Ahir Zaman ve Yaşadıklarımız;

AHİR ZAMAN VE YAŞADIKLARIMIZ


Ahir zamanı yaşadığımız şu günlerde insanlık alemi tekrar eski yok olan kavimlerin yapmış oldukları hatalara düşmüş, o işlenen günahları hatta en kötüsü olan ateizim dinsizlik üzerinde yaşamaya başlamıştır.
Ama bu durum uzun sürmeyecek inşaAllah Altın Çağ gelecek, insanlara tekrar o unutulmuş Hz.Muhammed (S.A.V.) zamanındaki dini tekrar yaşayacaktır. Yüce Allah'ın kitabı, ResulAllahın sünneti seniyyesi unutulmuş, yerine dinsiz ideolojiler tüm dünyaya yayılmıştır. Yüce Allah'ın dini suç sayılmış, ona tabi olanlar gerici, mürteci, yobaz ve irtica adıyla nitelenmişler, hak etmedikleri muameleye maruz kalmışlardır. Dinsizler, her türlü İslam, ahlak dışı yaşamı seçenler, Yüce Allah'ı tanımayanlar ise el üstünde tutulmuşlar, bu ve bunun gibiler her türlü mevkiye, makama getirilmişler, Müslümanlar ise daima horlanmış, hele zamanımızda terörist damgasıyla damgalanmışlardır. Amerika ve onun kanlı işbirlikçileri başta israil ve ingiltere olmak üzere dünya üzerinde egemenlik kurmak, dünyayı sömürmek ve esas niyetleri İslam'ı yok etmek için ellerinden geleni yapmışlar, ülkeler işgal etmişler, başlarına da kukla hükümetler geçirerek hakimiyetlerini kurmak istemişler ve bunu bir yere kadarda başarmışlardır. Ülkemizin yöneticileri de bunlara destek olmuşlar onların her istediklerini sorgusuz sualsiz yerine getirmişlerdir. Fakat düşünmüyorlar mı ki, halk kendileri ile beraber değildir, hatta yaptıklarının tam tersini savunmaktadırlar. Halkını dinlemeyen yöneticilerde er geç gitmeye mahkumdurlar. Yüce Allah kitabında İsra 81 nci Ayet "De ki: Gerçek geldi batıl yok oldu. Şüphe yok ki batıl ortadan kalkmaya mahkumdur." diyerek bize bu müjdeyi vermektedir. Batılılaşma dönemi bizde birbirimizden farklı tipler çıkardı ortaya. Dünya görüşleri, hayata bakış tarzları, hatta değer yargılarıyla kültür birikimleri birbirinden farklı tipler oluşturdu. Basında bundan nasibini aldı. Basında fikir beyan eden sözde yazarlar zaman zaman değişen bazı hüküm ve olayları benimser görünür, o sebeple bir gün iktidara, başka bir gün de muhalefete "muhalif" kalmayı kendilerine göre vatanseverlik ve dürüstlük sayarlar. Yalnız bu durum her zaman böyle değildir. İslami değerleri savunan bazı yazarlarla, sonuna kadar bu düzenin imkanlarını kullanmaya çalışan Marksistler bu genellemenin dışında tutulmalıdır. Gariptir ki sağ ve sol Kemalistlerin tavrı menfaatleri doğrultusunda sık sık değişir. İslam düşüncesi de basın-yayın ile eğitim-kültür kurumlarından dışlanmış, böylece dini ve mili değerler hepten ülke gündeminden çıkarılmıştır denilebilir. 