"mustafa" filmi ve c.dündar kakkında gün de onlarca çeşitli yorum alıyorum..
bunların neredeyse tamamı filmi ve c.dündar ı şiddetle eleştiriyor..
bakan hilmi güler film den çıkınca "atatürk gökten yere indi" demiş!..
ne demek şimdi bu?..
yorumsuz iki ileti yolluyorum..
Ben filmi gördüm...!!
Şimdi sinemadan geldim ve bu satırları yazıyorum.
Bir arkadaşımın ısrarı üzerine, kendisine film hakkındaki düşüncemi hiç açıklamadan sinemaya gittim ve sesimi çıkarmadan onunla filmi izledim.
Film hakkındaki kendi fikrimi açıklamadan, arkadaşımın cümlesini aktarmak istiyorum.
"Bu Can Dündar denen adam Atatürkçü olduğunu söylemiyor muydu..? Eğer öyleyse bu film neydi şimdi..???"
Bu film ne bir belgesel ne bir biyografi ne de bir eser.
Bu film sadece ve sadece, Atatürk'ü karalamaya çalışan bir zavallının, bir satılmışın hezeyanları.
C.D. bir satılmış zavallıdır bence...!!!
Çünkü film boyunca çırpınmasına rağmen, Atatürk'ü seven, Atatürk'ü bilen bir tek Atatürk'çüyü bile etkileyemiyor. Dün filmi izleyen fikrine güvendiğim insanların yazdıklarını okudum, öfkesine tanık oldum. Bugün filmden çıktığımda aynı öfkeyi kendimde hissettim, çevremdekileri gözlerimle gördüm.
Yukarıda, tartışmalardan hiç haberi olmayan arkadaşımın sözlerini size yazdım.
Ayrıca filmden çıkan hiç kimse, dün akşam Kanal D'de gösterildiği gibi gözyaşları içinde kalmamıştı. Özellikle ilk bölümden sonra bir kaç kişide gördüğüm "kabaran milli duyguları" yansıtan yüzleri, ikinci bölümün sonunda hiç göremedim...!!!
Arkadaşımın fikrini söylemesinden sonra, ağzıma geleni sayıp dökmeye başladığım halde, bir kişi bile dönüp "sen ne diyorsun" demedi bana...!!! Zira benzer eleştiriler yapılıyordu.
Atatürk'ü Anadoluya Vahdettin göndermiş...!!!!
C.D. herşey belgeye dayalı diyor ya, bu iddiasına belge olarak da Ata'nın kendi eliyle çizdiğini iddia ettiği ve Atatürk'le Vahdettini masa başında otururlerken resmeden krokiyi gösteriyor.
Tamam, böyle bir kroki var diyelim, orada ne konuşulduğunu nerenden uyduruyorsun be adam..?? Madem Vahdettin göndermiş, niye sonra vur emrini çıkarmış..?? Orayı yuvarlıyor bizimki..!!!
Yalnız asıl ilgimi çeken başka bir sahne var, izleyenler benimle aynı düşünürler mi bilmem;
Atatürk dolaştığı Anadolu illerinde, sIk sIk ellerinde şikayet dilekçeleri olan vatandaşlarla karşılaşıyor, hepsiyle tek tek ilgileniyor, şikayet dilekçelerini alıyor. (Buralar doğru, çünkü vatandaşları dinlerken ki fotoğraflarını gördük hepimiz)
Ama sonra, Antalya'ya gidiyor kendini odasına kapatıyor(!!!) ve yanına gelen birine (öyle gerilmişim ki, o gelen kimdi, anlayamadım o kısmı) özetle; "kardeşim herşeyi benden bekliyorlar, benim de kendime göre dertlerim var, bırakın yakamı, bıktım yaaa...(!!!)" minvalli bir yakınmada bulunuyor...!!!!!!!!!!!!!!
