Ben bu yazıya paraf atarım .sevgiler.Sili
BİZE DÜŞEN - Derya Kocabay
Yıllardır gerçek düşüncelerinin ne olduğu değil de soyut sevgisinin işlendiği, açıktan karşısında olmaktansa içinin boşaltılması için uğraş verilen ve bizlerinde hala Atatürkçülük mü Kemalizm mi yada Kemalizm bir yaşam biçimi mi yoksa bir ideolojimi diye birbirimizi yemekten gerçek düşmanları ile mücadele etmeye fırsat bulamadığımız, Kemalizm'in özünden uzak kısır bir döngü içinde bocalayıp duruyoruz. Emperyalizmin ülkede kavram kargaşası yaratarak, sağladığı bu faydayı içimize sindirmemiz olanaklı mı? At iziyle it izinin birbirine karıştığı bugün ki ortamı yaratan işbirlikçilerin ve içimizdeki aymazların Cumhuriyetimizi getirdiği nokta hepimizi kahretmektedir. Yönetim biçimimizin adı teokrasi olmasa da teokrasi yandaşları tarafından yönetildiğimiz kesinlikle yadsınamaz.
Yüce önder Mustafa Kemal Atatürk ve onun en büyük eserim dediği Cumhuriyet kimlerin elinde bu hale geldi, kimleri gördü ?
Ülkemizi küçük Amerika hayalleri ile oyalayıp, her sokakta bir milyoner yaratacağım diyerek emperyalizme kucak açanları gördü.
İktidarını cehalet ve irtica'ya taviz vererek sağlayan, dün dündür bugün bugündür felsefesinin sahibi olan, kendi milyonerleriyle kasaba politikası yaparak, o zamanlardan bugünlerin koşullarını hazırlayan akbabaları gördü.
Atatürk adına yönetime el koyup netekim, aydın ve aydınlık beyinleri katlederek, irtica'yı devletin bünyesine yerleştiren ABD'nin çocuklarını gördü.
Tarikatlar ile işini bilen memurlarının ve iş bitirici prenslerinin desteği ile Anayasayı delmeyi beceri sayan, Emperyalizm adına yeni dünya düzeninin Türkiye deki uygulayıcılarını ve yolsuzlukların mimarını gördü.
Adeta Avrupa birliğinin sözcüsü gibi davranıp Avrupa birliğinin yolunu Diyarbakır'dan geçirip, Tahtakale kalpazanları ile kol kola döviz kuru ayarlayanları gördü.
Emperyalizmin dayatması olan tahkim ve gümrük birliği anlaşmalarını havai fişeklerle kutlayıp bayram edenlerle, servetinin hesabını meclisteki yandaşlarıyla aklayarak annesinin çıkınına sığdıranları gördü.
Küreselleşmenin olmazsa olmazı özelleştirmeyi, kapitilasyonları aratmayan tahkim yasasını ve gümrük birliği'ni imzalayarak akbabalara koltuk değnekliği yapanlarla, maskeli balolar da sol maskesi takarak sarışın leydi ile vals edenleri gördü.
Ülkemize şeriatı getireceğini ilan etmesine rağmen iktidara gelip, tarikatlara devlet makamında yemek ve yer veren. Suç ortağı öğrencisinin affıyla nefes alan zimmetçi kadayıf uzmanlarını gördü.
Birbirlerinden güç alarak, bu gücü Avrupa ve Amerikanın isteklerini yapmak için kullanan, Amerika dan gönüllü olarak getirdikleri emperyalizmin tahsildarı ile birlikte 15 günde 15 yasa çıkartan ve Devlet erkini gümüş tepsi içinde Atatürk ve Cumhuriyet karşıtlarına sunan emperyalizmin saçayaklarını gördü.
Demokrasiyi yıkmak ,ülkeyi bölmek için yine demokrasiyi kullananlar ile insan hakları ve özgürlükler adına yıllardır akıttıkları kana doymayan kendisine özel ayrılmış adalarda emperyalizm adına beslenen bebek katillerini gördü.
Atatürk ve Cumhuriyet, mütareke medyasının desteği ile kendisini aydın sanan yada yutturmaya çalışan aymazların ihanetini de gördü, görüyor.
Ve sonunda Cumhuriyetimiz, ağzından çıkanı kulağı duymayan, kendileri için belirledikleri hedefe ulaşmak için ülkesini bile pazarlamaktan çekinmeyen ve bununla küstahça övünen, BOP'un eşbaşkanları ile herşeyini Atatürk ve Cumhuriyet düşmanlığından kazanıp 864 rakımlı tepeye tüneyen din ve siyaset bezirganlarını da görüyor.
