Bu Haber Nedense Hiçbir Haber Kanalinda ve Gazetede Yer Almiyor!

Deniz Feneri soruşturmasını sürdüren Alman Savcı Doris Möeller Scheu: "Uluslararası hukuksal yaptırımlardan faydalanarak Recep Tayip Erdoğan'ın ifadesinin alınmasını talep edeceğiz"

BURAK ERDOĞAN'IN KURYELİĞİ ÜZERİNDE DURULUYOR
Savcılık, izleme sırasında Tayyip Erdoğan'ın oğlu Burak Erdoğan'ın aynı binadaki Deniz Feneri ve Kanal 7'ye sık sık gittiğini saptadı. Bu saptama, Burak Erdoğan'la ilgili kurye kuşkusunun kamuoyuna yansımasına neden oldu. Frankfurt Savcılığı, kara para aklama ve dolandırıcılık suçlamalarıyla açtığı soruşturmayla ilgili Türk makamlarından bazı talepleri içeren bir dosyayı Ankara'ya gönderdi. Dışişleri Bakanlığı'na iletilen dosya Adalet Bakanlığı'nca incelendikten sonra Mali Suçları Araştırma Kurulu (MASAK)'a devredildi. Dosya MASAK'ta yıllardır bekletiliyor.

İÇ İÇE İLİŞKİLER
Frankfurt'ta kapılar kırılarak girilen binada çok sayıda belgeye el konulmuştu. Operasyonun nedeni Deniz Feneri Derneği'nin topladığı 16 milyon Euro'nun 8 milyon Eurosunu Kanal 7'nin Avrupa bürosuna aktarmasıydı. Frankfurt Savcılığı'nın baskında gözaltına aldığı dört zanlıdan üçünün, hem Deniz Feneri Derneği'nde hem de paraların aktarıldığı Kanal 7 ve YİMPAŞ Grubu şirketlerinde yöneticilik yaptığı açıklandı.

Kanal 7, 1995 yılında, Almanya'da Media 7 GmbH adıyla bir şirket kurdu. Gurbetçileri dolandıran Yimpaş'tan Media 7'ye, Media 7'den de Kanal 7'ye yüz binlerce dolar aktarıldı. Paralarını Yimpaş'a ve patronu Dursun Uyar'a kaptıran gurbetçiler perişan olurken, onların paraları ile Media7 ve Kanal 7 palazlandı. Bu operasyonda görev yapan isimler daha sonra Deniz Feneri Derneği'nin Avrupa merkezinde bir araya geldiler.

Gurbetçi paralarını hortumlayan Yimpaş'ın ortak olduğu Media 7 daha sonra iflas ettiğini açıkladı. O dönemde şirketin başında son operasyonda tutuklanan Mehmet Gürhan ve arkadaşları vardı. Bu isimler aynı zamanda Kanal 7'nin de yönetiminde görev yaptılar. Hortumlanan paralar Kanal 7'ye akıyordu. Media 7 iflas edince yerine Euro 7 kuruldu.

Mehmet Gürhan Euro 7'nin de ortağı. Mehmet Gürhan son operasyonda Deniz Feneri'nin topladığı yardım paralarını Euro 7'ye aktardığı için tutuklandı. Aslında Almanya'da başlatılan operasyonunun Türkiye'ye uzanan ilişkiler zincirinde hep aynı isimler ve bu isimlere ait şirketler var. BURAK ERDOĞAN SIK SIK GİDİP GELİYORDU Ön soruşturması yapılan davada Deniz Feneri Avrupa Başkanı ve Kanal 7 Avrupa Genel Müdürü Mehmet Gürhan'ın ve muhasebe sorumlusu Firdevsi Ermiş'in de ifadeleri alındı.

Önceleri taksicilik yapan Mehmet Gürhan'ın Frankfurt'ta 17 taksiden olusan taksi filosunu nasıl elde ettiği ve Frankfurt yakınlarındaki Dietzenbach kasabasındaki daire ve villa gibi gayrimenkullerin kaynağı soruldu. Frankfurt savcısının yaptığı araştırmaya göre Tayyip Erdoğan'ın oğlu Ahmet Burak Erdoğan'ın da çeşitli zamanlarda Frankfurt Deniz Feneri ve Kanal 7'ye gelip gittiği belirlendi. Savcılık, araştırmanın en az bir yıl süreceğini, iki kamyon dolusu dosyanın incelenmesinin zaman alacağını, açıkladı.

Ayrıca İzmir limanında bulunan Atlas isimli gemiye el konulabileceğ ini, bunun için de Frankfurt savcılığı nezdinde ön çalışmaların tamamlandığını belirten savcılık, ileriki günlerde bir grup Alman avukatın, Ankara'daki Alman Büyükelçiliği ile işbirliği yaparak, gemiye el konulması için hareket edilecek. KOSOVA'DA ARAŞTIRMA Federal Kriminal Dairesi Almanya, Fransa, Hollanda, Belçika, Avusturya ve İngiltere'nin yanı sıra Kosova, Türkiye ve Endonezya'da topladığı bilgilerle makbuzları karşılaştırdı.

