EMCET OLCAYTU: Metris Cezaevi'nden bildiriyorum

EMCET OLCAYTU: Metris Cezaevi'nden bildiriyorum

Arkadaşlar, Siz Aydınlık'ın 28 Eylül sayısını hazırlarken ben de emniyette, Aydınlık'ın "geçmiş ve gelecek" haberlerine ilişkin suçlamalarına cevap yetiştirmekle meşguldüm. Cuma günü savcılıkta da aynı durum devam etti. Onlarca, belki yüzlerce gazete, dergi ve televizyon "Agartha Operasyonu"nun reklâmını yaparken, emniyette ve savcılıkta, ısrarla sordular:

"Aydınlık niçin soruşturma aleyhinde yayın yapıyor?"

Aydınlık'ın haber ve yorumlarından duydukları rahatsızlığı yansıtan her soru memnuniyetimi ve gücümü arttırdı. "Keşke daha çok katkıda bulunabilseydim" diye hayıflandım. Tabii, bu arada usulî işlemler nedeniyle götürüldüğüm bir kamu kurumundaki görevlinin davranışını aktarmalıyım: Bileklerimdeki kelepçe ile götürüldüğüm mekândaki görevli, kelepçeyi çözen polis memurunu adeta "kapı dışarı" etti. Sonra bana dönerek; "Sakın bu durumunuzdan utanmayın. Bütün ümidimiz sizlersiniz.

Ergenekon'un sanığı olmak bütün aydınlar için şereftir. Sakın bunu unutmayın" dedi ve beni şaşırtan bir "terminoloji" ile ekledi: "AKP demokrasisinin monarşiden daha kötü olduğunu anladık. Bunların sonu, monarşilerden beter olacak!"

"Sabahın köründe" evime polislerin dolmasından itibaren, tutuklanıp cezaevine teslim edilmeme kadar, kısaca "garip" diyebileceğim olaylar da oldu. "Arama ve zapt etme" işlemleri sırasında en çok "sürtüştüğüm" polislerden biri, savcılığa götürülürken "sizinle yakın arkadaş olmak isterdim." demez mi? Evimdeki arama sırasında, fotoğraf albümlerimi meğerse o incelemiş. Sonra (kanunsuz olarak el koydukları) bilgisayarımda kayıtlı fotoğraflara bakmış. "Siz gezmeyi, eğlenmeyi çok iyi bilen birisine benziyorsunuz. Fotoğraflarınızdan anladım" sözleri ile şaşırtanlardan biri oldu. "Arama, zapt etme" işleminden bahsederken, "ekip şefi" olarak gelen komiseri atlamış olmayayım. Ekip şefi arama ve zapt etme işlemlerindeki yasa dışılıklara itirazım üzerine, önceleri uydurma cevaplar yetiştirmeye çalıştı. Yasanın hükümlerinden "bihaber" tabii… Bunlara "polis okullarında, polis akademisinde" kimler ders veriyor acaba? Bunların bütün hocaları, Emre Uslu gibi herhalde. Emre Uslu, Yeni Şafak'ta yayımlanan söyleşisinde iki ay önce, ABD konsolosluğuna yapılan saldırıyı yorumlarken "Doğu Perinçek'te bulunan NATO'ya saldırı planı" diyerek Yeni Şafak okuyucularına yanlış bilgi veriyordu. Gel de "alışmış kudurmuştan beterdir" atasözünü hatırlama.

Polise "bu şekilde" verilen eğitimin sonu başka sonuçlar da doğuruyor. Evime arama için gelen ekip şefi, yasa maddelerini belirterek yaptığım itirazlara, uygun karşılıklar bulamayınca, diğer polislerin yanında ne dese beğenirsiniz? Aynen şöyle söyledi: "Sen bunları kıçından uyduruyorsun". Üstelik bu lafı, ekibe dâhil olan kadın polisin yanında, rahatça telaffuz etti. Bunun üzerine ekip şefine sordum: "Bu sözünüzü aynen yazıp şikâyet edeceğim. Acaba ekibinizde bulunan bütün polisler, yalan ifade verip, inkâr mı edecekler?" Hiç "tınmadı" bile. Ekibindeki polislerden "emin" olmalı.