Bugün iktidar Atatürk ve Cumhuriyet karşıtlarının elinde olabilir. Bugün iktidar sahipleri kendi şahsi emellerini müstevlilerin yani emperyalizmin emelleri ile de birleştirmiş olabilir. Onlar bu ülkenin hakimi de olabilirler. Ama bu ülkenin de Cumhuriyetin de gerçek sahipleri bizleriz.
Bize düşen ise çalışmak mücadeleye katılmak, idareimaslahat ve nemelazım zihniyetinden arınıp, kırgınlıklardan kurtulmak. Devrimci bir tavırla Kemalizmin egemen olduğu tam bağımsız Türkiye Cumhuriyetini yeniden kurmak ve gelecek kuşakların aydınlık yarınlarına sahip çıkmaktır.
Yüce önder Mustafa Kemal ATATÜRK'ün şu sözünü artık hayata geçirmenin zamanı geldi ve geçiyor.
" Ülkenin ve Devrimin, içeriden ve dışarıdan gelebilecek tehlikelere karşı korunması için, bütün Ulusçu ve Cumhuriyetçi güçlerin bir yerde toplanması gerekir.''
27 – 10 - 2008
Derya KOCABAY
Bu gelen duyuruları kapatmak isterseniz, profilinizden bunu kolayca yapabilirsiniz.
Bu link'i takip ederek duyurunun tamamını görebilirsiniz:
http://www.toplumsalbilinc.org/forum/index.php?topic=3776.0
Saygılar,
T O G E Ç
BİZE DÜŞEN - Derya Kocabay
Yıllardır gerçek düşüncelerinin ne olduğu değil de soyut sevgisinin işlendiği, açıktan karşısında olmaktansa içinin boşaltılması için uğraş verilen ve bizlerinde hala Atatürkçülük mü Kemalizm mi yada Kemalizm bir yaşam biçimi mi yoksa bir ideolojimi diye birbirimizi yemekten gerçek düşmanları ile mücadele etmeye fırsat bulamadığımız, Kemalizm'in özünden uzak kısır bir döngü içinde bocalayıp duruyoruz. Emperyalizmin ülkede kavram kargaşası yaratarak, sağladığı bu faydayı içimize sindirmemiz olanaklı mı? At iziyle it izinin birbirine karıştığı bugün ki ortamı yaratan işbirlikçilerin ve içimizdeki aymazların Cumhuriyetimizi getirdiği nokta hepimizi kahretmektedir. Yönetim biçimimizin adı teokrasi olmasa da teokrasi yandaşları tarafından yönetildiğimiz kesinlikle yadsınamaz.
Yüce önder Mustafa Kemal Atatürk ve onun en büyük eserim dediği Cumhuriyet kimlerin elinde bu hale geldi, kimleri gördü ?
Ülkemizi küçük Amerika hayalleri ile oyalayıp, her sokakta bir milyoner yaratacağım diyerek emperyalizme kucak açanları gördü.
İktidarını cehalet ve irtica'ya taviz vererek sağlayan, dün dündür bugün bugündür felsefesinin sahibi olan, kendi milyonerleriyle kasaba politikası yaparak, o zamanlardan bugünlerin koşullarını hazırlayan akbabaları gördü.
Atatürk adına yönetime el koyup netekim, aydın ve aydınlık beyinleri katlederek, irtica'yı devletin bünyesine yerleştiren ABD'nin çocuklarını gördü.
Tarikatlar ile işini bilen memurlarının ve iş bitirici prenslerinin desteği ile Anayasayı delmeyi beceri sayan, Emperyalizm adına yeni dünya düzeninin Türkiye deki uygulayıcılarını ve yolsuzlukların mimarını gördü.
Adeta Avrupa birliğinin sözcüsü gibi davranıp Avrupa birliğinin yolunu Diyarbakır'dan geçirip, Tahtakale kalpazanları ile kol kola döviz kuru ayarlayanları gördü.
Emperyalizmin dayatması olan tahkim ve gümrük birliği anlaşmalarını havai fişeklerle kutlayıp bayram edenlerle, servetinin hesabını meclisteki yandaşlarıyla aklayarak annesinin çıkınına sığdıranları gördü.
Küreselleşmenin olmazsa olmazı özelleştirmeyi, kapitilasyonları aratmayan tahkim yasasını ve gümrük birliği'ni imzalayarak akbabalara koltuk değnekliği yapanlarla, maskeli balolar da sol maskesi takarak sarışın leydi ile vals edenleri gördü.
