- Sevgili Gönüldaşlarımız, Hemşehrilerimiz ,Kıymetli Basın Mensupları.
Irak'ta Kudurmuş Haçlı-Siyonist saldırıları devam ediyor. ABD'nin Irak'a işgalinden bu güne kadar geçen sürede can kaybı hiç bitmek bilmedi ve bilmeyecek gibi.
Birilerinin hala, müttefikimiz dedikleri, stratejik ortağımız dedikleri Amerika, İsrail ve AB öncülüğündeki Haçlı-Siyonist işgal orduları, müslüman öldürmeye devam etmekte ve bununla yetinmeyip İslamın, inancın sembolü olan asırlık Camii'lerimizi yerle bir etmektedirler. Soysuz ve şerefsiz katillerin kahkaha sesleri yıkılan minarelerin yükselen toz bulutlarının arasına karışıyor. Halbuki İslam ordularının fethettiği topraklarda 1 tane kilisenin yıkıldığına tarihi kaynaklar yer vermez. Hatta fitne yuvası olan Fener Rum Patrikhanesi dahi yıkılmamıştır. Doğu illerimizde halen daha Ermeni ve Süryani kiliseleri varlığını sürdürmektedir. Bizim inancımız yıkmak yerine kendi inancımıza göre yeniden şekillendirmeye yada fethedilen topraklarda gayri müslimlerin ihtiyacı varsa fetihten önceki durumunu aynen muhafaza edip faaliyetlerine devam etmesine imkan tanımıştır.O yüzden Selçuklu, Osmanlı ve Genç Türkiye Cumhuriyeti topraklarında tarihi kilise ve havraların mevcudiyeti devam etmiştir.
Medyamız yıllardır müslüman Türk milletinin zihnini diyalog, hoşgörü safsatası ile meşgul edip kanallarında ve gazetelerinde papaz, kilise ve ıstavrozu şirin gösterip gayri müslimlerin hassasiyetine ehhemmiyet verirken geçtiğimiz haftalarda video görüntüleri yayınlanan Irak da vurulan tarihi minareleri katledilen çocukları, kadınları, yaşlıları aynı hassasiyette değerlendirmeye almamak gayreti içindeler.
Bir Camii de yazan Maide suresinin ayetlerine dahi tahammül edemeyip o ayeti yazan din görevlisi hakkında linç girişiminde bulunmak aymazlığını ileriye götürenler dahi oldu. İstiklal Marşımızdaki Ezan ve dini telkinlere tahammül edemeyen bu ülkenin bu milletin parasıyla görev yapıp emekli olmuş edepsiz bir zihniyet kinini kusar oldu. Her vicdan sahibini elim acılara, tarifsiz gözyaşlarına garkedecek bir tablo.
Irak'ın Beş seneyi dolduran bu insan ve tahrik katliamı dünyanın gözü önünde devam etmektedir. Irak'ta binbir acı içinde şahit olduğumuz devrilen her minarede, kan gölüne çevrilen her hanede, Irak semalarında ölüm kusan haçlı füzeleri uçarken, Mardin'de boynunda haç asılan papazlara barış güvercini uçurtulmasının ne kadar doğru olduğunu kamu oyunun taktirine bırakıyorum.
Amerikan askerleri kana, zulme, işkenceye doymadılar Irak'lılar yıllardır cehennem hayatı yaşadılar. Şimdi yüzbinlerce insanın yarı aç olduğu, temiz içme suyundan mahrum olduğu dile getiriliyor. Her fırsatta insan haklarından, demokrasiden dem vuranlar, tarihi eserler insanlığın ortak mirasıdır diyenler, Anadolu'nun herhangi bir köşesinde bir yarım kilise duvarı keşfedip orada tadilat yapmak için fon üstüne fon ayıranlar Irak'taki katliam karşısında suskunluklarını koruyabiliyorlar.
Bu olaylar Amerikan özgürlüğünün sömürge tipi özgürlük olduğunu bir kere daha gözler önüne seriyor. Amerikan yerlilerine yapılanlar, siyah ırkın köleleştirilmesi, Japonya'ya atom bombası atılması ve son olarak Irak'ta yaşananlar Küfür milletinin özgürlük anlayışı için bizlere önemli tavsiyeler sunuyor. Ülkemizdeki Amerikan işbirlikçilerinin de anlayışları bundan farklı değil. Kısaca heva ve heveslerini ilah edinenler bunu bir de özgürlük maskesiyle gizlemeye çalışıyorlar.
