AKP AKLANDI MI ?


AKP, AKLANDI MI? (1) Nevzat Laleli
Güncel yazılar serisi

AKP (Adalet ve kalkınma partisi) hakkında Anayasa Mahkemesi nezdinde “Laiklik karşıtı hareketlerin odağı olması sebebiyle” kapatılması istemiyle açılan dava, Anayasa Mahkemesinin aldığı 30.Temmuz.2008 tarihli kararıyla kabul edilmemiştir. Bu kararı, Anayasa mahkemesi başkanı Haşim Kılıç Televizyonlar ve gazeteler aracılığıyla kamuoyuna duyurmuştur.
Bu kararın milletimize hayırlı olmasını dilerim. Demek ki AKP’nin “Laiklik karşıtı hareketlerin odağı olması” gibi bir hareketi tespit edilememiş ve böylece AKP aklanmıştır.
Bilgilerinizi tazeleme açısından şu meşhur “Laiklik karşıtı hareketlerin odağı olması” veya bir başka ifade ile “irticai hareketlerin” ne anlama geldiğini birlikte bir tezekkür edelim.
Lütfen okurlarım bu yazıdan kendilerini ayırsınlar ve birkaç dakika “Laiklik nedir? Laiklik karşıtı hareketler nasıl olur? Bu hareketlerin odağı olmak ithamı nasıl bir suçun işlenmesidir? İrtica nedir?”gibi kelime ve kavramlar üzerinde biraz düşünsünler…
Evet, ne buldunuz?
Bir kere bu kavramın ülkemizde yaşayan bazı (isterseniz bunlara fanatik diyelim) Müslümanları tanımladığı açık. Ülkemizde içki içenlere, kumar oynayanlara, zina yapanlara, dans edenlere, hortumculara, hatta Ergenekonculara “Laiklik karşıtı eylemlerin odağı olması” yaftası yapıştırılmadığına göre suçlananların biraz Müslümanlık kokusu taşıması gerekmektedir.
Yok efendim. Ülkemizin yüzde 99’u Müslüman’dır. Hiç Müslümanlığa bu yafta takılır mı” diyeceklere, peki öyleyse “Laiklik karşıtı eylemlerin odağı olması” eylemleri nedir? İrtica nedir? Mürteci kime denmektedir? Ülkemizde bu ve benzeri suçları işleyenler bulunmaktadır ki bu yafta muhatabını bulmakta ve boyunlarına takılmaktadır.
BEYİN CİMLASTİĞİ
Anayasa ve kanunlarımızda tarif edilmeyen kelimelerden ikisi de “Laiklik ve İrtica” kelimeleridir. Laikliğin Anayasada bulunmasına mukabil, irticanın hiçbir yasada yeri yoktur. Eğer bu kavramlar tarif edilselerdi, hepimiz bu hareketleri kimler yapıyorsa onlara “Mürteciler” der ve mademki “yasalarımız bu hareketleri suç saymaktadır, o halde bu hareketlerden kaçınalım ki bu suçla itham edilmiş olmayalım” derdik. Böylece de işimiz kolaylaşırdı. Ama hem tarifi yoktur ve hem de bu eylemleri suç sayan savcılık (onlar hangi eylemlerse) “bu eylemlerin odağı oldular” ithamıyla İktidarda bir parti olan AKP aleyhine hakkında Anayasa mahkemesi gibi ülkemizin en yüksek mahkemesinde dava açabilmektedir. Koskoca savcı, neyin irtica olduğunu veya olmadığını bilmez mi hiç?
Anayasa mahkemesi kendine açılan davayı; “Yok kardeşim. Kanunlarımızda tarif edilmeyen bir şey, hiç suç mu olurmuş?” diyerek reddetmedi. Başsavcı için “Ülkemizin en yüce mahkemesini böyle mesnetsiz şeylerle meşgul etmenizden dolayı hakkınızda Ağır ceza mahkemelerinde suç duyurusunda bulunulmuştur” demedi. Davayı kabul etti ve uzun bir zaman ayırarak görüşmeye başladı.
Demek ki Anayasa mahkemesi de davayı kabul ettiğine göre “Laiklik, laiklik karşıtlığı ve İrtica” ile ilgili bir suçun oluşabileceğini zımnen kabul etmiş oldu.
AKP’YE ARKA ÇIKANLAR