Ülkemize şeriatı getireceğini ilan etmesine rağmen iktidara gelip, tarikatlara devlet makamında yemek ve yer veren. Suç ortağı öğrencisinin affıyla nefes alan zimmetçi kadayıf uzmanlarını gördü.
Birbirlerinden güç alarak, bu gücü Avrupa ve Amerikanın isteklerini yapmak için kullanan, Amerika dan gönüllü olarak getirdikleri emperyalizmin tahsildarı ile birlikte 15 günde 15 yasa çıkartan ve Devlet erkini gümüş tepsi içinde Atatürk ve Cumhuriyet karşıtlarına sunan emperyalizmin saçayaklarını gördü.
Demokrasiyi yıkmak ,ülkeyi bölmek için yine demokrasiyi kullananlar ile insan hakları ve özgürlükler adına yıllardır akıttıkları kana doymayan kendisine özel ayrılmış adalarda emperyalizm adına beslenen bebek katillerini gördü.
Atatürk ve Cumhuriyet, mütareke medyasının desteği ile kendisini aydın sanan yada yutturmaya çalışan aymazların ihanetini de gördü, görüyor.
Ve sonunda Cumhuriyetimiz, ağzından çıkanı kulağı duymayan, kendileri için belirledikleri hedefe ulaşmak için ülkesini bile pazarlamaktan çekinmeyen ve bununla küstahça övünen, BOP'un eşbaşkanları ile herşeyini Atatürk ve Cumhuriyet düşmanlığından kazanıp 864 rakımlı tepeye tüneyen din ve siyaset bezirganlarını da görüyor.
Bugün iktidar Atatürk ve Cumhuriyet karşıtlarının elinde olabilir. Bugün iktidar sahipleri kendi şahsi emellerini müstevlilerin yani emperyalizmin emelleri ile de birleştirmiş olabilir. Onlar bu ülkenin hakimi de olabilirler. Ama bu ülkenin de Cumhuriyetin de gerçek sahipleri bizleriz.
Bize düşen ise çalışmak mücadeleye katılmak, idareimaslahat ve nemelazım zihniyetinden arınıp, kırgınlıklardan kurtulmak. Devrimci bir tavırla Kemalizmin egemen olduğu tam bağımsız Türkiye Cumhuriyetini yeniden kurmak ve gelecek kuşakların aydınlık yarınlarına sahip çıkmaktır.
Yüce önder Mustafa Kemal ATATÜRK'ün şu sözünü artık hayata geçirmenin zamanı geldi ve geçiyor.
" Ülkenin ve Devrimin, içeriden ve dışarıdan gelebilecek tehlikelere karşı korunması için, bütün Ulusçu ve Cumhuriyetçi güçlerin bir yerde toplanması gerekir.''
27 – 10 - 2008
Derya KOCABAY
Bu gelen duyuruları kapatmak isterseniz, profilinizden bunu kolayca yapabilirsiniz.
Bu link'i takip ederek duyurunun tamamını görebilirsiniz:
http://www.toplumsalbilinc.org/forum/index.php?topic=3776.0
Saygılar,
T O G E Ç
--~--~---------~--~----~------------~-------~--~----~
Bu grubun hiç bir siyasi oluşum ,parti, vakıf, örgüt, dernek veya benzeri yapılanmalarla alakası yoktur.Aynı zamanda onlara uzaklığı veya yakınlığıda bulunmamaktadır...
Müslüman Anadolu İnsanının Tarafında yer alan Gerçek Vatanseverliği ilke edinmiş ,Anti Emperyalist HABER BİLGİ PAYLAŞIM STANDIDIR.."
*Grupta yayınlanan yorum ve yazılardan yazarları sorumludur.
-----------------------------------------------------------------....
"ANADOLU HABER GÜNLÜĞÜ" Haber Bilgi Paylaşım grubu.
Bu gruba posta göndermek için , mail atın : anadoluhaber@googlegroups.com
Bu gruba üyeliğinizi sonlandırmak için şu adrese e-posta gönderin: anadoluhaber-unsubscribe@googlegroups.com
Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/anadoluhaber?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin
-~----------~----~----~----~------~----~------~--~---
0 yorum:
Yorum Gönder
Yorumlarınızda Kişilik haklarına saldırı,küfür ve benzeri ifadeleriniz yayınlanmamaktadır.Yorumları yazarken İsminizi belirtmeniz önemle duyurulur.