Ondan Önce Birleşmiş Milletler denilen örgütün ve diğer kapitalist dünya düzeni figüranlarının daha önceden yaptıkları bir uyarıyı dikkatinize sunuyoruz...
"BM kargaşaya karşı uyardı !...Gıda krizini değil tetiklediği protestoları tehdit gören uluslar arası sermaye kuruluşları uyarı üstüne uyarı yapıyor.
dikkat ediniz !
"GIDA KRİZİNE KARŞI DEĞİL ONUN DOĞURACAĞI PROTESTOLARA KARŞI UYARI!"
Sermayeyi endişelendiren sömürücüleri endişelendiren ‘açlık’ değil, açlık ordusu
"Ekonomik değil askeri önlem"
Bu uyarılar genel eğilim olarak hükümetleri ithalatı sınırlandırmaya yöneltirken Pakistan ve Filipinler gibi kimi ülkelerin hükümetlerini ise gıda güvenliği konusunda ‘askeri’ önlem almaya itti. Pakistan tahıl ambarlarını korumak için güvenlik güçlerini görevlendirirken; Filipinler’de Devlet Başkanı Gloria Macapagal Arroyo subvanse edilmiş tahıl satışlarının yönetimini M-16 tüfekli birliklere devretti ve stokçuları ömür boyu hapisle cezalandırmakla tehdit etti. Aynı zamanda dünyanın en büyük pirinç ithalatçısı olan Filipinler, dünyanın en büyük ihracatçısı Vietnam’dan stokları garanti etmesini istedi. Çin, Vietnam, Hindistan, Pakistan ve Kamboçya pirinç ithalatını frenledi.Öte yandan Dünya Bankası uzmanları ithalatın sınırlandırılmasının gıda ihracatçılarına zarar vereceğini söyleyerek yöntem olarak temel gıda ürünlerinin üzerindeki vergi ve harçların kaldırılmasını öneriyorlar. Ayrıca yoksullara doğrudan nakit yardımının da geçici bir rahatlama sağlayacağı belirtiliyor. Ancak görünen o ki dünya ekonomisindeki kriz ve kıtlık sürdükçe uzmanlar hükümetlere gıda fiyatlarına karşı alınabilecek ekonomik önlemler konusunda değil, açlığa ve yaşam koşullarının her geçen gün zorlaştırılmasına karşı ayaklanan milyonları nasıl zapt edebilecekleri konusunda dersler verecekler. Uluslar arası sermaye kuruluşlarının üst düzey uzmanları yaşanan krizin asıl sorumlusunun kaynakların eşitsiz paylaşımı ve spekülatörlerin at oynattığı piyasaların dokunulmazlığı olduğunu itiraf edemeyeceğine göre; önümüzdeki günler açlık ve yoksulluğa karşı ayaklanan işçi ve emekçilerin üzerindeki baskıların daha da artacağı ama aynı zamanda ciddi toplumsal alt üst oluşların yaşanacağı günler olacağa benziyor....
Bu uyarılar genel eğilim olarak hükümetleri ithalatı sınırlandırmaya yöneltirken Pakistan ve Filipinler gibi kimi ülkelerin hükümetlerini ise gıda güvenliği konusunda ‘askeri’ önlem almaya itti. Pakistan tahıl ambarlarını korumak için güvenlik güçlerini görevlendirirken; Filipinler’de Devlet Başkanı Gloria Macapagal Arroyo subvanse edilmiş tahıl satışlarının yönetimini M-16 tüfekli birliklere devretti ve stokçuları ömür boyu hapisle cezalandırmakla tehdit etti. Aynı zamanda dünyanın en büyük pirinç ithalatçısı olan Filipinler, dünyanın en büyük ihracatçısı Vietnam’dan stokları garanti etmesini istedi. Çin, Vietnam, Hindistan, Pakistan ve Kamboçya pirinç ithalatını frenledi.Öte yandan Dünya Bankası uzmanları ithalatın sınırlandırılmasının gıda ihracatçılarına zarar vereceğini söyleyerek yöntem olarak temel gıda ürünlerinin üzerindeki vergi ve harçların kaldırılmasını öneriyorlar. Ayrıca yoksullara doğrudan nakit yardımının da geçici bir rahatlama sağlayacağı belirtiliyor. Ancak görünen o ki dünya ekonomisindeki kriz ve kıtlık sürdükçe uzmanlar hükümetlere gıda fiyatlarına karşı alınabilecek ekonomik önlemler konusunda değil, açlığa ve yaşam koşullarının her geçen gün zorlaştırılmasına karşı ayaklanan milyonları nasıl zapt edebilecekleri konusunda dersler verecekler. Uluslar arası sermaye kuruluşlarının üst düzey uzmanları yaşanan krizin asıl sorumlusunun kaynakların eşitsiz paylaşımı ve spekülatörlerin at oynattığı piyasaların dokunulmazlığı olduğunu itiraf edemeyeceğine göre; önümüzdeki günler açlık ve yoksulluğa karşı ayaklanan işçi ve emekçilerin üzerindeki baskıların daha da artacağı ama aynı zamanda ciddi toplumsal alt üst oluşların yaşanacağı günler olacağa benziyor....
ve bu bağlamda gelişen diğer olaylara bir bakalım :
Açlık ordusu yürüyor!