1960 ihtilali'ne kadar İslam düşüncesi geniş halk kitlesi arasında yaygın bir tavır/şuur haline gelirken, Marksizm de aydınlar arasında taraf bulmuştur. İnkarcıların iman edenlerin aleyhinde komplolar kurdukları Hz.Kur'anda bildirilen bir gerçektir. Yüce Allah (c.c.) Hz.Kur'an'da inkarcıların komplocu karakterine dikkat çekmiştir. Müslümanların aleyhinde tuzaklar kurdukları, planlar yaptıkları Hz.Allah (c.c.) Enam Suresi 123'ncü ayetinde şöyle buyurmuştur. "Böylece Biz, her ülkenin önde gelenlerini orada hileli düzenler kursunlar diye oranın suçlu günahkarları kıldık. Oysa onlar, hileli düzeni ancak kendilerine kurarlar da şuuruna varmazlar" TÜRKİYE'de dinle arasına mesafe koyarak kendisini modern ve çağdaş kılan bir kesim var. Ne kadar kavram ve terminoloji cahiliyseniz, din düşüncesinden ne kadar uzaksanız, ortak değerler konusunda ne kadar az şey biliyorsanız o kadar modern ve aydınsınız. Dinleri eleştirmeye kalkan bazı akılsızlar, birtakım sistemlerin, düşüncelerin, felsefi rejimlerin, din yerine ikame olabileceğini iddia ettiler. Bunun olmadığının en iyi örneğini de Rusya marksizim'le verdi. Bir toplumun içindeki insanlara dinden başka bir şeyle nizam veremezsiniz. Dinin nizamı içerisinde en önemli faktör mesuliyettir. Eğer bir insan yaşarken, yaşadığından mesul olmadığını düşünürse, o insanın yapamayacağı hıyanet, menfaati için yapamayacağı haysiyetsizlik kalmaz. Hz.Allah'ın (c.c.) vadi er yada geç gerçek olacak, bu batıl düzenler yerini hak dine terk edecektir. Haşa Hz.Allah'ı reddedip, kendilerini onun yerine koyan, keyif ve arzularına göre insanları yöneterek iktidarını kullanan Firavunların sonu elbet bir gün gelecektir. Bu günler sanıldığı gibi uzak değil, aksine çok yakındır. Bu müjde Sevgili Peygamberimiz Hz.Muhammed Mustafa (S.A.V.) tarafından bize verilmektedir. Altın Çağ başlayacak, Hz.Mehdi (A.S.) ve Hz.İsa (A.S.)'ın gökten yeryüzüne teşrifi ile birlikte bu kutlu zaman başlayacak, Müslümanlar özledikleri ve unutulmaya başlanan Hz.Peygamberin (S.A.V.) zamanındaki İslam'ı yeniden yaşacaklar ve mutlu olmayan, mahzun olan tek kişi bile kalmayacak, insanlık alemi üzerine çok mutlu ve müreffeh, adaletli bir İslam düzeni hakim olacaktır. Yüce Allah'ın selam ve merhamet ve mağfireti bütün İslam alemi üzerinize olsun. Amin.

--~--~---------~--~----~------------~-------~--~----~
Bu grubun hiç bir siyasi oluşum ,parti, vakıf, örgüt, dernek veya benzeri yapılanmalarla alakası yoktur.Aynı zamanda onlara uzaklığı veya yakınlığıda bulunmamaktadır...Müslüman Anadolu İnsanının Tarafında yer alan Gerçek Vatanseverliği ilke edinmiş ,Anti Emperyalist HABER BİLGİ PAYLAŞIM STANDIDIR.."

Grupta yayınlanan yorum ve yazılardan yazarları sorumludur.
-----------------------------------------------------------------
"ANADOLU HABER GÜNLÜĞÜ" grubu.
Bu gruba posta göndermek için , mail atın : anadoluhaber@googlegroups.com
Bu gruba üyeliğinizi sonlandırmak için şu adrese e-posta gönderin: anadoluhaber-unsubscribe@googlegroups.com
Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/anadoluhaber?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin
-~----------~----~----~----~------~----~------~--~---

0 yorum:

Yorum Gönder

Yorumlarınızda Kişilik haklarına saldırı,küfür ve benzeri ifadeleriniz yayınlanmamaktadır.Yorumları yazarken İsminizi belirtmeniz önemle duyurulur.