Gerçek olan ise onların tuttukları yol bakımından hayvanlardan bile aşağıda olduklarıdır. Sözde demokrasi adına müslümanların Camii'lerini vuracak kadar soysuz bir zihniyetin affedilebilir tarafı yoktur.
Bizler devam etmekte olan katliam sürecinde ne yaptık? Bazılarımız için Irak'taki işgalin, dökülen kanın, gözyaşının, tecavüzün, işkencenin fazla bir önemi yoktu; dua bile etmedik işgalin bir an önce bitmesi için, kendi günlük işlerimizle oyalandık. Diğer bazılarımız hem insanlık adına, hem de mümin kardeşlerimiz oldukları için gerçekten üzüldük. Dualarımızda onları unutmadık, yardım edememenin üzüntüsünü yaşadık. Bir süre sonra baktık ki hiç birşey değişmiyor, bizimde duygularımız sanki nasır bağladı. Irak'lılar sanki bu acıya alışmak zorundaydılar; çünkü onlar Irak'lıydı.Nede olsa bize öğretildiği gibi hain Araplardı. İşte biz bu duyarsızlığa eriştik, eriştirdiler bizi. Amerika'nın bu gidişine kimse dur diyemedi. Biz bile Amerikan uçaklarına hava sahamızı açtık. Irak'ın sözde kitle imha silahlarına el koymak ve Irak'a demokrasi getirmek bahanesiyle beş yıldır devam eden savaşta bir milyondan fazla insan yaşamını yitirdi. Binlercesi sakat kaldı, binlerce çocuk öksüz ve yetim...
Irak'ta yıkılan minareler ve Camiiler için batı aleminden bir tepki beklemek aslında garip olur; çünkü onlar bu işin tarafıdır. Onlar haçlı seferinin bir gereği olarak ya bizzat kurşunluyorlar yada kurşunlayanları alkışlıyorlar. Üzerine ölü toprağı serpilmiş olan Türk İslam dünyasının sessizliğine hayretler içerisinde tanık oluyoruz. Bizler bu günden sonra bu olaylara tanık olarak değil bizzat karşı olup tavrımızı koyuyoruz. Dinler arası diyolog safsatası ile uyuşturulmuş müslümanların hissizliğine haçlı katliamı karşısındaki teslimiyetçi tavrını esefle kınıyoruz. Devlet yetkililerinden isteğimiz Afganistan'a değil Mehmetçiğin gitmesi, MKE ye ait bir G3 mermisinin dahi gönderilmemesidir. Iraktaki Türkmenlerin durumu düzeltilmeden, kollanan terör ve teröristler temizlenmeden, İşgalci haysiyetsizlerin yaptıkları cezasız kalmadan hiçbir görüşme için masaya oturulmamısıdır.
Birtakım dinazorların milletin iradesine ipotek koymak istemesine, milleti yok sayan 3-5 tane menfaatperest beslemenin bu ülkede biz ne istersek o olur zırvalarıyla misyonerlik yapıp bunun için her türlü kirli tezgahı kullanmayı kendilerine mübah sayan, Siyonist ve enangelist takımın isteği doğrultusunda göbek çalkamayı adet haline getiren güruh için, bu gerginliğin sebebi aktörlerine Alperenlerin lideri Sayın Muhsin YAZICIOĞLU'nun 28 Şubat sürecinde tarihi nutkuyla son vermek istiyorum.
"TÜRKİYE İRAN olmaz; CEZAYİR de olmaz; Ama SURİYE yapılmasına da biz müsaade etmeyeceğiz!!!"
Yüce ALLAH'a emanet olunuz.
--
H.Gökhan ALTAY
Alperen Ocakları
İzmir İl Başkanlığı
Basın Yayın Masası Başkanı
Türklük bedenimiz,
İslamiyet ruhumuzdur.
Ruhsuz beden ceset olur.
--~--~---------~--~----~------------~-------~--~----~
Bu grubun hiç bir siyasi oluşum ,parti, vakıf, örgüt, dernek veya benzeri yapılanmalarla alakası yoktur.Aynı zamanda onlara uzaklığı veya yakınlığıda bulunmamaktadır...Müslüman Anadolu İnsanının Tarafında yer alan Gerçek Vatanseverliği ilke edinmiş HABER BİLGİ PAYLAŞIM STANDIDIR..
Grupta yayınlanan yorum ve yazılardan yazarları sorumludur.
-----------------------------------------------------------------
"ANADOLU HABER GÜNLÜĞÜ" grubu.