Burkina Faso: Batı Afrika ülkesi Burkina Faso birçok kentte düzenlenen toplam 300 kişinin tutuklandığı eylemlerden sonra şubatta temel gıda maddelerindeki gümrük vergilerini düşürmek zorunda kaldı. Vergilere ve hayat pahalılığına karşı bu ayın başında yürüyüşler düzenleyen ve kamu sektöründeki ücretlerin artırılmasını talep eden sendikalar, 8-9 Nisan’da genel grev gerçekleştirdi.
Kamerun: Şubatta 100’den fazla kişinin hayatını kaybettiği, 1671 kişinin tutuklandığı ayaklanmadan sonra Devlet Başkanı Paul Biya kamu ücretlerini yüzde 15 artırdığını ve balık, pirinç, yemeklik yağ gibi temel gıda maddelerine gümrük vergisini kaldırdığını açıkladı.
Peru: Sübvanse edilmiş ABD tarım ürünlerinin yerel pazarları istila edeceğini söyleyerek ABD ile serbest ticaret anlaşması yapılmasına karşı çıkan ve borç affı isteyen çiftçiler, tren yollarını ve otobanları trafiğe kapattılar.
Ürdün: Yaklaşık 7 bin BM çalışanı, ülkede doların değerinin düşmesi ve benzin fiyatlarının artması sonucu gelen zamlar nedeniyle maaşlarının iyileştirilmesi isteğiyle greve gitti.
Güneydoğu Asya ülkelerinden Kamboçya ve Endonezya’da pirinç fiyatlarındaki dalgalanmalar ve açlık nedeniyle binlerce insan sokaklara döküldü. Arjantinli çiftçilerin başlıca gıda ihraç kalemlerine konulan vergilerin artırılmasını protesto için başlattıkları grev üç hafta sürdü. Fildişi Sahilleri, Moritanya, Mozambik, Senegal, Özbekistan, Yemen ve Bolivya, açlık ve yoksulluğa karşı kitlesel gösterilere sahne oldu.
Haiti’de olaylar büyüyor
Haiti’nin başkenti Port au Prince’de 1 hafta önce başlayan olayların sürdüğü, BM askerlerinin, başkanlık sarayı yakınlarında yağma yapan gruplara göz yaşartıcı gazla müdahale ettikleri bildirildi. Görgü tanıkları, sabah erken saatlerden itibaren hayat pahalılığını protesto eden gençlerin kent merkezindeki birçok cadde ile çevresini, otomobil lastikleri yığarak ve büyük ateşler yakarak denetim altına aldıklarını söylediler. Silahlı grupların mağaza ve dükkanları yağmaladıklarını ve kentte yaşamın durma noktasına geldiğini belirten görgü tanıkları, başkanlık sarayına yaklaşmak isteyen göstericileri, Haiti’deki BM’ye bağlı askerlerin göz yaşartıcı gaz kullanarak ve havaya ateş açarak engellediklerini kaydettiler. Amerika Kıtası’nın en yoksul ülkesi olan 8.5 milyon nüfuslu Haiti’de 1 hafta önce başlayan şiddet olaylarında, 5 kişi ateşli silahlarla öldürülmüş, 40 kadar kişi de yaralanmıştı.
Peru: Sübvanse edilmiş ABD tarım ürünlerinin yerel pazarları istila edeceğini söyleyerek ABD ile serbest ticaret anlaşması yapılmasına karşı çıkan ve borç affı isteyen çiftçiler, tren yollarını ve otobanları trafiğe kapattılar.
Ürdün: Yaklaşık 7 bin BM çalışanı, ülkede doların değerinin düşmesi ve benzin fiyatlarının artması sonucu gelen zamlar nedeniyle maaşlarının iyileştirilmesi isteğiyle greve gitti.
Güneydoğu Asya ülkelerinden Kamboçya ve Endonezya’da pirinç fiyatlarındaki dalgalanmalar ve açlık nedeniyle binlerce insan sokaklara döküldü. Arjantinli çiftçilerin başlıca gıda ihraç kalemlerine konulan vergilerin artırılmasını protesto için başlattıkları grev üç hafta sürdü. Fildişi Sahilleri, Moritanya, Mozambik, Senegal, Özbekistan, Yemen ve Bolivya, açlık ve yoksulluğa karşı kitlesel gösterilere sahne oldu.
