19 Şubat 2001 gecesi neler yaşandı? |
|
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu Eski Başkanı Zekeriya Temizel Finans Kulüp'ün düzenlediği panelde 19 Şubat 2001 gecesi neler yaşandığını anlattı
Temizel konuşurken sadece bigpara.com oradaydı.
bigpara.com
İşte Temizel'in konuşmasının aslı;
''Bu koşullar altında Türkiye 19 Şubat'a geldi. 19 Şubat hatırlayacaksınız, bir Pazartesi Günüydü. Daha sonra Kara Pazartesi olarak hatırlanacaktır. 19 şubat tarihinde o bilinen olay oldu, Anayasa kitapçığı hadisesi… Birden bire Türkiye'deki yabancı sermaye haraketlendi. Merkez Bankası'ndan talep o gün 7 milyar dolara çıktı. Tam o gün İstanbul'da Hazine Müsteşarlığı'nın ev sahipliğinde G7'nin müsteşarlar toplantısı vardı. Birinci Başkan Yardımcısı IMF Birinci Başkan Yardımcısı Stanley Fischer, Avrupa Temsilcisi Deppler, bir de Türkiye sorumlusu herkesin artık bizden saydığı Carlo Cotarelli de oradaydı.
Sonradan bu toplantıya katılan arkadaşlardan öğreniyoruz ki, bu toplantıda hadise duyulur duyulmaz, derhal G7'lerin Maliye Bakanları ve IMF başka bir odaya çekilip, bu durum karşısında Türkiye'nin ne yapacağını konuşmuşlar. Söyledikleri şey, Türkiye'nin o güne kadar uyguladığı bir bant içerisinde dalgalanan kur sistemini sonunun geldiği… Önerileri.. Türkiye hemen dalgalı kur sistemine geçmelidir. Başka türlü bunun altından çıkılmaz, hükümet hemen kararı almalı, ondan sonra buna göre yapılacak olan programa biz gereken desteği vermeyi taahhüt ediyoruz. Olay bu...
Dalgalı kur olmadan çözüm olmaz diye direttiler
Onun üzerine buradan kalkıp IMF heyeti ve bizim ekonomi bürokrasi takımı Ankara'ya geldi. Şehirdeki durumlar vahim. İçler acısı bir durumda. Allah'tan o gün Amerika'daki bankalar kapalı olduğu için çok büyük bir çekiliş olmadı, sadece talep oldu. Ertesi gün de çekiliş olacak. Herkes onu bekliyor şehirde. O gece toplanıldı şehirde. Bizler toplantıda yokuz, bağımsız kurum başkanları olarak. Hükümetin işlerine karışmadığımız için dışarıda duruyoruz. Toplanıldı, geceyarısına kadar süren toplantıda karar alınamadı. Yani dalgalı kura geçilemedi. O gece daha sonraki bir toplantıda, bütün ekonomi bürokrasisi ve bakanlık, başbakanlıktaki toplantıya katıldığı için IMF heyeti ile ben başbaşa kaldım. Merkez Bankası'nın Çankaya'daki o misafirhanesinde. Deppler'in çevirmenliğiyle gece saat 4'e kadar bu programın hala finansman desteğiyle ayakta kalabileceğini ve Türkiye'nin çok ağır bedeller ödemeden bu krizi atlatacağını adamlara anlatmaya çalıştık. 3-4 defa telefon ettiler bir yerlere. Yarım saat falan konuştular, sonuçta dalgalı kur olmadan çözüm olmaz diye direttiler..
Neyse sonuç olarak saat 04.de, Hükümetin dalgalı kura geçmeyeceği haberi geldi. Onlar da bir takım kafalarını gözlerini duvarlara vurma haraketi yaparak çekip gittiler. Ertesi gün gittiler, ve Türkiye herkesin bildiği o ortamı yeniden yaşamaya başladı. Merkez Bankası faizleri yükseltti ve Türkiye tarihinde görmediği faiz oranlarını yaşadı. Gecelik faizler 2000'lere çıktı… Korkunç bir olaydı, ekonomi bürokrasisi yeniden toplanmak zorunda kaldı. Yine karar alınamadı çünkü Başbakan Yardımcıları'ndan birisi yurtdışındaydı, ona vekalet eden Bakan'da Genel Başkanı olmadan o konuda bir şey söyleyemeyeceğini söyledi haklı olarak. Dolayısıyla karar o gece de alınamadı. En sonunda Çarşamba gecesi saat 24.10 gibi toplantıya ben de çağrıldım.. Toplantı, Başbakanlığın üstteki küçük toplantı salonundaydı. Çok sıkıntılı bir hava vardı. Herkes tartışmaktan yorulmuştu. Dalgalı kur sisteminin Türkiye ekonomisinde yaratacağı sakıncalar çok daha fazla dile getiriliyordu. Bir korku ve panik havası da vardı açıkcası. Çünkü kolay bir olay değil. Birden bire kuru serbest bıraktığınızda nereye gideceğini kimse bilmiyor. O nedenle bir tedirginlik vardı. Gittim oturdum, belirli bir süre sonra Başbakan Yardımcıları'ndan birisi döndü Başbakan'a, "efendim bu gece Sayın Temizel hiç konuşmadı" dedi. O da döndü "buyrun Sayın Temizel siz de fikrinizi söyleyin" dedi.