Bu gruba posta göndermek için , mail atın : anadoluhaber@googlegroups.com
Bu gruba üyeliğinizi sonlandırmak için şu adrese e-posta gönderin: anadoluhaber-unsubscribe@googlegroups.com
Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/anadoluhaber?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin
-~----------~----~----~----~------~----~------~--~---
Kaydol:
Kayıt Yorumları
(
Atom
)
S.A yazınızı okudum ve özet olarak söyleyebilirimki bu ülkede islam adını önce söyledikten sonra arkasından yığınla islamın kabul etmediyi söz inanç ve fiilleri yapanlar mevcut, işte sorunda burada yatıyor.. kişi nefsine tabi yaşıyor ve onun istediyi gibi davranmayı hedefliyor. bu haliylede islamolduğunu ve üstelik islamı savunduğunu sanıyor,,, yooooook kardeşim yook, siz daha islamı irak edememişsiniz. uzaklara havalara krşun sıkıp kahramanlık taslamayalım. zira bunun adı mertlik veya babayiğitlik deyil. varsa bir yiyitliyin önce burnunun üstendeki putları devir, sonra putlara söğmeye çalış. söylediyiniz şeylerin içinde doğru güzel şeylerde yok deyil ama , bu neye benziyor biliyormusunuz. süte biraz sarımsak karıştırıyorsunuz evet görüntüsü beyaz ,bozulmamış ama bu süt bozuk kardeşim ,içilmez . lütfen sütü saf tutmaya çalışınki içince ALLAHcc şifa ihsan eylesin inş. acil şifalar temenni eder ve zahiri batını tasarım ve fiilleri aynı olan sahibel merdandan olmanızı cenabu HAKK. tan niyaz ederim inş. bu yazımızıda yayınlama mertliyini göstermenizin umüdiyle sratı müstakim üzere olmanız dileklerimle kuran nuru ve ruhuyla müşerref olmamızı tüm müslimanlar için niyaz ederim inş. s.a.v.r.
YanıtlaSilAllah razı olsun.Olumlu eleştirileriniz için.Ancak şu ayet aklıma geldi;
YanıtlaSilBiSMiLLAHiRRAHMANiRRAHiM
"SiZ HACILARA SU DAGITMAYI VE MESCiD-i HARAM'IN BAKIM VE ONARIMINI, ALLAH'A VE AHiRET GUNUNE iMAN EDiP ALLAH YOLUNDA CiHAD EDEN KiMSE(LERiN AMELLERi) GiBi Mi TUTTUNUZ? BUNLAR ALLAH KATINDA ESiT OLMAZLAR. ALLAH, ZALiM TOPLULUGU DOGRU YOLA ERDiRMEZ."S.A
Eğer 12 Eylül öncesine bakarsanız uzaklara kurşun sıkanların,burunlarının üstünde putçuk yetiştirenlerin kimler olduğunu idrak edersiniz.Geçmişinde ve halihazırda şu an dahi ALLAH için dendiğinde kendini feda etmekten
bir adım geri durmayacak serdengeçtiler bu ocaklardadır.Rahmetli Seyit Ahmet ARVASİ Hz.leri bunu şöyle anlatmıştır."Birgün sabah namazına giderken baktım bizim berduş dediğimiz içkici takımı evin önünde bekliyorlar.Ne aradıklarını sorduğumda Sabah namazına giderken başınıza birşey gelmemesi için buradayız cavabıyla karşılaştım".
Süt de sümen de halen daha saflığını korumaktadır.Siz asıl sütün ticaretini yapanlara bakın.Süte Madran suyu da karıştırsalar.Şifa olmaz.
Geçmişinde 5.000 Şehit vermiş bir davanın mirasçılarına yol göstermek kimsenin harcı değildir.Vesselam.
Yüce ALLAH'a emanet olunuz.
ALPEREN OCAKLARINA SORMAK İSTERİM :
YanıtlaSilGerçekten mücadele ettiğiniz davanın nerelere hizmet ettiğinin farkındamısınız?
Yani Davanız nedir ?
ve Aleme nizam verirken uygulayacağınız metod?
Biz neye hizmet için gayret gösteriyoruz farkındayız.
YanıtlaSilVe biliriz ki ya ALLAH'ın yolundan gidersin ya da şeytan'ın.
ALLAH'a küfür edilirken,Peygambere küfür edilirken kılı kıpırdamayanların kalkıpta Alperen Ocakları,Nizam-ı Alem ülküsü nedir?kime hizmet eder gibi sorulara başlanmasını gel sen yorumla.
Mücadelemiz kime hizmet eder,senin metodun nedir öğrenmek isteriz.
Ha şunu da söyleyelim Tahran,Kabil menşeeli metodlar bize göre değil.
Yüce ALLAH yolunu açık alnını ak etsin.
A.E.O.