ve çıkarlar uğruna değiştirmeye kalkışanlar geçici olarak sevinseler de heveslerinin kursaklarında kalacağı kesindir. Yukarda geniş özetini verdiğim ve Yeniçağ gazetesinde Ahmet Ünal tarafından kaleme alınan yazının tamamın aşağıdaki adresten okuyabilirsiniz.
Kaydol:
Kayıt Yorumları
(
Atom
)
0 yorum:
Yorum Gönder
Yorumlarınızda Kişilik haklarına saldırı,küfür ve benzeri ifadeleriniz yayınlanmamaktadır.Yorumları yazarken İsminizi belirtmeniz önemle duyurulur.