Haiti’de olaylar büyüyor
Haiti’nin başkenti Port au Prince’de 1 hafta önce başlayan olayların sürdüğü, BM askerlerinin, başkanlık sarayı yakınlarında yağma yapan gruplara göz yaşartıcı gazla müdahale ettikleri bildirildi. Görgü tanıkları, sabah erken saatlerden itibaren hayat pahalılığını protesto eden gençlerin kent merkezindeki birçok cadde ile çevresini, otomobil lastikleri yığarak ve büyük ateşler yakarak denetim altına aldıklarını söylediler. Silahlı grupların mağaza ve dükkanları yağmaladıklarını ve kentte yaşamın durma noktasına geldiğini belirten görgü tanıkları, başkanlık sarayına yaklaşmak isteyen göstericileri, Haiti’deki BM’ye bağlı askerlerin göz yaşartıcı gaz kullanarak ve havaya ateş açarak engellediklerini kaydettiler. Amerika Kıtası’nın en yoksul ülkesi olan 8.5 milyon nüfuslu Haiti’de 1 hafta önce başlayan şiddet olaylarında, 5 kişi ateşli silahlarla öldürülmüş, 40 kadar kişi de yaralanmıştı.
VE MISIRDA Kİ BUGÜN GELİŞEN HADİSE ;
Dünyada temel gıda fiyatlarının yükselmesi yoksul halkları vururken, Mısır'da halkın en temel besin maddesi olan ekmek bulmadaki sıkıntı yüzünden, 31 yıl önceki ''ekmek ayaklanmasından'' bu yana en büyük isyanın ortaya çıktığı belirtiliyor.
Tahılın önemli bölümünü ithal eden ve ekmek tüketiminin çok yüksek olduğu Mısır'da halk bir süredir ekmek sıkıntısı yüzünden uzun kuyruklar oluşturuyor.
Şubat ayından beri kuyruklarda en az 11 kişinin hayatını kaybettiği, bunlardan birinin kuyruktayken otomobil çarpması yüzünden, bazılarının da kalp krizinden öldüğü bildiriliyor.
Nüfusun yüzde 20'si günde 2 dolardan az bir parayla geçinen Mısır'da kuyruklarda çekilen çile, isyana dönüştü.
Ortadoğu'nun en büyük tekstil fabrikasının bulunduğu işçi şehri Mahalleel Kübra'da hafta başındaki protestolarda göstericiler Cumhurbaşkanı Hüsnü Mübarek'in sokak panosunda asılı dev resmini yırttı ve polisle çıkan çatışmada 2 kişi öldü, 100'ün üzerinde kişi yaralandı.
Gıda fiyatlarının yükselmesini protesto için çeşitli yerlerde gösteriler düzenlenirken ülke çapında yapılan genel grevde hayat felce uğradı. Mahalle el Kübra'da bir yıldan fazla bir süredir tekstil fabrikasında ücretlerin artırılması için grevler yapılıyordu.
Tertipçilere gözaltı
Gösteriler, aralarında demokrasi yanlısı Kifaye'nin de bulunduğu çeşitli muhalefet gruplarınca düzenlendi. Bunun, muhalif grupların işçilerin hoşnutsuzluğunu Mübarek'e karşı geniş bir siyasi protestoya dönüştürme konusundaki ilk büyük girişimleri olduğu belirtiliyor.
Yetkililer, gösteriler üzerine Kifaye liderlerini ve üyelerini "ayaklanma ve şiddete teşvikten" gözaltına aldı. Polis dün de Mahalle'ye girmeye çalışan profesörler, siyasi eylemciler ve gazetecilerden oluşan 50 kişilik grubu engelledi.
Halkla dayanışmalarını göstermek için Mahalle El Kübra'ya gelen bilim adamları ve siyasi eylemcilerden oluşan grubun ziyaretini izleyen 9 gazeteci de gözaltına alındı.
Ekmek sübvanse ediliyor
Muhalefet partileri ve basının bir kısmı, Cumhurbaşkanı Mübarek'ten yeterli ekmek arzı sağlamada başarısız olduğu için Başbakan Ahmed Nazif'i görevden alma çağrısında bulunmuştu.
Mısır'da ekmek devlet tarafından sübvanse ediliyor ve halka sübvanse edilmiş ekmek sağlamak hükümetin temel görevlerinden biri olarak kabul ediliyor. Ülkede süt ürünlerinin fiyatının yüzde 20, sebze fiyatının yüzde 15 ve ocaklarda kullanılan gazın fiyatının yüzde 40 arttığı belirtiliyor.
