Globalizm ‘küreselleşme’ kelimesinden daha anlamlı ve daha geniş. Buna rağmen küreselleşme kelimesi ifademizin tesir ve manasını anlatma açısından yer yer kullandığımız bir mefhum.
Kelimeler ve kavramlar bir ‘dil yapısı’ üzerinden hareket etmediği ve kemalizmin getirdiği uydurukça dil projelerinin ürünü olduğu için böyle açıklamalar zaruri oluyor.Kapitalizm’le başlayan tüketime dayalı sömürgecilik,globalizmle farklı bir mecra izlemektedir.Önceleri ‘serbest rekabet’ anlayışı ile başlayan süreç ilerleyen zaman diliminde kapitalistlerin bile idrak edemeyeceği bir şekilde ‘tekel’leşmeye doğru gitmiştir. Bu tekelleşme ulusların kendi ülke sınırları dâhilinde gerçekleşen bir ‘tekel’leşme değil uluslar arası düzeyde ve birçok dünya devletinin‘milli geliri’nden daha fazla sermaye birikmesi olarak kendini göstermiştir.
Marx son çeyrek yılda yaşasaydı,kapitalist rüyanın sonunu müşahede ederek Das Globalizm diye eser telif ederdi. AncakMarx’ın bu tavrı hemen yanı başında duran veMarksizm etiketli bir dünya görüşü üzerinden ‘aydın’geçinen tiplerce eleştirilir ve Marks’ın anti globalizmtavrı ‘marx dünya gerçeklerine sırtını dönmüş’diyerek reddedilir ve dünyanın artık bir köygibi olduğu gevelenerek ‘Marx’ global çetelerinayak diplerine atılırdı. Bir diğeri boş durmaz, “küreseldin, küresel anlayış, ideolojilerin sonu, paylaşımçağı” efsaneleri uydurarak, içinde bulunduğutoplumun kültürünü, inancını, ahlâkını global terör şirketlerinin ‘yeni din-yeni insan’ mühendisliklerine peşkeş çekerdi. Dünün hızlı ‘solcusu’, fuhuş albümü gazetesinden başını dışarı çıkarıp, peçetesini tuttuğu ABD’nin sıvılarından nemâlanır ve kendi halkını bu çetelerin arzu ettiği ‘insan’ tipinde yetiştirmek için onları aşağılar, zayıflatır, çaresizleştirir.Global kapitalistler, ulus devletlerin ekonomileriüzerinde büyük etki sahibidirler. Bunun sebebide tuzaklarına düşürdükleri siyasî, ilmî, dinî kimlikli kişiliklerdir. Üç beş kişiyi doyurup yetmiş milyonu sömürme esasına dayanan bu yatırım, global kapitalistler açısından mühendislik harikası bir projedir.Global kapitalizm in bir devleti yok etmek, bir coğrafyayı işgal etmek gibi gayesi yoktur. O, sadece üretimi ve tüketimi organize edici gücüne itaat edilmesini ister. Bu istek karş ısında ülkelerin kendilerini istedikleri gibi yönetmelerine, insanlarının diledikleri dine inanmalarına, diledikleri gibi yaşama hakkını kullanmalarına vs. ses çıkarmaz.
Global kapitalistler ulusların kendi sermayelerinive kendi üretim-tüketim ağı üzerinde yeniilişkilerini kabul etmez. Bunun önüne geçmek içino ülkelerin siyasi, içtimai, etnik, örfi problemlerini tahrik eder ve sermayenin gücünü, ‘satın alma-satma’yıen sert şekliyle kullanır. Satın aldığı şey sadece siyasiler ve aydınlar değildir, daha fazla kazanmak isteyen tüccarlardır aynı zamanda. Piyasadan topladığı en önemli ihtiyaç maddeleri, bir andaülkenin arz-taleb dengesini altüst etmekte ve insanhayatını hiçe sayacak derecede korkunç sonuçlar doğurmaktadır. Bu mânâda global kapitalistler, karşılıklı savaşan taraflardan daha acımasız ve dahahaince plânlarla insanlık neslini istismar etmekte,yok etmektedir. Milyonlarca insan, bu iblisler örgütününçıkarları uğruna ya açlıktan, ya hastalıktan,ya da siyasi, dini, etnik fitneden ölmektedir.
Globaliz’min ahlâkı veya global kapitalistlere ‘insan mühendisliği’ programları hazırlayanların dünyayadayattığı yaşam biçimi, ‘tüketim’, ‘faiz’ ve‘toprak’ üzerine dayalıdır. Küresel ahlâk ya da ahlâksızlık bu temel unsurlar üzerine bina edilir.Nerede ne üretileceğine, nerede nelerin tüketileceğine,ulusların gelirlerinin ne zaman artırılıp düşürüleceğine,insanların neleri düşünüp düşünemeyeceğine,hangi toprak parçasının hangi boyutta olacağıve kimin tarafından idare edileceğine bu program dâhilinde istikamet verilir, müdahale edilir. Üretime katılan ‘millî’ kimlikli faaliyetler ya satın alınaraktekele katılır ya da iş yapamaz hale getirilir. İnsan mefkuresini etkileyen düşünme biçimleri ve yine bu düşünceleri insanlara aktaran ‘aydın’ tiplemeleri halkın içinden devşirilir, medya propagandası ile itibar sahibi olması sağlanır ve global kapitalistlerinöngördüğü fikir-istek-ahlâk doğrultusunda ifade ve davranışlar sergilemeleri istenir. Kendileridışında gelişme temayulü gösteren şahıs, aydın,tüccarları ise önce reddetmeye, yok sayma çalışıreğer başaramazsa bu defa ‘yalan yanlış haberlerle’dezenformasyona girişir, yine başarılı olmazsa‘Onlar’ı kendinden birileri gibi göstermeye yada kendi kontrollerinde birileriymiş gibi lanse etmeyeçalışır.
Son günlerde İBDA etrafında sergilenmek istenen-sergilen oyunun şifreleri de burada yatmaktadır.
Bugün İBDA küresel sermayenin, golobal çetenin dünya genelinde gerçekleştirdiği oyunu bozma cüretini göstermiştir.
İzlediği strateji ile global kapitalistlere‘insan mühendisliği’ yapan uzmanların sosyolojik-etimolojik-psikolojik bütün planlarını altüst etmiş ve kısa sürede başarıya ulaşması planlanan‘Türkiye’nin Dönüşüm Hareketi’ kendi sonlarını getirmiştir. Söylenmeyen, saklanan şey, hakikîinsan soyunun tertip ettiği “Büyük Doğu-İbda Nizamı”nın her an iktidara geleceği gerçeğidir.
‘Baran’ çevresinde koparılan fırtına da bu sebeptendir.
Kaynak:BARAN DERGİSİ 82.SAYI'DAN İKTİBAS EDİLMİŞTİR
0 yorum:
Yorum Gönder
Yorumlarınızda Kişilik haklarına saldırı,küfür ve benzeri ifadeleriniz yayınlanmamaktadır.Yorumları yazarken İsminizi belirtmeniz önemle duyurulur.