[ANADOLU HABER] Talimat” tek merkezden mi?

İlginç bir bakış açısı.
Doğrusu benimde kafamı kurcalıyor. Bilhassa Mahir kaynak'ın bu günkü yazısını okuduktan sonra.
A.D.Şimşek

Turgay Yener
yenerturgay@gmail.com
2008-10-11

"Talimat" tek merkezden mi?

Peşinen söyleyeyim, maksadım ne intikam almak ne de nefret duyguları uyandırmak.

Maksadım kafa karıştıran sorulara cevap aramak.

Herkes gibi bu, benim de hakkım.

Şöyle ki kınalı kuzuların şehadeti yürekleri dağladı. Doğulu batılı, güneyli kuzeyli hiç fark etmeden tümümüz gözyaşlarına boğulduk. Şehitlerimizi büyük bir acıyla toprağa verdik.

Onların ardından yüzlerce, binlerce hatimler okundu. Dualar, niyazlar edildi.

Bir kez daha dikkatlerden kaçmadı:

Şehadet şerbeti içen kınalı kuzuların analarının, ninelerinin hepsinin başı örtülü; babalarının, dedelerin çoğu sakallı.

Kınalı kuzularını gözünü kırpmadan kurban eden, şehadetleri karşısında "Otuz evladım daha olsa vatana feda olsun. Beni de askere alın bende şehit olmaya hazırım." diyen şehit yakınları, TSK yetkililerine neden aynı ölçüde destek vermiyor?

Şehit yakınları TSK idarecilerine neden bu kadar mesafeli?

Yine son zamanlarda yapılan anketlerde, araştırmalarda iki farklı durum ortaya çıkıyor. Türk milletinin artık TSK'ya bakışı ile TSK idarecilerine bakışı arasında uçurumlar dikkatlerden kaçmıyor.

Peki, bunun asıl nedeni ne?

Önceki gün menfur saldırı sonrası halkın ne düşündüğünü, ne hissettiğini bir kez daha anlamaya çalıştım.

Beynimi kemiren bu sorulara cevap almak istedim.

Her konuştuğum, tepki ve üzüntüsünü yansıttı.

Edindiğim intiba: Mehmetçiğe ne derece sevgi ve muhabbet besleniyorsa TSK yöneticilerine de o denli kızgınlık ve öfke!

Dudaklardan dökülen "Acımız büyük, derdimiz çok" sözlerinden hemen sonra, öfke gözlerine yansıyordu, her konuştuğum vatandaşın!

Dikkatlice sorguluyorlar artık her şeyi.

Genelkurmay'ın "Hava Kuvvetleri Komutanımızın çatışmadan Cumartesi günü akşama kadar bir bilgisi olmamıştır" açıklamasını enine boyuna sorguluyorlar.

Ve sorular, sorular, sorular…

Neden haberi olmadı?

Nasıl olurda haberi olmaz?

Bunun bir nedeni olmalı!

Haberi mi olmadı, haber mi verilmek istenmedi?

Haber vermek istemediyseler neden, neden?

Niçin?

Burada tuhaf bir durum yok mu?

Golfçü Paşa'nın açıklamasını hatırlatıyorlar, "Cumartesi günkü her harekâtın emrini Ankara ile koordine ederek bizzat ben verdim."

Genelkurmay'ın açıklaması Golfçü'nün açıklamasıyla taban tabana zıt: "Hava Kuvvetleri Komutanımızın çatışmadan Cumartesi günü akşama kadar bir bilgisi olmamıştır"

Burada derin bir çatlak var.

Derin bir koordinasyonsuzluk var.

Bu çatlak neden, bu koordinasyonsuzluk neden?

Ya da bizim bilmediğimiz başka ne hesaplar var?

Bu bir samimiyetsizlik mi?

Bu bir zafiyet mi?

Yoksa şehit üzerinden kan üzerinden kirli bir tezgâh mı?

Golfçü Paşa bilinçli olarak yıpratılmak mı isteniyor?

Ya da yem olarak Golfçü Paşa mı atılmak isteniyor?

Bir başka bakış:

Bu Aktütün zafiyeti, TSK'nin ilk zafiyeti değil ki; Dağlıca gibi niceleri var.

Benzer hezimetlerde çıtı çıkmayan Doğan Grubu gazeteleri, Aktütün hezimetinde neden Golfçü Paşa'yı hedef alıyorlar?

Nihayetinde Golfçü Paşa da TSK'nin en önemli kuvvet komutanlarından birisi değil mi?

Doğan en pis işlerinde hep "vatanı" kullanıyor?

Burada da vatanı kullanması dikkat çekici değil mi?

Bu zamana kadar TSK ile ilgili konularda "ben görmedim, ben duymadım, ben bilmiyorum" taktiğini uygulayan "Uyanık Sosyolog" ve yönetimindeki "küfürbaz silahşorlar" nasıl oldu da birden bire bu konularda kalem oynatır oldular?

Sorular, sorular, sorular?

Acaba talimat tek merkezden mi?

Bu bir danışıklı dövüş mü?

Bu sıradışı uygulamalar Golfçü Paşa'yla Doğan'ın çıkarlarının uyuşmamasından mı?

Bu bir çıkar çatışması mı?

Mesela Hava Kuvvetleri Komutanlığı, enerjiyi… POAŞ'tan ne şartlarda alıyor?
Ve başka kimlerden enerji alıyor?

"Başbuğ'un ağlama duvarında ibadet eden resimlerini yayınlamadım. Çünkü Genelkurmay Başkanını yıpratır" diyen "derin" gazetenin yönetmeni bu golf resimlerini neden yayınladı?

Cevap bekleyen yığınla soru…

Şu ana kadar yapılan farklı farklı açıklamalar samimi bulunmuyor.

Tüm bunlardan benim anladığım, "milletin derdi TSK ile değil, sorumsuz paşalarla."

İşte burada TSK yöneticilerinin tekrar tekrar düşünmesi gerekmez mi?

Biz kimiz, bu millet kim?

Ve bu hâl neyin nesi?


--~--~---------~--~----~------------~-------~--~----~
Bu grubun hiç bir siyasi oluşum ,parti, vakıf, örgüt, dernek veya benzeri yapılanmalarla alakası yoktur.Aynı zamanda onlara uzaklığı veya yakınlığıda bulunmamaktadır...
Müslüman Anadolu İnsanının Tarafında yer alan Gerçek Vatanseverliği ilke edinmiş ,Anti Emperyalist HABER BİLGİ PAYLAŞIM STANDIDIR.."

*Grupta yayınlanan yorum ve yazılardan yazarları sorumludur.
-----------------------------------------------------------------....
"ANADOLU HABER GÜNLÜĞÜ" Haber Bilgi Paylaşım grubu.
Bu gruba posta göndermek için , mail atın : anadoluhaber@googlegroups.com
Bu gruba üyeliğinizi sonlandırmak için şu adrese e-posta gönderin: anadoluhaber-unsubscribe@googlegroups.com
Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/anadoluhaber?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin
-~----------~----~----~----~------~----~------~--~---

0 yorum:

Yorum Gönder

Yorumlarınızda Kişilik haklarına saldırı,küfür ve benzeri ifadeleriniz yayınlanmamaktadır.Yorumları yazarken İsminizi belirtmeniz önemle duyurulur.