Siyasi uzmanlar, artan fiyatlar ve düşük ücretler yüzünden tırmanan hoşnutsuzluğun Mısır hükümetini sarstığını ancak güçlü bir muhalefet olmadığı için ayaklanmanın henüz hükümeti tehdit etmediğini ifade ediyor. Mısır'da 1977'de patlak veren ekmek isyanında 70 kadar kişi ölmüştü. ...
Tahılın önemli bölümünü ithal eden ve ekmek tüketiminin çok yüksek olduğu Mısır'da halk bir süredir ekmek sıkıntısı yüzünden uzun kuyruklar oluşturuyor.
Şubat ayından beri kuyruklarda en az 11 kişinin hayatını kaybettiği, bunlardan birinin kuyruktayken otomobil çarpması yüzünden, bazılarının da kalp krizinden öldüğü bildiriliyor.
Nüfusun yüzde 20'si günde 2 dolardan az bir parayla geçinen Mısır'da kuyruklarda çekilen çile, isyana dönüştü.
Ortadoğu'nun en büyük tekstil fabrikasının bulunduğu işçi şehri Mahalleel Kübra'da hafta başındaki protestolarda göstericiler Cumhurbaşkanı Hüsnü Mübarek'in sokak panosunda asılı dev resmini yırttı ve polisle çıkan çatışmada 2 kişi öldü, 100'ün üzerinde kişi yaralandı.
Gıda fiyatlarının yükselmesini protesto için çeşitli yerlerde gösteriler düzenlenirken ülke çapında yapılan genel grevde hayat felce uğradı. Mahalle el Kübra'da bir yıldan fazla bir süredir tekstil fabrikasında ücretlerin artırılması için grevler yapılıyordu.
Tertipçilere gözaltı
Gösteriler, aralarında demokrasi yanlısı Kifaye'nin de bulunduğu çeşitli muhalefet gruplarınca düzenlendi. Bunun, muhalif grupların işçilerin hoşnutsuzluğunu Mübarek'e karşı geniş bir siyasi protestoya dönüştürme konusundaki ilk büyük girişimleri olduğu belirtiliyor.
Yetkililer, gösteriler üzerine Kifaye liderlerini ve üyelerini "ayaklanma ve şiddete teşvikten" gözaltına aldı. Polis dün de Mahalle'ye girmeye çalışan profesörler, siyasi eylemciler ve gazetecilerden oluşan 50 kişilik grubu engelledi.
Halkla dayanışmalarını göstermek için Mahalle El Kübra'ya gelen bilim adamları ve siyasi eylemcilerden oluşan grubun ziyaretini izleyen 9 gazeteci de gözaltına alındı.
Ekmek sübvanse ediliyor
Muhalefet partileri ve basının bir kısmı, Cumhurbaşkanı Mübarek'ten yeterli ekmek arzı sağlamada başarısız olduğu için Başbakan Ahmed Nazif'i görevden alma çağrısında bulunmuştu.
Mısır'da ekmek devlet tarafından sübvanse ediliyor ve halka sübvanse edilmiş ekmek sağlamak hükümetin temel görevlerinden biri olarak kabul ediliyor. Ülkede süt ürünlerinin fiyatının yüzde 20, sebze fiyatının yüzde 15 ve ocaklarda kullanılan gazın fiyatının yüzde 40 arttığı belirtiliyor.
Siyasi uzmanlar, artan fiyatlar ve düşük ücretler yüzünden tırmanan hoşnutsuzluğun Mısır hükümetini sarstığını ancak güçlü bir muhalefet olmadığı için ayaklanmanın henüz hükümeti tehdit etmediğini ifade ediyor. Mısır'da 1977'de patlak veren ekmek isyanında 70 kadar kişi ölmüştü. ...
Bütün Bu hadiselerin Türkiye yi de etkilediği ve ekmek artışları ile artan enflasyon altında insanların açlık sınırının altında yaşam koşullarını sürdürdüğü düşünülürse ; Emperyalist ve kapitalist ülkelerin yoksul halkları sömürdüğü günümüzde küreselleşme çabalarının ne kadarda komedi olduğu bu hadise ile ortaya cıkmaktadır..Halkların Küresel çapta bu emperyalist sürüleri tarihin çöp tenekesine atacağı aşikar bu bağlamda Üstad Necip Fazıl Kısakürek'in "Âdem Peygamberden son insana kadar şâmil bir kanun olarak bilmek lâzımdır ki, barutuna ekmek karışan ihtilâl mutlaka patlar. (Necip Fazıl Kısakürek - İhtilâl)" Şeklinde ifade ettiği hakikati de sizlerin değerlendirmenize sunuyoruz..
0 yorum:
Yorum Gönder
Yorumlarınızda Kişilik haklarına saldırı,küfür ve benzeri ifadeleriniz yayınlanmamaktadır.Yorumları yazarken İsminizi belirtmeniz önemle duyurulur.