(Ama sonra aynı Atatürk nedense, bir yemek sırasında dinlediği bir şarkıdan etkilenip ağlıyor ve kendisine neden ağladın diyen Sabiha Gökçen'e, "ben bu ülkeyi ve insanın çok seviyorum, onlardan ayrılmak fikri aklıma gelince ağlıyorum" diyor..! Dedim ya C.D. film boyunca debeleniyor, çırpınıyor karalamak için ama gücü yetmiyor...!!!)
İşte bu sahne, nedense bana Can Dündar'ın kendi çapında RTE'nin rövanşını alma hevesi gibi geldi.
Şöyle ki;
Biliyorsunuz, "ananı da al git" olayından sonra, bir çok basın yayın organında ve internette "Ata'nın insanları nasıl dinlediği" ile RTE'nin "Ananı da al git" tavrı karşılaştırıldı ve "adam nasıl dinlenir" fotoğraflarla karşılaştırmalı gösterildi. Halen de gösteriliyor.
Acaba C.D.; "bakın Atatürk vatandaşı dinliyordu ama odasına gidince böyle diyordu" demeye mi çalıştı...????
Bir başka dikkatimi çeken husus da, C.D. nedense halifelikten, saltanattan, medreselerden, tekke ve zaviyelerden bahsederken cümlesine mutlaka "kocaa" diyerek başlıyor.
"Atatürk kocaaaa medreseleri bir günde kapattı"
"Atatürk kocaaa hilafeti bir günde kaldırdı"
Nolacaktı peki...??? Kutlu doğum haftası gibi bir aya mı yaysaydı..???
Ve daha neler neler...!!
Velhasılı kelam, bu film baştan sona; fındık kadar bir beyinle, çaktırmadan Atatürk'ü karalamaya çalışan ancak gerçek Atatürk'çüleri sinir etmekten öteye gidemeyen, C.D. ve yandaşlarının kendini tatmin ettiği, Atatürk'ün lider vasfına hiçbir katkısı olmayan LİDER VASFINDAN, KURTARICI VASFINDAN HİÇBİR ŞEY EKSİLTEMEYEN dangalakça bir filmdir.
Eleştirmen filan değilim. Türkiye Cumhuriyetinin sade vatandaşı Gül Külcü'nün bu filmden anladığı budur...
Çocukların, yeni yetişen gençlerin uzak tutulması gereken bir filmdir.
Atatürk'e ve onun izinden gidenlere saygıyla, minnetle...
Gül
Sizler, yani yeni Türkiye'nin genç evlatları! Yorulsanız dahi beni takip edeceksiniz...
M.Kemal ATATÜRK
__._,_.___ M.Kemal ATATÜRK
--~--~---------~--~----~------------~-------~--~----~
Bu grubun hiç bir siyasi oluşum ,parti, vakıf, örgüt, dernek veya benzeri yapılanmalarla alakası yoktur.Aynı zamanda onlara uzaklığı veya yakınlığıda bulunmamaktadır...
Müslüman Anadolu İnsanının Tarafında yer alan Gerçek Vatanseverliği ilke edinmiş ,Anti Emperyalist HABER BİLGİ PAYLAŞIM STANDIDIR.."
*Grupta yayınlanan yorum ve yazılardan yazarları sorumludur.
-----------------------------------------------------------------....
"ANADOLU HABER GÜNLÜĞÜ" Haber Bilgi Paylaşım grubu.
Bu gruba posta göndermek için , mail atın : anadoluhaber@googlegroups.com
Bu gruba üyeliğinizi sonlandırmak için şu adrese e-posta gönderin: anadoluhaber-unsubscribe@googlegroups.com
Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/anadoluhaber?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin
-~----------~----~----~----~------~----~------~--~---
0 yorum:
Yorum Gönder
Yorumlarınızda Kişilik haklarına saldırı,küfür ve benzeri ifadeleriniz yayınlanmamaktadır.Yorumları yazarken İsminizi belirtmeniz önemle duyurulur.