Hatta "Erol Mütercimin evini arayanlar arasında ben de bulunuyordum" diyen kadın polisten bile çok emin olmalı. Konuyu uzatmak pahasına şunu da ekleyeyim: Zapt edilen eşyaların tıkıştırıldığı kolilerin açılması işlemi için Beşiktaş Adliyesi'nde, savcı Zekeriya Öz'ün odasında, yazılı olarak verdiğimiz dilekçede bu konudaki bölümü hatırlattığımda, savcı gayet "pişkin" bir eda ile "Bu husustaki şikâyetiniz bizi ilgilendirmez" diyerek, AB reformlarının "şahane" bir uygulamasını gösterdi. Oysa aynı savcı, Aydınlık Dergisi aleyhinde soruşturma açılmasını "garantiye almak" için, Basın Savcısı'nın yetkisini kullanarak, Aydınlık'taki yazılar hakkında soruşturma açıyor ve daha sonra; "Basın davalarına bakmakla görevli olmadığımız cihetle, dosya makamınıza gönderilmiştir" diyerek işi Sultanahmet Adliyesi'ndeki basın savcılığına yıkmaya devam ediyor.

Gelelim "hikâye"nin suçlama bölümüne… Polis, bu soruşturmada uydurma bir "şablon" oluşturmuş. Emniyetteki sorgu şöyle başlıyor: "12 Haziran 2007 tarihinde, Ümraniye'de bulunan el bombaları ile ilgili soruşturma nedeniyle gözaltına alındınız. Bu konuda bildiklerinizi anlatınız." İkinci soru da şu: "Aşağıdaki şahıslardan kimleri tanıyorsunuz. İlişkilerinizi anlatınız?" Ve her gün kabartılan şüpheli listesi sıralanıyor. Saymadım ama en az 130 kişilik bir liste. 2008 yılında "Derin devlet" soruşturması işte böyle yürütülüyor. Listede kimler yok ki? Ümraniye'deki manav Mehmet Demirtaş'tan başlayıp, en son gözaltına alınan kişinin adı eklenerek, "Derin Devlet" araştırılıyor. Ama bunların arasında, bir tane bile "Susurluk aktörü" yok. Mesela; " Çatlı'yı biz kullandık" diyen Mehmet Eymür yok!

"MİT Hizbullah'ı kullandı" diyen müsteşar yok! 16 Mart 1977 Katliamı sırasında emniyetteki yetkililer yok! Kahramanmaraş Katliamı sırasında sorumlu makamlarda bulunanlardan bir tanesi bile yok! Kim var? Doğu Perinçek var, Ferit İlsever var, Nusret Senem var, Hikmet Çiçek var, Ben varım, Serhan Bolluk var, Kemal Alemdaroğlu var, Emin Gürses var, Vedat Yenerer var, İlhan Selçuk var, Sinan Aygün var. Bir de bu "tablo" karşısında "el çırparak" "yaşasın AKP, yaşasın AB, Türkiye derin devletle hesaplaşıyor" diyenler var.

Bunlar aynı zamanda, "demokrasi budalası"nı ikna etmek için; "Derin Devlet, eski solcularla eski sağcıları bir araya getirdi. Kızılelma Koalisyonu'nun varlığı derin devletin varlığının kanıtıdır." diyor. Baskın Oran ile Abdurrahman Dilipak'ı, Oral Çalışlar ile Mehmet Eymür'ü, Halil Berktay ile Zihni Çakır'ı, Şahin Alpay'la Şamil Tayyar'ı kim aynı "hiza"ya getirdi? ABD'nin derin devleti mi? CIA mı? Kontrgerilla mı? Bu sorunun cevabını adı geçen zevat verebiliyor mu? Bizim bu sorulara cevabımız açık: Tayyip Erdoğan'la, AKP hükümeti ile değil, ABD emperyalizmiyle mücadele ediyoruz. Bizi darbeci olmakla suçlayan zevatın "kahraman"ı Zekeriya Öz, iddianamenin 46. sayfasında bakın ne diyor: "NATO bünyesinde, Komünizmle Mücadele için kurulan Gladyo, amacı dışına çıkarak terör örgütüne dönüşmüştür." Yukarıda yazmıştım; 1 Mayıs Katliamı, 16 Mart Katliamı, Bahçelievler Katliamı, Kahramanmaraş, Malatya, Erzincan, Sivas Katliamları, Abdi İpekçi, Doğan Öz, Cavit Orhan Tütengil, Bedrettin Cömert, Ümit Kaftancıoğlu, Bedri Karafakioğlu, Kemal Türkler Cinayetleri… Bunlar "komünizm ile mücadele" amacı içinde olduğu için "terör" sayılmıyor. Haydi! Diyelim ki; Zekeriya Öz'ün yaşı, bu olayları bilmeye "müsait"değil. Oral Çalışlar, Halil Berktay, Murat Belge, Şahin Alpay, Baskın Oran gibiler, hafızalarını mı yitirdi? Onlar adına da biz mi utanalım? Geçen ay, Baskın Oran'ın "Agartha Soruşturması'na methiyeler düzen bir yazısına rastlayınca, dayanamadım, elektronik posta göndererek iddianamenin 46. sayfasındaki cümleyi naklettim, cevabını okuyunca yazdığıma yazacağıma pişman oldum.