O toplantıda Temizel hangi fıkrayı anlattı
Ben de dedim ki fikrimi söylemeden önce bir fıkra anlatayım, hem ortamı yatıştırır, hem de duruma çok uygun düşüyor... Adamın birisinin iki kızı varmış, görücü usulüyle evlendirmiş. Aradan zaman geçmiş, eşi demiş ki "ya bey, kızları evlendirdik ama ite mi verdik-kurda mı verdik, mutlu mu-mutsuz mu, git bak bunlara bir..." demiş. Adam iki heybe hazırlamış, atına koymuş çıkmış yola. Önce büyük kızının evine gitmiş, bakmış kız gayet mutlu, damadı da gayet güzel bir delikanlı. Ortamın verdiği rahatlıkla demiş ki "evlat işler nasl?" birinci damat tuğlacı: "Valla baba işler çok iyi, tuğla çamurlarını kardık, harmana serdik, eğer bu hafta yağmur yağmaz da tuğlaları kurutur da pişirirsek bu sene keyfimize diyecek yok." Adam da "inşallah yağmaz oğlum" demiş.
Ondan sonra ikinci kızına gitmiş, kızı yine mutlu neşeli, damadı sevimli. Onun verdiği rahatlılka işlerin nasıl olduğunu sormuş. O da çiftçi... "Valla baba işler gayet iyi, tarlaları sildik, tohumu attık, tapanı çektik, bu hafta bir yağmur yağarsa o zaman keyfimiz yerinde..." demiş. "İnşallah yağar oğlum" demiş ve evine gelmiş. Eşi sormuş "Bey çocuklar nasıl?" "Valla yağmur çocuklardan birinin üzerine yağacak ama hangisine bilmiyorum"...
Değişen bir şey olmadı.. Sistemin riski gene sistemin üzerinde kaldı
Dedim ki bana görüşümü soruyorsunuz, bu saatten sonra eğer dalgalı kura geçerseniz bizim bankaların bir kısmı kur riskinden gidiyor. Dalgalı kura geçmezseniz faiz riskinden öbür kısmı gidiyor. O nedenle pek fazla birşey farketmiyor. Yalnız ben size bir şey sormak istiyorum. Siz IMF desteği olmadan, IMF desteksiz bir program yürütmeyi göze alabiliyor musunuz alamıyor musunuz? Eğer alamıyorasnız IMF dalgalı kura geçmiyorsanız ben gidiyorum diye kalktı gitti zaten. Eğer bunu göze alamıyorsanız boşuna tartışıyorsunuz dedim... Yarım saat bir ara verildi, birazdan geldiler, "Türkiye dalgalı kura geçme kararı aldı..." aldık sadece, olay bu. Ondan sonraki bütün sistemin riski, yine sistemin üzerinde kaldı...
İLGİLİ VİDEOLAR!
TEMİZEL: KRİZİ IMF YÖNETSEYDİ NE OLURDU? TIKLAYIN... TEMİZEL: FONA ALINMAYAN BANKALARA IMF YARDIMI NEDEN ENGELLEDİ! TIKLAYIN...
TEMİZEL: 2001'DE BANKALARI FONLAMAMIZA ENGEL OLDULAR! TIKLAYIN...
TEMİZEL O GECE HANGİ FIKRAYI ANLATTI! TIKLAYIN... |
--
---------------------------------------------------------------------------------------------
MAİDE SURESİ 51. AYET:
"Ey iman edenler! Yahudileri ve Hıristiyanları dostlar edinmeyin.
Onların bazısı, bazısının dostlarıdırlar.
İçinizden kim onları dost edinirse şüphe yok ki, o da onlardandır.
Muhakkak ki Allah o zalimleri hidayete, doğru yola iletmez".
---------------------------------------------------------------------------------------------
--~--~---------~--~----~------------~-------~--~----~
Bu grubun hiç bir siyasi oluşum ,parti, vakıf, örgüt, dernek veya benzeri yapılanmalarla alakası yoktur.Aynı zamanda onlara uzaklığı veya yakınlığıda bulunmamaktadır...
Müslüman Anadolu İnsanının Tarafında yer alan Gerçek Vatanseverliği ilke edinmiş ,Anti Emperyalist HABER BİLGİ PAYLAŞIM STANDIDIR.."
*Grupta yayınlanan yorum ve yazılardan yazarları sorumludur.
-----------------------------------------------------------------....
"ANADOLU HABER GÜNLÜĞÜ" Haber Bilgi Paylaşım grubu.
Bu gruba posta göndermek için , mail atın : anadoluhaber@googlegroups.com
Bu gruba üyeliğinizi sonlandırmak için şu adrese e-posta gönderin: anadoluhaber-unsubscribe@googlegroups.com
Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/anadoluhaber?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin
-~----------~----~----~----~------~----~------~--~---
0 yorum:
Yorum Gönder
Yorumlarınızda Kişilik haklarına saldırı,küfür ve benzeri ifadeleriniz yayınlanmamaktadır.Yorumları yazarken İsminizi belirtmeniz önemle duyurulur.