Savcılık, Kosova'dan gelen ilk makbuzlarla Deniz Feneri'nin kayıtlarında yer alan; Kosova'da fakir köylere dağıtıldığı ileri sürülen yardımlara ilişkin makbuzların ilk karşılaştırmasında söz konusu Deniz Feneri'nin hibe ettiği miktarlar ve kişilerin hayal ürünü olduğunun belirlendiğini açıkladı.
Alman ve Kosova polisinin işbirliğiyle Deniz Feneri'nin makbuzlarda verdiği adres ve köylere gidildi. Buna göre 28 köyün muhtarı ile yapılan görüşmelerde söz konusu makbuzlarda yer alan bu isimlere ait kayıtlar bulunamadı. Kosova'daki muhtarlar, Alman İnterpol yetkililerine, "Hayatımızda ne Deniz Feneri duyduk, ne de sözü edilen kişiler köylerimizde var" dediler. Alman polisi, Kosova'nın yanı sıra Pakistan'da da araştırmalarını sürdürüyor. Pakistan'daki araştırmalarda Deniz Feneri'nin kayıtlarında yer alan üniversite yapımı işi de uydurma çıktı. Konu edilen üniversite ile ilgili hiçbir şeye rastlanamadı.

Fatih'te muhtarların düzenledikleri sahte yardıma muhtaç kişiler ve yardım edildiği şeklindeki belgeler ayni zamanda araştırmanın diğer bir kanadını oluşturuyor. AKP'DEN ADAY OLACAKTI Mehmet Gürhan'ın Almanya'daki bütün hesaplarına el konulduğunu, bütün mal varlığının satışının durdurulduğunu belirten savcı Doris Möeller-Scheü şöyle diyor:

"Mehmet Gürhan aldığımız bilgilere göre Türkiye'de Temmuz ayında yapılacak seçimlerde AKP'den milletvekilliğ ine aday gösterilecekti. İncelediğimizde şahsın, Türkiye Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan ile görüşmelerini Ankara'ya giderek bizzat gerçekleştirdiğ ini tespit ettik. Erdoğan ailesi ile sıkı ilişkilerde olan Mehmet Gürhan'ın İzmir limanında demirleyen ve İtalya'dan Türkiye'ye gurbetçi taşımak için alınan geminin Deniz Feneri'ne yapılan bağışlarla alındığını tespit ettik. Ayrıca uluslararası hukuksal yaptırımlardan faydalanarak Recep Tayyip Erdoğan'ın ifadesinin alınmasını talep edeceğiz.

"1992 yılında 2000 Mark karşılığı taksi şoförlüğü yapan Gürhan'ın 1,5 milyon Euro değerindeki filosuna nasıl sahip olduğunu, bir villa ve 4 daireden oluşan 4,5 milyon Euro'luk mülkiyeti nasıl ve hangi parayla aldığını Gürhan'dan sorduk. Gürhan gibi avukatları da çelişkili açıklamalarda bulundular." BURAK ERDOĞAN'IN KURYELİĞİ ÜZERİNDE DURULUYOR Frankfurt Savcılığı'nın 2007 yılının Nisan ayında başlattığı soruşturmada, en çok Mehmet Gürhan ile Türkiye arasındaki para trafiği üzerinde duruluyor. Buna göre Deniz Feneri Almanya'dan Türkiye'deki bazı banka hesaplarına yüklü miktarlarda paralar transfer ediliyor. Para transferlerinde üst düzey bir bürokratın Ziraat Bankası hesaplarının kullanıldığı, savcılık tarafından belirleniyor. Bu konu, Ankara'ya gönderilen ve şu anda MASAK'ta bulunan dosyaya da yansıtılıyor.

Alman savcılığı, bu para hareketlerinin yaşandığı dönemde bir başka noktaya dikkat çekiyor. Başbakan Tayyip Erdoğan'ın oğlu Ahmet Burak Erdoğan, tam da bu dönemde Deniz Feneri ve Kanal 7 Almanya'nın bulunduğu binaya sık sık gidip geliyor. Savcılığın bu ziyaretleri önemsemesi ve para transferleriyle aynı döneme denk geldiğine dikkat çekmesi, gazetecilerin de dikkatini çekiyor. Akşam ve Güneş gazeteleri internet siteleri gibi bazı yayın organlarında, "Burak Erdoğan kurye mi?" soruları ortaya atılıyor. Burak Erdoğan'ın Başbakan'ın oğlu olarak VIP salonlarını kullanması, üstünün veya eşyalarının aranmaması gibi özellikler de bu soruların dayanağı olarak değerlendiriliyor.
...................................








--~--~---------~--~----~------------~-------~--~----~
Bu grubun hiç bir siyasi oluşum ,parti, vakıf, örgüt, dernek veya benzeri yapılanmalarla alakası yoktur.Aynı zamanda onlara uzaklığı veya yakınlığıda bulunmamaktadır...
Müslüman Anadolu İnsanının Tarafında yer alan Gerçek Vatanseverliği ilke edinmiş ,Anti Emperyalist HABER BİLGİ PAYLAŞIM STANDIDIR.."

*Grupta yayınlanan yorum ve yazılardan yazarları sorumludur.
-----------------------------------------------------------------....
"ANADOLU HABER GÜNLÜĞÜ" Haber Bilgi Paylaşım grubu.
Bu gruba posta göndermek için , mail atın : anadoluhaber@googlegroups.com
Bu gruba üyeliğinizi sonlandırmak için şu adrese e-posta gönderin: anadoluhaber-unsubscribe@googlegroups.com
Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/anadoluhaber?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin
-~----------~----~----~----~------~----~------~--~---

0 yorum:

Yorum Gönder

Yorumlarınızda Kişilik haklarına saldırı,küfür ve benzeri ifadeleriniz yayınlanmamaktadır.Yorumları yazarken İsminizi belirtmeniz önemle duyurulur.