İki yıl önce, aleyhine yazılan iddianameyi yerden yere vuran Baskın, "Ne yani? Sen Gladyo'nun ortadan kaldırılmasına sevinmiyor musun?" demez mi? Ne ise… Bu münasebetle kendisine iyi bir haber vereyim: Polis 6 aydır benim yazışmalarımı, konuşmalarımı takip ediyormuş ama Baskın Oran'la yazışmamız, "önümüze konulan" listede yoktu. Endişeye mahal yok! Asayiş berkemal! Yaşasın Agartha Operasyonu…

NOT Avukatım Kemal Bülent Hattatoğlu gözaltı ve tutuklama sürecinde 98 saat boyunca, fedakarca koşturdu. Yapılan bütün kanunsuzlukları saptayıp dosyaya koydu. Son gün 17 saat adliyede ayakta bekledi. Sorgu hakimi önünde iddiaları "tuz-buz" etti. Avukat arkadaşlarım Ayşegül Şahin, Zerrin Öztürk ve Yusuf Türk ile Hattatoğlu Murat'a bakalım bu borcumu nasıl ödeyeceğim?

--
***************************

İŞÇİ PARTİSİ
Telefon: (0312) 231 81 11
Faks: (0312) 229 29 94
www.ip.org.tr
www.doguperincek.gen.tr
www.oncugenclik.gen.tr
AYDINLIK: www.aydinlik.com.tr
ULUSAL KANAL: www.ulusalkanal.com
KAYNAK YAYINLARI: www.kaynakyayinlari.com
BİLİM ve ÜTOPYA: www.bilimutopya.com.tr
TEORİ Her ay bayilerde!


-----------------------------------

İşçi Partisi
Soma İlçe Başkanlığı

Kurtuluş Mah. Başaran Sok. No:3 Soma/Manisa
Tel:(0236) 612 10 55 E-Posta: ipsoma@gmail.com



--~--~---------~--~----~------------~-------~--~----~
Bu grubun hiç bir siyasi oluşum ,parti, vakıf, örgüt, dernek veya benzeri yapılanmalarla alakası yoktur.Aynı zamanda onlara uzaklığı veya yakınlığıda bulunmamaktadır...
Müslüman Anadolu İnsanının Tarafında yer alan Gerçek Vatanseverliği ilke edinmiş ,Anti Emperyalist HABER BİLGİ PAYLAŞIM STANDIDIR.."

*Grupta yayınlanan yorum ve yazılardan yazarları sorumludur.
-----------------------------------------------------------------....
"ANADOLU HABER GÜNLÜĞÜ" Haber Bilgi Paylaşım grubu.
Bu gruba posta göndermek için , mail atın : anadoluhaber@googlegroups.com
Bu gruba üyeliğinizi sonlandırmak için şu adrese e-posta gönderin: anadoluhaber-unsubscribe@googlegroups.com
Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/anadoluhaber?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin
-~----------~----~----~----~------~----~------~--~---

0 yorum:

Yorum Gönder

Yorumlarınızda Kişilik haklarına saldırı,küfür ve benzeri ifadeleriniz yayınlanmamaktadır.Yorumları yazarken İsminizi belirtmeniz önemle duyurulur.