Ülkemizde 1969 yılından beri “Laiklik karşıtı hareketin odağı olmak” suçu isnadıyla partiler kapatılmıştır. Bu suçlamalar ile kapatılan partiler “Milli görüş” zihniyetinin partileri olup; 20 Mayıs 1971 tarihinde Milli Nizam Partisi, 1960 ihtilaliyle Milli Selamet partisi, 16 Ocak 1998 tarihinde Refah Partisi ve 22 Haziran 2001’de Fazilet Partisidir.
Bu partiler kapatılırken, “insan haklar havarisi Batılılar” olsun yeryüzünde yaşayan ve “ben de insanım” diyen bir Allah’ın kulu olsun, çıkıp da “kardeşim ne yapıyorsunuz? Kanunlarınızda Laiklik ve İrtica’nın tarifini yapın da bu suçla itham altına girebilecek partiler, suçlu duruma gelmesinler” demedi.
AKP söz konusu olunca aman Ya Rabbi! Kimler girdi devreye kimler! AB de ve ABD üst düzey yöneticilerinin hemen tamamı… Davanın açıldığı günden itibaren her gün bir veya bir kaçına ait beyanatlarını televizyonlarda dinledik, gazetelerde okuduk. Elbette bu dışarıdan verilen beyanatlar Anayasa mahkememizi ve onun sayın üyelerine tesir edemezdi. Nitekim etmedi de. Mahkeme 3–4 gün sıkı bir çalışma ile davayı karara bağladı.
Kararı sayın başkan Haşim Kılıç açıkladı ve “Adalet ve Kalkınma partisi kapatılmamıştır” diyerek sözlerine başladı. Gerekçeli kararın ise daha sonra açıklanacağını ilan etti. Henüz gerekçeli karar açıklanmadı ama sayın savcının “Laiklik karşıtlığının odağı olma ve İrtica” iddiasıyla AKP hakkın açmış olduğu kapatma davası reddedilmiş ve bir miktar para cezasına çevrilmiş olduğundan, bu karar bile AKP’nin “Laiklik karşıtlığı ve İrticaya” tam manada bulaşmadığının bir göstergesi olmuştur.
Oh. Çok şükür. Meğer Anayasa mahkemesine kapatma istemiyle giden her parti mutlaka kapatılır diye bir kural yokmuş. AKP gibi partilerin kapatılma talebi reddedilebiliyormuş. Ne mutlu bizlere.
LAİKLİK KARŞITLIĞI VE İRTİCA NE OLA Kİ
Peki, siz şimdi anlayabildiniz mi, meğer “Laiklik karşıtlığı ve İrtica” neymiş?
Yüzde 99’u Müslüman olan ve bunların büyük bir kısmı orucunu tutan, namazını kılan, Kur’n-ı Kerimini okuyan, zengin olanlarının hacca gittiği, zekât verdiği bir eylem değilmiş. Eğer bu eylemler suç olsaydı milletin hemen tamamının suçlu koltuğuna oturtulması gerekirdi. Peki, Laiklik karşıtlığı ve İrticai hareketler nelerdir, o halde?
Kafamız çatlayacak ama bir türlü bu soruya cevap bulamıyoruz!
Acaba Laiklik karşıtlığı ve İrtica “gece teheccüt namazlarına” kalkmak mıdır? Namazlardan sonra yapılan tesbihatları artırarak, mesela; 33 kere değil de 100’er kere Sübhanallah, Elhamdüllilah ve Allahü ekber çekmek midir? Yoksa bu sayı daha çok artırılınca mı suç işlenmiş olmaktadır? Bu ve buna benzer ibadetleri fazla fazla yapmak mıdır? Sakal bırakmak mıdır? Nedir, Laiklik karşıtlığı ve İrtica.
Yoksa bu hem Müslüman olmak ve hem de aklı gideren içkiye karşı olmak mıdır? Nesli ve aileyi yok eden zinaya karşı olmak mıdır? Ocaklar dağıtan kumarı istememek midir? Milletin hakkını gasp eden Hortumculuğa baş kaldırmak mıdır? Globalizm veya Küresellik adıyla bütün dünyayı sömüren
“Irkçı emperyalizmin sömürüsüne karşı çıkmak mıdır?”

Acaba nedir?
“Laiklik karşıtlığı ve İrtica’cı olmak?”
Ne dersiniz?

0 yorum:

Yorum Gönder

Yorumlarınızda Kişilik haklarına saldırı,küfür ve benzeri ifadeleriniz yayınlanmamaktadır.Yorumları yazarken İsminizi belirtmeniz önemle duyurulur.